Öne Çıkanlar Türk edebiyatında toplumcu gerçekçilik, 1930’lardan 1980’lere kadar özellikle roman alanında varlığını güçlü bir biçimde sürdürmüştür. Toplumcu gerçekçi bakış doğrultusunda işçilerin, dar gelirlilerin dünyası, köydeki yaşam tarzı sunulmuş, köyden kente göçün ortaya koyduğu sorunlar, toplumcu dünya görüşüne uygun olarak sergilenmiştir. 1930’larda üretilen Anadolu insanının gerçeğini, toplumsal değişimle yaşanan sancıları anlatan öyküler ve romanlar, toplumcu gerçekçi edebiyatın kuruluşunun ilk örnekleri niteliğindedir. Sabahattin Ali, özellikle Anadolu’ya yönelme ve ne anlattığı kadar nasıl anlattığına da önem veren nitelikli roman ve hikâyeleriyle toplumcu gerçekçilerin öncülerden biridir. Toplumcu gerçekçi eser veren yazarların bir bölümü özellikle köy sorunlarına yönelmişlerdir. Tanzimat döneminde Nabizade Nazım’ın Karabibik kitabıyla başlayan köye yönelmenin ilk başarılı örnekleri Ebubekir Hazım Tepeyran’ın “Küçük Paşa” ve Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı yapıtlarıyla Milli Edebiyat döneminde verilmiştir. 1950’li yıllarda Köy Enstitülü yazarların çabalarıyla köy olgusu romanlarda daha farklı bir şekilde ele alınmaya çalışılmıştır. Köy Enstitülerinde yetişen köy kökenli yazarlar konularını daha çok toprağa bağlı insanların hayatlarından alan eserler yazmışlardır. Anadolu köy ve kasabalarına yönelmişlerdir. Mahmut Makal’ın 1950’de köy notlarını içeren “Bizim Köy” adlı kitabının yayımlanmasıyla, Fakir Baykurt ve Talip Apaydın gibi yazarların eserleriyle köye ve köy hayatına ilgi daha da artmıştır. 1960’lardan itibaren Fakir Baykurt, Kemal Bilbaşar, Yaşar Kemal gibi yazarlar köy – kasaba konularını işlemeyi sürdürürken Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin gibi yazarlar bir süre sonra kent insanının ve büyük kentin sorunlarını da ele alan konulara yönelmişlerdir. Toplumcu Gerçekçi Sanatçılar SADRİ ERTEM (1900 – 1943) 1930’lu yıllarda, konularını köylünün, işçinin, orta sınıfın sıkıntılarından alan romanlar yazmıştır. Sanatsal üsluba karakter ve duygu tahlillerine önem vermemiştir. Yani estetiği düşünmemiş; sadece ekonomik, sosyolojik, sınıfsal gerçekleri anlatmaya çalışmıştır. Eserleri: Roman: Çıkrıklar Durunca, Bir Varmış Bir Yokmuş, Düşkünler, Yol Arkadaşları Hikâye: Silindir Şapka Giyen Köylü, Bacayı indir Bacayı Kaldır, Korku, Bay Virgül, Bir Şehrin Ruhu Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Sadri Ertem Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri SABAHATTİN ALİ (1907 – 1948) Toplumcu gerçekçi bir sanatçıdır. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazmış, çeviriler yapmıştır. Sabahattin Ali, 1930’lu yıllarda öyküye gerçekçi ve yeni bir soluk getirmiştir. Öykülerinde, tanımlamakta güçlük çektiğimiz kimi duyguları ustalıkla anlatmıştır. İnsanın zavallılığını ve gücünü aynı sarsılmaz üslupla, zaman zaman masalsı ve destansı bir biçimde yansıtmayı başarmıştır. Şiirlerini halk şiirinden esinlenerek yazmıştır. Romanlarında da insanın ruhuna ayna tutmuş ve gerçeğe bu aynadan bakmış, okurların gerçekliği daha derinden algılamasını sağlamıştır. Markopaşa adlı mizahi dergiyi çıkaranlar arasında (Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’la birlikte) yer almış, bu dergide başyazılar yayımlamıştır. Eserleri: Öykü: Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk Şiir: Dağlar ve Rüzgâr Roman: Kuyucaklı Yusuf, içimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Sabahattin Ali Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri KEMAL TAHİR (1910 – 1973) Toplumcu gerçekçi bir romancıdır. Hapishane yaşamını, Kurtuluş Savaşı’nı, tarihi, köy yaşamını ve eşkıya hikâyelerini konu edindiği romanlarıyla tanınmıştır. Tasvire önem veren yazarın eserlerinde anlaşılır bir dili ve yalın bir anlatımı vardır. Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu anlattığı, Osmanlı toplumunun gelişim sürecinin Batı’dan farklı olduğunu ileri sürdüğü tezli romanı “Devlet Ana” romanıyla ve Kurtuluş Savaşı yıllarını konu edindiği “Yorgun Savaşçı” romanlarıyla tanınmıştır. “Yol Ayrımı” romanında da Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki çok partili hayata geçiş denemesini anlatmıştır. Bu romanları aynı zamanda tarihi roman türündedir. Ekonomik kaygıyla polisiye roman türünün önemli eseri olan Mayk Hammer’ın yerli versiyonlarını yazmıştır. Eserleri: Roman: Devlet Ana, Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin İnsanları, Rahmet Yolları Kesti, Esir Şehrin Mahpusu, Bozkırdaki Çekirdek, Kurt Kanunu, Yol Ayrımı Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Kemal Tahir Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri AZİZ NESİN (1916 – 1995) Toplumcu gerçekçi bir yazardır. “Markopaşa” adlı mizahi hiciv dergisini çıkaranlar arasındadır. Dünyaca tanınmış mizahi öykü yazarıdır. Eserleri: Roman: Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Zübük Öykü: Toros Canavarı, Damda Deli Var, Fil Hamdi, Sizin Memlekette Eşek Yok Mu? Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Aziz Nesin Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri ORHAN KEMAL (1914 – 1970) Toplumcu gerçekçi bir yazardır. Gerçek adı “Mehmet Raşit Öğütçü” olan yazar daha çok öyküleriyle tanınır. Öyküleri dışında oyun, roman ve senaryolar da yazmıştır. Öykü ve roman kişilerini, günlük konuşma diliyle ve yerel sözcüklerle konuşturmadaki ustalığı dikkat çekmiştir. Çukurova’nın sanayileşmesini ve işçi sorunlarını, tarımın makineleşmesi ve ırgatların sıkıntılarını, mahpusları, bekçileri gardiyanları… konu edinmiştir. Eserleri: Öykü: Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Önce Ekmek, Mahalle Kavgası Roman: Baba Evi, Murtaza, Cemile, Bereketli Topraklar Üzerinde, Hanımın Çiftliği, Avare Yıllar, Gurbet Kuşları Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Orhan Kemal Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri YAŞAR KEMAL (1923 – 2015) Toplumcu gerçekçi bir yazardır. Asıl adı Kemal Sadık Göğçeli’dir. Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan, Anadolu insanının ekonomik ve toplumsal sorunlarını dile getirdiği röportajları ile tanınmaya başlamıştır. 1953-54’te Cumhuriyet’te tefrika edilen ilk romanı “İnce Memed” büyük ilgi uyandırmıştır. Türkiye’de tarımdan sanayileşmeye geçiş evresi olarak nitelenebilecek 1950’li yıllarda, Çukurova’nın geniş biçimde makineleşmeye açılması ve verimli topraklar üzerindeki ağalar arası rant savaşının kızışması, bunun yoksul Çukurova köylüsü üzerindeki sonuçları Yaşar Kemal’in romanlarının ilk evresinin ana temasını oluşturmuştur. Ağa baskısı karşısında dağa çıkan eşkıya “İnce Memed”le yazar, bir destan kahramanını anlatırken aynı zamanda toplumsal yapıdaki aksaklıkların da eleştirisini yapar. “Teneke”, Çukurova yöresindeki çeltik ağalarına karşı mücadele eden ve köylünün yanında yer alan genç ve idealist bir kaymakamın trajik öyküsünü işler, “aydının mücadele gücü”nü dile getirir. Daha sonra bu romanı iki perdelik oyun biçiminde sahneye uyarlamıştır. Halk öykücülüğünden yola çıkarak, sözlü gelenekte yaşayan Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik öykülerini “Üç Anadolu Efsanesi” adıyla yeniden kaleme almıştır. Yaşar Kemal 70’li yılların ortalarından itibaren yazarlığında yeni bir yönelimin ürünleri olarak nitelenebilecek ürünler vermeye başlar. “AI Gözüm Seyreyle Salih”, “Kuşlar da Gitti” ve “Deniz Küstü” romanlarında yazar ilk kez Çukurova dışına çıkarak kenti ve deniz insanını konu edinmiştir. Anadolu insanının sözlü anlatım geleneğinin ürünleri olan destanlardan, ağıtlardan, halk öykülerinden, masallardan, türkülerden ve çağdaş roman tekniklerinden yararlanarak vardığı bireşim ve üslup onu her bakımdan özgün bir çağdaş sanatçı kimliğine ulaştırmıştır. Kurduğu imge ve mit dünyası, benzetmeler, betimlemeler, doğanın tüm yönleriyle anlatımı, kullandığı dil, yerel sözcükler ve deyimler, atasözleri, yakarışlar, sövgüler onun anlatımını canlı ve etkileyici kılmıştır. Anlatımındaki özgünlük “düşle gerçeği, doğayla insanı iç içe” vermedeki başarısından kaynaklanmaktadır. Şiirsel üslubu ve olağanüstü düş gücüyle, modern romanla epik anlatım biçimlerini başarıyla bağdaştırması onu özgün ve güçlü kılmıştır. Eserlerinde kullandığı bölgesel sözler ve deyimlerle ilgili Ali Püsküllüoğlu tarafından Yaşar Kemal Sözlüğü adlı bir kitap yayımlanmıştır. Eserleri: Roman: İnce Memed, Teneke, “Dağın Öteki Yüzü” üçlemesi (“Orta Direk”, “Yer Demir Gök Bakır”, “Ölmez Otu”), “Akçasazın Ağaları” dizisi (“Demirciler Çarşısı Cinayeti”, “Yusufçuk Yusuf” ), “Hüyükteki Nar Ağacı”, “Kimsecik” üçlemesi (“Yağmurcuk Kuşu”, “Kale Kapısı”, “Kanın Sesi”), Ağrıdağı Efsnesi, Binboğalar Efsanesi, Çakırcalı Efe, Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, AI Gözüm Seyreyle Salih, Kuşlar da Gitti, Deniz Küstü, “Bir Ada Hikâyesi” üçlemesi (“Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana”, Karıncanın Su içtiği”, “Tanyeri Horozları”), Hikâye: Sarı Sıcak Derleme: Ağıtlar, Üç Anadolu Efsanesi (Derleme – Özgün Anlatı) Röportaj: Bu Diyar Baştan Başa, Allah’ın Askerleri (Röportaj-Öykü) Deneme – Fıkra: Taş Çatlasa Folklor Denemeleri: Sarı Defterdekiler Antoloji: Gökyüzü Hep Mavi Kaldı (Sabahattin Eyüboğlu’yla birlikte yazmıştır.) Konuşma ve Yazıları: Ağacın Çürüğü, Zulmün Artsın, Baldaki Tuz, Ustadır Arı Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Yaşar Kemal Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri HALİKARNAS BALIKÇISI (1886 – 1973) Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı’dır. Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu’yla birlikte topraklarımızda yeşermiş bütün kültürler, bizden önceki bütün uygarlıklar bizimdir, hemşerimizdir, anlayışıyla yola çıkan “Mavi Anadoluculuk” anlayışına bağlı Türk hümanistlerinden biridir. Eserlerinde denizi, deniz insanlarını, Bodrum’u, Ege Denizi’nin efsanelerini anlatmıştır. Üsluba ve tekniğe çok önem vermeyen yazarın, şiirsel, destanımsı ve coşkulu bir anlatımı vardır. Eski Yunan ve Anadolu uygarlıkları ve mitoloji birikimini de eserlerinde yansıtmıştır. Eserleri: Öykü: Merhaba Akdeniz, Ege Kıyılarından, Yaşasın Deniz, Egenin Dibi, Gülen Ada, Gençlik Denizlerinde Roman: Aganta Burina Burinata, Ötelerin Çocuğu, Uluç Reis, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri Anı: Mavi Sürgün Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Halikarnas Balıkçısı Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri NECATİ CUMALI (1921 – 2001) Şiir, hikâye, roman ve tiyatro türlerinde eserler vermiştir. Gözlemlerinden yola çıkarak toplumsal sorunları ele almıştır. Ege bölgesinin kırsal insanının yaşantısını anlatmıştır. Sinemaya da uyarlanmış olan “Susuz Yaz” adlı eserini hem tiyatro hem de hikâye biçiminde kaleme almıştır. Eserleri: Şiir: Kızılçullu Yolu, Harbe Gidenin Şarkıları Roman: Tütün Zamanı (Zeliş), Yağmurlar ve Topraklar, Viran Dağlar Hikâye: Ay Büyürken Uyuyamam, Dila Hanım Tiyatro: Susuz Yaz, Nalınlar, Boş Beşik, Ezik Otlar, Yeni Çıkan Şarkılar ya da Juliet Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Necati Cumalı Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri SAMİM KOCAGÖZ (1916 – 1993) Toplumcu gerçekçi sanat anlayışı doğrultusunda ürünler vermiştir. Hikâyelerin konularını yaşadığı Söke çevresinden ve Menderes vadisinin toprak sorunlarından almış, alışılmış teknik ve anlatıma bağlı kalarak sınıfsal çelişkileri, ekonomik nedenlerle değişen düzen ve dünya görüşlerini incelemiştir. Eserleri: Roman: İkinci Dünya, Bir Şehrin iki Kapısı, Yılan Hikâyesi, Onbinlerin Dönüşü, Kalpaklılar, Doludizgin, Bir Karış Toprak, Bir Çift Öküz, İzmir’in içinde, Tartışma, Mor Ötesi, Eski Toprak Hikâye: Telli Kavak, Sığınak, Sam Amca, Cihan Şoförü, Ahmet’in Kuzuları, Yolun Üstündeki Kaya, Yağmurdaki Kız, Alandaki Delikanlı, Gecenin Soluğu Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Samim Kocagöz Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri KEMAL BİLBAŞAR (1910 – 1983) Konularını özellikle Batı Anadolu kasabalarından almıştır. İnançlar, gelenek ve töreler, hayat görüşleri, çıkar çatışmaları ve yerli renklerle beslenmiş olayları gelenekçi bir anlatışla işlemiştir. Refik Halit’le başlayan memleket hikâyeciliğini, eleştirel ve sert bir gerçekçilik içerisinde ele almıştır. “Cemo” romanıyla geniş kesimlerce tanınmış ve sevilmiştir. Eserleri: Roman: Cemo, Memo, Yeşil Gölge, Başka Olur Ağaların Düğünü Hikâye: Anadolu’dan Hikâyeler, Irgatların Öfkesi, Cevizli Bahçe Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Kemal Bilbaşar Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri MAHMUT MAKAL (1930 – …) Yazarlık hayatına yeni bir köy öğretmeni olarak Varlık dergisine gönderdiği köy mektupları ve notlarıyla başladı. Bu notların toplandığı “Bizim Köy” kitabı geniş bir ilgi uyandırdı; edebiyatımızda köy edebiyatı çığırını başlattı. Eserleri: Notlar (hikâyemsi izlenimler): Bizim Köy, Köyümden, Hayal ve Gerçek, Memleketin Sahipleri Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Mahmut Makal Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri TALİP APAYDIN (1926 – …) İlk şiir ve hikâyeleri Köy Enstitüleri Dergisi’nde yayımlanmıştır. Köy gözlemlerini notlar halinde kaleme almıştır. Konularını köy ve kasaba olaylarından alan hikâye ve romanlar yazmıştır. Eserleri: Köy Notları: Bozkırda Günler Şiir: Susuzluk Hikâye: Ateş Düşünce, Öte Yakadaki Cennet, Koca Taş, O Güzel İnsanlar (çocuklar için), Yolun Kıyısındaki Adam, Duvar Yazıları, Kökten Ankaralı, Hendek Başı, Hem Uzak Hem Yakın Roman: Sarı Traktör, Yarbükü, Emmioğlu, Ortakçılar (Sonraki basımda Ortakçının Oğlu adıyla basılmıştır), Define, Köylüler, Tütün Yorgunu Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Talip Apaydın Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri FAKİR BAYKURT (1929 – 1999) Köy Enstitüsü çıkışlı yazarlardandır. Hikâye ve roman türlerinde eserler vermiştir. Özellikle Orta Anadolu bölgesini konu edinmiştir. İçinde doğup yetiştiği köylülerin hallerini anlatmaya çalışmıştır. İnsanları, okurları aydınlatmayı, daha ileriye taşımayı görev edinmiştir. Eserleri: Roman: Yılanların Öcü, Irazca’nın Dirliği, Onuncu Köy, Kaplumbağalar, Tırpan Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Fakir Baykurt Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri FAİK BAYSAL (1922-2002) Konularını daha çok büyük babasının yanında çocukluğunu geçirdiği Adapazarı ve çevresi köy ve kasabalarından, İstanbul’un kenar mahallelerinden aldı. Sefalet ve serseriliklere kaymış insanların hayat dramlarını işledi. “Drina’da Son Gün” adlı romanında II. Dünya Savaşı yıllarında Yugoslavya Türklerinin çektikleri sıkıntıları anlatmıştır. Eserleri: Roman: Sarduvan, Rezil Dünya, Drina’da Son Gün, Voli, Ateşi Yakanlar Öykü: Perşembe Adası, Sancı Meydanı, Güller Kanıyordu, Elleri Sesinin Rengindeydi, Nuni, Tota, Militan, İlgaz Teyze Öldü, Terlikler Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Faik Baysal Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri DURSUN AKÇAM (1930 – 2003) Gazete ve dergilerdeki röportajlarıyla edebiyat dünyasına girmiştir. Kuzey Doğu Anadolu’nun köy ve kasaba hayatını, dertlerini sergileyen, etkili ve yalın eserler yazmıştır. Eserleri: Gözlemler ve Köy Notları: Analar ve Çocukları Anı – inceleme: Doğu’nun Çilesi Röportaj: Kan Çiçekleri Hikâye: Ölü Ekmeği, Taş Çorbası, Köyden indim Şehire, Haley Roman: Kanlı Dere’nin Kurtları Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Dursun Akçam Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri ABBAS SAYAR (1923 – 1999) Edebiyata şiirle başlayan yazar sonraları roman türündeki ürünleriyle edebiyatımızda tanınmıştır. Köy gerçekliğini döneminin köy edebiyatçılarından farklı olarak kendine has bir üslupla yansıtmıştır. Yozgatlı olan ve burada uzun yıllar yaşayan yazar, yapıtlarında genellikle Orta Anadolu’yu anlatmıştır. “Yılkı Atı” romanıyla geniş kesimlerce sevilmiştir. Yılkıya (başıboş) bırakılan bir atın doğadaki yaşam mücadelesini arka planda köy gerçekliğini, halkın yoksulluğunu da vererek anlatmıştır. Oldukça şiirsel, günlük konuşma dilinin deyimlerin zenginleştirdiği bir dil ve anlatımı vardır. Eserleri: Roman: Yılkı Atı, Çelo, Can Şenliği, Dik Bayır, Tarlabaşı Salkım Saçak, Anılarda Yumak Yumak Hikâye: Yorganımı Sıkı Sar Şiir: Gönül Sandalı Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Abbas Sayar Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri İLHAN TARUS (1907-1967) Hikâye ve romanlarında orta halli, yoksul insanların ve memurlarının hayatını, sıkıntılarını kolayca anlaşılabilen bir dille anlatmıştır. Olayları kendi çevresinden almıştır. Yapıtlarında üslup ve sanat kaygısı yoktur. Yapıtlarını sadece sosyal endişe ile kaleme almıştır. Realist bir hikâyecidir. Yapıtlarında halk yaşayış ve felsefesini iyi bilen bir hayat ve halk adamı niteliği gösterir. Üç romanında Kurtuluş Savaşı’nı işlemiştir. (Var Olmak, Hükümet Meydanı, Vatan Tutkusu) Eserleri: Roman: Doktor Moro’nun Mektubu, Ceza Hâkimi, Bir Gemi, Ahiler, Karınca Yuvas, Samanpazarı, Yeşilkaya Savcısı, Apartman, Var Olmak, Duru Göl, Hükümet Meydanı, Vatan Tutkusu Öykü: Apartman, Karınca Yuvası, Köle Hanı, Ekin İti Tiyatro: Ceza Hâkimi, Bir Gemi, Suavi Efendi Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. İlhan Tarus Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri MUZAFFER İZGÜ (1933-…) Hikâye ve romanlarında köy-kasabalardan şehre göçün doğurduğu sıkıntıları mizahi bir tarzda yazdı. Mizahi öğelerden yararlanarak toplumun aksayan yönlerini anlatmıştır. Eserleri: Roman: Gecekondu, İlyas Efendi, Kasabanın Yarısı, Halo Dayı ve İki Öküz, Üç Halka Yirmi Beş, İt Adası, Dilber, Matador Mahmut, İçimde Çiçekler Açınca, Anadolar, Zıkkımın Kökü Öykü: Bando Takımı, Donumdaki Para, Deliye Her Gün Bayram, Sen Kim Hovardalık Kim, Her Eve Bir Karakol, Dayak Birincisi, Devlet Babanın Tonton Çocuğu, Lüplük Makinesi, Çanak Çömlek Patladı, Azrail Nasıl Rüşvet Yedi, Orta Direği Yıkan Ayı, Devletin Malı Deniz Çocuk Kitabı: Ekmek Parası, Bülbül Düdük, Çizmeli Osman, Pazar Kuşları, Uçtu Uçtu Ali Uçtu, Güldüren Uçurtma Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Muzaffer İzgü Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri ORHAN HANÇERLİOĞLU (1916-1991) Romanlarında büyük şehirde yaşayan insanların sıkıntılarını, Anadolu’nun problemlerini anlatmıştır. Hemen tamamı “ben” merkezli olan romanlarının konularını, çoğunlukla öğretmen olarak görev yaptığı Anadolu’nun çeşitli kasaba ve kentlerindeki gözlemlerinden almıştır. Romanlarını birer büyük hikâye ölçüsüyle daraltması, her birinde yeni bir biçim denemesine girişmesi, dikkati çeken özelliklerdir. Eserleri: Roman: Karanlık Dünya, Büyük Balıklar, Oyun, Ekilmemiş Topraklar, Ali, Kutu Kutu İçinde, Yedinci Gün, Bordamıza Vuran Deniz, Başka Dünyalar (Karanlık Dünya, Oyun, Kutu Kutu İçinde romanlarının toplu baskısı, 1962) Hikâye: İnsansız Şehir Araştırma: Erdem Açısından Düşünce Tarihi, Mutluluk Düşüncesi, Özgürlük Düşüncesi, Felsefe Sözlüğü, Düşünce Tarihi, Ekonomi Sözlüğü, İnanç Sözlüğü, Felsefe Ansiklopedisi Kavramlar ve Akımlar, Ticaret Sözlüğü Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Orhan Hançerlioğlu Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri