Öne Çıkanlar 1. Düşeriz, bir yerimiz kanar. Kan durur, yara bir süre sonra kabuk tutar. Kabuklar ikide bir elimize takılır ve kaşınır. Sonra dayanamayız, kabuklarını yolar, yarayı kanatırız. Aslı Erdoğan’ın edebiyatla yaptığı bu sanki: Yaralarımızı kanatmak. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşamın gizili ayrıntılarına değinmemek B) Acıları yeniden canlandırmak C) Kalıcı bir etki oluşturmak D) Toplumsal sorunlara değinmek E) Bireysel sorunları konu edinmek 2. İnsanlar neden açıkça ayrımcı olan, psikolojik ve fiziksel şiddete dayanan, bunun üzerine inşa edilmiş bir siyasal rejimini desteklerler? Bu soru 20. yüzyılın ikinci yarısının en önemli sorularından biri oldu. Nazi Almanya’sında yaşananlar karşısında halkın sessiz kalması ya da olanlara gizli ve açık onay vermesi, sosyal bilimcilerin kafasını yıllarca kurcaladı durdu. Bu konuya odaklanan yüzlerce kitap yazıldı ve film çekildi. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Belli bir konu üzerinde yoğunlaşmak B) Sosyal sorunları irdelemek C) İlgi çekici konuları ele almak D) Genel hatlarıyla konuyu ele almak E) Herkesçe kabul gören konuları işlemek 3. İsterseniz beni şüphecilikle suçlayın ama yıllar önce ölmüş büyük yazarların kitapları, defterleri, mektupları, notları ortaya çıktığında beynimde alarm çanları çalmaya başlıyor. Bu parçada geçen “beyinde alarm çanları çalmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Tehlikenin boyutlarını kavramak B) Düşünce dünyasında tehlikeyi haber vermek C) Beyni her tür tehlikeden korumak D) Sınırları zorlayan bir durumla karşılaşmak E) Uyarma amaçlı yönlendirmelerde bulunmak 4. (I) Felsefeciler arasında nesilden nesle aktarılan bazı efsaneler vardır. (II) Bunlardan biri 20. yüzyılın önemli düşünürlerinden G. E. Moore’un bir felsefe seminerinde, çağdaşı filozofları sağduyuya davet etmek için elini havaya kaldırarak “Bu bir eldir.” dediği konuşmasıdır. (III) Moore’un bu çıkışı, sağduyudan iyice uzaklaşan, varlıkbilim ve epistemolojiden sadece teknik terminolojiyle söz eden filozoflar için gerçekten de uyarıcı bir etki yaratmıştır. (IV) Konuşması boyunca arada sırada elini gösterip “Bu hâlâ bir eldir.” sözlerini yineleyerek komik ama bir o kadar da etkin bir hava yaratan Moore, “A Defence of Common Sense” (Bir Sağduyu Savunması) adlı makalesinde bilgi kuramını ortaya koyar. (V) Moore’un felsefesi genel okur tarafından pek bilinmez ama felsefe öğrencileri için çok önemlidir. Bu parçada numaralanmış cümleler için aşağıda söylenenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, felsefenin temel özelliğine değinilmiştir. B) II. cümlede, doğrudan anlatıma başvurulmuştur. C) III. cümlede, bir çalışmanın felsefeciler üzerindeki etkisine değinilmiştir. D) IV. cümlede, tekrarlanmış ifadelerin etkileyiciliğine değinilmiştir. E) V. cümlede, birbirine karşıt bir durum ortaya konmuştur. 5. (I) Son on yılda yazılmış yeni romanlara baktığımızda kurgu kaygısının kimi zaman söz kaygısının önüne geçtiğini düşünüyorum. (II) Parlak oyunlar, şaşırtmalı kurgular özellikle genç yazarlarımızı fazlasıyla cezbediyor.(lll) Bir de eğlenceli olma merakı var, edebiyatın öncelikle okura keyif vermesi gerektiği yönündeki anlayışı biraz abartıyorlar diye düşünüyorum. (IV) Edebiyatın eğlenceli de olmasına bir itirazım yok ama eğlencenin de fazlası bazen sabah kahvaltısında bol kremalı bir pasta yemek gibi insanın içini bulandırabilir. (V) Kimi zaman çok daha yalın kurguların söylediği sözler çok daha iyi gelir insana. Roman yazarlarına yönelik değerlendirmelerin yapıldığı bu parçadaki numaralanmış cümleler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, öngörü anlamı vardır. B) II. cümlede, mecazlı söyleyişten yararlanılmıştır. C) III. cümlede, öznel yargılar kullanılmıştır. D) IV. cümlede, benzetmeden yararlanılmıştır. E) V. cümlede, karşılaştırma anlamı vardır. 6. (I) Dünyanın herhangi bir şehrinde, şairin yarattığı birey, başka dillere çevrildiği zaman da birey olabiliyorsa bireydir. (II) O yüzden olacak modern şair kendi canından yazdığı şiiri, kendi yabancısı yaparken ona yabancılaşır. (III) O, ister şairin şahsi benliği olsun, ister şiirin getirdiği yeni ben, kimse bilmese de eğilip sesine kulak vermese de vardır. (IV) Çünkü insan yeni değildir ancak insana bakış yenidir.(V) Edebiyat, bu büyülü sürecin en güzel platformudur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda söylenenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, saptama yapılmıştır. B) II. cümlede, I. cümledeki nedenin sonucudur. C) III. cümlede, eşitlik anlamı vardır. D) IV. cümlede, değerlendirme yapılmıştır. E) V. cümlede, tanımlama yapılmıştır. 7. (I) Esperanto, bir kaç meraklının dışında kimsenin kullanmadığı bir dil olarak parlaklığını yitirmiş. (II) Oysa sanat, asırlardır evrensel diliyle sarıp sarmalamaya devam ediyor Dünya’yı.(III) Notalar azçok isim değiştirse de besteciler farklı uluslardan da olsa aynı ezgiyle tınlıyor konser salonlarında, köy meydanlarında, kent sokaklarında… (IV) Müzisyenler için, şefin elindeki bagetin hareketi aynı anlamı taşıyor tüm dünyada. (V) Baleye gönül veren farklı ulustan dansçılar, aynı sahnede, aynı müzikle Fransızca bale adımlarını kolayca yorumlayabiliyorlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 8. Duygulu bir şairin ( ) güçlü ve iyi bir şairin yazdıkları ölebilir mi ( ) Şair onları bir kenara saklasa bile bir gün defineciler ( ) arkeologlar çıkarıp bulmazlar mı ( ) Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilebilir? A) (,)(?)(,)(?) B) (,)(.)(.)(.) C) (,)(?)(;)(?) D) (,)(.)(;)(.) E) (;)(?)(;)(?) 9. Aşağıda verilen cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük bağlaç olarak kullanılmamıştır? A) Bu işi yapmasına yaparız da bizi engellemeseler. B) Bana kızmıştı meğer onu aramalıymışım. C) İstediklerinizi aldım fakat param da bitti. D) Gitmek ya da gitmemek senin elinde. E) Haber verdim sonra buraya geldim. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ünsüz yumuşaması” yoktur? A) Arkeologun söylediklerine herkes inanmıştı. B) Bu kitaba on lira ödemişti arkadaşım. C) Kulağıma eğilerek bir şeyler fısıldadı. D) Şiirlerinde ahenge büyük önem verirdi. E) Biraz uzağa gidince daha net görüyordu. 11. (I) Sükût arıyordum ben arkadaşlıkta. (II) Tamam, ben de tuhaf bir çocuktum.(III) Ama kendimle barışık olmayı, dünyayla barışık olmaya tercih ediyordum. (IV) Neyse efendim, aradığım oyun arkadaşını bulmak için çok uzaklara gitmeme gerek kalmadı.(V) Arkadaşlarım yanı basımdaki kitaplarım oldu o zamanlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri devrik cümledir? A) I. ve II. B) I. ve V. C) II. ve IV. D) III. ve V. E) IV. ve V. 12. Düne kadar büyüleyici bir yoğunluk ve katıksız bir yeteneğin baş tacı edildiği çizgi-roman alanında, bugün artık daha basit ve sade ifadelerin el üstünde tutulduğunu biliyoruz. Bilgisayarın nimetlerinden faydalanarak boyut azaltmak ve derinliği hiçe sayarak çizginin plastiğini zedelemek gibi, kanımca her zaman üzerinde şüphe bulutunun gezinmesi gereken bu yeni açılımı ve onun günahlarını sadece Manga ekolüne yüklemek haksızlık olur. Çizginin bazen edebî ve sinemasal anlatımların önüne geçen bir gücü olduğu konusunda anlaşıyorsak eğer, bu güçsüzlüğü yaratan bütün müdahalelerde Marvel ve Bonelli ekolünün de parmağı olduğunu görmek gerek. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine örnek yoktur? A) Benzetme yapılmış cümleye B) Karşılaştırma cümlesine C) Öznel cümleye D) Tanımlama yapılmış cümleye E) Değerlendirme cümlesine 13. Türk edebiyatı 1970-80'li yıllara değin önce toplumcu gerçekçiliğin etkisinde kalmış sonra da edebiyat kuramcısı Lukacs’ın estetik ilkeleri doğrultusunda sınıfsal tipolojiyi yansıtmakla yükümlü görmüştü kendini. Bu, sanatsallığın dışında bir yönelimdi ve sınıfsal ilişkileri en iyi biçimde dile getiren kişinin başarılı yazar olarak nitelendirilmesi anlamına geliyordu. Biçimle oynayan, ideolojik-etik alanlarda bir mesaj içermeyen metinlerin yazarları, toplumsal düzlemde sorumsuzluk, aylaklık ve aymazlıkla suçlanıyordu. Türk edebiyatı uzun yıllar edebiyat-dışı/sanat-dışı/estetik-dışı dogmatik ölçütlerle değerlendirildi. —- Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Bu ise, özgür bir ortam dışında var olamayan yaratıcılığın soluksuz kalması demekti. B) Yanlış satış politikalar da edebiyatımıza hiç beklenmediği kadar zarar verdi. C) Edebiyatın günümüz sanatçıları tarafından önemsenmesini hiç kimse eleştiremez. D) Politikanın edebiyat üzerinde etkisi de giderek arttı. E) Zamanla da değerlendirmeler haklı bir sonuca ulaştı. 14. Tarihteki önemli metinler arasındaki etkilenme, esinlenme ve referanslar her zaman Önemli tartışmalar yaratmıştır. Sümer Yaratılış Destanı’nın Babil mitoslarında görülmesi, buradan da zaman içinde arkaik Asur ve Yahudi mesellerine geçişi, bu destanla Tevrat’ın Tekvin kitabındaki ve Kuran’daki önemli benzerlikler, dünya çapında birçok tarihçi ve ilahiyatçının araştırmalarına konu olmakta. Keza, Gılgamış Destanı, Tufan miti, Kitab-ı Mukaddes ve Kuran’da sözü edilen kişiler ve anlatılan meseller, karşılaştırmalı metin tahlilleriyle incelenmektedir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Örneklerden yararlanılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Öznel yargılar kullanılmıştır. D) Yinelemelerden yararlanılmıştır. E) Bilgi verme amacı taşımaktadır. 15. Hiçbir sanat dalı, doğal olarak belli bir yıldönümüyle birlikte bir değişime uğramıyor. —- Eğer son on yıl içinde bir değişim yaşanmışsa -ki mutlaka ağır ağır da olsa birtakım adımlar atılmıştır- bunları daha geniş bir zaman içinde göreceğimize inanıyorum. Sanıyorum bu on yıl içinde en çok tartışılan, yayımlanan yeni roman sayısındaki patlamaydı. Gerçekten de eskisinden çok daha fazla yeni Türk romanı yayımlanmak fırsatı buldu ve bu konuda edebiyat niteliğinin nasıl değiştiği üzerine de epey tartışıldı. Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-den hangisiyle en uygun biçimde tamamlanabilir? A) Keskin bir sapağa girmiyor. B) Büyük değişimler yaşıyor. C) Gün geçtikçe edebiyat hızlı gelişiyor. D) Değişimin hızına kimse yaklaşamıyor. E) Olması gereken önemsenmiyor ki. 16. (I) Denilebilir ki tarih her yüzyılın ihtiyaçlarına göre yeniden yazılır. (II) Yeniden yazılırken bir dönemin lanetlenen politik, askeri, kültürel vs. aktörleri kurtarıcı olarak karşımıza çıkabilir ya da unutulmuş bir olay, olgu öne çıkartılarak bir dönemin tarihsel gidişatının sonu ya da başlangıcı olarak işaret edilebilir. (III) 2000′li yıllarla birlikte ülkemizde de patlama yaşayan popüler tarih romanları ve popüler tarih kitapları bu ihtiyaç üstüne yükseliyor. (IV) Tarih felsefesi bizi kesin doğruyu bulmaya götürmez belki ama tarihsel verileri doğru değerlendirmemize, bize sunulan metinleri doğru bakış açılarıyla sorgulamamıza yardımcı olabilir. (V) Doğan Özlem’in Say Yayınlarından çıkan Tarih Felsefesi adlı yapıtı da böyle bir kapıyı aralıyor. (VI) Antikçağdan günümüze tarih felsefesinin gelişimini anlatırken bir yandan felsefi gelişmelerin, değişimlerin dünya tarihini yorumlamadaki rolünü bize ulaştırmaya çalışıyor. Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinden itibaren ikinci paragrafa geçilebilir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 17. Türk şiirinin kitaplara geçmiş birikimi kadar zengindir kitap dışı kalmış şiirleri. Dergi sayfalarında, defterlerde, gazetelerde, mektuplarda, not defterlerinde hatta günlüklerde eğilip okuyacak başları beklerler. Şiiri yayımlamakla birlikte yazarken arayan, buldukça yıkan sonra yeniden kuran ve yıkması hiç bitmeyen şairler geçidine de şahit oluruz orada. Şiir ve şairle ilgili bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Asıl nitelikli sanatçılar, herkesçe tanınmayan sanatçılardır. B) Şiir türünde en başarılı şairler, şiirleri kitaplaşmamış şairlerdir. C) Şiirimizin en güzel örnekleri kitaplarda değil sözlü anlatımda aranmalıdır. D) Şiir birikimimizin kitaplara geçmemiş örnekleri de oldukça niteliklidir. E) Türk şiirinin tarihi gelişimini gözlemlemek, sanıldığı kadar kolay değildir. 18. Bir kitabı hemen sevebilir misiniz? Yazarını tanıyorsanız ve daha önce başka eserlerini okuduysanız içeriği nedeniyle heyecan duyabilirsiniz elbet. Kapağı da onu sevmenizi sağlayabilir. Bazen sadece adına vurulursunuz bir kitabın ve görmeden satın almak istersiniz. Bu şekilde sadece adını görüp içeriği hakkında ufak bir bilgi ile sipariş ettiğim (daha çok başka diyarlardan) ve elime aldığımda büyük hayal kırıklığına uğradığım kitaplar olmuştur. Yine de bu kitabın adını ve kapağını görür görmez (yazarını o ana kadar tanımıyor olsam da) büyük bir ilgi duydum ve “Bu kitabı seveceğim.” dedim kendi kendime. Ama olmuyor. Kitap, yıllanmadıkça defalarca okunmadıkça içe çekilmedikçe sevilmiyor. Kitapların sevilmesiyle ilgili böyle düşünen yazarın, aşağıdakilerden hangisini savunması beklenir? A) Bir kitabın sevilebilmesi; zamana yenik düşmeden elde tutulabilmesine, okunabilmesine ve içselleştirebilmesine bağlıdır. B) Kitap kapaklarının nitelikli basılması ve kitap adlarının etkileyici olması, kitapların sevilmesinde en önemli etkendir. C) Günümüz koşullarında bir kitabın okuru etkileyebilmesi, her bireye hitap edebilecek ayrıntıların kullanılmasıyla elde edilebilir. D) Kitap okurunun nitelikli olması, kitapların okunup sevilmesinde en önemli etkendir. E) Büyük yazarların kitapları ancak kalıcılığa ulaşarak her koşulda okunabilme özelliğine sahip olabilir. 19. Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken Sana uğurlar olsun, ayrılıyor yolumuz Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Sanat” şiirinden alınan bu dörtlükten aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Şairin zihniyetine B) Şairin uyak anlayışına C) Şiirin konusuna D) Kullanılan ölçüye E) Şiirin tarihi gelişimine 20. Okuyanlar, ilgilenenler bilirler, özellikle Batı edebiyatı üzerine yazılmış önemli bir eleştiri külliyatı vardır. Buna önemli katkılar yapanlar arasında bizim ülkemizdeki üniversitelerin İngiliz edebiyatı, Fransız edebiyatı gibi bölümlerindeki akademisyenler de dâhildir. İnceleme ve eleştirilerin bir kısmı kitap olarak kitapçı raflarında kıyıda köşede bir yer edinebilir, bazıları ise akademi çevrelerinin dışına çıkmaya fırsat bile bulamaz. Kendi edebiyatımız içinse biraz daha farklı bir durum söz konusu. Üniversitelerin Türk edebiyatı bölümleri Cumhuriyet öncesi edebiyatımızla haşır neşir olurken Cumhuriyet sonrasına ilişkin önemli kilometre taşlarını kapsamlı olarak ele almaktan biraz uzak duruyorlar sanki. Özellikle bir dönemi, bir akımı, bir kuşağı enine boyuna araştıranlara ya az rastlıyoruz ya da sayıları, kendilerine rastlayamayacağımız kadar az. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Batı edebiyatı, nitelikli olduğu için daha çok ilgi uyandırmıştır. B) Üniversiteler de edebiyat üzerinde araştırma yapabilirler. C) Türk edebiyatı üzerine yapılan eleştiriye dayalı incelemeler Batı edebiyatına oranla azdır. D) Edebiyatımızın belli dönem ve sanatçılarına yönelik incelemeler oldukça yetersizdir. E) Akademisyenler de edebiyat üzerine inceleme ve eleştiri yapabilirler. 21. Derinden derine ırmaklar ağlar Uzaktan uzağa çoban çeşmesi Ey suyun sesinden anlayan bağlar Ne söyler su dağa çoban çeşmesi Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisine örnek yoktur? A) Nida (seslenme) B) Tezat (zıtlık) C) Teşhis (kişileştirme) D) İstiare (eğretileme) E) Tenasüp (uygunluk) 22. Dumas, tanınmış ve başarılı bir oyun yazarıyken gazete yöneticilerinin ünlü bir kalemi gazetelerine bağlamak için yüksek telif ücretleri ödediklerini görüyor. Hiçbir öneriyi geri çevirmiyor ve bu yüzden de çok çalışması gerekiyor. Bunun için de kendine bir yardımcı yazarlar topluluğu oluşturuyor. Dumas, bu şekilde kendine yardımcı bulan tek yazar değildir. Ne var ki Dumas’tan sonra başkalarının imzasıyla çıkan romanların gölgesinde çalışan yazarlara “zenciler” denmektedir. Dumas, “Tarih, romanlarımı astığım bir çividir.” demişti günün birinde. Dumas’nın “zencileri” onun için tarihsel araştırmalar yaparlar. Planlar ve entrikalar da tasarlarlar. Her zaman değil ama genel olarak sonunda romancı romanı tek başına kaleme alır. Söz gelişi Üç Silahşörler’in serüvenleri ve bunların devamını anlatan “Yirmi Yıl Sonra” ile “Bragelonne Vikontu” adlı iki ciltte yazar pek kalem oynatmamış. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Birçok yazarın kendisine yardım edecek kişilerle yapıt verdiğine B) Dumas’ın tiyatro türünde verdiği yapıtlarla ünlendiğine C) Gazetelere yazmaları karşılığında ünlü yazarlara yüksek ücretler ödendiğine D) Dumas’ın hiçbir yapıtını kendisinin kaleme almadığına E) Yardımcı yazar kullanmanın sık rastlanan bir durum olduğuna 23. Aşağıdakilerden hangisi bir gazelin son beyitidir? A) Tahammül mülkünü yıktın Hülagü Han mısın kâfir Aman dünyayı yaktın ateş-i suzan mısın kâfir B) Kız oğlan nazı nazın şeh-levend avazı avazın Belasın bende bilmem kız mısın oğlan mısın kâfir C) Ne ma’ni gösterir duşundaki ol ateşin atlas Ki ya’ni şu’le-i can-suz-ı hüsn ü an mısın kâfir D) Nedir bu gizli gizli ahlar çak-i giribanlar Aceb bir şuha sen de âşık-ı nalân mısın kâfir E) Nedim-i zarı bir kâfir esir etmiş işitmişdim Sen ol cellad-ı din ol düşmen-i iman mısın kâfir 24. Karac’oğlan söyler kaşı karadan Hicab perdesini kaldır aradan Seni, beni bir Mevla’dır yaradan Büyüklenme, hey kız, güzelim deyi Bu şiir alıntısı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Düz uyak biçiminde uyaklanmıştır. B) Bir koşmanın son dörtlüğüdür. C) Anonim halk şiiri örneğidir. D) Tunç uyak kullanılmıştır. E) On birli hece ölçüsü kullanılmıştır. 25. (I) Türk şiirindeki nazım biçimlerinden biri de İslamiyet öncesi Türk şiirinde kullanılan koşuktur. (II) İlk İslami örneklerin verilmesiyle birlikte Arap edebiyatından gazel ve kasideler de kullanılmaya başlamıştır. (III) İranlılardan alınma mesnevilerle de uzun soluklu konular işlenmiştir. (IV) Başka kültürlerden nazım biçimleri alınırken tuyuğ, şarkı gibi nazım biçimleri de Türkler tarafından şiire kazandırılmıştır. (V) Türk şiirinin Batı’ya açılmasıyla da tahmis, sathiye, müstezat gibi nazım biçimleri Batı’dan alınmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 26. Kaşgarlı Mahmut’un yazdığı (I)Divan ü Lügat’it Türk (II)11.yüzyılda yazılmış ilk sözlüktür. (III)Yusuf Has Hacip’in yine aynı yüzyılda yazdığı (IV)Kutadgu Bilig de (V)bir sözlük niteliğindedir. Yukarıdakilerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 27. Aşağıdakilerden hangisi Dede Korkut Hikâyelerinin bir özelliği değildir? A) On iki hikâye ve bir ön sözden oluşması B) Kimin tarafından yazıya geçirildiğinin bilinmemesi C) Türklerin Orta Asya’daki gündelik yaşamını içermesi D) Şiir ve düz yazı biçiminde yazılması E) Aliterasyon ve tekrirlere sıklıkla yer verilmesi 28. I. Grup II. Grup I. Terkibibend Soru sorma sanatı II. Nabi Vasıta beyiti III. Seci Nesirde uyak IV. İstifham Hikemi gazel V. Tedriç Yukarıda I. grupta verilenlerden hangisi II. grupta verilenlerden herhangi biriyle ilişkilendirilemez? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 29. I. Aruz ölçüsünün kullanılması II. Mazmunların oldukça az kullanılması III. Osmanlıcanın kullanılması IV. Toplumsal konulardan uzak durulması V. Düz yazının ikinci planda tutulması Yukarıda verilenlerden hangisi divan edebiyatı için söylenemez? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 30. Sade (Yalın) nesir, halka hitap için yazılmış, dili ağır olmayan nesirdir. Yabancı sözcük ve tamlama sayısı azdır. Anlaşılması güç söz sanatlarına yer verilmez. Menkıbeler, destanlar, dini ve tasavvufi konular, tarih ve gezi eserleri, o devre göre sade bir dille yazılmaya çalışılmıştır. Aşağıda verilen yapıtlardan hangisi sade nesir örneğidir? A) Evliya Çelebi Seyahatnamesi B) Tazarruname C) Şikâyetname D) Tevarih-i Ali Osman E) Sefaretname 31. Aşağıdakilerden hangisi halk şiiri için söylenemez? A) Şiirlerin müzik eşliğinde söylenmesi B) Cönk adı verilen defterlere şiirlerin yazılması C) Hece ölçüsünün kullanılması D) Süslü bir dille söylenmesi E) Milli nazım biçimlerinin kullanılması 32. —-, âşığın mahlasıdır. Şiirlerinde doğa. aşk, yiğitlik ve kahramanlık teması» işler. Toroslarda ve Çukurova’da yaşayan aşiretlerin hayatını Osmanlı Devleti ile yaptıktan mücadeleleri, iskâna mecbur edilişleri ve bunun acılarını şiirlerinde dile getirmiştir. Sade samimi bir halk Türkçesi ile koşma, türkü, koçaklama, varsağı ve semai söylemiştir. Çağdaşı olan âşıklarda bulunan divan şiiri tesiri onda görülmez. Hiçbir şiirinde aruz ölçüsünü kullanmamıştır. Cönklerden, mecmualardan ve halk ağzından derlenen şiirleri vardır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilir? A) Köroğlu B) Karacaoğlan C) Kayıkçı Kul Mustafa D) Dadaloğlu E) Seyrani 33. Civan da canına böyle kıyar mı Hasta başın taş yastığa koyar mı Ergen kıza beyaz bezler uyar mı Al giy allı balam şalların hani Bu dizelerden aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Ahenk unsurları içermediğine B) Milli ölçüyle oluşturulduğuna C) Sade bir dilin kullanıldığına D) Ağıt türüne örnek olduğuna E) Halk şiiri geleneğiyle yazıldığına 34. Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat edebiyatı için söylenemez? A) Batılı tarzda ilk eserler bu dönemde verilmeye başlanmıştır. B) Hak, adalet, özgürlük, vatan kavramları bu dönemde ilk defa kullanılmaya başlanmıştır. C) Yazı dilini halkın anlayacağı biçime yaklaştırmaya çalışmışlardır. D) Tiyatroyu halkı aydınlatma aracı olarak görmüşlerdir. E) Divan edebiyatındaki “bütün güzelliğine” karşın “parça güzelliğine” önem vermişlerdir. 35. (I)Tanzimat edebiyatının ilk sanatçıları Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal gibi edebiyatçılardır.(ll) Bu sanatçıların aydın bir kuşak yetiştirmelerinin yanında asıl önemli yanları ise Türkçenin gelişmesine gösterdikleri çaba olmuştur. (III) Özellikle Şinasi’nin çıkardığı Tercüman-ı Hakikat Gazetesi çevresinde uyandırdığı halkçı dil hareketi ve ardından gelenlerin getirdiği yeni edebiyat anlayışı bunda önemli bir rol oynamıştır. (IV) Aynı zamanda Şinasi şiirde ilk defa eski şekiller içinde yeni kavramları kullanmıştır. (V) Namık Kemal ise daima geniş yankılar uyandıran eserler yazmış, vatan şairi olarak tanınmıştır. Numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 36. (I)Muallim Naci, (II)divan şiiri geleneğini sürdürmesine rağmen, siyasi ve sosyal düşünceleri, halk dilinin yazı dili olmasını savunan fikirleriyle arkadaşlarının ortak fikirlerine katılmıştır. (III)Şiir ve İnşa (IV)makalesinde halk şiirini överken Harabat antolojisinin ön sözünde (V)divan şiirini övmüştür. Yukarıdakilerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 37. Tanzimat Dönemi öncesi Türk edebiyatında (I) hikâye ve roman türleri yoktur. Nesir alanında daha çok tarih, siyasetname gibi eserler verilmiş, olaya dayalı eserler ise daha çok (II) mesnevi türünde yazılmıştır. Tanzimat; nesir alanında bir çığır açmış, onu şiirden daha etkili bir hale getirmiştir. Süsten, özentiden uzak, halkın okuması, bilgilenmesi amacıyla eserler ortaya konmuştur. Türk edebiyatında roman, (III) çevirilerle başlamıştır. Bu alanda ilk yerli eser (IV) Ahmet Cevdet Paşa’nın Fenelon adlı Fransız yazardan çevirdiği Telemak adlı romandır. Konusuyla, kahramanlarıyla ilk Türk romanı ise Şemsettin Sami’nin yazdığı (V) Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı aşk romanıdır. Bu parçada numaralanmış unsurların hangisi yanlıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 38. —-'ın/in/nin önderliğinde Servet-i Fünûn Dergisi etrafında toplanan bazı gençler Tevfik Fikret’in derginin başına getirilmesiyle edebi bir topluluk özelliği kazanır. Sonraları Cenap Sahabettin, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Celal Sahir Erozan, Ali Ekrem Bolayır, Halit Ziya Uşaklıgil’in katılımıyla topluluk genişler. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Abdülhak Hamit Tarhan B) Recaizade Mahmut Ekrem C) Ahmet Mithat Efendi D) Samipaşazade Sezai E) Şemsettin Sami 39. Aşağıdakilerin hangisinde verilen sanatçılar Servet-i Fünun Döneminde yaşamalarına ve yapıt vermelerine rağmen bu topluluğa katılmamış bağımsız sanatçılardır? A) Halide Edip Adıvar – Ali Ekrem Bolayır B) Hüseyin Rahmi Gürpınar – Ahmet Haşim C) Mehmet Emin Yurdakul – Peyami Safa D) Hüseyin Rahmi Gürpınar – Ahmet Rasim E) Ahmet Mithat Efendi – Mehmet Fuat Köprülü 40. Birçok edebi türde eser vermesine rağmen asıl ününü romanlarla sağlamıştır. Sanatlı bir söyleyişi, iyi bir gözlemciliği vardır. Romanlarında üst tabakanın hayat özelliklerini işlemesine rağmen hikâyelerinde sıradan insanları işlemiştir. Realizmden etkilenmiştir. Eserleri teknik açıdan kuvvetlidir, bu yönüyle romancılığımızın babası sayılır. Mensur şiir türünde ilk yapıt veren sanatçıdır. Kırık Hayatlar, Bir Ölünün Defteri, Aşka Dair, Kâbus önemli eserleridir. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi bu parçada hakkında bilgi verilen sanatçıyla aynı edebi döneme dahildir? A) Peyami Safa B) Hüseyin Rahmi Gürpınar C) Ahmet Hikmet Müftüoğlu D) Ahmet Mithat Efendi E) Ahmet Haşim 41. Milli Edebiyat, 1911 yılında Selanik’te çıkan “—-” dergisinde Ömer Seyfettin’in “—-” adlı makalesinin yayımlanmasıyla başlar. Milli Edebiyat hareketi öncelikle bir dil hareketidir. Sade Türkçenin bir dava olarak ele alınması ilk kez bu dergide ortaya konmuştur. “Milli Edebiyat” terimi de ilk defa bu dergide kullanılmıştır. Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Milli Edebiyat – Türk edebiyatı B) Fecr-i Ati – Lisan ve Edebiyatımız C) Türk Yurdu – Lisan-ı Türkî D) Genç Kalemler – Yeni Lisan E) Türk Ocağı – Gerçek dil 42. Aşağıdakilerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) Reşat Nuri Güntekin; yurt ve toplum gerçeklerini, töreden kaynaklanan doğru ya da yanlış inanışları ele almış; ününü, duygusal bir aşkı dile getirdiği ve birçok yönüyle Anadolu’yu anlattığı “Çalıkuşu” romanıyla sağlamıştır. B) Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanlarında kusursuz bir anlatım ve sağlam tekniği ile tarihi ve sosyal olaylardan her birini bir romanına konu edinerek Tanzimat Dönemiyle Atatürk Türkiyesi arasındaki dönem ve kuşakların geçirdikleri sosyal değişiklik ve bunalımları yaşayış ve görüş ayrılıklarını işlemiştir. C) Yahya Kemal, İstanbul şairi olarak tanınır. Osmanlı İmparatorluğunun geçmişteki parlak günlerine büyük bir özlem duyar. İstanbul, tarih, yurt sevgisi, aşk, ölüm ve sonsuzluk konularını işlemiştir. D) Anadolu gerçeği ilk olarak Falih Rıfkı Atay’ın “Memleket Hikâyeleri” adlı yapıtıyla edebiyata girmiştir. E) Ömer Seyfettin, anılarından, tarihteki kahramanlıklardan ve günlük yaşayışlardan yararlanarak gücünü çekici anlatımından, olaylardan alan, çoğunlukla beklenmedik sonuçlarla biten hikayeleriyle edebiyatımızda önemli bir yer tutar. 43. I. Konuşma dili olarak İstanbul Türkçesi benimsenmiş, yazı dili ile konuşma dili arasındaki fark kalkmıştır. II. Türk dilinin kuralları belirlenmiş, Arapça ve Farsçadan gelen tamlamalar yerine Türkçe tamlamalar kullanılmıştır. III. “Türkiye Türkçesine diğer Türk lehçelerinden sözcük alınmalıdır.”görüşü savunulmuştur. IV. “Terimler bilimle ilgili olduğu için aynen kullanılmalıdır.” görüşü benimsenmiştir. V. İstanbul ağzı, yazı ve kültür dili olarak benimsenmiştir. Yukarıdakilerden hangisi Milli Edebiyat Döneminin dil anlayışı değildir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 44. Bu sanatçılar Milli Edebiyat Akımından etkilenmiş ve şiirlerinde hece veznini kullanmışlardır. Şiirde özentisiz olmayı ve süsten uzak olmayı tercih etmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele Döneminde başlamışlardır. Şiirde memleket sevgisi, yurdun güzellikleri, kahramanlıklar ve yiğitlik gibi temaları işlemişlerdir. Mısra kümelerinde dörtlük esasına bağlı kalmayıp yeni biçimler aramışlardır. Ağıdakilerden hangisi parçada “bu sanatçılar” denen topluluktur? A) Yedi Meşaleciler B) Beş Hececiler C) Servet-i Fünuncular D) Fecr-i Aticiler E) I.Yeniciler 45. Fecr-i Âti topluluğundan sonra 1928 yılında biri hikayeci diğeri şair olan yedi gencin bir kitap çıkararak başlatmak istedikleri edebî harekettir. Yedi Meşaleciler hareketini başlatan gençlerin kimi lisede kimi üniversitede öğrencidir. Topluluğa ad olarak Yedi Kollu Şamdan, Yedi Dağın Çiçeği, Yedi Veren, Yedi Ses, Yedi Yıldız gibi isimleri düşündükten sonra Yedi Meşaleciler ismine karar verirler. Servet-i Fünun Dergisi’nin 22 Mart 1928 tarihli sayısında Yedi Meşale isminde bir kitap çıkaracaklarını ilan ederler. Kitap, nisan ayında piyasaya çıkar ve büyük ilgi görür. Kitaba yazılan ön sözde edebi alanda neler yapacaklarını anlatırlar. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi bu parçada sözü edilen topluluğa dahil edilemez? A) Yaşar Nabi Nayır B) Kenan Hulisi Koray C) Sabri Esat Siyavuşgil D) Ahmet Haşim E) Vasfı Mahir Kocatürk 46. Aşağıdakilerin hangisinde verilenler Ahmet Haşim’in şiir kitaplarıdır? A) Göl Saatleri – Piyale B) Gurabahane-i Laklakan – Piyale C) Bize Göre – Göl Saatleri D) Frankfurt Seyahatnamesi – Bize Göre E) Göl Saatleri – Bize Göre 47. Eski şiire tepki olan —- ,üç ozanın adıyla anılır: Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday. Üç arkadaş Varlık dergisinde ölçüsüz, uyaksız, şairanelikten uzak yeni bir şiir akımı başlatır. Bu yoldaki şiirlerini bir kitapta toplarlar. Yeni akımı özellikle Nurullah Ataç destekler. Bu akım, birçok genç izleyici bulduğu gibi dönemin ünlü ozanlarını da etkiler. Orhan Veli’nin yazdığı ön söz, bir bakıma bu yeni şiir deviniminin bildirişidir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) II. Yeni Akımı B) Garip Akımı C) Milli Edebiyat Akımı D) Toplumcu Edebiyat E) Saf Şiir Anlayışı 48. Aşağıdaki eşleştirmelerin hangisinde yanlışlık vardır? A) Reşat Nuri Güntekin – Kızılcık Dalları B) Orhan Kemal – Baba Evi C) Kemal Tahir – Rahmet Yolları Kesti D) Yaşar Kemal – Yer Demir Gök Bakır E) Tarık Buğra- Susuz Yaz 49. Saf şiir anlayışı; Paul Valery’nin şiirde dili her şeyin üstünde tutan görüşünden hareketle, Batı edebiyatından Paul Valery, Stephane Mallerme ve divan şiirinin biçimci yapısından bir hayli etkilenen —- gibi şairlerimizde görülen ortak zevk ve anlayışa verilen addır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse bilgi yanlışı yapılmış olur? A) Ahmet Haşim B) Yahya Kemal Beyatlı C) Ahmet Hamdi Tanpınar D) Cahit Sıtkı Tarancı E) Ahmet Kutsi Tecer 50. ABD’ye gidip burada tiyatro üzerine çalışma ve araştırmalar yapmıştır. Oyun yazarlığı konusunda eğitim almıştır. 1967 yılında Amerika’da ilk oyunu olan Keziban’ı yazan sanatçı, yazdığı oyunların konularını genellikle tarihe dayandırmakla birlikte, tarihi incelemeye yönelik değil, karakterlerin kişilik ve iç dünyalarını yansıtmaya önem vermiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada hakkında bilgi verilen sanatçıdır? A) Recep Bilginer B) Turan Oflazoğlu C) Refik Erduran D) Haldun Taner E) Musahipzade Celal 51. Çamlıbel’den Tokad’a doğru Tozlu yolların aktığı ırmak Ben seni çoktan unuttum Sen de unuttun mu dön geri bak Bu şiir, üslup ve biçim özellikleri yönünden ele alınırsa aşağıdaki dönemlerden hangisine ait olabilir? A) Milli Edebiyat Dönemi B) Cumhuriyet Dönemi C) İslamiyet Öncesi Dönem D) Halk edebiyatı E) Divan edebiyat 52. Kemal Tahir, İlk kitaplarında daha çok köy ve köylü sorunlarına eğildi. Daha sonra Türk tarihinin ve özellikle yakın tarihin olaylarını ele aldı. (I) “Devlet Ana”da, kuruluş sürecindeki Osmanlı toplumu ve yönetim sistemini, (II) “Kurt Kanunu”da Atatürk’e karşı düzenlenmek istenen İzmir suikastını, (III) “Rahmet Yolları Kesti” ve “Yedi Çınar Yaylası”nda ağalık kurumu ve eşkıyalık olgusunu inceledi. (IV) “Yorgun Savaşçı “da Anadolu’daki başsız, öndersiz ulusal güçlerin birleşip Kurtuluş Savaşı’na başlamasına kadar geçen dönemi anlattı. (V) “Küçük Ağa”da ise Kurtuluş Savaşı’ndaki savaşın zorluğunu ele aldı. Bu parçada verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 53. Bir plak gibi dönüyor gökte mavilik Sesi aşağıda, çok aşağıda Üstünde bir duvarın. Duvarsa Dondurma yiyen bir çocuğun eli sanki Taşmış akıyor Öpüyor toprağı kanatan narçiçeklerini. Öpülüyorum bembeyaz çimlerinde yalnızlığımın Sonsuzluk yarın. Bu şiir; imgelem ve üslup ayrıntıları, içerik özellikleri yönünden Cumhuriyet Döneminin hangi şiir akımına dahil edilebilir? A) I. Yeni B) II. Yeni C) Saf Şiir D) Postmodern Şiir E) Toplumcu Şiir 54. Edebiyat yaşamına şiirlerle başlamış, kısa bir süre sonra oyun yazarlığına yönelmiştir. İlk romanını yazana kadar oyun yazarlığını sürdürmüştür. Üst üste yazdığı oyunlarla altmışlı ve yetmişli yılların önde gelen oyun yazarlarından olmuştur. İlk romanı Ölmeye Yatmak, 1973'te yayımlanmıştır. Ölmeye Yatmak, daha sonra yazdığı Bir Düğün Gecesi ve Hayır adlı romanlarla bir üçleme oluşturmuş ve birçok ödül kazanmıştır. Bu parçada hakkında bilgi verilen sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir? A) Sevgi Soysal B) Adalet Ağaoğlu C) Bilge Karasu D) Oğuz Atay E) Füruzan 55. 19.yüzyılın ikinci yarısında parnasizme tepki olarak ortaya çıkmış bir akımdır. Duygusallığa, insanın iç dünyasına yönelmişlerdir. Onlara göre somut varlıklar, dış dünya ile insanın duyuları arasında köprü kurmaya yarayan birer simgedir. Çünkü dış gerçek ancak insanın algılayış biçimiyle var olur. Yani insan, onu nasıl algılıyorsa öyle değerlendirilir. Bu parçada özellikleri verilen edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir? A) Romantizm B) Empresyonizm C) Sembolizm D) Dadaizm E) Fütürizm 56. Fransız edebiyatının önemli romanlarından biri olan Kızıl ile Kara realist bir romandır. Yazar, romanın konusunu gazetede çıkan bir haberden almıştır. Yapıtın yazarı psikolojik ve realist roman çığırının en önemli sanatçılarından sayılmaktadır. Yukarıda sözü edilen yapıt, aşağıdaki sanatçılardan hangisine aittir? A) Balzac B) Stendhal C) VictorHugo D) Tolstoy E) Gustave Flaubert LYS Edebiyat Deneme Sınavı-11 İndir!