Öne Çıkanlar 1. Ben bireyselliği savunduğum için kimsenin ağzının tıkanmasını istemem; bunun için —-. Bu cümlenin sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olmaz? A) özgürlüğün sadece edebiyatını yapmak için yola çıkmadım B) özgürlüğün de bir sınırı vardır diye düşünüyorum C) özgürlüğü öne çıkaran yazılar yazarım D) herkesin, dilediğini söylemesine karşı değilim E) insanları susturanlar, bir gün hatalarını anlayacaktır, diyorum 2. Bir yazar neyi yazacağını düşünmeli; ama daha çok nasıl yazacağı üzerinde durmalıdır. Bir sanatçıya verilen bu öğütle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? A) Her yazarın kendine özgü bir anlatımı vardır. B) Söyleyişe önem kazandıran, yapıtın içeriğidir. C) Biçim ve içerik bir eserde ayrılmaz bir bütündür. D) Bir eserde üslup, içerikten daha önemlidir. E) Okuyucu için önemli olan, sanatçının ele aldığı konudur. 3. Bir kişiyi, birkaç davranışına bakarak değerlendirmek yanlıştır; çünkü —- Bu cümle düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez? A) insanın yaratılışında en açık görünen özellik, yerinde durmamasıdır. B) o, birbiriyle çelişen davranışlar yapabilecek bir doğaya sahiptir. C) günlük hayatta çok farklı durumlarla karşılaşması onda farklı davranışlar meydana getirir. D) insanların huyunu biz ne yaparsak yapalım değiştiremeyiz. E) hiç kimse bir olaya her zaman aynı tepkiyi vermez. 4. Roman kahramanı, sokaktaki adam değil, romancının içindeki duyguların sokaktaki adam kılığına bürünmesidir. Bu cümle, aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır? A) Romancı, kahramanlarını oluştururken kendi hayal gücünden yararlanır. B) Roman kahramanları gerçek hayattan romana aktanlan kişilerdir. C) Sıradan insanlar, roman kahramanı olamaz. D) Romancı, her yapıtında gerçeklerin yanında kendi duygu ve düşüncelerini anlatır. E) Romancı, gerçek yaşamdan seçtiği roman kahramanı aracılığıyla kendi duygu ve düşüncesini yansıtır. 5. (I) Şimdiye kadar çok kimse, benim, ikide bir fikir değiştirdiğimden söz etti. (II) Bunu bir kusur, hem de büyük bir kusur sayıyorlar. (III) İstiyorlar ki insan, ömründe bir fikre saplansın, kalsın. (IV) Oysa, insanın doğasının değişmesiyle görüş ve duyuşlarında da er geç bir başkalaşma olur. (V) Bu başkalaşma bir eleştirmen için de niçin geçerli olmasın? Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazar, “İnsanın, ömür boyu aynı düşüncede kalamayacağına ilişkin görüşünü” belirtmektedir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 6. I. Öyle güzel anlar vardır ki insanoğlu o günleri yeniden yaşamayı arzu eder. II. Bazı olaylar, insan hafızasında tatlı bir hatıra olarak kalır. III. Her insanın, bir daha yaşamak istediği anları vardır. IV. İnsan, birtakım olayları hayalinden bile geçirmek istemez. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca aynı doğrultudadır? A) I. ve II. B) I. ve III. C) I. ve IV. D) II. ve III. E) III. ve IV. 7. (I) Portrelerimde, kendisinden söz ettiğim sanatçıların özellikle çocukluk dönemlerine ağırlık veriyorum. (II) Hatta dergideki yerim sınırlı olduğundan, bazen sadece çocukluklarını yazıyorum. (III) Daha sonraki dönemlerini ise iki paragrafta özetliyorum. (IV) Çocuk gözüyle dünyaya bakışlarının, kalemlerine nasıl yön verdiğini göstermeyi istiyorum. (V) Sanatçı kimliklerinin aslında çocukluk dönemlerinde şekillendiğini anlatmaya çalışıyorum. (VI) Yazılarım, ileride araştırma yapacaklar için bu yönlerden vazgeçilmez birer kaynak olacaktır. Bu parçada I. cümlede belirtilen davranışın nedenlerine hangi cümlelerde yer verilmiştir? A) II. ve IV. B) II. ve V. C) III. ve IV. D) IV. ve V. E) V. ve VI. 8. Dünyanın yarısı söyleyecek çok şeyi olduğu halde susan insanlarla, diğer yarısı ise söyleyecek hiçbir şeyi olmadığı halde devamlı konuşan insanlarla doludur. Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz? A) Çoğu insan, söyleyecek şeyleri olmadığı için susuyor. B) Konuşanların çoğu, aslında söyleyecek önemli bir şeyi olmayanlardır. C) Susmak, söylenecek sözün olmadığı anlamına gelmez. D) Birçok kişi susmayı, konuşmaya tercih eder. E) Konuşmak yerine susmayı tercih edenler, boş insanlar değildir. 9. I. Kimi yazarlar, roman ve hikâyede hep aynı konuları anlattıklarından başarılı olamamışlardır. Yüzyıllardır, roman ve hikâyede içerik bakımından bir değişiklik olduğunu söylemek zordur. III. Farklı konuların anlatılması roman ve hikâyeye ilgiyi sürekli canlı tutmuştur. Asırlar boyunca, konu bakımından roman ve hikâyelerde farklılaşma görülmemiştir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangi ikisi birbirine anlamca en yakındır? A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III. D) II. ve IV. E) III. ve IV. 10. I. İnsan, hayatın ne kadar kısa olduğunu anlamak için çok yaşamalıdır. II. Hayat bir hikâyeye benzer, önemli olan hikâyenin uzun olması değil, iyi olmasıdır. III. Hayat mutlular için kısa, mutsuzlar için uzun bir süreçtir. IV. Hayatı iyi kullanmadan uzun süre yaşamış insan, az yaşamış demektir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri birbiriyle yakın anlamlıdır? A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III. D) II. ve IV. E) III. ve IV. CEVAP ANAHTARI 1-B 2-D 3-D 4-E 5-D 6-B 7-D 8-A 9-D 10-D