Öne Çıkanlar Not: Soru ve cevap bağlantısı yazı sonundadır. 1. Sermet Bey, bir hafta sonra kalabalık ailesiyle köşke taşındı. Halis bir zevk ehliydi. Her gece çalgı, çağanak, yemek, içmek, keyif, sofa gırla giderdi. Daima kadın akrabalarından kadın erkek 4-5 misafiri bulunuyordu. Sermet Türkiyeliydi fakat Avrupalıların “gündüz cefa gece sefa ” düsturunu kabul etmişti. Çocukları mektebe giderdi. Bu metin hangi bakış açısı ile yazılmıştır? (5P) 2. Havaya bakarsam hava alırım Toprağa bakarsam dua alırım Topraktan ayrılsam nerde kalırım Benim sadık yârim kara topraktır Yukarıdaki şiirin ahenk öğelerini bulunuz. (2×5=10P) Kafiyesi: Redifi: Ölçüsü: Kafiye şeması: Nazım birimi: 3. Verilen kavramları kısaca açıklayınız. (10P) Pastoral Şiir: Didaktik Şiir: Satirik Şiir: 4. Yedi yıldır ne getirdin başıma Genç yaşımda ağu kattın aşıma Gülemeden geldim ben bu yaşıma Zalim seni nice rüsva etmeyim Verilen şiirle ilgili yargıları doğru-yanlış durumuna göre işaretleyiniz. (2×5=10P) Düz uyak düzeni vardır. ( ) Hece ölçüsü kullanılmıştır. ( ) Redif yoktur. ( ) 4+4+3 şeklinde duraklanmıştır. ( ) Yarım uyak kullanılmıştır. ( ) 5. 1.Şiir: Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak, Ben aşkımla bahar getirdim sana; Tozlu yollarından geçtiğim uzak İklimden şarkılar getirdim sana. 2.Şiir: Köroğlu’yum medhim merde yeğine Koç yiğit değişmez cengi düğüne Sere serpe gider düşman önüne Ölümü karşılar meydan içinde Verilen şiirlerin türünü belirleyiniz. (10P) 1.Şiirin Türü: 2.Şiirin Türü: 6. Verilen boşlukları uygun şekilde doldurunuz. (2×5=10P) Dünya edebiyatında yazılan ilk roman …………………….’in yazdığı ………………………. adlı eserdir. Yazılış ve okunuşları aynı, anlamları farklı sözcüklerden oluşan ses benzerliğine …………………. kafiye denir. Tiyatroda kullanılan şiir türüne ………………….. şiir denir. Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir gerçeği ortaya koymak, bir tezi kanıtlamak veya bir düşünceyi savunmak amacıyla kaleme alınan ve temel öğesi fikir olan yazılara ……………….. denir. 7. Çeşme bir gün yanındaki selviye: “Buz gibi suyum akar, içip kanarsın; bir kere olsun kıymet bilmezsin.” dedi. Bu metinde kullanılan edebi sanatları yazınız. (5P) 8. Her zaman tam karanlık değil gece Kendimde denemişim ben. Kulak ver, dinle… Her acının sonunda bir pencere vardır, Aydınlık bir pencere. Yukarıda verilen şiirin teması nedir? Yazınız. (5P) 9. Aşağıda verilen yazma aşamalarının yanına yapılış sırasını yazınız. (2×5=10P) Kaynak taraması yapma ve ilgili bölümleri seçme Bilgilerin hangi bölümlerde kullanılacağını belirleme Araştırma konusunu belirleme Metnin temel bölümlerini belirleme Plan doğrultusunda metni yazma 10. I. Sorumluluk yüklenmesi gerekli; aklını başına alsın. II. Artık çocuk değil ki her yaptığı hoş karşılansın. III. Galip Usta evine bağlı bir adamdı. IV. Başını duvara çarpınca acıyla kıvrandı. Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözlerden hangi ikisi mecaz anlamda kullanılmıştır? (5P) A) I ve II B) II ve III C) III ve IV D) I ve III E) II ve IV 11. İlk çıktığında bu dergide pek çok ünlü kalem yazılar yazıyordu. Bu cümlede altı çizili söz “yazar” yerine kullanılmıştır. Aşağıdakilerden hangisinde benzer bir kullanım söz konusudur? (5P) A) Bu derginin son sayısında atasözleri ile ilgili bir yazı vardır. B) Ufuk, babasının bu hastanede dahiliyeci olduğunu söyledi. C) Kitaplarının yerli yerinde olmasını ister, kitaplığındaki düzensizliğe katlanamazdı. D) Akşam yemeğinden sonra eline aldığı kitabı iki saatte E) O gün öğleden sonra yapacağı çok iş vardı. 12. Sait Faik’in öykülerinin en önemli özelliği anlatımdaki yalınlıktır; anlattıkları zenginleşen duyarlıklardan ve üstü kapalı kırgınlıklardan örülüdür. Bu cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? (5P) A) Soyut isimler kullanılmıştır. B) Özel isim vardır. C) Çoğul eki almış birden fazla isim vardır. D) Cins (tür) adı vardır. E) Topluluk ismi kullanılmıştır. 13. Aşağıda verilen iki metni içerik ve anlatım açısından karşılaştınız. Her iki metnin benzerlik ve farklılıklarını açıklayınız. (10P) Okumak “Bir yazı okudum geçenlerde. Bir gazetede mi, bir dergide mi çıktı? Kimindi? Unuttum şimdi. Yalnız şunu biliyorum: Beğenmedim o yazıyı. Yalnız beğenmemek değil, iyice kızdım, tepem attı. Yazar, şu ağırbaşlı, bilgin denen kimselerden olacak; öğütler veriyordu gençlere, kitabı nasıl okumalı, onu anlatıyordu. Siz de bilirsiniz öylelerinin bu konuda neler söylediklerini. İyi seçeceksiniz okuyacağınız kitabı; değersizine para da vermeyeceksiniz, vaktinizi de harcamayacaksınız. Seçtiniz, iyisini buldunuz mu.. Ama nedir iyisini bulmanın yolu? Olur olmaz kitabı almayacaksınız, peki! Olur olmaz kitabı almayınca da hangisi iyidir, hangisi kötüdür, nasıl anlayacaksınız? Benim de şu sorduğuma bakın! Bilmezmişim gibi iyi kitabın nasıl seçildiğini. Bilenlere sorarsınız, seçmişlere sorarsınız. Örneğin o yazıyı yazana sorarsınız, o bilir elbette hangi kitapların okunması gerektiğini.” Nurullah Ataç Okuma “Okuma eylemi, gözlerin ve ses organlarının çeşitli hareketlerinden ve zihnin anlama ve kavrama çabasından oluşan karmaşık bir etkinliktir. İyi bir okuma, bu hareketlerin uyumlu olmasına bağlıdır. Okumanın her derste önemli bir yeri vardır. Öğrenme, büyük ölçüde okumaya dayanır. Bütün derslerin okumayı gerektirdiği göz önünde tutulacak olursa iyi okuyamayana ve okuduğunu anlamayan bir öğrencinin başarılı olamayacağı açıktır. Eskiden gözün satır üzerinde soldan sağa doğru harfleri seçerek sözcükleri tanıdığına, böylece okumanın gerçekleştiğine inanılırdı. Oysa günümüzde yapılan araştırmalarda, gözün satır üzerinde belli bir noktada odaklandığı, sonraki bir noktaya sıçrayarak ilerlediği kanıtlanmıştır.” Şerif Aktaş – Osman Gündüz 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2.Dönem 1.Yazılı Soruları İndir! 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2.Dönem 1.Yazılı Cevapları İndir!