Terdit

Sözün, muhatabı önce merakta bırakıp, sonunun ne olacağını hissettirmeden sürdürüp, daha sonra hiç umulmayan çarpıcı bir sonla noktalanmasıdır.

Terdit Sanatına Örnekler:

Vaktiyle yazdığım gibi:
Uzayacağa benzer
Tutuştuğumuz lades.
Bak, kaç sene geçti:
Aldatamadın beni
Ölüm kardeş!

Şairin son mısraya kadar kiminle konuştuğu belli değildir. Son mısrada bunun “ölüm” olduğu çarpıcı bir şekilde belirtilir.

En ağır işçi benim,
Gün yirmi dört saat
Seni düşünüyorum.

Şairin son mısraya kadar bir işçi gibi sürekli çalıştığını anlıyoruz. Ancak son mısrada ise işinin sadece sevgilisini düşünmek olduğunu belirtip şiiri umulmadık bir sonla bitiriyor.

Görünce uzanmış yar kucağına
Boynunu dolamış zülfü bağına
Kurşunu kahpeye atacağına
Kendine çevirdin… Aman be Ali!

Bu dörtlükte şair, önce Ali’nin sevgilisiyle geçirdiği zamanları anlatır gibi oluyor; ancak son iki dizede aslında Ali’nin kendi kendini vurduğunu ve sevgilisinin kucağında can verdiğini belirtiyor.

Dişin mi ağrıyor?
Çek kurtul.
Başın mı ağrıyor?
Bir çeyreğe iki aspirin.
Verem misin?
Üzülme, onun da çaresi var,
Ölür gidersin…

Bu şiirde şair, okuyucuya öğütler veriyor. Her hastalığın bir çaresi olduğunu düşünen okuyucu son dizeye geldiğinde işin aslını anlıyor. Yani şair, şiiri okuyucunun hiç ummadığı bir biçimde bitirerek terdit sanatı yapıyor.


2 Yorum Var: “Terdit

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir