Fıtnat Hanım (1831-1909) Yaşamı hakkında net bir bilgi yoktur. Kendisine dair bilinenler, baba tarafı ile kocasının kim olduğu ve ölüm tarihinden öteye gitmez. Hayatının birçok yönleri gibi doğum tarihi belli olmadığından gerçek yaşı tespit edilemeyen Fitnat Hanım 1780 yılında İstanbul’da ölmüştür. Fıtnat Hanım, birçok şeyhülislam ve şair çıkaran eğitimli bir aile içinde medrese eğitimi almadan klasik edebiyat için gerekli bilgi ve görgüyü kazanarak sanat kabiliyetini geliştirmek gibi bir imkânı elde etmiş nadir Osmanlı kadınlarından biridir. Edebî Kişiliği Nazım tekniğine olan hâkimiyeti, ifade kuvveti şiirlerinde kendini gösterir. Kaside ve benzeri geniş çerçeveli manzumelerden çok, gazel, kıt’a, rubai gibi küçük hacimli şiirler yazmayı tercih etmiştir. Tarih düşürmede usta bir şairdir, ancak o asıl sanat değerini aşk ve hikmet vadisindeki şiirlerinde ortaya koymuştur. Klasik edebiyatta gelmiş geçmiş kadın şairlerin içinde nazım tekniğine en hâkim, ifadesi en pürüzsüz ve kuvvetli olanı sanatçıdır. Çoğunu 1747’den sonra yazdığı şiirlerinde çoğunlukla bülbül, gül, şebboy, nergis, sümbül, ruh, hat etrafında toplanan mazmunları işlemiştir. Şiirinin gelişmesinde nazire tarzı önemli bir yer tutar. Şairliğinde dikkat çeken bir taraf da lugaz ve muamma yazmaktan çok hoşlanmasıdır. Eseri: Divan
En son Yeşilçam dönemine kadar Türk kadınları güzeldi. Sonra ülkeye ilaçlı tohumları soktular mahvettiler bizi. Allah kahretmesin.Yanıtla
40-50-60-70’li hatta 80’lerin sonuna kadar kadınlarımız güzeldi. Hatta bence dünya genelinde bütün kadınlar o zamanlara kadar güzeldi. Sonra her şey bir kimyasallaştı. Maalesef…Yanıtla