Öne Çıkanlar 1. (I) Çoktan beri, ta çocukluğumdan beri, Sherlock Holmes okumamıştım. (II) Doğrusu çocukluğumda da pek sevmezdim Conan Doyle’un öykülerini. (MI) Şimdi büsbütün beğenmedim. (IV) Hayal gücü yok o yazarın, şöyle inanılacak bir öykü kurmasını bilmiyor. (V) Öykülerinin birinde, bir adamı, her gün üç dört saat evinden uzaklaştırmak gerekiyor. Yazar, Conan Doyle’un öykülerini sevmemesinin nedenini numaralanmış cümlelerden hangisinde belirtmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 2. (I) Oyunda bir yanda iyiler, bir yanda kötüler var. (II) Bütün kahramanlar alabildiğine uzun cümlelerle konuşturuluyor. (III) Karşınızda birtakım kişiler konuşuyor, öteden beri bilinen sözleri söylüyor. (IV) Oyunun bütün kişileri -kapıcı dahil- çarşıda pazarda, sokakta duymaya alışık olmadığımız sözleri kullanıyorlar. (V) Kimi zaman eşanlamlı sözleri birbiri ardına sıralıyorlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi üslupla ilgili bir yargı değildir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3. (I) İçerik yönünden zengin bir şiir değildir Servet-i Fünun şiiri. (H) Belirli temalar etrafında toplanmış, suya sabuna dokunmayan konular işlenmiştir. (İli) Bazı şiirler doğa betimlemeleri, bireysel duygular ve günlük yaşamda karşılaşılan kimi olaylarla ilgilidir. (IV) Servet-i Fünuncular, Fransız edebiyatından “sone”yi aldılar. (V) Bu dönemin şiiri sözcük seçimi yönüyle Divan şiirini anımsatır. Numaralanmış cümlelerden hangisinde Servet-i Fünûn şiirinin biçimle ilgili özelliğinden söz edilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 4. Bir kişiyi tanımak genel olarak insanoğlunu tanımaktan çok daha zordur. Bu cümledeki yargının gerekçesi aşağıdakilerin hangisinde açıklanmıştır? A) İnsanlık her geçen gün yeni sorunlarla karşılaşıyor. B) Her insanın kendine özgü nitelikleri vardır. C) İnsanoğlunun istek ve hayallerinin sınırı yoktur. D) Aynı toplumda yaşayan insanlar ortak duygular taşır. E) Toplumlar, aynı anlayışı ve yaşam görüşünü paylaşan bireylerden oluşur. 5. (I) Karacaoğlan’dan önceki ozanlar, sevgiyi hep kalıplaşmış sözlerle anlatma yolunu seçmiştir. (II) Oysa Karacaoğlan günlük dilin olanaklarından yararlanmayı bilmiş ve günlük dili kullanmıştır. (III) Kalıplaşmış söz kullanma alışkanlığı Karacaoğlan’da da vardır. (IV) Fakat o, zaman zaman kendine Özgü benzetmeleri ile çağdaşlarından farklı olmayı başarmıştır. (V) İşte Karacaoğlan’ın edebiyatımıza etkisini bu yönden ele almak gerekir. Numaralanmış cümlelerden hangisi üslupla ilgili bir yargı değildir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 6. Bir eleştirmen: “Sanat konularında aksini ispat edemeyeceğim mesele yoktur.” der. Yukarıdaki söz, sanatın hangi yönünü ortaya koyar? A) Öznellik B) Etkileyicilik C) İnandırıcılık D) Özgünlük E) Doğruluk 7. “İlk gençliğimde elimden düşürmediğim bir kitabı geçenlerde yeniden okuyayım dedim; demez olsaydım.” Altı çizili bölüm hangi duyguyu yansıtmaktadır? A) Üzüntü B) Beğenme C) Pişmanlık D) Özveri E) Özenti 8. I. Duygularla dile getirilenler arasında, her zaman duygular aleyhine bir fark oluyor. II. Kimi insanlar duygularını açıkça ifade etmekte çekingen davranır. III. Duygular, sözcüklere döküldüğünde hep eksik kalıyor. IV. İnsanın söylediklerinden, duygu ve düşünceleri kolayca anlaşılabilir. Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine yakındır? A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) I. ve III. E) II. ve IV. 9. Her etkili ve güzel konuşma, her şeyden önce zengin bir söz dağarcığına dayanır. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır? A) Söz dağarcığı zengin birinin düşünce ufku da geniş olacaktır. B) Güzel konuşma sanatını bilen bir kişinin anlattıkları mutlaka etkili olacaktır. C) Anlatmak istediklerine uygun sözcükler bulamayan kişi, konuşmasında başarılı olamaz. D) Sözcükleri yerinde ve doğru kullanan kişi, dinleyenleri etkilemeyi başarır. E) Söz dağarcığının genişliği, konuşmanın başarısını belirler. 10. Gezdiği her köyde, her kentte konuştuğu ilk kişiler mutlaka sokaklarda oynayan çocuklar olurdu. Çünkü —- Yarım kalan cümle aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülürse ilk cümlenin gerekçesi açıklanmış olur? A) her zaman çocuklarla karşılaşma şansı bulamıyordu. B) en doğru ve abartısız bilgilerin çocuklardan öğrenileceğini bilirdi. C) çocukların arasına katılmak pek de kolay olmuyordu. D) nerede çocuk görse, kendi çocuklarını düşünüp duygulanırdı. E) çocuklardan öğrendiği her türlü bilgiyi hemen not ederdi. 11. (I) Türkiye değişken ve dinamik bir ülke. (II) Her şey çok çabuk değişiyor. (III) Bugün yeni olan bir şey bir ay sonra eskiyebiliyor. (IV) Dolayısıyla beğeniler, zevkler de çok çabuk ayak uyduruyor bu değişime. (V) Yalnız bugün bize yeni gibi gelen şeyin, aslında eskinin tekrarı olduğu anlaşılıyor, bir süre sonra. Numaralanmış cümlelerden hangisi konuya yaklaşım açısından ötekilerle aynı doğrultuda değildir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 12. Hedefe ulaşmak değil, o hedefe doğru gidebilmektir başarı. Bu cümleyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsan, hedeflerine ulaştıkça mutlu olabilir. B) Başarı, insanın amacı doğrultusunda durmaksızın çalışabilmesidir, C) Başarılı olamayacağı bir konuda çalışmak, kişinin çalışma isteğini olumsuz etkiler. D) Amaca ulaştırmayan çalışmanın, insana yararı yoktur. E) İnsan gerekli çalışmaları yapsa da her zaman istediğini elde edemeyebilir. 13. Bir yazarın, düşüncelerine saygısı olan bir yazarın, ilk görevi diline önem vermektir. Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Düşüncelerimi bildirmeye çalışıyorum, bu yüzden düşüncelerimi en açık, en anlaşılır biçimde söylemem gerekir. B) Anlatılanlara değer kazandıran yazarın anlatımıdır. C) Dilin doğru kullanımına önem vermeyen yazar, düşüncelerine de önem vermiyordur. D) Aktarmak istediklerimi eksiksiz anlatabilmem için dil konusu bence çok önemli. E) Anlatımın düşüncenin önüne geçmesi bir yapıt için önemli eksikliktir. 14. Bir romancı şair gibi değildir; —- Bu cümle aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülürse, cümlenin açıklaması yapılmış olur? A) her sanatçı, hem yaşadığı toplumdan etkilenir hem de toplumu etkiler. B) şairin en verimli çağı gençlik dönemi olduğu halde romancı deneyim kazandıkça verimli olur. C) romancı konularını doğru belirleyebilmek için toplumun içinde olmak zorundadır. D) gerçeğin olduğu gibi anlatılması ne şiirde ne de düz yazıda mümkündür. E) her sanatçı gibi romancı da kendisini, topluma karşı sorumlu hisseder. CEVAP ANAHTARI 1-D 2-A 3-E 4-B 5-E 6-A 7-C 8-D 9-E 10-B 11-E 12-B 13-E 14-B