Öne Çıkanlar 1931 yılında Erzincan’da doğmuştur. Asıl adı Cemalettin Seber’dir. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü’nü bitiren sanatçı, branşıyla alakalı olarak devlet kademelerinde çok çeşitli işlerde çalışmış, 1982’de maliye müfettişliğinden emekli olmuştur. Çok çeşitli dergiler çıkartan, yayınevlerinde danışmanlık, ansiklopedilerde redaktörlük, çevirmenlik de yapan Cemal Süreya’nın İlk şiiri 8 Ocak 1958’de Mülkiye dergisinde çıkmıştır. Birçok dergi ve gazetede yazıları yayınlanan sanatçı, 9 Ocak 1990’da İstanbul’da yaşamını yitirmiştir. Edebi Kişiliği: İkinci Yeni’nin en tanınmış şairlerinden olan Cemal Süreya, ayrıca bu anlayışın da en önemli kuramcılarından sayılır. İkinci Yeni anlayışına katılmasına rağmen geleneğe karşı olmamış, şiirlerinde geleneğin değerlerinden geniş ölçüde yararlanmıştır. “Şiir anayasaya aykırıdır.” diyerek ironik bir bakış açısıyla şiirin hiçbir mantık ve düzene uymayacağını söylemiştir. Kendine özgü bir şiir anlayışı geliştirmiş; çarpıcı, yoğun imgelerle, bilgi birikimini sentezleyerek başarılı eserler vermiştir. Çevresini toplumsal gerçekliğe açık bir görüşle ve ironik bir üslupla anlatmıştır. Orhan Veli geleneğinden etkilenerek yararlandığı nükteli söyleyiş, son şiirlerinde etkisini kaybetmeye başlamıştır. Sözüne son derece sadık olan sanatçı, “Süreyya” olan soyadını, Eskişehir Vergi Dairesi’nde çalışan Üvercinka adını verdiği uzun boylu, beyaz tenli, güvercin şahnişli sevgilisiyle girdiği iddia sonucu Y harfini kaybederek “Süreya” ya çevirmiştir. Toplumculara göre kapalı yazdığı düşünülen şair, İkinci Yeni sanatçılarıyla kıyaslandığında oldukça açık bir söyleyişi benimsemiştir. Modern ressamlar gibi soyutu somutlaştırma eğilimine gitmiştir. Cemal Süreya şiirlerinde hareket halindeki her şeyi anlatmış, yaşayan insanın her yönüne değinmiştir. İlk şiirlerinde biçime önem verdiğini, sonraları ise insanî bir öze yöneldiğini söyleyen şair, eserlerinde aşk ve cinselliği de kendine özgü bir anlatımla dışavurmuştur. Bütün sevgililerine “Annem çok küçükken öldü / Beni öp sonra doğur beni” diye seslenir. Üslup yönünden de diğer şairlerden ayrılan Cemal Süreya, kullandığı halk dili ve biçime verdiği önemle ön plana çıkmıştır. Kısaca özetleyecek olursak; Asıl adı Cemalettin Seber’dir. İlk şiiri Şarkısı Beyaz 1953’te yayımlandı. Papirüs dergisini çıkardı. Lirizm ve erotizm onun şiirinin özelliğidir. Geleneğin, şiiri sınırlayacağı düşüncesindedir. Buna rağmen geleneği şiirde en iyi kullanan şairlerdendir. Folklorun, halk deyimlerinin şiirin kanat çırpmasını önlediğini savunur. Dil, hayal ve resim ayırıcı rol oynar. Modern şiirimizin ressamıdır adeta. Mizah ve ironiye sıkça yer verir. Toplumsal değerlere uzak düşmemiştir. Şiirin “anayasaya aykırı” olduğunu söyler. Pazar Postası’nda Osman Mazlum imzasıyla yazılar, eleştiriler yazmıştır. Özgün bir imge dünyası vardır: Kırmızı bir kuştur soluğum…/ Zurnanın ucunda yepyeni bir Çingene…/ Sen çıkardın utancını duvara astın…/ Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu… Eserleri: Şiir: Üvercinka, Göçebe, Beni Öp Sonra Doğur Beni, Sevda Sözleri, Sıcak Nal, Güz Bitiği Düzyazı: Aydınlık Yazıları / Paçal, Oluşum’da Cemal Süreya, Papirüs’ten Başyazılar, Güvercin Curnatası Deneme: Şapkam Dolu Çiçekle, Günübirlik, 99 Yüz, 999. Gün / Üstü Kalsın, Folklor Şiire Düşman, Uzat Saçlarını Frigya Mektup: On üç Günün Mektupları Antoloji ve çevirileri: Mülkiyeli Şairler, 100 Aşk Şiiri