Öne Çıkanlar

Şeyh Galip

Divan edebiyatının son büyük şairi kabul edilir. 1757 yılında İstanbul’da doğan ve asıl adı Mehmet olan şair, 1799’da İstanbul’da vefat etmiştir. Konya’da bir süre eğitim görmüş, İstanbul’da Yenikapı Mevlevihanesi’nde üç yıllık çileden sonra Mevlevi dedesi olmuştur.

Edebî Kişiliği

  • Divan şiirinin son büyük üstadı kabul edilmiştir.
  • İlk şiirlerinde Esed, sonraki şiirlerinde Galip mahlasını kullanmıştır.
  • Üslup bakımından Sebk-i Hindi akımının etkisinde kalmış ve bu tarzı, şiirlerinde başarıyla uygulamıştır.
  • Hint üslubundan dolayı kapalı, ilk başta rahatça anlaşılmayan şiirler söylemiştir.
  • Şiirlerinde ses ve söz güzelliğine önem vermiş, kendi bulduğu mecazlarla şiire yeni bir hayal gücü kazandırmıştır.
  • Duygu, düşünce ve heyecanlarını ustalıkla dile getiren lirik bir şairdir.
  • Nedim’le mahalli yaşamı yansıtan ve halka yaklaşan anlayışa uzak kalmakla birlikte, zaman zaman halk deyişlerine ve söyleyişlerine de yer vermiştir.
  • Sade bir dille şarkılar da yazmıştır.
  • Duygu ve düşüncelerini birtakım hayaller, sembollerle anlatmıştır.

Eserleri:

Divan, Hüsn ü Aşk, Şerh-i Cezîre-i Mesnevi, Es-Sohbetü’s-Sâfiyye

Hüsn ü Aşk

Nâbî’nin Hayrabad’ını beğenmediği için yazdığı bir mesnevidir. Eserde tasavvufi bir aşk işlenir. Eserdeki bütün kahramanlar birer sembolden ibarettir. Hüsn Allah’ı, Aşk Allah sevgisine ulaşmak isteyen dervişi, mekteb-i edep dergâhı, Molla-yı Cünun dervişi, Gayret çabayı, İsmet dürüstlüğü, Kalp Kalesi gönlü temsil eder. Aşk yani mürit, bütün engelleri aşarak Hüsn’e yani Allah sevgisine ulaşır.