Öne Çıkanlar Sözün etkisini artırmak için bir konuyu, düşünceyi, varlığı ya da duyguyu olduğundan büyük ya da küçük gösterme sanatına abartma denir. Sanatçı bununla okuyucunun zihninde iz bırakmayı, onu etkilemeyi amaçlar. İnsanın doğasında vardır, kendisini heyecanlandıran bir olayı, heyecanına göre büyüterek ya da küçülterek aktarır. Burada amaç, içinde bulunduğu duygu yoğunluğunu, heyecanı anlatmaktır. Mübalağa Sanatına Örnekler: Bizler de ister farkında olalım, ister olmayalım günlük yaşamımızda abartmadan sıkça yararlanmaktayız. Örneğin buluşacağımız kişi üç beş dakika buluşma yerine geç geldiğinde, bunu “Sabahtan beri seni bekliyorum.”, “Bekleye bekleye ağaç olduk.” gibi sözlerle abartarak ifade ederiz. Yine soğuktan biraz etkilendiğimizde bu durumu “dondum”, zayıf birini gördüğümüzde onun zayıflığını “Bir deri bir kemik” deyimi ile, hoşumuza giden bir söz ya da fıkraya olan tepkimizi “Güle güle öldük.” sözleri ile anlatırız. Bütün bunlar bizim etrafımızdaki nesne, durum ya da olayları olduğundan az ya da çok göstererek anlattığımız anlamına gelir. “Kimdir bana gülümseyen yeşillik balkonundan? Demek gecelerden sonra nihayet gün doğuyor. Bir gülüşündür gençliğimi döndürdü yolundan; Yanan şu alnım elinin gölgesiyle soğuyor.” Bu dizelerde şair, sevgilinin gülüşünü, yani kendisine ilgi göstermesini abartarak anlatmaktadır. “Bir gülüşün gençliğimi yolundan döndürmesi”, “sevgilinin elinin gölgesinin yanan alnını soğutması” sözlerinde abartma vardır. Bu abartılı sözlerle şair, sevdiğine olan sevgisinin büyüklüğünü; sevdiğinin küçük bir iltifatının kendisi için ne kadar önemli olduğunu anlatmak istemektedir. Abartmadan daha çok övgüde, yergide ve sevginin ifade edilmesinde yararlanılır. Bunlar şairin hayal dünyasını göstermek istemesini de ekleyebiliriz. “Mehmet’in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanını kattığı yerdir” Bu dizelerde şair, Mehmetçiğin vatanın kurtarmak için düşmanlara karşı verdiği mücadeleyi abartarak anlatmış, böylece içindeki heyecanı dışa vurmuş, okuru da kendi heyecanına ortak etmek istemiştir: Vatan mücadelesinde Mehmetçik o kadar kan akıttı ki, düşman onun akan kanının selinde boğuldu. “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ” dizelerinde şair. Çanakkale’de vatan savunmasında şehit olan vatan evlatlarının çokluğunu anlatırken abartmadan yararlanmıştır. Toprağı sıksan şehit fışkıracak” sözleri ile şair, toprağın her karışında bir şehidin yattığını anlatmak istemiştir. Gerçekte toprağı sıktığınızda ya da toprağı avuçladığınızda bir şehitle karşılaşmazsınız. Ama şair, vatan için kendini feda edenlerin çokluğunu bu şekilde ifade etmiştir. “Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün Kızıllığında ısındık Dağlardan çöllere düşürdüğü gün Gölgene sığındık “ Bu dörtlükte şair, bayrağa seslenmekte, bayrak sevgisini, duygularını abartılı bir şekilde anlatmaktadır. Bayraktaki kırmızı renkle insan ısınmaz, bayrağın gölgesine bir kişi ancak zor sığar. Şair “kızıllığında ısındık, gölgene sığındık” sözleri ile abartma yapmıştır. “Yaram var, havanlar dövemez merhem Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem” dizelerinde şair, yaralarının ve yükünün çokluğunu abartarak ifade etmiştir. Kişinin vücudunda yaralar varsa, bu yaralara küçük bir merhem yeter. Yine kişinin taşıyabileceği yük bellidir. Ama şair, bunları olduğundan fazla göstererek içinde bulunduğu durumu vurucu bir şekilde anlatmak istemiştir.