Atabetü’l Hakayık – Edip Ahmet Yükneki 12. yüzyılda Edip Ahmet tarafından aruz vezni kullanılarak dörtlüklerle yazılmıştır. Didaktik bir eserdir. Eserin adı “hakikatler basamağı” anlamına gelmektedir. Eser Sipehsalar Mehmet Bey’e sunulmuştur. Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olan bu eserde, bilginin faydası, cehaletin zararları, cömertlik, cimrilik, iyi ve kötü huylar anlatılarak halka yararlı olmak hedeflenmiştir. Hakaniye lehçesiyle yazılmış olan eserin dili biraz ağırdır. Eserde Arapça ve Farsça kelimelere rastlanır. Dörtlükler manilerdeki gibi “aaxa’ şeklinde kafiyelenmiştir. Edip Ahmet’in, bu eseri yazarken Kutadgu Bilig’den etkilendiği bilinmektedir. On dört bölümden oluşan eserde kırk beyit ile yüz bir tane dörtlük bulunmaktadır, eserin tamamı 484 mısradır. Nerede, ne zaman yazıldığı tam olarak bilinmeyen eser yine kim olduğunu, nerede hüküm sürdüğünü bilmediğimiz Türk ve Acem meliki Muhammed Dâd İspehsalar Beye sunulmuştur. Yazılış yeri ve tarihi henüz aydınlatılamamış olan Atebetü’l-Hakâyık da Kutadgu Bilig gibi aruzun feulün feulün fe’ûlürı fe’ûl vezniyle yazılmıştır. Atebetü’l-Hakâyık’ın yazılışından çok sonra XV. yüzyılda düzenlenmiş biri eksik dört nüshası bilinmektedir. Atebetü’l-Hakâyık’ın Edebî Değeri ve İçeriği Eser, Tanrı övgüsü ile başlamaktadır. Bunu, Peygamber, dört halife, Emir Muhammed Dâd İspehsalar’ın övgüsü izler. Kitabın yazılış nedeninin belirtildiği bölümden sonra bilginin yararı, bilgisizliğin zararı, dilini tutmanın erdemi, dünyanın dönekliği, cömertliğin övülmesi, cimriliğin yerilmesi, kibir, harislik, zamanenin bozukluğu gibi konuların işlendiği bölümler yer alır. Öğretici bir ahlak kitabı olan eser, işlediği konular açısından Kutadgu Bilig ile benzerlik göstermektedir, ancak edebî açıdan Kutadgu Bilig daha sanatkârane yazılmıştır. Edib Ahmed eserini herkesin rahatça okuyup anlayacağı bir dille, kendi ifadesiyle (Anın uş çıkardım bu Türkî kitap) Türkçe yazmıştır. Atebetü’l-Hakâyık’ın baş kısmındaki övgü ve sebeb-i telif kısımları beyitlerle ve kaside tarzındaki asıl eser ise, aaba/ccdc/eefe biçiminde uyaklanmış dörtlüklerle yazılmıştır. Ayrıca İslamiyet öncesi Türk şiirinde görülen dize başı uyak da çok kullanılmıştır. Tam ve yarım uyakların yanı sıra bazen redife de yer verilir. Vezin ve uyak bakımından kusurlu olan eserde çok sayıda imale ve zihaf bulunmaktadır. Aruzla şiir yazma geleneğinin yeni başlamış olmasından dolayı bu kusurlar olağandır. Eser üzerine ayrıntılı tek çalışma Reşit Rahmeti Arat tarafından yapılmıştır. Karşılaştırmalı metin, çeviri, notlar ve indeksi içeren bu çalışma 1951’de yayımlanmıştır.