Öne Çıkanlar

1. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklı bir özellik gösterir?

A) Bu şiir kitabı, edebiyatımıza yeni bir soluk getirecektir.

B) Kitaptaki şiirleri okuyunca insan yarınlar için büyük bir beklentiye giriyor.

C) Soyut konuları ele alması, şiirlerin anlaşılmasını güçleştiriyor.

D) Bu şiirleri okurken siz de çocukluk günlerinize özlem duyacaksınız.

E) Bu kitapta yer alan şiirlerin hepsi hece ölçüsüyle yazılmış.

 

2. “Daha iyisi ve güzeli nasıl yazılabilir?” düşüncesinden hareketle eserler verdim. Bana “üslup sahibi” iltifatında bulunan dostlarıma sadece: “Türkçe işçisi olarak bilinmek benim için yeterli bir sıfat olacaktır.” cevabını verdim.

Bu parçanın yazarına söylenen “üslup sahibi” sözüyle yazarın hangi özelliği anlatılmak istenmiştir?

A) Anadilinin bütün özelliklerini bildiği

B) Sanatsız ve anlaşılır bir anlatımının olduğu

C) Abartıdan hoşlanmadığı

D) Türkçeyi kullanmada özgünlüğü yakaladığı

E) Türkçeyi çok sevdiği

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kanıtlama amacı” söz konusudur?

A) Bu müzeyi, geçen seneye göre daha çok insan gezmiş.

B) Kitabın son baskısı kalmamış, eser üç ay sonra tekrar basılacak.

C) Bu şiirlerin de çok güzel olduğunu seçtiğim birkaç örnekle göstereceğim.

D) Ahmet Vefik, tiyatro tarihimizin önemli isimlerinden biridir.

E) Şirketin, bu yıl daha çok kâr ettiği belirlenmiştir.

 

4. Aşağıdakilerin hangisinde yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir?

A) Sanatçı, bir olayı belgelere dayandırarak anlatmalıdır.

B) Bazı öyküler, hayale yer verdiğinden çocuklar tarafından çok okunuyor.

C) Şair, sıradan olayları ve insanları ele almayı ilke edinmiş.

D) Evleri yıktılar, çimenleri söktüler, yolları çamur içinde bıraktılar.

E) Yazarın sanat yapma kaygısına düştüğü hemen seziliyor.

 

5. Aşağıdaki cümlelerden hangisi öznel bir değerlendirmedir?

A) Bu romanın dili yöresel izler taşımaktadır.

B) Sanatçı, öyküsünü yazarken yaşanmış olaylardan yola çıktığını söylüyor.

C) Şiirde sözcüklerin yan ve mecaz anlamlarından yararlanması şiiri zenginleştirmiş.

D) Edebiyata şiirle başlayan bu üçlü, daha sonra farklı alanlara yönelmiş.

E) Roman, insanların doğa ile mücadelesini, yaşama sevincini anlatan ilk yerli yapıttır.

 

6. (I) Burası, kanatları çıkarılmış iki kapıdan geçerek varılan, iç içe geçilen, kare şeklinde iki odaydı. (II) Odaların ikisi de aynı renkte duvar kâğıtları ile kaplıydı. (III) Şehrin eski halini gösteren duvardaki tablo, insanı geçmişe götürüyordu. (IV) Daha küçük olan ikinci odayı koskoca bir karyola, olduğu gibi kaplamıştı. (V) Yere ise bir kenarı yırtılmış eski bir halı ancak sığınıştı.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “yorumlamaya” yer verilmiştir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma yapılmamıştır?

A) O günkü kadar mutlu olduğumu hiç hatırlamıyorum.

B) Köyler de şehirlerimiz gibi doğal güzelliğini kaybediyor.

C) Bu kaset, çıkanların içinde en fazla satılanıydı.

D) Rüzgârın uğultusu, gecenin karanlığı insanın içini ürpertiyordu.

E) Sanatçının son yapıtı da ilki kadar ilgi görmüştü.

 

8. (I) Tarih merakı, “Eskiden ne oldu, bundan sonra ne olacak?” sorusuna cevap aramakla başlar. (II) Tarih kitapları ise bu soruları bütünüyle cevaplandırmaz. (III) Tarihçiler kendilerine göre olayları önemli önemsiz diye sınıflandırarak, önemsiz ayrıntıları ihmal etmişlerdir. (IV) Tarih yazıcılığı açısından bazı tarihi belgeleri göz ardı etmek kaçınılmazdır. (V) Bunun yanında tarihçilerin önemli görüp anlattığı olayların sayısı, yazılması gerekenlerin yanında çok azdır.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, “Tarihçiler olup biten her şeyi yazmazlar.” yargısıyla ilgili değildir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

9. “Ne kadar söz varsa düne dair, unut onları, şimdi yeni bir şey söylemek gerek.” diyen bir yazar, aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?

A) Özgünlüğü yakalamayı

B) Tarafsız tutumlarla eser vermeyi

C) Evrensel konularda yazmayı

D) Etkileyici olmayı

E) Kendini aşmayı

 

10. (I) Eleştiri, bir sanat değildir, bir meslektir. (II) Bu düşünceyi zamanla kazandım. (III) Bir zamanlar ben de çevremdekilerin etkisinde kalmış, eleştirinin bir sanat olduğunu savunmuştum. (IV) İnsan, hep aynı düşüncede olacak değil ya. (V) Buna en iyi örnek herhalde benim.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazar “özeleştiri” yapmıştır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

11. Bakıyorum da bugünkü şairlerimizin çoğu hep eskilerin, başkalarının gösterdikleri yoldan gidiyorlar, eskiden kalma duyguları, düşünceleri söylüyorlar. Bir kısmının yeni gözükmelerine bakmayın. Bir şairin kendi oluşturmadığı, başkasından öğrendiği her şey eskidir.

Bu sözleri söyleyen kişi, şairlerimizde hangi özelliğin bulunmayışından yakınmaktadır?

A) Açıklık

B) Özgünlük

C) Yoğunluk

D) Nesnellik

E) Kalıcılık

 

12. (I) Yazarın öyküleri için genel anlamda bir şeyler söylemek güç; çünkü bazı belirgin benzerliklerine rağmen öykülerin çoğu, farklı çizgide. (II) İlk bakışta göze çarpan; bütün öykülerde rastlanmasa da yazarın sözdizimindeki farklılık. (III) Birkaç cümle sonra alıştığınız bu sözdizimi; anlatımı daraltmak bir tarafa eserin daha rahat anlaşılmasını sağlıyor. (IV) İfadedeki bu kolaylığın bir nedeni de yazarın yeni ve vurgulu sözcükler kullanma kaygısı gütmemesi. (V) Ama bu, bütün öykülerin kolay anlaşıldığı anlamına gelmez, olaya hâkim değilseniz, öykülerin birçoğunun anlamsız kelime dizilerinden başka bir şey ifade etmediği hissine kapılıyorsunuz.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde, yapılan eleştirinin olumlu veya olumsuz olduğu açıkça belirtilmemiştir?

A) I. ve II.   B) I. ve III.   C) II. ve V.   D) III. ve IV.   E) III. ve V.

 

CEVAP ANAHTARI

1-E  2-D  3-C  4-B  5-C  6-C  7-D  8-A  9-A  10-C  11-B  12-A