Eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini, cümleleri birbirine bağlayan ya da çeşitli anlam ilgileri kuran sözcük veya söz öbekleridir. Başlıca bağlaçlar şunlardır:
ve, veya, ya, ya da, yahut, veyahut, ile, yalnız, ancak, ama, fakat, lakin, ne var ki, de, bile, dahi, ki, öyle ki, öyleyse, oysa, oysaki, ise, madem, mademki, meğer, meğerki, meğerse, yeter ki, halbuki, çünkü, hatta, yoksa, ne… ne, ya… ya, hem… hem, bir… bir, gerek… gerek, ister… ister, olsun… olsun
Ve
Akşam ve sahil, onun şiirlerinin çıkış noktasıydı. (Adları birbirine bağlamıştır.) Sen ve ben ayrı dünyaların insanlarıyız. (Adılları birbirine bağlamıştır.) Erhan, saygılı ve zeki bir öğrenciydi. (Sıfatları birbirine bağlamıştır.) Futbolcular, bitkin ve mutsuz görünüyor. (Belirteçleri birbirine bağlamıştır.) Eve uğradı ve biraz eşya aldı. (Cümleleri birbirine bağlamıştır.)İle
Lisedeyken müzik ile resim en sevdiğim dersti. Eylül ile nisan onun için ayların en güzeliydi.Veya, Ya, Ya da, Yahut, Veyahut
Bugün veya yarın yola çıkabiliriz. Misafirimiz akşama gelir diyorsun ya gelmezse? Bizimle gel ya da evde kalıp ders çalış. Tatilde kitap okurum yahut geziler yaparım. Yarın eski okuluma veyahut sinemaya giderim.Yalnız
Çalışkan bir çocuk; yalnız çok yaramaz. (karşıtlık) Kitabı alabilirsin; yalnız geri getireceksin. (koşul)Ancak
Seni dün aradım; ancak sana bir türlü ulaşamadım. (karşıtlık) Maça gidebilirsin; ancak eve erken dön. (koşul)Ama
Çok uğraştık; ama onu ikna edemedik. (karşıtlık) Müzik dinle; ama yüksek sesle değil. (koşul) Şirin ama çok şirin bir ilçeydi burası. (pekiştirme)Fakat, Lakin, Ne var ki
Peşinden koştum; fakat yetişemedim. (karşıtlık) İstediğini al; fakat ziyan etme. (koşul) Süre bitti; lakin bazı sorular kaldı. (karşıtlık) Akıllı biri; ne var ki biraz huysuz. (karşıtlık)Ki
Kardelen ki baharı müjdeler doğaya. (açıklama) İhtiyacı var ki senden para istiyor. (neden-sonuç) Konuşsam da beni dinlemez ki… (yakınma) Bir uyandım ki kar yağmış! (şaşırma) Herkesi sev ki sen de sevilesin. (koşul)Not: Bağlaç olan “ki”, ilgi adılı “-ki” ve sıfat yapım eki olan “-ki” ile karıştırılmamalıdır. Bağlaç olan “ki” sözcük olduğundan ayrı yazılır. İlgi adılı ve sıfat yapım eki olan “-ki” ek olduğundan sözcüğe bitişik yazılır.
Bizim otobüs sizinkinden hızlı gidiyor. (ilgi adılı) Yarınki gezi iptal edilmiş. (sıfat yapım eki)Bile, Dahi
O gün, beni sen bile dinlememiştin. (de) Benimle bir kelime konuşmadı bile. (üstelik) En yakın arkadaşlarım dahi beni unuttu. (de)De
Ders çalıştı da sınavı kazandı. (neden-sonuç) Oraya ben de gitmiştim. (eşitlik, gibilik) Sen de mi Leyla! (şaşırma) Para kazanacaksın da bize bakacaksın! (alay, inanmama) Borcunu verme de göreyim seni! (korkutma, tehdit) Saray da saraymış ha! (övgü, abartma)Not: Bağlaç olan “de” her zaman ayrı yazılır ve “te, ta” şekli yoktur. Bir cümlede “de”nin bağlaç mı yoksa hal eki mi olduğunu anlamak istiyorsak; “de”yi cümleden atarak cümleyi yeniden okuruz. Cümlenin anlamında -daralma olabilir- bozulma olmuyorsa “de” bağlaçtır.
Yarın bize gel de o konuyu görüşelim. Yarın bize gel o konuyu görüşelim.Bu cümlelerde görüldüğü gibi “de” cümleden atıldığında cümlenin anlamında bir bozulma olmuyor. O halde, “de” cümlede bağlaç görevinde kullanılmıştır.
Aradığın kitap bende var. Aradığın kitap ben var.Bu cümlelerde görüldüğü gibi “de” cümleden atıldığında cümlenin anlamında bir bozulma meydana geliyor. O halde “de” cümlede bağlaç değil, durum (hal) ekidir.
Oysa, Oysaki, Halbuki
Oysa gelirsin diye seni ne kadar bekledim, bilemezsin. Oysaki hepimiz, o akşam aramızda olmanı çok istemiştik. Hâlbuki çok uysal bir insandır o.Not: Bazı bağlaçlar cümlenin başında bulunabilir. Bu bağlaçlar, kendinden önceki cümleyi anlamca kendinden sonraki cümleye bağlar.
Oysa ne umutlarla gelmiştik bu şehre!
Bu cümlede “oysa” bağlacı, öncesinde, “Bu şehirde umduğumuz hiçbir şeyi bulamadık.” anlamında bir cümlenin söylendiğini göstermekte ve iki cümleyi birbirine bağlamaktadır.
Madem, Mademki, Meğer, Meğerse
Madem her gün üzecektin, neden sevdin beni? Mademki gitmeyeceksin, biletini iptal ettir. Meğer bana söyledikleri hep yalanmış! Meğerse misafirlerimiz yarın gelecekmiş.Öyleyse, Çünkü, Hatta, Yoksa, İse
Dediklerime inanmıyorsun; öyleyse benimle konuşma. Seninle sinemaya gelemeyeceğim; çünkü hastayım. Dün babam okula gelmiş; hatta birkaç saat bizi beklemiş. Derslerine çalış; yoksa sınavı kazanamazsın. O, romandan hoşlanırdı; ben ise şiirden hoşlanırdım.Ne… ne
Ne adımızı anan var ne halimizi soran. (olumsuzluk) (adımızı anan ve halimizi soran yok) Ne kış ne yaz, ille de güz ille de güz. (olumsuzluk) (kış ve yaz değil) Ne küserim ne incinirim, (olumsuzluk) (küsmem de incinmem de)Not: “Ne… ne” bağlacı, sıfatları ve belirteçleri derecelendiren “ne” belirteci ile karıştırılmamalıdır. Aşağıdaki cümlelerde “ne” sözcüğü belirteç görevindedir
Ne şirin, ne güzel bir köydü burası. Ne bitkin, ne suskun duruyor bugün herkes.Bir… bir
Bir sen varsın kalbimde bir de o hatıralar. Çiçeklerden bir kardeleni bir nilüferi severdi.Not: “Bir… bir” bağlacı, sıfat ve belirteç olan “bir” ile karıştırılmamalıdır.
Çarşıdan bir kitap, bir defter aldım. (sıfat) Yaşadıklarını bana bir bir anlattı. (belirteç)Hem… hem, Ya… ya, Ha… ha, Gerek… gerek, İster… ister
Evimiz hem okula hem yurda çok yakındı. Ya evde derslerine çalış ya bizimle sahile gel. Ha o gelmiş ha sen gelmişsin, bizim için aynı. Gerek sen gerek o, yarın izin kullanabilirsiniz. İster kitap oku ister müzik dinle.Ayrıca Bkz. Edat-Bağlaç-Ünlem Konu Testleri