Öne Çıkanlar

1. (I) Çağımızda susmak, antik çağda susmak kadar kolay değil. (II) Eflatun, hükümetler bilgelerden kurulsa, dünyanın düzeleceğine inanıyordu. (III) Ne kadar platonik bir hülya! (IV) Öyle bir meclis, öyle bir hükümet düşünün ki, herkes susuyor. (V) Hepsi olgun olgun susuyor. (VI) Bu suskunluk içindeki düşünce düzeyi istediği kadar yüksek olsun, günlük işler nasıl yürür?

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “alay ve küçümseme” diğerlerinden daha baskın hissedilmektedir?

A) II.   B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.

 

2. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, birinci dize ile ikinci dize arasında anlamca bir karşıtlık sezilmektedir?

A) Sen sen ol, kimseye eyleme hile

Hileye uyarsan çekersin çile

B) Kepenek altında ne erler yatar

El elden üstündür, arşa varınca

C) Emek olmadan yemek olmasa da

Baykuşun kısmeti ayağına gelir.

D) Elin noksanını gözeten adam

Kendi noksanını görmez demişler

E) Er gerektir işe, iş gerek aşa

Çorak yerde bitmez mantar, demişler.

 

3. Kendilerini zamanında sıcağa, açlığa, susuzluğa ve bunlara benzer sıkıntılara alıştırmamış olanlar, hiçbir sanatta ilerleyemez ve başarılı olamazlar.

Aşağıdaki düşüncelerden hangisi bu cümlede savunulan düşünce ile çelişir?

A) Sanatçı, acı ve ıstırap çekmesi koşul olan kişidir.

B) Sanatçı, olumsuz koşullarda pişerek belirli bir noktaya gelebilir.

C) Sanatçı olmak, sıkıntılara katlanma koşulunu beraberinde getirir.

D) Sanatçı olmak, doğuştan sanatsal yetenekleri taşımayı gerektirir.

E) Sanatta başarılı olmak, sıkıntılara katlanmaya alışmış olmaya bağlıdır.

 

4. (I) Kızılay lokantalarındaki ekip yemeklerimiz devam etti. (II) Birlikte çalıştığım gençler benimle görüşmekten hiç çekinmediler. (III) Bu yüzden de başlarına dertler açıldı ve görevden alındılar (IV) İçlerinden birkaçı da, yeniden bir üst göreve geleceğim düşüncesiyle bağlılıklarını sürdürüyormuş izlenimini verdiler. (V) Ama benim geri dönmeyeceğim kesinlikle anlaşılınca bütün bağlar koptu. (VI) Bizimle dostluklarını sürdürenler her zaman yanımızda kaldı.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “Belirli bir amaçla, olduğundan farklı bir tavır sergilemek.” anlamı vurgulanmıştır?

A) II.   B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.

 

5. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde birinci dize ile ikinci dize arasında anlamca bir çelişki sezilmektedir?

A) Âşık öldü diye salâ verirler

Ölen hayvandır, âşıklar ölmez.

B) Ulu minarede sâla verildi

Bin bir ayak bir ayağa derildi.

C) Kabirciye kazma kürek verildi

Arkadan da yâr gelire benzer

D) Gönül usanmadın sen bu seferden

Çalabım seni saklasın hatalardan

E) Üstünde bir altın kürekli kayığa

Binerek tarihim yola koyulmuş

 

6. (I) Yahya Kemal’in nesirlerindeki sohbet havasının Siyası” Hikâyeler’e de bulaştığını görürüz. (II) Bu hikâyelerde birinci tekil kişi ağzından anlatım söz konusudur. (III) Bu da, hikâyelerdeki sohbet üslûbunu zenginleştiriyor. (IV) Kimilerinde ise hikâye içinde hikâyeler yer alır. (V) Bu hikâyelerde sohbet havasının hâkim olması, Yahya Kemal’in nesirlerindeki üslubun ön plana çıkması, bunları hikâyeden uzaklaştırmaktadır.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin birinde övgü, diğerinde yergi anlamı vardır. Bu cümleler, aşağıdaki seçeneklerin hangisinde birlikte verilmiştir?

A) I. ile II.   B) II. ile III.   C) III. ile V.   D) IV. ile V.   E) III. ile IV.

 

7. (I) Genç kadınla erkek, alçak sesle aralarında konuşunca anladım, o tiksinen adamın ülkesinde göçmen işçi olarak çalıştıklarını. (II) Bunu adam da anladı sanıyorum; dillerini bilmesi olanaksızdı, gene de anladı, sezinledi. (III) Belki de konuşulan dilin tınısından, her dilin bilmediğimiz bir dil de olsa kulağımızda belli bir müziksel etki yaratmasından ötürü. (IV) İnce yüzünün tüm çizgilerinde bir kasılma, tiksinmenin de ötesinde, neredeyse nefrete varan bir hoşnutsuzluk seğirmesi oldu bir an, sonra yüzü kapalı, donuk bir anlama büründü yeniden. (V) Adam, konumunu hiç bozmaksızın oturmayı sürdürdü geniş, deri koltuğunda.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, adamın iç dünyasına ait özelliklere yönelik bir yorum yapılmıştır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde anlatımda karşıtlıklardan yararlanılmıştır?

A) Mevsimler uzar, saatler kısalır.

B) Hayat, gülde gülün tekrarıdır.

C) Güz vakti miydi belki öyleydi.

D) Eylül sonu uzun yağmurların sesi.

E) Burnumun direğini sızlatan hasretin sesi.

 

9. (I) Yazarlar, ozanlar fazla sözden düşünceyi solduran, etkisiz kılan fazlalıklardan nasıl kaçınabilirler? (II) Kolayı değil, zoru yeğleyerek. (III) Bulguyla, kurduğuyla yetinmeyerek. (IV) Cümlelerin iç ve dış yapısıyla, sözcüklerin anlam ve bağlamlarıyla oynayarak. (V) Dil içinde bir savaşı göze alarak. (VI) Bunlardan kaçınırsa, dilin yerleşik kalıplarının çağrısından kurtaramazsa kendini, elbette düşünceyle söz arasında bir denge kuramayacaktır yazar. (VII) Oysa düşüncenin canı, anlatımın gücü böyle bir savaşı üstlenmeye bağlıdır.

Yukarıdaki parçada “yazarların fazla sözden kaçınmamalarından doğacak sonuç” numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir?

A) III.   B) IV.   C) V.   D) VI.   E) VII.

 

10. (I) Orta Çağ’da Avrupa su ve sabunla henüz dostluk kurmamıştı. (II) Krallar ve kraliçelerin bile kokudan yanlarına yaklaşılmazdı. (III) Biz o dönemde dünyanın en titiz ve en temiz toplumu idik. (IV) Şimdi bir de aynı milletin bugünkü savruk ve özensiz torunlarına bakın. (V) Dünyada bir pislik olimpiyatı yapılsa İstanbul’umuz en azından bir gümüş madalyayı hak edebilir.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir “alay” anlamı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

11. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde “insanın istekleriyle olanaklarının her zaman örtüşmeyebileceği” anlamı vardır?

A) Bazen kişi at bulur da meydan bulamaz

Bazen de at oynatmaya imkân bulamaz.

B) Boş durma sakın, mey iç, güzel sev, zira

Bir kere gidenler geri dönmez asla

C) Hep böyle devam etse şu dünya, ama

Lâkin biliriz, nasıl kurulmuş dünya

D) Yıldızlar âleminde gezdin, diyelim

Dünyada nesin sen, onu gel söyle bana

E) Hâlâ pınarın başında bekler, susuzum

Her gün yeni bir dert ile bak uykusuzum

 

12. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde “karşıtlık” anlamı sezilmektedir?

A) Eğil dağlar eğil, üstünden aşam

Yeni talim çıkmış varıp ahşam

B) Üç yıl oldu, şu dağları aşalı

Beş yıl oldu kız sevdana düşeli

C) Zengin, arabasını dağdan aşırır

Fakir, düz ovada yolunu şaşırır

D) Karşı dağları aşa aşa

Yâr seni görmeye geldim.

E) Gönlümü çekse de yârin hayali

Aşmaya kudretim yetmez cibâli (dağları)

 

13. (I) Ziya Osman Saba’nın kahramanları, ihtirasları olmayan, büyük idealler peşinde koşmayan tiplerdir. (II) Onun hikâyelerinde dış hayatın gerilim ve görkemine yer yoktur. (III) Konuları arasında telâş, öfke ve gerilime de rastlayamayız. (IV) Daha çok sitem ve yakınmalarla yüz yüze gelir okuyucu. (V) Bu da çocukluk yıllarına duyduğu özlem ve değişen İstanbul karşısında yaşadığı üzüntüden kaynaklanır.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, doğrudan, hikâyelerin içeriğiyle ilgili değildir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

14. (I) Hikâyeler daha bir alıcı gözle okunduğunda verdikleri mesajlar çok daha net görülecektir. (II) Çünkü tepedeki bozulmanın da önce tabanda hareket imkânı bulabildiği fark edilecektir. (III) Bu bakımdan Refik Halit Karay’ın hikâyeleri, ayağı yere basan hikâyelerdir. (IV) Hayalı”, uçuk, ütopik, zorlama öykülerdir bunlar.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangi ikisi arasında anlamca karşıtlık sezilmektedir?

A) I. ile II.   B) I. ile III.   C) II. ile IV.   D) III. ile IV.   E) II. ile III.

 

15. I. Öyküdeki fikrin öykünün tamamına yedirilmesi, bir propagandaya dönüştürülme tehlikesine dikkat edilmesi gerekir.

II. Bu bağlamda Yakup Kadri’nin, Kiralık Konak adlı romanını da hatırlamakta yarar vardır.

III. Bu yöntemde anlatıcının bilgisinin belirli olaylar ya da kişilerle sınırlı olması da mümkündür.

IV. Kişilerin ne düşündüğünü, hangi olayın hangi nedenle gerçekleştiğini hep ondan öğreniriz.

Numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde “uyarı” anlamı sezilmektedir?

A) I. ve IV.   B) II. ve III.   C) III. ve IV.   D) I. ve III.   E) I. ve II.

 

16. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde “acıma duygusu” diğerlerinden daha çok sezilmektedir?

A) Buz gibi kayıp gidiyorsun avucumdan

Bu ne kader, gönlümde hiç durmuyorsun

B) Ey gönül, kurna susuz, tarla çorak, tohum yok

Geçecek boynu bükük vaktin, hep ağlayarak

C) Saat misali nabzımda vurmuyorsun

Nicesin, nasılsın diye sormuyorsun

D) Sevginden bir derde düştüğüm gerçek

Sen hem dertsin, hem de hekimsin güzel

E) Avcı idim av olup da avlandım

Kalbime düşen aşk oku sen oldun

 

17. (I) Temizlik çok önemli Japonya’da. (II) Evler, iş yerleri, taşıtlar, sokaklar, parklar tertemiz. (III) Evlere, bazı lokanta ve dükkânlara ayakkabı ile girmek yasak. (IV) Bizde eskiden olduğu gibi, her mahallesinde bir halk hamamı var. (V) İnsanlar tertemiz; kirli, yırtık giysilerle gezen tek bir Japon göremezsiniz.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde “karşılaştırma” söz konusudur?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

18. (I) Dış kapının kemeri altından Taç Mahal’e bakıyoruz. (II) Servili bir su kanalının sonunda, onun klasik olduğu kadar esrarlı güzelliği ve bilhassa hatırası bizi kendine doğru çekiyor. (İli) Bir mermer taraçanın ortasında büyük bir kubbe ve yanında daha küçük kubbeler var. (IV) Görünüşlerinde o kadar ahenk var ki uzaktan görülen hafiflik, yaklaştıkça bir ihtişam manasına bürünüyor. (V) Kapı eşiğinde ise ulu ve baş döndürücü bir heybet karşılıyor sizi.

Yukarıdaki parçanın yazarı, hangi cümlelere kendi duygularını katmamıştır?

A) I. ile II.   B) I. ile III.   C) II. ile III.   D) II. ile IV.   E) III. ile V.

 

CEVAP ANAHTARI
1-B  2-C  3-D  4-C  5-A  6-C  7-D  8-A  9-D  10-E  11-A  12-C  13-A  14-D  15-E  16-B  17-D  18-B