Öne Çıkanlar

1. Pencerenin yanında duran iki kâtip, ağız ağıza bir şeyler konuşuyorlar, ara sıra —- bize bakıyorlardı.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilirse, cümle “belli etmeden” anlamı kazanır?

A) yan gözle

B) gözünü kırpmadan

C) gözünü açmış

D) gözünü ağartmış

E) gözüne kestirmiş

 

2. Oktay Akbal, duygularda derine inen, derinlerine inilebilecek duygular arayan, hayalle hakikat arasındaki belirsiz hudutlarda dolaşmayı seven bir sanatçıdır.

Yukarıdaki cümlede geçen “hayalle hakikat arasındaki belirsiz hudutlarda dolaşmak” sözünün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A) Oktay Akbal, son dönem eserlerinde yeni biçimlere yer veren bir sanatçıdır.

B) Oktay Akbal, bir yönüyle gerçek diğer yönüyle gerçek olmayacak konularda eserler ortaya koymaktadır.

C) Oktay Akbal, son dönem eserlerinde, gerçeği kovmuş ve fantastik bir öykü oluşturmuş.

D) Oktay Akbal, toplum yaşamını en ince ayrıntılarıyla kaleme almayı bilmiş bir sanatçıydı.

E) Oktay Akbal’da sanatın başladığı ve bittiği yeri seçebilmek, her okuyucunun yapabileceği bir şey değildir.

 

3. O, bir dönem öğretmenlik yaptı. Daha sonra çeşitli kurumlarda yöneticilik görevlerinde bulundu. Ama yine de hiç kopmadı şiirden. Çünkü ona göre şiirle merhabasını kesmiş olanlar güzelliklere arkasını çevirmiş olanlardır.

Bu parçadaki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A) Uzun yıllar çeşitli sebeplerden dolayı ne şiir yazdı ne de şiir kitaplarını takip etti.

B) Edebiyata gözünü açan kişi, edebiyatın kendisiyle başladığını sanır.

C) Yahya Kemal gazelleriyle Divan şiirinin son şairi değil, günümüzün ilk şairidir.

D) Ataç’ın ne yapıtından aldığım tadı yitireceğimi sanıyorum ne de düşüncesiyle çelişkiye düşeceğimi.

E) Her yeniliğe, ne olursa olsun, büyük bir umutla sarılıp sonra da onu pek çabuk eskitiyoruz.

 

4. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde altı çizili deyim “bir durumun veya birisinin getirdiği, sağladığı olanaklardan yararlanmak” anlamında kullanılmıştır?

A) Şu âlemde bulamadım vefânı

Ben severim, eller sürer sefânı

B) Sefadan el çekip cefaya taptım

İster ağlat, ister güldür efendim

C) Be insafsız az mı çektim cefanı

Hatırdan gönülden geçmek yol mudur?

D) Suyunu sebil ettiğim o çeşme

Eserken yelken açmadığım rüzgâr

E) Dertli Emrah bu hallere düşeli

Kan ağlar gözleri bir yâra sebep

 

5. Sanatta en sağlam yenilik, eski temaları yeni duygularla dolduran yeniliktir. Bu nedenle büyük sanatçıların hepsi eski sazdan yeni sesler çıkarmayı başarmaktadır.

Bu parçada altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hiç kimse tarafından işlenmeyen konuları bulmak

B) Yıllarca süregelen alışkanlıkları bir kenara atmak

C) Unutulmuş ve kullanılmayan malzemeden yeni duygular oluşturmak

D) Evrensel duyguları canlandırıp halka hatırlatmak

E) Yenilik yapma amacıyla sanatta kaliteyi düşürmemek

 

6. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi, karşısında verilen deyime uygun değildir?

A) İçinden çıkılması zor bir hale düşmek: İki ateş arasında kalmak

B) Bir tartışmayı yatıştıracak yerde şiddetlendirecek şekilde davranmak: Ateşle barut bir arada durmaz.

C) Rahatsız, tedirgin bir halde bulunmak, çok acelesi olmak: Ateş üstünde oturmak.

D) Çok fazla kızmak, öfkelenmek: Ateş püskürmek

E) Bir tehlike veya kötülüğün önüne geçilmez hale gelmek: Ateş bacayı sardı.

 

7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “ölü gibi olmak, halsiz, takatsiz kalmak” anlamında bir deyim kullanılmıştır?

A) Azrail göğsümde, canım heyheyde

Gözlerimin ağı karalandı gel.

B) Girelim meydana candan geçelim

Çalalım kılıncı kanlar saçalım

C) Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın

Anan bile okşasa benim bağrım kan olur.

D) Biçâre renk kalmamış, ak pak olmuş bet beniz

Can çekilmiş, kuvvet bitmiş, buz kesilmiş el ayak

E) Karacaoğlan der ki: Ben yana yana

Yârin sitem sözü kâr etti cana.

 

8. Şiirin yeni boyutlar, yeni tatlar oluşturması gündelik yaşamla göbek bağını koparmamasına bağlıdır, insanoğlunu; kini, öfkesi, acısı, umudu ve sevgisiyle kavramasına bağlıdır. Böyle olmaz da yaşamdan insandan koparsa, şiir çoraklaşır kendiliğinden.

Bu parçada geçen “gündelik yaşamla göbek bağını koparmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Günlük yaşamla ilişkisini kesmek

B) Toplumsal sorunları ele almak

C) İnsana yeni açılımlar sağlamak

D) Sıradan insanın yaşamına yön vermek

E) Okuyucunun düşünce dünyasına seslenmek

 

9. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “bile bile çok tehlikeli bir işe girişmek.” anlamında bir deyim kullanılmıştır?

A) El için kendini ateşe atma

Gemisini kurtaran kaptan demişler.

B) Aynasını almış da başını bağlar

Cihanı ateşe yakar bu gelin

C) Kimse çekmesin böyle bir sevda

Bu sevda ateşten gömlekmiş bize

D) Düştüm ateşine yandım tutuştum

Kara kaşlım, ne haldeyim gör beni

E) Beni yaktın, yadırgadın ey güzel

Sen de benim gibi ateşlere yan güzel

 

10. Seçtiği konular, bunca sanat eseri içinde onu seçkin kılmış ve kalabalığa karışmaktan korumuştur.

Bu parçadaki altı çizili sözün anlamı, aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A) Hep kendisini anlatan insanın anlatacakları, eninde sonunda biter.

B) Yaşarken de tanınıyordu, biliniyordu; ama gene de ölüm ününe bir şey kattı.

C) Şairin mükemmellik anlayışı, onun sıradanlaşmasını engeller.

D) Roman okuru, okuduğu yapıtın üstünde dikkatini uyanık tutmakta, oyun seyircisi kadar bağımlı değildir.

E) Tiyatro, çağımızın daha da gelişen tekniğinden mutlaka yararlanmalı.

 

11. Aşağıdakilerden hangisinde “Bir şeyi elde etmeyi veya bir şeyin gerçekleşmesini çok isteme” anlamında bir deyim kullanılmıştır?

A) Tane tane benleri var yüzünde

Can alıcı bakışları gözünde

B) Tomurcuk gül olsan, hâr (diken) olamazsın

Azrail olsan can alamazsın

C) Fakat onlar da bizim gibi bir an evvel

Can atıyorlardı geçmek için Anadolu’ya

D) İkimizi birbirine veren dosta

Ödenecek bir can borcumuz var

E) Tutuşup şevk ile tâ cân evinden

Geçerler bu kutsi aşk alevinden

 

12. Yunus Emre’nin edebiyatımızdaki yeri yadsınamaz. Yunus, Anadolu’da Türkçenin şahlanışı bakımından bir idoldür.

Bu cümlede altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) Türkçenin gelişimi

B) Türkçenin yaygınlaşması

C) Türkçenin atılımı

D) Türkçenin değişimi

E) Türkçenin güçlenişi

 

13. Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili deyim, “Emsaliniz, denginiz olmayan fakat bazı zamanlarınızda sizi yalnızlıktan koruyan, yalnızlığınıza ortak olan kimse, arkadaş” anlamında kullanılmıştır?

A) Doksan bin var tatlı cana kıyacak

Yüz bini de Tatar Handan geliyor.

B) Can yoldaşın olmazsa olmasın

Yalnızım diye hayıflanmayasın

C) Kazanda su kaynasa sanki ben pişiyorum

Bir kuş, bir kuşu öldürse ben can çekişiyorum.

D) Aşksız kişi hayvandır, insan değil şeytandır.

Gerçek şu kim insandır eren can esrarına

E) Aşk şerbetin içtin ise, can gözünü açtın ise

Dost ile buluştun ise, gece gündüzden geç

 

14. Okuyucuyu düşündürmek, bilginin içine dahil etmek şüphesiz yazarın işidir. Okuyucuya duygu inceliği, davranış üstünlüğü kazandıran yazarın, gözü ikide bir okuyuculara kaymadan okumanın önemini hayranlarına aşılaması gerekir. Yoksa söylediklerinin bir anlamı olmaz.

Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Okuyucunun toplumsal durumunu bilmeden

B) Okuyucunun bilgi ve tecrübesine yönelmeden

C) Okuyucunun isteklerini dikkate almadan

D) Okuyucunun bilgisini dikkate almadan

E) Okuyucuyu eserin içinde yaşatmadan

 

15. Ne okursak okuyalım yazarın macerasının kendi maceramız olduğunu sanırız. Onu benimseyip onda kaybolmak isteriz. Benim şairim, benim öykücüm der, elimizden hiçbir zaman düşürmeyiz onları. Aslında hiçbirisi bizim maceramız değil; orada yazılanlarda kendi sesimizin yankısını buluruz yalnızca.

Bu parçadaki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?

A) Şairlerin eserlerinde okuyucuyu dikkate almadığını anlamak

B) Duygu ve düşüncelerimizin eserde işlendiği görmek

C) Sanat eserinin yalnızca duyguları anlattığını fark etmek

D) Toplumsal sorunların şiire giremeyeceğini anlamak

E) Her yazarın ayrı bir üslubu olduğunu görmek

 

16. Gerçek yazarlar, eleştirmenlerden gelen kamçı şakırtılarına kulak verip yazılarını ona göre düzeltenlerdir.

Bu cümlede geçen altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Eleştirmenlerin, yazarları hırslandıran ve yönlendiren eleştirileri

B) Yazarların aldığı kararları uygulamaları

C) Eleştirmenlerin nesnelliği yitirerek yazmaları

D) Okuyucudan gelen iyi ya da kötü tepkiler

E) Eli kalem tutanların eleştirmenlere verdiği cevaplar

 

17. Bence sanat hakkında iddiasız, tartışmasız fikirlere sahip olmak iyidir. Sanat, su gibi bulunduğu kabın şeklini alır. Herkesin kendine göre sanatı sezişi ne ise, sanat odur.

Parçada geçen “Sanat, su gibi bulunduğu kabın şeklini alır.” cümlesiyle sanatla ilgili olarak anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sanatın insanlara yol göstermesi

B) İnsanların, varlıklarını sanat yoluyla ortaya koyması

C) Sanatın, insanı bulunduğu yerden farklı bir yere taşıması

D) Sanat yoluyla insanların ortak bir değer oluşturması

E) İnsanların bilgisi doğrultusunda sanatı algılayışı

 

18. Stendhal, roman yazmayı toplumun üzerinde ayna gezdirmeye benzetir.

Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) İyi bir roman hayal unsurlarını barındırır.

B) Her sanat yapıtı yazarından izler taşır.

C) Roman gerçeğin düşle birleştiği yerde doğar.

D) Roman toplumsal gerçekliği yansıtma görevi üstlenir.

E) Roman yazarı, yazdıklarının herkesçe okunmasını ister.

 

19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “tat vermek” deyimi diğerlerinden farklı bir anlamda kullanılmıştır?

A) Kimyon, köfteye hoş bir tat verir.

B) Yaşlı adamın gelişi, sohbete ayrı bir tat verdi.

C) Urfa biberi, çiğ köfteye ayrı bir tat verir.

D) Senin, hep deneme sınavından bahsetmen de tat verdi.

E) Havuç, pilava değişik bir tat, değişik bir lezzet verdi.

 

CEVAP ANAHTARI
1-A  2-B  3- A  4- A  5-C  6-B  7-D  8-A  9-A  10-C  11-D  12-D  13-B  14-C  15-B  16-A  17-E  18-D  19-D