Öne Çıkanlar 1. Bir sanatçının yapıtları için salt bir ölümsüzlükten söz edilemez. Kaderleri ölümlülere bağlı şeyler, hiç ölümsüz olabilir mi? Yapıtların ölümsüzlüğü hem geçici hem de görecedir. Bu sözlerden çıkarılabilecek sonuç aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat eserinin kalıcı olup olmaması o eserin yazarına bağlıdır. B) Her sanat eseri bir gün mutlaka unutulur. C) Bir yapıtın varlığının unutulması onun ölümü anlamına gelmez. D) Belli bir süre sonra unutulacak olması, bir yapıtı değersiz kılmaz. E) Yaşadığımız çağda sanatçıların kalıcı yapıtlar ortaya koymaları mümkün değildir. 2. Sanatta hiç kimseye benzememek bir amaçtır. Ancak bunun da hiçbir şeye benzememek gibi bir tehlikesi var. Bu cümlede anlatılmak isteneni aşağıdakilerden hangisi karşılar? A) Özgün olması hedeflenen eser, kimi zaman hiç sanat değeri taşımayabilir. B) Sanatçı, özgünlüğe ulaşmayı hedeflerken ilkelerinden ödün vermemelidir. C) Gerçek sanat eseri başkalarına benzemeyen değil, sanat değeri olan eserdir. D) Sanatçının kendinden önceki sanatçılardan etkilenmesi doğaldır, gerçek sanatçı bu etkilenmeyi aşabilir. E) Sanat değeri olmayan bir eserin özgünlüğünden söz edilemez. 3. Romancı da şair de yazdığını bir şeyler öğretmek için yazmamıştır ki, okuyan bir şeyler öğrenmek için okusun. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu sözün yerini tutar? A) Okuyucu okuduklarını yorumlayabilirse sanat eseri amacına ulaşmış olur. B) Romandan bilgi edinmek okuyucuya bağlıdır. C) Edebi eserleri bilgi edinmek için okumak sanatın ruhuna aykırıdır. D) Sanatçı bilgi veren kişi değildir, sanatta doğrulara yer yoktur. E) Bilgi edinmek veya öğretmek için edebi eser yazılmaz ve okunmaz. 4. O. Wilde “Geçmişin bize güzel görünmesinin nedeni, onun geçip gitmiş olmasıdır.” der. Aşağıdakilerden hangisi bu söze anlamca sn yakındır? A) Yeniden yaşanmayacağı için geçmişteki acılar bile insana mutluluk verir. B) Her insan, geçmişin yaşadığı günlerden daha güzel olduğuna inanır. C) Anılar aldatıcıdır, önemli olan yaşanılan an’dır. D) Güzelliklerin uçup gitmesi çoğu zaman insanları üzer. E) Güzellik kavramı gibi, mutluluk ve üzüntü de görecelidir. 5. Aşağıdakilerden hangisi “Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.” sözünü anlamca karşılar? A) Gerçek dost, yerine göre dostunun ayıbını gizlemeyi bilir. B) Dostluk önemlidir, fakat ondan daha önemlisi doğruluktur. C) Dünyada kusursuz iki insan vardır: Biri ölmüştür, diğeri de doğmamıştır. D) Her insanın, çevresine yararlı olabileceği bir yönü vardır. E) Neyi ve kimi aradığını bilen insan, bir gün aradığını bulur. 6. Başka ulusları yalnız dillerini öğrenmekle, ülkelerini görmekle değil; verdikleri yapıtları okumakla da öğreniriz. —- Bu sözler en uygun biçimde aşağıdakilerin hangisi ile sürdürülebilir? A) Kimi dillerden çeviri yapmak çok zordur. B) O ulusun dilini bilmemek en önemli engeldir. C) Bir ülkeyi tanımada kültürü kadar turizmi de etkilidir. D) Kültür alanındaki gelişmeler bu açıdan değerlendirilmelidir. E) Sanat yapıtları ait olduğu toplumun aynasıdır. 7. Fransız düşünürü Vauvenagues: “Bir fikir yalın bir deyiş giyinemiyor mu, daha ne bekliyorsun onu atmak için.” der. Aşağıdakilerden hangisi bu düşünürün görüşü ile anlamca yakındır? A) Bir düşünceye değer katan özgün biçimde dile getirilmiş olmasıdır. B) Toplum için yararlı düşünceler herkesin anlayabileceği yalınlıkta olanlardır, C) Herkesin anlayacağı biçimde dile getirilemeyen düşüncenin bir değeri yoktur. D) Söylediklerinin anlaşılır olmasına özen göstermeyen bir yazar ilgi görmez. E) Yalın bir dille ortaya konan düşünceler, her dönemde ilgi görmüştür. 8. Zamanın, edebiyat ve sanat adamlarını yerli yerine koymada şaşmaz bir ustalığı vardır. Hak etmedikleri yüksekliğe çıkanların hiçbiri onun elinden kurtulamaz. Bunlardan bazıları daha yaşarken ölüvermişlerdir. Altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Nasıl öldüğü anlaşılamamak B) Hayatta iken okunmaz duruma düşmek C) Okuyucunun ilgisini hak etmemiş olmak D) Gösterilen ilgiye duyarsız davranmak E) Toplumsal olaylardan uzak kalmak 9. Eskiden severdim gençlerle konuşmayı, —- Bu cümlenin aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülmesi doğru olmaz? A) ne okuyup ne düşündüklerini öğrenmek isterdim. B) onlarla tartışmaktan da kaçınmazdım. C) ancak şimdi buna pek fırsatım olmuyor. D) sanırım onlar da hoşlanırdı benimle konuşmaktan. E) bir işe yarar düşüncesiyle buna katlanırdım. 10. Çağdaş insan, bildikleriyle yetinmeyen, hızla değişen koşullarda kendini yenileyebilen insandır. Bu cümleye göre aşağıdakilerden hangisi “çağdaş insan”ın özelliğidir? A) Kural ve ilkelerinden ödün vermemesi B) Tüm insanlığın sorunlarına ilgi duyması C) Günün şartlarına göre kendini geliştirebilmesi D) Teknik gelişmeleri yakından izlemesi E) Toplumsal değerlerle barışık olması 11. “Güçlüklere, bir başına da olsa, karşı koyan insan kuvvetli insan olmalı.” Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümle ile aynı doğrultudadır? A) Umutsuzluğa düşmek insanın mücadele azmini engeller. B) Başarı sürekli ve düzenli çalışmaya bağlıdır. C) Güçlüklerden korkan insan, kendine güvenini yitirir. D) Başarının ilk koşulu kendi gücünü bilmek ve kendine güvenmektir. E) Güçlü insan, kimseden yardım beklemeden sorunlarla boğuşmaktan çekinmez. 12. Yazar, sadece gözleyebildiğini anlatmaz, görmediğini, hiçbir şekilde içinde bulunmayacağı ortamı da yazabilir, çünkü yazarlıktan söz ediyorsak düş gücü diye bir şeye de inanmamız gerekir. Bu sözlerle anlatılmak isteneni karşılayabilecek olan yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazar, konularını belirlerken gözlemlerinin yanında düş gücünden de yararlanır. B) Sanatçı, gerçeği anlatmak yerine, onu görmek istediği gibi anlatmalıdır. C) Sanatçı, gerçeğin anlatımında nesnel olmalıdır. D) Gerçek sanatçı, anlattıklarına kişiliğinin damgasını vurabilir. E) Sanat eserinde, gözlem kadar duyguların anlatılması da önemlidir. 13. “Eleştiride, hele edebiyat eleştirilerinde Batılı anlayışın dışına çıkıp, kişilikle uğraşmak, sen böyle değil miydin, sen şunu yapmadın mı gibisinden tartışmalara girişmek doğru değildir.” Aşağıdakilerden hangisi bu düşüncedeki birine ait bir yargı olamaz? A) Yazar, kişilerin acınacak durumda olmalarını anlatırken duygusal sözlere ağırlık veriyor. B) Romanda olaylar bir sıraya bağlı olarak anlatılmıyor. C) Kimi kahramanların anlatımında yazarın kişiliğinden kaynaklanan tutarsızlıklar var. D) Romandaki bazı kahramanlar, ısrarla yöresel sözcükleri kullanıyorlar. E) Eserin dili pek yalın değil; yer yer Arapça, Farsça sözcükler de kullanılmış. 14. Ömrünün son yıllarında bütün genç edebiyatçılara gazetelerde övgüler yağdıran Halit Ziya bir yana bırakılırsa, kendinden sonra gelen sanatçılarla ilgilenen bir tek ünlüye rastlanmaz. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümle ile aynı doğrultudadır? A) Genç sanatçılarla yaşlı sanatçıların anlaşmaları, genel olarak pek kolay olmamıştır. B) Ünlü sanatçılar arasında Halit Ziya kadar alçakgönüllü olan yoktur. C) Edebiyatın belli bir sanatçı ile başlayıp sona erdiğini kabul etmek doğru değildir. D) Ünlü sanatçıların hemen hepsi, edebiyatın kendileriyle başlayıp kendileriyle bittiğine inanır. E) Yaşlı sanatçılar, kişisel bilgi ve deneyimlerini gençlere aktarmayı bir görev bilmelidir. CEVAP ANAHTARI 1-B 2-A 3-E 4-A 5-C 6-E 7-C 8-B 9-E 10-C 11-E 12-A 13-C 14-D