Halide Edip Adıvar (1884-1964) Halide Edip Adıvar, 1884 yılında İstanbul’da doğmuştur. Milli Edebiyatın önemli romancılarından biridir. İşgal yıllarında Milli Mücadele’nin içerisinde aktif rol oynamış, ülkenin işgaline karşı halkı harekete geçirmek için yaptığı konuşmalarıyla, özellikle de Sultanahmet Mitinglerinde yaptığı konuşmalarla, öne çıkmıştır. Bu konuşmalar sonucunda hakkında idam kararı çıkmış, Halide Edip bunun üzerine Anadolu’ya geçerek Milli Mücadeleye katılmıştır. Sanatçı, sivil olmasına rağmen rütbe alarak bir savaş kahramanı sayılmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda cephede Mustafa Kemal’in yanında görev yapmış, Savaş yıllarında Anadolu Ajansı’nın kurulmasında rol alarak gazetecilik de yapmıştır. Savaşta yaptıklarından dolayı İstiklal Madalyası’na layık görülmüştür. Edebî hayatına II. Meşrutiyet’le başlayan Halide Edip, 1908’de gazetelerde kadın haklarıyla ilgili yazılar yazmaya başlamıştır. Eserlerinde kadının eğitilmesine ve toplum içindeki konumuna özellikle yer vermiş, yazıları ile kadın hakları savunuculuğu yapmıştır. Romanlarında, o döneme kadar Türk roman ve hikâyesinde ikinci planda kalan kadınları idealize etmiştir. Onun eserlerindeki kadınlar, ana kahraman olmaları dışında aynı zamanda karakter olarak da güçlüdürler. Edebi Kişiliği Sanatçı, Handan romanında kahramanlarının birbirlerine yazdıkları mektuplarla gelişen olayları anlatır. Eser mektuplarla oluşması bakımından önemlidir. Ateşten Gömlek romanında Milli Mücadele yıllarında yaşananları, İzmir’in işgali sırasında kocası ve çocuğu düşman tarafından öldürülen Ayşe’nin etrafında gelişen olaylarla anlatır. Vurun Kahpeye‘de Batı Anadolu’ya öğretmen olarak atanan Aliye’nin yaşadığı sıkıntılar işlenir. Sanatçı, en önemli romanlarından biri olan ve olgunluk dönemi eseri olarak kabul edilen Sinekli Bakkal’da, II. Abdülhamit dönemi toplumunu bir aşk hikâyesi etrafında tahlil eder. Bir başka toplumsal tahlili ise Tararcık romanında yapar. Bu eserde Cumhuriyet dönemi gençliğinin durumu anlatılır. Halide Edip’in eserleri üç dönemde toplanabilir. Bunlardan ilki Seviye Talip, Handan ve Kalp Ağrısı gibi daha çok bireysel konuları ve kadın psikolojisini incelediği eserlerdir. Bu dönem eserlerinde özellikle psikolojik tahliller ön plandadır. İkinci dönem Milli Mücadele yıllarını işlediği Ateşten Gömlek ve Vurun Kahpeye gibi eserlerini yazdığı dönemdir. Bu dönem eserlerinde milli duygular ön plandadır. Üçüncü dönem ise Kurtuluş Savaşı sonrasında toplumsal ve sosyal konulara yöneldiği ve bu anlayışla Sinekli Bakkal, Tatarcık ve Sonsuz Panayır gibi romanları yazdığı dönemdir. Kısaca özetleyecek olursak; Milli Edebiyat Döneminin tanınmış ilk kadın romancısı ve hikâyecisidir. İngiliz dili ve edebiyatı profesörüdür. Bazı eserlerini İngilizce yayımlamıştır. Fatih ve Sultan Ahmet’te yaptığı mitingleriyle tanınır. Tasvir ve tahlilde başarılıdır. Tasvirleri realist nitelik taşır. Karakterleri bulunduğu çevreye göre konuşturur. Romanlarında gözlem önemlidir. Konuşma diline bağlı kalmıştır. Dili özensizdir, eserlerinde basit dil yanlışları vardır. İlk romanlarında aşk konusunu işlemiş, kadın psikolojisi üzerinde durmuştur. Bu romanlarının kahramanları genellikle Batılı bir anlayışla idealize edilmiş, güçlü ve kültürlü kadınlardır. Sonra Türkçülük akımını benimsemiştir, Milli Edebiyat akımının tanınmış ilk kadın romancısı olmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında milli duyguları öne çıkaran romanlar yazmıştır. Eserleri Roman: Heyula, Raik’in Annesi, Seviye Talip, Handan, Yeni Turan, Son Eseri, Mev’ud Hüküm, Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Kalp Ağrısı, Zeyno’nun Oğlu, Sinekli Bakkal, Yolpalas Cinayeti, Tatarcık, Sonsuz Panayır, Döner Ayna, Akile Hanım Sokağı, Kerim Ustanın Oğlu, Sevda Sokağı Komedyası, Çaresaz, Hayat Parçaları Hikâye: İzmir’den Bursa’ya (Yakup Kadri, Falih Rıfkı ve Mehmet Asım Us ile birlikte), Harap Mabetler, Dağa Çıkan Kurt, Kubbede Kalan Hoş Seda Anı: Mor Salkımlı Ev, Türk’ün Ateşle İmtihanı Tiyatro: Kenan Çobanları, Maske ve Ruh İnceleme: İngiliz Edebiyatı Tarihi Halide Edip Adıvar Eser Özetleri Ateşten Gömlek: Kurtuluş Savaşı sırasında yazılan ilk romandır. Romanın hemen hemen tamamı Peyami’nin hatıra defterinden ibarettir. Peyami, Ankara’da Cebeci Hastanesi’nde yatarken kırk üç gün zarfında hatırladıklarını bir deftere yazmıştır. İzmir’in işgalinde kocası ve oğlu Yunanlar tarafından öldürülen Ayşe, İstanbul’a akrabası Peyami’nin yanına gider. Ayşe, Peyami ve onun arkadaşı Binbaşı İhsan, Kuvayımilliye’ye katılmak için Anadolu’ya geçer. Peyami ve İhsan, Ayşe’yi içten içe sevmektedir. Bu aşk, her ikisi için de “ateşten gömlek” olmuştur. Ana babası Yunanlılar tarafından öldürülen köylü kızı Kezban da İhsan’ı çok sevmekte ve Ayşe’yi kıskanmaktadır. İhsan ile Ayşe ölür, bacaklarından ve başından yaralanan Peyami de Ankara’da Cebeci Hastanesi’nde hayata veda eder. Vurun Kahpeye: Roman, idealist İstanbullu Öğretmen Aliye’nin Anadolu’da bir kasabaya gidişini ve burada Milli Mücadele düşüncesine destek faaliyetlerini anlatır. Aliye’nin bu desteğine, din ve namusu bahane eden yobaz Hacı Fettah, kasaba halkını da arkasına alarak karşı çıkar ve Aliye Öğretmen’i linç ettirir. Romanda bölge halkının Milli Mücadeleye bakışı, söz konusu mücadelenin sembolü konumuna gelmiş Kuvayı Milliye oluşumunu algılayışının yanı sıra, çözülen Osmanlı Devlet mekanizmasının temsilcileri ve eski düzen karşıtları yansıtılır. Sinekli Bakkal: Roman ilk olarak “Soytarı ve Kızı” adıyla İngilizce yayımlanmıştır. Romanda II. Abdülhamit Döneminin toplumsal yaşamı yansıtılmıştır. Romanın kahramanı Rabia ile Türk toplumundaki değişim süreci anlatılmıştır. Abdülhamit devrinde, Sinekli Bakkal Mahallesi’nin imamının kızı Emine, aynı mahallede bakkallık yapan karagöz ve orta oyuncu Tevfik’le babası istemediği halde evlenir. Tevfik orta oyununda zenne rolüne çıktığı için “Kız Tevfik” diye tanınmaktadır. İmam, çok bağnaz bir adamdır. Onun eğitimiyle yetişen Emine, kocasıyla geçinemeyerek ayrılır. Tevfik ünlü bir orta oyuncu olur. Bir oyununda karısının taklidini yaptığı için İstanbul’dan sürülür. Emine’nin Tevfik’ten bir kızı olur, adını Rabia koyarlar. İmam, Rabia’yı dini bir eğitimle yetiştirip hafız yapar. Muhteşem bir sese sahip olan Rabia’ya Selim Paşa’nın konağına gidip gelen Mevlevi Şeyhi Vehbi Dede, alaturka dersi verir. Paşa’nın oğlu Hilmi’ye piyano dersi vermek için konağa gelen İtalyan Piyanist Peregrini, Rabia’nın sesine hayran olur. Rabia’nın ünü tüm şehri sarmıştır. Kur’an okumak için cami cami dolaşmakta ve bütün kazancını imama vermektedir. Kızın babası Tevfik sürgünden döner, Sinekli Bakkal’daki eski bakkal dükkânını yeniden açar. Eserin sonunda Rabia, kendisine âşık olan İtalyan Peregrini ile evlenir. Handan: Mektup biçiminde yazılmış bir romandır. Romanda aşk konusu ele alınmış ve kadın psikolojisi yansıtılmıştır. Refik Cemal, Neriman’la evlidir. Handan Neriman’dan üç yaş büyüktür ve kardeş çocuklarıdır. II. Abdülhamit döneminde ihtilalci gençlerden olan Nazım, Handan ile evlenmek ister ama Handan, Hüsnü Paşa adlı biriyle evlenir ve Londra’da yaşar. Nazım tutuklanmış, Handan’a iki mektup bırakarak intihar etmiştir. Refik Cemal, Handan’a âşık olur. Handan, beyin hummasına tutulur. Refik Cemal onun başından ayrılmaz, Handan iyileşince Refik Cemal’e sevgisini dışa vurur fakat çektiği vicdan azabından ölür. Tatarcık: Halide Edip’in, fakir bir köyün fakir insanlarını anlattığı romanıdır. Halkın yaşamını ve sıkıntılarını bütünüyle göstermeyen sadece hayatın üst yüzünü gösteren “Tatarcık”, Halide Edip’in bütün romanlarında hayalini kurduğu; Batı kültürüyle Doğu geleneklerini biçimsel olarak birleştiren kadın tipidir. Tatarcık’ta olaylar, Boğaz’ın Karadeniz yakınlarındaki Poyraz köyünde geçmektedir. Romanın asli tipi, asıl adı Lale olan Tatarcık’tır. Eserde İmparatorluk Türkiye’sinden Cumhuriyet Devrine geçişte, eski-yeni çatışmasında bilgi’nin önemine inanan Lale’nin şahsında yeninin zaferi üzerinde durulur. Yolpalas Cinayeti: Kitap, 1900’lerin başında Şişli’de bir konakta işlenen cinayeti, o yılların İstanbul’una dair gözlemleri anlatır. Dönemin İstanbul’unu, aydınların Türkiye’ye ve Avrupa’ya bakışlarını, yeni yeni bilincine varılan sınıf çatışmalarını gözler önüne sermesi bakımından önemlidir. Babası memur olan Sacide kıt kanaat geçinen bir aile kızıdır. Bir gün babasından gizli gezmeye gitmiştir ve Murat isimli zengin bir adamla karşılaşır. Birbirlerine âşık olup evlenirler. Fakat Sacide evlendikten sonra çok değişmiştir, büyüdüğü semti ve çevreyi çok aşağılar. Yeni Turan: Yurt sorunlarına eğilmiş, Türkçülük düşüncesini işlemiştir. Mor Salkımlı Ev: Bu eser, Halide Edip Adıvar’ın çocukluk günlerinden başlayarak otuz altı yaşına kadarki hayat hikâyesini anlattığı bir anı kitabıdır. Halide Edip, kendi çocukluğunu, yetişme yıllarını, ilk yazılarını, ilk evlilik ve ayrılığını Mor Salkımlı Ev’de anlatırken bir yandan da Milli Mücadele Döneminin ve İmparatorluğun son dönemlerinin panoramasını ortaya koymaktadır. Türk’ün Ateşle İmtihanı: Halide Edip Adıvar’ın Birinci Dünya Savaşı sonrasından Cumhuriyetin ilan edilinceye kadarki yaşadığı anılarını içeren kitaptır.
Yapanın ellerine emeğine sağlık ve bu tür ödevleri veren hocalar YGS-LYS’de düşük puan almamız için ellerinden geleni yapıyorlar.Yanıtla
Çok güzel bir site, yazarlar hakkında olan araştırmalarınızı buradan yapabilirsiniz. Tavsiye ederim site sahiplerine de çok teşekkür ederim.Yanıtla