Öne Çıkanlar

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “sanatın, insanların yaşamını kolaylaştırdığı” anlamı vardır?

A) Yalnız sanat, ulusların yükselişini gösterir.

B) Bir insan güzel sanatları severse, ona hiçbir iş ağır gelmez.

C) Sanat hayatı uzun, insan hayatı kısadır.

D) Sanatta elle tutulur tek ve belli bir gerçek yoktur.

E) Sanat da hayat gibi insan içine daldığı oranda genişler.

 

2. (I) O, kısa süre Ankara ve Paris’te kalmasının dışında ömrünü İstanbul’da geçirmiş bir hikâyeci ve şairimizdir. (II) İstanbul’a tutkun olan şairin bütün hikâyeleri İstanbul’u anlatmaktadır. (III) Onun hikâyelerinde Boğaz’ı, İstanbul’u sahil bölgelerini, Taksim’i bulabiliriz. (IV) Beyoğlu’nu, Adaları, Eyüp ve mezarlıklarını olanca sıcaklığı ve canlılığıyla görebilmekteyiz. (V) “O Mahalle” hikâyesinde ise İstanbul’un bir kenar mahalle kültürü gözümüzün önünde canlanıverir.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi diğerlerinden daha “genel” anlamlıdır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “başkalarının yaptığı gibi” anlamı vardır?

A) Orantısız biçimleri olan mor çiçekleri de koparırdın.

B) Çiçeklerden de ağzına tanıdık bir tat dolardı.

C) Şimdi dağlar da unuttu seni garip gönlüm.

D) Tatların ne olduğunu bulmaya çalışırdın sonra da

E) Onu rüyalarında da görmüştün daha önce

 

4. (I) Can zamandır, dedik. (II) Ardımızda bıraktığımızı düşündük. (III) Bizler ölüydük, zaman sürdü. (IV) Yanımız, yöremiz, boşluk hep duruyordu. (V) Boşluk, ona hükmetmeyi dilerdik.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “İstenilen bir şeyin yapılamadığı” anlamı sezilmektedir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

5. Yarım yüzyıl, düşüncelerimi şiire, romana, öyküye döktüm, fakat içimdekilerin binde birini bile dile getiremedim.

Bu cümleden çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yazar düşündüklerinin tamamını eserlerinde yansıtmıştır.

B) Yazar düşüncelerini ifade etmek için çok sayıda eser vermiştir.

C) Yazar, çok sayıda eser vermeyi düşüncelerini bütünüyle anlatmak için yapar.

D) Yazar, çok sayıda eser vermekle düşüncelerini ifade etmiş olmaz.

E) Ayrı türlerde eser vermiş olmak, düşüncelerini anlatmak için yeterli değildir.

 

6. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, iki dize arasında bir karşıtlık sezilmektedir?

A) Ey benim aşkınla bülbül gibi nâlân olduğum

Bayramdır çık nâz ile seyrana kurban olduğum.

B) Dış yüzüm böyle ağardıkça ağarmakta, fakat

Sormayın iç yüzümün rengini: yüzler karası

C) Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun

Birikmiş sulardan daha durgunsun

D) Fakat nasıl yapacaklar on beş gün içinde

Nasıl bütün bir insan kaderini tadacağım

E) Bir hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise

Yarın onda karşı gele, Hak şarabın içmiş gibi

 

7. (I) Gurbet Hikâyeleri, kendi insanını anlatan, memleketini dile getiren hikâyelerdir. (II) Bu özellikleriyle Refik Halit Karay, sadece 20. yüzyılda çok okunan bir yazar olarak edebiyat tarihlerinde kalmayacak. (III) O, 21. yüzyılda da flâş edebiyatçılar arasında olacaktır. (IV) Sadece hikâyelerini değil, nesirlerini, ironik yazılarını da dikkatle okuyanlar, onu özümseyenler kazanacaktır. (V) Kim bilir belki de birçok hikâyeci ve yazarımıza da esin kaynağı olacaktır.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir “öngörü” anlamı yoktur?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

8. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde bir “yanılgı” anlamı sezilmektedir?

A) Elâ gözlerini sevdiğim dilber

Yüzüne bakmaya doyamadım ben

B) İbrişim(ipek)den nâzik sandığım güzel

Meğer çelik gibi bükülmez imiş

C) İbret için gelmiş derler cihana

Noktadır benlerin sayamadım ben

D) Bu dünyayı kuran mimar

Ne hoş sağlam temel atmış

E) Horoz ibiğinden damlayan kan

Yollar ve sevgili türküler şahidimdir.

 

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Daha önceden bilmiyordum, yeni anladım.” anlamı vardır?

A) Yüzündeki felâket izinden tanıdım seni.

B) Irmaklara, taşlara, güneşe ve aya hükmediyordun.

C) Şimdi fark ediyorum, güzelliğin de azalıp çoğaldığını.

D) Bakışların ufka ulaştığında, hiçbir şeyin önemi kalmamış olacak.

E) Ayrı düştüğüm geçmişim, sırf bir zamanlar ben yaşadığım için yaralıyor beni.

 

10. (I) Hikâyelerde, yirmili otuzlu yaşlardaki erkek kahramanların hikâyeleriyle yüz yüze geliriz. (II) Bu kahramanlar da bazı ortak özellikleriyle dikkati çeker. (III) Bunların bir kısmı tek maaşla geçinmek zorunda kalan orta halli insanlardır. (IV) Diğerleri de elde avuçta olanla yetinen, bazen de geçim kaynağı belli olmayan tiplerdir. (V) Hepsinin ortak özelliği ise küçük şeylerden mutlu olmaları, büyük ideallerden ve hesaplardan uzak durmalarıdır. (VI) Kimi günübirlik gönül maceralarıyla avunurken, kimi de bir meyhane köşesinde eski sevgilisini düşünerek kederlenir.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, anlam kapsamı bakımından diğerlerinden daha geniştir?

A) II.   B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.

 

11. (I) Affetmek, tüm sakıncalarına karşın, suçluya kin gütmekten iyidir. (II) Çağımız artık Gandhi’nin olgun ama pasif direniş felsefesini geçersiz kıldı. (III) Hamlığa, gaddarlığa karşı olgun ve derin bağışlayıcılık, artık zaaf sayılıyor. (IV) Ama öte yandan yine çağımız eski kinleri ısıtıp ısıtıp öne sürmeyi de çağdışı bir ilkellik sayıyor.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangi ikisi arasında anlamca karşıtlık sezilmektedir?

A) I. ile II.   B) II. ile III.   C) II. ile IV.   D) I. ile III.   E) III. ile IV.

 

12. (I) Karşınızda pürdikkat, ağzınızdan her çıkanı büyük bir hikmetmiş gibi kaçırmadan not eden kadınlı er-kekli gazeteciler; (II) karşınızda sonuna kadar açılmış, soluk alışınızı bile kaydeden mikrofonlar; (III) karşınızda her jestinizi akşamki haber yayınında ekrana yetiştirecek objektifler; (IV) karşınızda havai fişekler gibi patlayıp sönen flaşlar; (V) karşınızda her biri bir başka soru sormak için can atan muhabirler varsa, insan konuşmayı bile beceremez.

Yukarıdaki parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir “küçümseme” anlamı sezilmektedir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

13. Çocuğunun her şeyini affeden kişi, ona hiçbir şeyini affetmemekten daha büyük kötülük yapıyor demektir.

Aşağıdakilerden hangisi, böyle yetiştirilen bir çocuğun yetişkinlik dönemlerinde göstereceği olumsuzluklardan biri olmayabilir?

A) Doğru ile yanlışı ayıramayacağı için davranışları dengesiz olur.

B) Yaptığı her yanlışın cezasız kalacağına inandığı için yanlış yapmayı sürdürür.

C) Affetmenin ancak gerektiğinde yapılacağını anlamak gibi bir erdemden yoksun olur.

D) Her yanlışı hoş görüldüğü için toplumsal konumu çok iyi bir insan olur.

E) İyi ile kötüyü ayırt etme yetisi kazanmadığı için çevresine karşı normal davranışlar gösteremez.

 

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yapılan işin hiçbir anlamı olmadığı, boşuna yapıldığı” anlamı vurgulanmıştır?

A) İyilikseverlik ve güler yüz, insana servetten daha çok değer kazandırır.

B) İyiliğinize inanılmasını istiyorsanız, siz iyiliklerinizden hiç söz etmeyin.

C) Aşağılık insanlara iyilik etmek, denize su taşımaya benzer.

D) İnsanlar, önemsiz ve değersiz iyilikleri pahalı satarlar.

E) İyilik ediniz, karşısında kötülük göreceğinizi hiç aklınıza getirmeyiniz.

 

15. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, bir “olasılık” anlamı vardır?

A) Kim bırakmış olabilir çıplak bir ayağın izini?

B) Kim rengârenk yansımalar düşürmüş sulara?

C) Kim koru canlı tutmuş külün altında?

D) Kim çizmiş bu çocuk yüzünü kumlara?

E) Kim çekmiş dalgalar arasından kayığını?

 

16. (I) Uzun yıllar önce değerli, büyük bir kültür adamımızı yitirmiştik: Sabri Esat Siyavuşgil. (II) Her isim, herkeste başka çağrışımlar uyandırabilir. (III) Sabri Esat Siyavuşgil gibi çok yanlı ve her yanı ile parlak insanlar azdır. (IV) Bu insanlar da, ister istemez aynı insanda farklı çağrışımlar uyandırır. (V) Ayrıca Sabri Esat bir alanda ihtisas yapıp onunla yetinecek soydan bir insan değildi.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi arasında karşıtlık sezilmektedir?

A) I. ile II.   B) II. ile III.   C) III. ile IV.   D) II. ile IV.   E) IV. ile V.

 

17. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, savunduğu düşünce bakımından diğerlerinden farklıdır?

A) Susmak, söylenen bir sürü sözden fazlasını anlatır.

B) Konuştuğuna pişman olan çoktur, ama sustuğuna pişman olan yoktur.

C) Susmak, kendine güvenmeyenlerin başvurduğu en tehlikesiz yoldur.

D) Susmak, dış dünyanın tehlikelerinden kurtulmak demektir.

E) Esenlik ve huzur on bölümden oluşuyorsa, dokuzu susmaktır.

 

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “düşünülenle gerçeğin örtüşmediği” vurgulanmıştır?

A) Tevfik Bey çocuk sevmezdi; onun için de çocukluğumda bana pek az yüz vermişti.

B) Onu ilk gördüğümde, soğuk gibi gelmişti ama sonradan en yakın dostum oldu.

C) Basit işlerden bile anladığı yok, aldığı işi yüzüne gözüne bulaştırıyor.

D) Komşularını yanıltmamış, sınıfını geçemeyerek ailesinin yüzünü kara çıkarmıştı.

E) Çocuğu o perişan haliyle her gördüğümde yüreğim sızlıyordu.

 

CEVAP ANAHTARI
1-B  2-B  3-C  4- E  5-D  6-B  7-A  8-B  9-C  10-D  11-C  12-A  13-D  14-C  15-A  16-D  17-C  18-B