Öne Çıkanlar 15 Ocak 1902’de Selanik’te doğmuş, Heybeliada Bahriye Mektebi’nden mezun olmuş, Hamidiye Kruvazörü’ne güverte subayı olarak atanmıştır. Daha önce yakalandığı zatülcenp hastalığı tekrar edince sağlık kurulu raporuyla ordudan çıkarılmıştır. Askerlikten çıkarıldıktan sonra Milli Mücadele’ye katılmak için Anadolu’ya geçmiştir. Ancak Bolu’da öğretmen olarak kaldığı yıllarda güvenlik sorunu nedeniyle Moskova’ya gitmiştir. Moskova’da Doğu Üniversitesi’nde ekonomi ve toplumbilim okumuştur. İlk serbest şiirlerini de Moskova’da yazmıştır. Yurda tekrar döndüğünde çeşitli dergiler çıkarmış ve dergilerde şiirler yayınlamıştır. Bundan sonra da yaşamı tutuklamalar ve sürgünlerle geçmiştir. Akşam, Son Posta, Tan gazetelerinde Orhan Selim takma adıyla fıkra yazarlığı ve başyazarlık da yapan Nazım Hikmet, Türkiye’deki cezaevi yıllarından sonra hasta olması ve düzenli bir gelir edinmemesinden dolayı çok zor durumda kalmıştır. Öldürülmekten de korkan şair Romanya bandıralı bir gemiyle tekrar Rusya’ya gitmiştir. Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963 yılında Moskova’da ölmüştür. Edebi Kişiliği: İlk şiirlerini Cumhuriyet öncesi yıllarda yayımlamıştır. Başlangıçta ölçülü uyaklı şiirler yazmış, sonra serbest ölçüye geçmiştir. Gerek biçim gerekse tema bakımından şiirimize büyük bir genişlik getiren şair, şiir diline de kendisinden sonra gelenleri etkileyecek ölçüde yenilik getirmiştir. Şiirde kullanılan, kullanılmayan sözcükler diye bir ayrım yapmayan Nazım Hikmet, dizeleri kullanmaya getirdiği özgünlükle de özgür koşuk biçiminin gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Hitabete dayalı propaganda şiirleri yazmıştır. (Yirmi dört Saat Marks / Yirmi dört Saat Lenin) Komünizmin propagandasını yapan şairin etkili bir üslubu vardır. Fütürizm akımından etkilenmiştir. Makine hâkimiyetinin özlemini çeker, hatta makine olmak ister. Özellikle Rus şair Mayakovski’nin etkisinde kalmıştır. Uzun şiirlerindeki senaryo havası diğer şiirlerinde de vardır. Edebiyatımızda serbest ve toplumcu gerçekçi şiirin öncüsüdür. Kısaca özetleyecek olursak; Yazdığı ilk şiirleri ölçülü ve uyaklı olmasına rağmen sonraları serbest şiire yönelmiş ve serbest şiirin tanınmasını ve yerleşmesini sağlamıştır. Divan ve Halk şiiri özelliklerini çağdaş bir anlayış içinde kaynaştırmış, eserlerinde son derece başarılı ve canlı bir dil kullanmıştır. Rus şair Mayakovsky’nin etkisinde kalarak Fütürizm akımından etkilenerek şiirler yazmıştır. Yazdığı eserlerde genellikle toplumsal konuları dile getiren sanatçı “toplumcu gerçekçi” şiirin öncülerinden olmuştur. Şiir dışında oyun, mektup, öykü türlerinde de eserler vermiş; özellikle “835 Satır, Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı şiir kitapları ile tanınmıştır. Şiirlerinde az sayıda uyak kullanmış, uzun dizelerle birlikte son derece kısa dizeler de meydana getirmiş, ilk dize dışındaki diğer dizeleri hep küçük harfle başlatmıştır. Eserleri: Şiir: 835 Satır, Jakond ile Si-Ya-U, Varan 3, 1+1= Bir, Sesini Kaybeden Şehir, Gece Gelen Telgraf, Portreler, Taranta Babu’ya Mektuplar, Simavne Kadısının Oğlu, Şeyh Bedrettin Destanı, Kurtuluş Savaşı Destanı, Dört Hapishaneden Rubailer, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Kuvâyi Milliye, Yatar Bursa Kalesinde, Memleketimden İnsan Manzaraları, Yeni Şiirler, Son Şiirleri, İlk Şiirler, La Fontaine’den Masallar Oyun: Kafatası, Ferhad ile Şirin, Yusuf ile Menofis, Demokles’in Kılıcı, Kadınların İsyanı Roman: Kan Konuşmaz, Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim, Yeşil Elmalar Öykü-Masal: Hikâyeler, Çeviri Hikâyeler, Masallar Yazılar: Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil, Yazılar, Konuşmalar Mektup: Piraye’ye Mektuplar, Cezaevinden Mehmet Fuat’a Mektuplar, Kemal Tahir’e Mahpushaneden Mektuplar