Toplum hayatında önemli görevler üstlenmiş, toplumu ilgilendiren önemli olayları bizzat yaşamış veya bu olaylara şahit olmuş kişilerin bu olayları duyurmak için sanat değeri taşıyan bir üslupla yazdıkları yazılara “anı” (hatıra, hatırat) denir. Anıların yazıldığı defterlere “hatıra defteri” denir.
Anı yazıları yaşanmakta olanı değil, yaşanmışı konu alır. Anılar ya günü gününe tutulan notlardan yararlanılarak ya da yaşanan olaylar anımsanarak sonradan yazılır. Her iki durumda da anılar yaşandıktan çok sonra kaleme alınır. Anılarda gözlem esastır. Anılar kişinin kendi özel tarihidir. Mesleki yaşamında başarıya ulaşmış veya şöhreti yakalamış bazı kişiler anılarını yazarlar.
Anının özellikleri şunlardır:
- Anılar tarihi gerçeklerin öğrenilmesine katkı sağlar.
- Gelecek kuşaklara ders vermek ve kamuoyu ile hesaplaşmak amacı da vardır.
- Anılar kişinin yaşadığı dönemle ilgili bilgiler de verir. Bu bakımdan anılar tarihe ışık tutan kaynaklar arasında yer alır.
- Yaşanmış olayların gizli kalmış bazı yönlerini açığa çıkarır. Ancak bunlar, olaylara kişisel bakış açısıyla kaleme alınmış olduklarından kesin ve bilimsel bir doğru gibi kabul edilemez ve nesnel bir belge niteliği taşımaz.
- Anılar sonradan kaleme alındığı için olaylar üzerinden çok zaman geçmiş olur. Kişi bu zaman içinde değişim geçirebilir, olaylara bakış açısı değişebilir. Dolayısıyla anılar yazıldıkları andan bakılarak kaleme alınır.
- Anıların mutlaka gerçeği anlattığı söylenemez, onlara sağlam tarihî belgeler olarak bakılamaz.
Anı Türünün Tarihsel Gelişimi
Anı, edeb¡yatımızda oldukça eski bir geçmişe sahiptir. Bu türün ilk örnekleri ilk yazılı metinlere kadar uzanır. Bu bağlamda, Göktürk Yazıtları’nı edebiyatımızın ilk anı örnekleri saymak mümkündür. Ebulgazi Bahadır Han’ın 17. yüzyılda yazdığı “Şecere-i Türk’ adlı eseri anı türündedir.
Osmanlı İmparatorluğunda devletin resmî tarihçileri olan vak’anüvislerin eserlerinde (vak’aname) anı niteliği taşıyan metinlere rastlanır. Ayrıca sefaretnameler, özellikle Fransa ve Avusturya sefaretnameleri başta olmak üzere, anı özelliği taşır. Anı türü, edebiyatımızda Tanzimat’la birlikte canlılık kazanır. İlk anı Akif Paşa’nın “Tabsıra” adlı eseridir. Ziya Paşa’nın “Defter-i Amal”, Namık Kemal’in “Magosa Hatıraları”, Ahmet Mithat Efendi’nin “Menfa”, Muallim Naci’nin “Ömer’in Çocukluğu” adlı eserleri Tanzimat Döneminde yazılan anı türünde eserlerdir.
Ahmet Rasim, “Eşkâl-i Zaman”, “Falaka ve Gecelerim”; Halit Ziya Uşaklıgil, “Kırk Yıl”, “Saray ve Ötesi”; Hüseyin Cahit Yalçın, “Edebî Hatıralar”; Ruşen Eşref Ünaydın, “Atatürk’ü Özleyiş”; Falih Rıfkı Atay, “Çankaya”; Yakup Kadri Karaosmanoğlu, “Gençlik ve Edebiyat Hatıraları”; Yahya Kemal Beyatlı, ‘Çocukluğum, Gençliğim, Siyasî ve Edebî Hatıralarım”; Yusuf Ziya Ortaç, “Portreler”; Falih Rıfkı Atay; “Çankaya”, “Zeytindağı”; Yakup Kadri Karaosmanoğlu.” Zoraki Diplomat”; Halide Edip Adıvar, “Türk’ün Ateşle İmtihanı”, “Mor Salkımlı Ev”; Halit Fahri Ozansoy, “Edebiyatçılar Geçiyor” anı türünün edebiyatımızdaki önemli eserleridir.
Anı (Hatıra) Örneği
Ömer Seyfettin’in Ölümü ve Ona Ait Hatıralarım
Bir gün mektebe giderken yolda Ali Canip’e rastlamıştım. Bana Ömer Seyfettin’in çok fena hasta olduğunu, Haydarpaşa Hastanesine kaldırdıklarını söyledi. Dehşetli müteessir oldum. İki gün sonra ben vakit bulup kendisini görmeye gidemeden de ölümünü işittim ve ancak cenazesinde bulunabildim.
Zavallı Ömer! Hastalanıp hastaneye yollanışından on beş gün evvel bir gece Şemsitap Mahallesi’ndeki odamda bana misafir gelmişti. O akşam başka gelen olmamıştı. İki saat baş başa, bir mangal karşısında, memleketten, harpten ve nihayet edebiyattan konuşmuştuk. Bir aralık elini uzatarak, yazıhanemin üstündeki küçük kırmızı maroken kaplı bir cildi almıştı. Bu kitap, Şeyh Galib’in “Hüsn ü Aşk”ı idi. Derhal açtı, bir yerinden okumaya başladı. Dede’nin mısralarını ne içli, ne hazin bir sesle okuyordu! En sonunda bir mısrayı çok beğendi ve kitabı dizlerinin üstüne bırakıp sanki tâ karşısında kabaran bir sakalı okşuyormuş gibi ellerini havada dolaştırdı: “Ah cancağızım, sakalını seveyim, neler de yazmış!” diye söylendi. İşte Ömer’in kulaklarımda çınlayan son sesi ve gözlerimin önünde kalan son jesti…
…
Onu yakından tanıyan bütün bir nesil edebiyatçıları bir yere gelip duyduklarını ve bildiklerini yazsalar ve bir yere toplasalar muhakkak ki kocaman bir kitap dolar. Bu fıkraların dilden dile dolaşan pek meşhurları da vardır. Ben yalnız Ömer’den dinlediğim bir tanesini anlatayım: Malum ya! Ömer Seyfettin, vaktiyle zabitti ve Makedonya’da uzun zaman eşkıya takibinde uğraştıktan sonra nihayet Balkan Harbi’nde galiba Komanova taraflarında taburu ile Sırplara karşı çıkmıştı. Bundan sonrasını onun ağzından anlatayım:
– Cancağızım, bir yerde bir siperin içine büzülmüş kalmıştık. Sırplar karşıki sırtı tutmuşlar, ağaçlar arasına Nuh Nebi’den kalma bir top koymuşlardı. Herifler kalabalıktı. Biz yerimizden kıpırdamıyorduk. Onlar da bize saldırmıyorlardı. Eh, bu fena değil. Fakat işin berbat tarafı, heriflerin psikolog topçu olması idi.
Ben hayretle sordum:
– Aman Ömer! Nasıl şey o? Psikolog topçu?
– Nasıl olacak? Her şeyden evvel benim neferlerimin sinirlerini bozmaya başladılar.
– Ne suretle?
– İşte o eski top sayesinde… Her iki saatte bir karşıdan bir gacırtıdır başlardı. Bu gacırtı, topun kurulması idi. Galiba zincirleri de vardı bu topun. Bir takım şangırtılar şungurtular da olurdu ve aynı zamanda gacırtı hiç durmadan devam ederdi. Bu ses başladı mı bizim siperdeki neferlerde haykırışmaya başlarlardı:
– Ulen, ulen, geliyor, geliyor!
Gelen topun güllesi ama bir türlü kolay gelemezdi. Tam yirmi dakika süren bu gacırtılar sonunda, ağaçların arasından siyah bir namlunun ağır ağır yükseldiğini görürdük ve bu siyah ağzın karşısında benim siperdeki bağrışmalar gittikçe ziyadeleşirdi:
– Ulen, ulen, geliyor, geliyor!
Nihayet “Gümm!” değil, aşağı yukarı “Pafff!” diye bir sesle top patlardı ve düşman bizim siperle kendi siperleri arasında toprağa bir gülle sokabilirdi. Bu güllenin iki metre daha bizim tarafa yaklaşmayacağını artık tecrübe ile anlamıştık ama sinirlerimizi bozan o gacırtı, bizi böyle danalar gibi bağırtırdı. İşte cancağızım, psikolog topçu buna derler.
(Halit Fahri Ozansoy, Edebiyatçılar Geçiyor)
Tam işlenilen gibi çok iyi olmuş.
Kendi yaşantımız.
Aynen.
Süper.
Teşekkürler.
Gerçekten çok işime yaradı. Sağolun :D
Aynen benim de.
Teşekkürler.
Harika.
Çok kısa yazıyorsunuz, biraz daha detay lütfen :D
Çok sağolun.
Türkçeden ödev vardı sizin sayenizde hoca beni övdü. 6.sınıfa gidiyorum, Balıkesir Burhaniye Nadir Tolun 6/D
Ödevime yaradı teşekkürler.
Teşekkürler.
Bu yayın çok güzel.
Katılıyorum.
Teşekkürler ödevime yardımcı oldunuz.
Çok iyi teşekkürler ödevimde çok işe yaradı. Bu site çok güzelmiş sağolun:-)
Çok güzel.
Çok mu güzel?
Çok sağolun. Çok işime yaradı. :)
Teşekkürler.
Süper denilecek kadar güzel değil.
Aynen :)
Hepsini buldum.
Çok isime yaradı sağ olun var olun.
Hiç işime yaramadı.
Aynen hiç.
Güzel olmuş teşekkürler.
İyi bir öğretmenin ağzından yazmayı deneyin oradan buradan alıntılar yapmayın.
Çok güzel yıllık ödevim.
Teşekkürler.
Yapanın ve hazırlayanın ellerine sağlık.
Çok sağ olun ödev vardı sizin sayenizde yaptım.
Hiç güzel değil!
Çok teşekkürler.
Aynen.
Ödevim için çok işe yaradı teşekkürler :)
Çok beğendim teşekkür ederim.
Katılıyorum.
Çok güzel.
Sağolun teşekkürler.
Çok işime yaradı bu nedenle teşekkür ederim.
Hiç işime yaramadı çok kısa.
Teşekkürler.
Ödevime yardımcı oldu çok teşekkürler.
Ödevime çok yardımcı oldu teşekkürler.
Ödevime çok yardımcı olmadı ama yine de teşekkürler.
Teşekkürler çok iyi oldu vallahi mükemmel ama kısaymış biraz.
Evet kısa maalesef.
Çok teşekkürler.
Ödevime çok yararlı oldu teşekkür ederim.
Çok sağolun.
Türkçeden ödevim vardı çok sağolun süper olmuş teşekkürler.
İlk anı nedir?
Anı türünün ilk örneği Moğol İmparatoru Babür Şah’ın yazdığı “Babürname”dir.
Hiç güzel değil, hiçbir şey anlamadım bana gerekli olmayan şeyler.
Sayenizde 100 aldım.
Eh idare eder :-)
Teşekkürler.
Tam istediğim gibi ve tam derste işlediğimiz konu gibi, çok süper bu yazıyı yazanın ellerine sağlık.
Sağolun.
Teşekkürler yardımcı oldunuz.
Tam istediğim gibi ve tam derste işlediğimiz konu gibi, çok süper bu yazıyı yazanın ellerine sağlık.
Eyvallah.
Eyvallah.
Sağolsun bu sitedeki bilgiler sayesinde sınavdan 100 çektim teşekkürler süper bir site :)
Bence iyi olmuş da biraz bilgi eksikliği var, bunlar geçmişe dayanıyor.
Güzel bir site teşekkürler.
Faydalı bence.
Gerçekten yararlı oldu.
Çok güzel teşekkürler.
Teşekkür ederim, gerçekten işime fazlasıyla yaradı. Emeğinize sağlık…
İşime hiç yaramadı.
Çok güzel bir yazı, ödevime gerçekten yardımcı oldu.
Süper.
Süper.
Bence iyiydi.
Örneklerin hiçbiri yok lütfen örnekleri veriniz.
Sağolun ya ödevimi yaptım :D
Sağolun teşekkürler.
Sağolun çok işime yaradı. Bu site düşündüğümden de iyiymiş. Teşekkür ederim.
Bu site süpermiş.
Ders notu bile var.
Keşke örnek olsaydı ama yine teşekkürler.
Çok iyi olmuş teşekkür ederiz.
Süper.
Tanımı biraz saçma olmuş.
Teşekkür ederim.
Allah yazandan bin kere razı olsun. Çok işime yaradı ;)
Sağ olun süper.
Çok sağ olun çok yardımcı oldu.
Güzel bir site çok yardımcı oldu teşekkürler :)
Teşekkürler.
Sağ olun.
Çok iyi oldu Allah razı olsun hocam.
Çok iyi.
Çok teşekkür ederim :D
İyi.
Ellerinize sağlık, çok güzel olmuş :D
Ellerinize sağlık da bayağı eksik konular var, rica etsek onları da halletseniz.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Ödevimde yardımcı oldu.
Teşekkürler çok işime yaradı.
Çok iyi.
Süper!
Güzel olmuş elinize sağlık.
Çok güzel olmuş ama tam olarak net bilgiler vermiyor. Fakat güzel bir site olmuş. Elinize sağlık.
Keşke örnek de verseniz. :(
Anı örnekleri de istiyorum.
Süper olmuş çok işime yaradı sağ olun.
Çok teşekkürler. Türkçe dersinden ödev vardı. Ama anı örneği verseydiniz daha güzel olurdu.
Teşekkür ettim iyi olmuş.
Çok sağ olun.
Teşekkürler!
Çok teşekkür ederim.
Hiç işime yaramadı.
Çok güzel olmuş.
Çok teşekkürler.
Evet ya güzelmiş.
Teşekkürler.
Harika muhteşem!
Çocuklar anı türünü niçin okumalıdır sorusuna aşağıdaki cümlelerden hangisi anı türünün çocuğa kazandırdıkları arasında ilk sırayı alır?
A) Çocuğun kişisel gelişimine katkı sağlar.
B) Okudukları kişilerin dönemleri hakkında bilgi sahibi olur.
C) Çocuğun merak duygusunu giderir yeni yaşamları tanımasına olanak sağlar.
Çok işime yaradı teşekkür ederim.