Öne Çıkanlar Halkın “âşık” dediği saz şairleri tarafından oluşturulmuştur. Aşık Tarzı Halk Şiirinin Genel Özellikleri İslamiyet’ten önceki “ozan”ın, “âşık” adını alması, sözlü edebiyatımızın devamlılığının göstergesidir. Şairler genellikle okuma yazma bilmeyen âşıklar usta-çırak ilişkisiyle yetişmişlerdir. Âşıklar köylerde, şehirlerde veya asker ocaklarında yetişmişlerdir. Asker ocaklarında veya şehirlerde yetişen âşıklar (kalem şuarası)medreselerde okuduklarından dolayı Divan edebiyatından etkilenmişlerdir. Aşk, toplumsal olaylar, doğa güzellikleri işlenen başlıca konulardır. Âşık edebiyatı dini etki taşımadan oluşmuş, din dışı bir edebiyattır. Şiirler dörtlüklerle, hece ölçüsüyle ve daha çok yarım uyaklı olarak söylenmiştir. Koşma, varsağı, semai, destan nazım şekilleri kullanılmıştır. Saz eşliğinde söylenen şiirlere içten bir söyleyiş hâkimdir. Âşık edebiyatında, halkın konuştuğu sade bir Türkçe kullanılmıştır. Kalem şairleri (kalem şuarası) divan edebiyatının etkisinde kalmış, beyitlerle, aruz ölçüsüyle ve divan edebiyatı nazım şekilleri ve Arapça – Farsça sözcükleri kullanarak selis, satranç gibi şiirler yazmışlardır. Aşık tarzı halk şiiri nazım şekilleri şunlardır: Koşma Semai Varsağı Destan Dudak Değmez