Öne Çıkanlar 1. Toplumların kültürel gelişmişlik düzeylerini sağlıklı bir biçimde ölçmenin tek yolu, günlük yaşamlarında kullandıkları sözcük sayılarıdır. Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır? A) Gelişmişlik düzeyi, sözcük sayısıyla ölçülemez. B) Sözcükler, toplumların gelişmişlik düzeyini ölçen mihenk taşlarıdır. C) Kültürel gelişmişlik seviyesini, günlük hayatta kullanılan sözcükler belirler. D) Sözcükler, toplumların yaşam biçimini yansıtan aynalardır. E) Toplumların yaşam tarzları kullandıkları sözcüklere sinmiştir. 2. Konuşma sanatını bilen adam düşündüklerinin hepsini söyleyemez fakat söylediklerini düşünür de söyler. Bu cümlede vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Düşünmeden söylenen sözler insanın başını ağrıtabilir. B) Söylenenler süzgeçten geçirilmeli, az ve öz olmalıdır. C) insan bildiği şeylerin tümünü söylemek zorunda değildir. D) Sözlerini kontrol edemeyenler konuşma sanatını bilmiyorlar demektir. E) İyi konuşabilen, bir bakıma iyi gelişmiş bir kişilik taşıyor demektir. 3. Yazar, Türk tarihinin en hareketli dönemlerinden II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet devri olaylarını çok yakından izlemiş, insanlar ve olayları “edebiyattan gelmiş bir kalemin renkliliği içinde” yansıtmıştır. Bu cümlede geçen, “edebiyattan gelmiş bir kalemin renkliliği içinde” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Konulara geniş açılardan bakıp bunları ustaca aktarması B) Çok farklı konulara yer vermesi C) Betimlemelere ağırlık vermemesi D) Kahramanlarını bulundukları çevreye göre konuşturması E) Çok değişik kahramanlara yer vermesi 4. Çocuğunuzun hayat yolunu çizemezsiniz, ona ancak kendi yolunu çizebileceği bir harita verebilirsiniz. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye en yakın anlamdadır? A) Çocuğunuzun yaşamını biçimlendiremezsiniz ama onun yaşamını biçimlendirmesine yardımcı olabilirsiniz. B) Çocuğunuz, hayat yolunda karşısına çıkacak engelleri tek başına aşabilir. C) Aileler, çocuklarına uygun şartları sağlayamazlarsa aralarında anlaşmazlık olabilir. D) Ana ve baba, ne kadar uğraşırsa uğraşsın çocuğunun imkânlarını sınırlayamaz. E) Her çocuğun önüne hayat yolunda engeller çıkabilir ancak çocuğa verilecek bir harita ona yardımcı olur. 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir “varsayım” söz konusu değildir? A) Yazarın, bu romanı yaşamındaki kimi olaylardan etkilenerek yazdığını kabul edelim. B) Diyelim ki siz de eleştiri yaptınız. C) Bu konuyu iyi düşün ki bize cevap verebilesin. D) Türk edebiyatının 15. yüzyılda başladığını farz edelim. E) Tut ki Türkiye’nin en ünlü şairisin. 6. (I) “Kaldırımlar” şiirinin almış olduğumuz birinci kısmı sekiz dörtlükten ibarettir. (II) İçerik, bir yürüyüş temposuna göre düzenlenmiştir. (III) Birinci dörtlükte şairi kaldırımlarda ilerlerken görüyoruz. (IV) İkinci dörtlükte atmosferi daha karanlıklaştıran fırtına yüklü bir hava tasvir ediliyor. (V) Daha sonra dış dünyanın şairde uyandırdığı korkulu ruh hali anlatılıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde kişisel yorumlara yer verilmemiştir? A) I. ve II. B) I. ve III. C) I. ve IV. D) II. ve III. E) IV. ve V. 7. Toplum olarak kitaba, kitapçıya karşı kayıtsızlığımız nedense her geçen gün biraz daha artıyor da yazara daha mı bir saygılıyız. Bu cümlede yazar, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır? A) Toplumca kitabı önemsemeyişimizden B) Kitapçıya karşı kayıtsız olmamızdan C) Kitap, kitapçı ve yazara saygı göstermememizden D) Sanatçıya duyduğumuz saygıyı kitap ve kitapçıya duymamamızdan E) Kitabın insan yaşamındaki önemini bilmememizden 8. Yunus Emre, halkıyla özdeşleşmiş bir ozandır. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en yakındır? A) Yunus Emre, halkını çok seven bir ozandır. B) Yunus Emre, gerçek şiirin sırrını bulmuştur. C) Yunus Emre, kendini, çevresini, çağını aşabilmiştir. D) Yunus Emre, insanları birliğe, dirliğe, doğruluğa ve barışa çağırmıştır. E) Yunus Emre, halkın ağzından konuşmuş ve halkı kendi ağzından konuşturmuştur. 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “tekdüze bir durum”dan söz edilmektedir? A) Köy gerçeği gibi kasaba gerçeği de roman ve öykümüzde gün ışığına çıkmıştır. B) Toplumun yaşamındaki değişme, toplumsal değişmeyi belirler. C) Kırsal kesimde yaşayan kadınların dramı, roman ve öykülerimizde yinelenen konulardır. D) Olayların işlenişi yönünden bir yapı değişikliği göstermiştir roman ve öykümüz. E) Bizde bu türün sürdürücüsü Ömer Seyfettin’dir. 10. Aklı kılavuz edinmeyen kimsenin yaptığı işten kendisi sıkıntı duyar. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi anlamca bu cümleye en yakındır? A) Akıl yaşta değil baştadır. B) Akıllı söylemeden düşünür, akılsız düşünmeden söyler. C) Akılsız başın cezasını ayaklar çeker. D) Akıl para ile satılmaz. E) Akıl olmayınca ne yapsın sakal? 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir “karşılaştırma” söz konusudur? A) Bütün bu olumsuz görünüm ve ortama karşın Kurtuluş Savaşı’mızın düzenli ordusu savaş yılgını köylülerden oluşur. B) Reşat Nuri “Yeşil Gece”de olduğu gibi, toplum yapımızdaki değişimlerin aile üzerinde yıkıcı etkilerini “Yaprak Dökümü” romanında göstermiştir. C) Köylerde, küçük kasabalarda yaşayan Anadolu insanının sorunları roman, öykü, oyun ve şiirlerimizde geniş bir yer tutar. D) Yakup Kadri, bu romanında Türk köyünün ve köylüsünün içinde bulunduğu acı ve korkunç gerçekleri vurgulamıştır. E) Yayımlandığı yıllarda büyük fırtınalar koparan Yaban’ı roman gerçeği ve iç donanımı açısından değerlendirmek gerekir. 12. (I) Bu öykü kitabından önce, “Ay Gözetleme Komitesi” adlı şiir kitabını yayımlamış Öztaş. (II) Öykülerini okuduktan sonra, şiirlerini de çok merak ettim ama ele geçiremedim. (III) Kitap adı seçmek de başlı başına bir iş. (IV) Kimi zaman insanı günlerce uğraştırır. (V) Sanatçının, bu güzelim kitabına sıradan bir mizah öyküleri kitabı izlenimi yaratacak bir isim vermesi bence bir talihsizlik. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “olumsuz bir eleştiri” söz konusudur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 13. (I) Duvarları yer yer yıkılmış, incecik kuleli hisarlar vardır. (II) Bozkırın ortasına, yalnız başına yorgun bir kartal gibi tüneyivermiş. (III) Önlerinden geçerken hüzün çöker içime. (IV) Bir zamanlar kim bilir ne dramlar yaşamıştır o duvarlar da. (V) Ne trajediler görmüştür… Kuşatılmıştır … Fethedilmiştir ya da yiğitçesine direnmiştir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazarın duygularına yer verilmemiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 14. Değerli yapıt; yazarın, kalemini hokkaya her batırışında mürekkebine kendinden bir şeyler katarak oluşturduğu yapıttır. Bu cümleye anlamca en yakın cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazar, yazdığı her yazıya kendinden bir şeyler katmalıdır. B) Her eserde yazarın yaşamından alıntılar olmalıdır. C) Yazar, yazdığıyla bütünleşmedikçe eserde kaliteyi yakalayamaz. D) Bir eserin her satırında yazarın kendisi vardır. E) Eser, yazarla bütünleşirse anlam kazanır. 15. Çok yazan değil, güzel yazan yaşar. Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır? A) Hayatın tadını güzel yazılar yazarak çıkarabiliriz. B) Birçok sanatçı, kalıcılığını eserlerinin niteliğine borçludur. C) Sanatçının kalıcılığı, eserlerinin niceliğine değil, niteliğine bağlıdır. D) Çağını aşmak isteyen sanatçı, çok çeşitli eserler vermelidir. E) Birçok sanatçı, kalıcılığını eserlerinin niceliğine borçludur. 16. (I) Şair, bütün hayatı boyunca gördüğü, işittiği, okuduğu, duyduğu her şeyin etkisi altındadır. (II) Anten, çevresindeki bütün sesleri sürekli olarak alır, iç dünyasında biriktirir. (III) İlham dediğimiz şey, bir bakıma şairin, verici antenlerinin çalışmasıdır. (IV) Gerekli birikim olmuşsa, bu şairi bir an önce yazmaya, birikimini çevresindekilere iletmeye iter. (V) Bir başka deyişle: Şiir yeraltı nehirleri gibi oluşur şairin iç dünyasında. Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde “tanımlamaya” başvurulmuştur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 17. Aşağıdakilerden hangisi “üslupla” ilgili bir yargıdır? A) Yazar, kahramanlarını kişiliklerine uygun bir dille konuşturmada büyük başarı göstermiştir. B) Eserde görücü usulüyle yapılan evliliğin sakıncaları dile getirilmiştir. C) Şinasi, Paris’te bulunduğu yıllarda, Fransız yazarı Moliere’nin komedyalarını izlemiştir. D) Bu kasidesinde Şinasi, Mustafa Reşit Paşa’nın yaptığı işleri övmüştür. E) Edebiyatımızdaki ilk makaleyi Şinasi yazmıştır. 18. I. Ne doğrarsan aşına, o gelir kaşığına. II. İki baş bir kazanda kaynamaz. III. Ne verirsen elinle, o gider seninle. IV. İki at, bir kazığa bağlanmaz. V. Ne ekersen, onu biçersin. Numaralandırılmış atasözlerinden hangisinin özdeşi yoktur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 19. Realist yazarlar, insan kişiliğinin oluşumunda çevrenin etkisine büyük önem verirler. Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır? A) Realist yazarlar, insan kişiliğine büyük önem verirler. B) Realist yazarlara göre karakterin oluşumunda çevrenin rolü büyüktür. C) Realist bir yazarın eserinde göze çarpan tek özellik çevre betimlemeleridir. D) Çevre tasvirlerine realist eserlerde sıkça rastlanır. E) Realist sanatçıların eserlerinde çevreye büyük önem verilir. 20. I. Seyrettiğimiz film, bizi koltuklarımıza adeta çiviledi. II. Annemin yaptığı yemekler çok nefis olmuştu. III. Kitabın bu kadar kısa sürede yazıldığına inanamıyorum. IV. Çok zamandır böyle güzel bir yazı okumamıştım. V. Arabanın motoru, istediğimiz şekilde olmuştu. Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde beğenme anlamı yoktur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. CEVAP ANAHTARI 1-C 2-B 3-A 4-A 5-C 6-B 7-C 8-E 9-C 10-C 11-B 12-E 13-A 14-C 15-C 16-C 17-A 18-C 19-B 20-C