Öne Çıkanlar

1. —- o dönemi, en mutlu dönem diye niteleyişim onu mükemmel, ideal, özenilecek bir dönem görmemden değil, sadece ve sadece geçirdiğimiz bütün o abuk sabuk dönemler içinde en tutarlı görmemden dolayıdır.

Yukarıdaki cümlenin başına aşağıdakilerden hangisi getirilirse, daha önceki cümlelerde bazı olumsuzlukların vurgulandığı anlaşılmış olur?

A) Bütün bunlara karşın

B) Bütün iyi niyetime karşın

C) Yaşadığımız dönemin olumlu koşullarına karşın

D) Bir iki olumlu iş yapılmasına karşın

E) Birkaç olumlu girişime karşın

 

2. (I) Sait Faik’i mayıstan mayısa hatırlarız. (II) Sait Faik, hiç şüphesiz Türk edebiyatının en iyi hikâyecilerinden biridir. (III) Öyle olsa onu mayıstan mayısa değil, her zaman hatırlamamız gerekir. (IV) Öyle olsa onun kadar değerli başka hikâyecilerimizi de hatırlamamız gerekir. (V) Sait Faik’i mayıs ayında güncelleştiren, onun adına düzenlenen hikâye yarışmasıdır.

Yukarıdaki parçada anlam akışına göre “Ama onu mayıstan hatırlamamızın sebebi bu değildir.” cümlesi, numaralanmış yerlerden hangisine getirilmelidir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

3. (I) Değerli hikâyecimizin vakitsiz ölümünden beri aksatılmadan veriliyor bu armağan. (II) Bu, hikâye dalında kalem oynatan tüm hikâyecilerin en fazla amaçladıkları saygın bir armağandır. (III) Daha aylar öncesinden o yılkı Sait Faik Armağanı’nı kimin alacağı büyük bir merak ve heyecan konusu olurdu. (IV) Bu armağanın ilkine layık görülmüş bir yazar olarak bu güzel duyguyu çok iyi bilirim. (V) Daha sonraki yıllar beni de seçiciler kuruluna aldılar.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde “nesnellik” ağır basmaktadır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

4. (I) içeriğine değinmeden önce bu hikâyelerin hikâyesinden de kısaca bahsetmemiz gerekiyor. (II) Kitap üç bölümden oluşmaktadır. (III) Birinci bölümde başarılı altı hikâye yer alır. (IV) ikinci bölümde ise Bitmemiş Hikâyeler başlığı ile yine altı hikâye daha vardır. (V) Son bölümde ise Raif Efendi’nin Katili ve Bir Yaz Levhası gibi hikâyelerin Yahya Kemal’in el yazısıyla yer aldığını görürüz.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde “öznel” anlatım ağır basmaktadır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

5. (I) Siyasi Hikâyeler, Osmanlının son dönemini anlatan hikâyelerdir. (II) Bunlarda II. Mahmut dönemi anlatılır. (III) Hikâyelerin merkezini saray çevresi oluşturmaktadır. (IV) Sohbet üslubuyla anlatılan bu hikâyelerde, saray çevresinde dönen dolaplar başarıyla ve büyük bir ustalıkla anlatılmıştır. (V) Kimi kahramanlar da “devlet adamı” kimliğiyle verilmiştir.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi “öznel” bir yargıdır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

6. (I) Şu da bir gerçek ki, şiirin doruğuna yükselen Beyatlı, hikâyelerinde aynı yüceliğe ulaşamamıştır. (II) Tarih bilen ve düzgünce anlatma gücü olan her yazar yapabilirdi onun yaptığını. (III) Değişen şey, onun Yahya Kemalce yazışıdır, yani deyiş özelliğidir. (IV) Teknik yönden, Yahya Kemal’in hikâyeleri, Ömer Seyfettin çağının gerisindedir. (V) Hele bugünkü hikâyeci kuşağının Yahya Kemal’den öğreneceği hiçbir şey yoktur.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde Yahya Kemal’in yaptığının “özelliğinin ve özgünlüğünün”‘ olmadığı vurgulanmıştır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

7. (I) Bir diğer şair hikâyeci de Cumhuriyet sonrası Türk şiirinin önemli temsilcilerinden Cahit Sıtkı Tarancı’dır. (II) Edebiyata şiirle başlayan ve bunu ömrünün sonuna kadar sürdürmüş olan şairin pek bilinmeyen bir yönü de hikâyeciliğidir. (III) Tarancı’nın bu yönünün yeterince bilinmemesinin çeşitli nedenleri vardır. (IV) Genelde edebiyatçılar hangi alanda daha çok eser vermişse hep o yönüne vurgu yapıla gelmiştir. (V) İnci Enginün’ün ifadesiyle “Cahit Sıtkı Tarancı’nın şairliği onun bir başka sahada, hikâyedeki başarısını örtmüştür.” (VI) Gerçekten Tarancı’nın şairliği, hikâyelerini oldukça geride bırakmıştır.

Yukarıdaki parçada, “Cahit Sıtkı’nın hikâyeciliğinin şairliğinden geride kalmasının nedenleri” numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren sıralanmıştır?

A) II.   B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.

 

8. (I) Tanpınar’ın şiirlerinde tabiata yönelme sıkça ön plana çıkar. (II) Yaşama sevincini sürekli dile getirir. (III) Irmak, deniz, nehir, mevsimler, yağmur, akşam ve gece gibi tabiata ait motifler, şiirlerinde hep karşımıza çıkar. (IV) Öte dünya duygu ve inancının belirsizliği, şairin tabiata bağlanmasında önemli bir işleve sahiptir. (V) Şair “Uzak bir İklimde” şiirinde bu yönünü açık bir şekilde yansıtır.

Yukarıdaki parçada anlam akışına göre “Fakat yenemediği ölüm korku ve endişesi, bu yaşama sevincine ve tabiata olan bağlılığına gölge düşürür.” cümlesi numaralanmış yerlerden hangisine getirilmelidir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

9. (I) Şair olmayı en güç, en erişilmez bir şey olarak düşündüğümü, şairliği yıllarca özlemle hayal ettiğimi hatırlıyorum. (II) Nitekim ilk kalem denemelerim de şiir değil, nesir olmuştur. (III) Annem, Birinci Dünya Savaşı’nın mütarekesi sıralarında ölmüştü. (IV) Beni Galatasaray Lisesi’ne (O zamanlar henüz Mektebi” Sultanı”) yatılı olarak vermişlerdi. (V) İlk yazım, okulun ilk sınıflarında, annemin ölümüne dair bir yazı oldu.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazar, kendi duygularını katmıştır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

10. (I) Onun şiir ve hikâyelerinde benzerlikler bulmak mümkündür. (II) Biraz da bu hikâyelerin eleştirel bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. (III) ilk dikkatimizi çeken zaafların başında yazarın hikâyelerinde pek karakter oluşturamamış olması gelmektedir. (IV) Tipler üzerine kurulan bu hikâyelerde büyük ölçüde aynı konum ve özelliklere sahip kahramanlar çokça yer almaktadır. (V) Onlar, okuyucuyu pek şaşırtacak davranışlarda bulunmazlar. (VI) Yaşadıkları karşısında nasıl bir tutum içerisine gireceklerini önceden tahmin etmek mümkün değildir.

Yukarıdaki parçada eserlere yönelik eleştiri numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlamaktadır?

A) II.   B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.

 

11. (I) Şiirlerinin yanı sıra iki de hikâye kitabı olan Ziya Osman, edebiyatımızda Cahit Sıtkı gibi şairlik yönüyle kimlik kazanmıştır. (II) Yalnız, hikâye konusunda Cahit Sıtkı’dan daha şanslı ve daha başarılıdır. (III) Çünkü şairin ilk hikâye kitabı henüz sağlığında Mesut insanlar Fotoğrafhanesi adıyla yayımlanır. (IV) Bu kitapta dokuz hikâye bir araya getirilmiştir. (V) Diğer hikâye kitabı ise şairin ölümünden iki yıl sonra yayımlanmıştır.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “öznellik” sezilmektedir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

12. Onu, yine annemin mezarını babamla beraber ziyaret edişimizi anlatan…

Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanamaz?

A) bir yazı takip etti.

B) bir şiir izledi.

C) bir hikâye yazdım.

D) bir hikâye tamamladı.

E) bir şiirle sürdürdüm.

 

13. (I) Feyzi Halıcı’nın şiir dünyası nadir bulunan bir tazeliğe sahiptir. (II) Beyaz mermerler üzerine düşen bir akşam gizemidir. (III) Yeşil mermer üzerine düşen bir damla sudur. (IV) Aynalarda parlayan gölge; seçkin bir çeşmedir. (V) Aruz vezniyle söylenmiş dörtlüklerden oluşmuş bu şiirler.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi “nesnel” bir cümledir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

14. (I) Cahit Sıtkı’da olduğu gibi Ziya Osman’ın şiir ve hikâyeleri de hayatından derin izler taşır. (II) Onun eserlerinde de hayatının derin izleri daha yoğun ve somut olarak karşımıza çıkar. (III) Şiirlerinde hece ölçüsü ve serbest ölçüyü; hikâyelerinde ise Çehov tekniğini kullanmıştır. (IV) Şiirlerinde gördüğümüz geçmişe sığınma, çocukluk yıllarına duyulan özlem, hikâyelerinin de merkezini oluşturmaktadır. (V) Dolayısıyla onun hikâyelerine, hayatından somut kesitler taşıdığı için “yaşanmış hikâyeler” de diyebiliriz.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi eserin içeriğine yönelik değildir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

15. (I) Kendisine sıcaklık duyulmakla birlikte baba, çocuğun hayatından çekilmeye başlar. (II) Çünkü annesi öldükten sonra babası bir başkasıyla evlenir. (III) Artık onun, yüzünü görmediği bir de kız kardeşi vardır. (IV) Şiir ve hikâyelerini birlikte ele aldığımızda bunu görebilmekteyiz. (V) Bazı hikâyelerinde bu durum daha açık görülmektedir. (VI) Şiirlerinin bir bölümünde de bu duygu yoğunluk kazanmıştır.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, kendisinden önce gelen cümlenin nedenini açıklamaktadır?

A) II.   B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.

 

16. (I) Toplumun yozlaştığı dönemlerde bazı kesimler, bu yozlaşmanın tadını çıkarırlar. (II) Romancı Thomas Mann, yozlaşmış bir Alman toplumunun kronikçisi olarak bunu yansıtmıştı. (III) Abdülhak Şinasi de, yozlaşmış Osmanlı toplumumun garip, yarı deli, muttu ve kendine yeterlilik içinde yaşayan tiplerini anlatmıştır. (IV) Ne var ki, Thomas Mann gibi dışarıdan bakarak değil, biraz benimseyerek, biraz hoş görerek, biraz da onlar gibi yaşayarak anlatmıştır. (V) Abdülhak Şinasi, bu mutlu azınlığın tatlı kaçıkları dışında kendine kahraman seçememişti.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “beğeni ve karşılaştırma” bir arada verilmiştir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

17. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir koşul-sonuç ilişkisi vardır?

A) Alçak gönüllü olursan yoktur senden iyisi

B) Dörtnala uzaklaşan şu zamanı durdurmak güç

C) Öylesine gelip geçiyor bütün güzellikler

D) Çalar saatinizi bir eski aşka kurmak güç

E) “Olacak olan olur” bu en büyük gerçektir.

 

18. Aşağıdaki dizelerin hangisinde anlatımda karşıtlıklardan yararlanılmamıştır?

A) Bazen iniş, bazen yokuş gibiyim.

B) Seninle bir olmak bile ayrılık

C) Senin yokluğunda bir giz var başka

D) Çektin aldın beni ayrılığın kederinden

E) Acı tatlı gerçekler insanı zorlar bazen

 

19. Hayat, mutlu insanlar için kısa, mutsuz insanlar için de uzundur.

Aşağıdakilerden hangisi, anlamca bu cümleye en yakındır?

A) Hayatın süresi, insanın içinde bulunduğu duruma göre değişir.

B) Hayat için mutluluk da mutsuzluk da göreceli kavramlardır.

C) Mutlu insanlar için hayat, çabuk yaşanan bir süreçtir.

D) Hayatı uzun gösteren, insanların mutsuz olmalarıdır.

E) İnsanlar nasıl yaşarsa yaşasın, hayatın süresi değişmez.

 

20. (I) Fuat Köprülü çok iyi biliyor Türk edebiyatını. (II) Sadece çağdaş, kendi yaş grubunu değil. (III) Türk edebiyatının, Türkiye dışında kalanlarını da biliyordu. (IV) Türk edebiyatının kültürünü bilenlerin çok sayıda olduğunu sanmıyorum. (V) Birçok araştırmacı belirli alanlarda yoğunlaşmıştı.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir “zannetme” anlamı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

CEVAP ANAHTARI
1-A  2-C  3-E  4-C  5-D  6-B  7-C  8-E  9-A  10-B  11-B  12-C  13-E  14-C  15-A  16-D  17-A  18-D  19- A  20-D