Öne Çıkanlar

1. Başkalarını taklit etmekten korkmam; fakat kendimi taklit etmekten korkarım.

Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır?

A) Her sanatçı başlangıçta büyük sanatçıları taklitle işe başlar, yeniliklerle devam eder.

B) Her sanatçının bir çıraklık dönemi mutlaka vardır.

C) Kendini yenileyen sanatçı çağlar ötesine seslenebilir.

D) Sanatçı başkalarını taklit etmekten ancak güncel konuları işleyerek kurtulabilir.

E) Bir sanatçı için en kötü şey başkalarına benzemek değil, kendini yenileyememektir.

 

2. Birçok okur bir kitap okuduğu zaman yazarın hayallerini, düşüncelerini takip ettiğini zanneder. Oysa —.

Bu sözler en uygun biçimde aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?

A) her okur kendine hitap eden yazarları okur

B) her yazar okura ulaşmakta başarılı olamayabilir

C) yazara ait olduğunu sandığı şeylerin çoğu, kendi düşünceleri ve hayalleridir

D) okurların düşüncelerini biçimlendiren, yazarlardır

E) hiçbir okur, yazarın düşüncelerinin izlenmeye değer olmadığını düşünmez

 

3. (I) Her insanın büyük küçük, önemli önemsiz kendine göre bir hikâyesi vardır; o hikâyeyi sürükleyip durur peşinden. (II) İnsan yüzleri, sahibinin hikâyesini taşıyan aynalardır. (III) Sahibi istediği kadar gizlesin, bir şey sızdırmamaya çalışsın; yüzler bütün hikâyeyi açık ediverir. (IV) Gözler ve bakışlar iyi bir anlatıcıdır. (V) Gözbebeklerindeki o parıltılar, halden anlayana çok şey söyler.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri kendilerinden önceki cümleyi açıklayıcı niteliktedir?

A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) II. ve V.   D) III. ve IV.   E) III. ve V.

 

4. Sanat yapıtında tek tek bütün ayrıntıların nitelikli olması her zaman beklenemez.

Bu cümle ile anlamca özdeş olan cümle aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sanat yapıtı her yönüyle mükemmel olmak zorundadır.

B) Sanatçı ayrıntıları seçerken eserin bütününü göz önünde bulundurmalıdır.

C) Sanatçının her yapıtında aynı ölçüde verimli olması beklenemez.

D) Bir sanat yapıtının her yönüyle başarılı olması her zaman mümkün değildir.

E) Sadece bir yönüyle üstün olan yapıt, mükemmel yapıt sayılamaz.

 

5. Büyük yazarlar, hele büyük şairler yetiştirmedikçe, diller zamanla kısırlaşır, belki de daha güçlü bir dil tarafından sömürülür ve sonunda yutulur.

Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır?

A) Her büyük sanatçı dilin gelişimine katkıda bulunur.

B) Kültür değişimlerinin çoğu, dildeki değişmelerle başlar.

C) Bir dilin bozulup yok olmaması büyük sanatçılar yetiştirmesine bağlıdır.

D) Sanatçılarına değer veren milletler, dillerini zenginleştirirler.

E) Bir dili diğer dillerden üstün kılan, büyük şairler tarafından işlenmiş olmasıdır.

 

6. Yaşamı pamuk tarlalarında ırgatlık, dükkânlarda tezgâhtarlık, gemilerde çımacılık, lokantalarda garsonlukla, Paris kahvelerinde uykusuzlukla geçmiş birinden iyi romancı çıkar.

Bu cümleye göre iyi romancı olmak neye bağlıdır?

A) Sıkıntılı ve renkli bir yaşam geçirmeye

B) Deneyim sahibi olmaya

C) Köy ile kent yaşamını birleştirmeye

D) Çevrede olanları çok iyi gözlemlemeye

E) Çok ve sürekli çalışmaya

 

7. Şairin şiirlerine vuran ışık, tanıdığı, yaşadığı çevreden gelmelidir.

Bu sözle vurgulanmak isteneni en iyi açıklayan cümle aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sanatçı, anlattıklarını gerçeğe dayandırmalıdır.

B) Sanatçı, ilhamını yaşadığı, bildiği çevreden almalıdır.

C) Kendini ve çevresini anlatması sanatçıyı başarılı kılar.

D) Sanat eseri, yaşanılanı anlatmalı, gerçekten uzaklaşmamalıdır.

E) Sanatçı, gerçeği anlattığı ölçüde başarılı olur.

 

8. Eleştirmenin yazısı; bir şiir, roman veya oyun dolayısıyla yazılmış ikinci bir sanat eseridir.

Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki cümle ile aynı doğrultuda değildir?

A) Bir eserin eleştirisi için yazılanlar da birer sanat eseridir.

B) Ortaya koyduğu eser yönüyle eleştirmen de bir sanatçıdır.

C) Eleştirmenin eserinde bir sanatçı titizliğini görmek mümkündür.

D) Eleştiri yazılarının edebi değer taşıdığına inananlardanım.

E) Bir eleştiride esas olan güzellik, sanatsallık değil, doğru tespittir.

 

9. I. Söylenecek söz kadar söyleyişin de önemi vardır.

II. Kötü bir konu bile usta yazar elinde güzel bir biçim kazanabilir.

III. Sanatçı ne yalnız düşünceye ne de yalnız duyguya önem vermelidir.

IV. Biçim olmadan konunun, konu olmadan biçimin önemi yoktur.

V. Özün gerektirdiği biçim, öze de etki eder.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi ikisi anlamca aynı doğrultudadır?

A) I. ve II.   B) I. ve IV.   C) II. ve V.   D) III. ve IV.   E) III. ve V.

 

10. İnsan yaşamında yer aldığı halde romanlarda işlenmeyen tek bir olayın bile varlığından söz edilemez.

Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır?

A) Romanlarda; yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar işlenir.

B) Yaşanmış olayları anlatan romanlar ölümsüzleşir.

C) Romanlarda insan yaşamından alınan olaylar zenginleştirilerek anlatılır.

D) Yaşamda olup da romana girmeyen olay yoktur.

E) İnsan yaşamında yer alan olaylar romanda hiç değiştirilmeden anlatılır.

 

11. İnsan bir şeyi ciddi olarak isterse, onun için hiçbir şey erişilemeyecek kadar yüksek olmaz.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle anlamca aynı doğrultudadır?

A) Kararlı insan, istediği her şeye ulaşmayı başarır.

B) Başarıya ulaşmak için güçlükleri aşmak gerekir.

C) Bir şeyler yapmak isteyen insan, öncelikle ne istediğini bilmelidir.

D) Her insanın, kendine göre başarabileceği işler vardır.

E) Kendine güveni tam olan kişi, girdiği her işte başarılı olur.

 

12. Ünlü bir edebiyatçı diyor ki: “Klasikler üç kez okunmalı, biri gençlikte, biri orta yaşlılıkta, biri de yaşlılıkta. Çünkü —.

Bu parçayı tamamlayacak en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir?

A) her dönemde klasiklerden alınacak tatlar farklıdır

B) klasikleri hemen anlamak pek kolay değildir

C) ancak edinilen deneyimlerle klasikler anlaşılabilir

D) klasiklerin değeri zamanla ortaya çıkar

E) hiçbir klasik, birbirine benzemez

 

CEVAP ANAHTARI

1-E  2-C  3-E  4-D  5-C  6-A  7-B  8-E  9-B  10-D  11-A  12-A