Öne Çıkanlar Necati Cumalı 1921 yılında, bugün Yunanistan sınırları içinde bulunan Florina’da doğmuştur. İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1941 yılında başladığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiştir. Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nde çalışan sanatçı, daha sonra 1950-1957 yılları arasında İzmir ve Urla’da avukatlık yapmıştır. İstanbul Radyosu’nda redaktörlük yapmış olan yazar, Paris Basın Ataşeliğinde de bir süre memur olarak çalışmıştır. Eşinin Dışişlerindeki görevi nedeniyle İsrail’de ve Paris’te de bulunan Necati Cumalı, geri dönüşünde İstanbul’a yerleşmiş ve 10 Ocak 2001’de İstanbul’da yaşamını yitirmiştir. Edebi Kişiliği: Edebiyata şiirle başladığını söyleyen sanatçının şiirleri aşk şiirleri, savaş karşıtı şiirler, yaşama sevincinin yüklü olduğu şiirler; haksızlıklara başkaldıran, memleketin dertlerinin, Anadolu insanının çaresizliklerinin anlatıldığı şiirler gibi gruplara ayrılabilir. Sanatçı şiir türüne “sevdiği insana sevdiğini söylemek ihtiyacı ile” gönül verdiğini söylemektedir. Şiirlerinin yanı sıra roman, hikâye, oyun türlerinde de eserler vermiş olan Cumalı’nın bazı hikâyeleri filme de aktarılmıştır. Cinsellikle ilgili davranışların bol olduğu hikâyelerinde suça eğilimli insanları fazlaca anlatması da yazarın avukatlık mesleğinin bir getirişidir. Şiirlerinde anlattığı Ege Bölgesi’nin kasaba ve kırsal kesim insanlarına hikâyelerinde de yer vermiştir. Hikâye türünden tiyatroya geçen Necati Cumalı, tiyatrolarda da yaşama sevinciyle yüklü günlük izlenimlerin güzelliklerini, Anadolu insanının çaresizliklerini, aşk ve sevgi konularını işlemiştir. “Dil benim çalgımdır.” diyen Cumalı duru, güzel bir Türkçe kullanmış; süssüz, mecazsız, iç ve dış gözlemleri ustalıkla yansıttığı bir üslup oluşturmuştur. Şiirlerinde belirli bir dönem Garipçilerin etkisinde kalmıştır. Kısaca özetleyecek olursak; Yalın anlatımlı, lirik şiir yazmıştır. Şiirlerinde sevgi, özlem, sevinç gibi konularla birlikte çağın toplumsal sorunlarını da anlatmıştır. Yaşama sevinci şiirlerinde önemli yer tutar. Kendine özgü lirik şiirler yazmıştır. Şiirleri ölçüsüz ve uyaksızdır. Roman ve öykülerinde kasaba ve kırsal kesim insanlarının sorunlarını işlemiştir. Daha çok Ege Bölgesi’ndeki insanları anlatmıştır. Toplumun aksaklıklarına, geleneklerle ilgili yanlışlıklara değinmiştir. Mizah öğesinden yararlanmıştır. Tütün Zamanı, Acı Tütün en önemli romanlarıdır. Eserleri: Şiir: Kızılçullu Yolu, Harbe Gidenin Şarkısı, Mayıs Ayı Notları, Yağmurlu Deniz, Denizin İlk Yükselişi, İmbatla Gelen, Güneş Çizgisi, Ceylan Ağıdı, Tufandan Önce, Güzel Aydınlık, Bozkırda Bir Atlı, Yarasın Beyler, Aşklar Yalnızlıklar, Kısmeti Kapalı Gençlik Öykü: Susuz Yaz, Yalnız Kadın, Ay Büyürken Uyumam, Değişik Gözle, Makedonya 1900, Dila Hanım, Yakup’un Koyunları, Uzun Bir Gece, Aylı Bıçak, Revizyonist, Kente İnen Kaplanlar Roman: Tütün Zamanı, Acı Tütün, Aşk da Gezer, Viran Dağlar, Yağmurlar ve Topraklar, Uç Minik Serçem Oyun: Oyunlar 1 (Boş Beşik, Vur Emri, Ezik Otlar); Oyunlar 2(Susuz Yaz, Tehlikeli Güvercin, Yeni Çıkan Şarkılar); Oyunlar 3(Nalınlar, Masalar, Kaynana Ciğeri); Oyunlar 4 (Derya Gülü, Aşk Duvarı, Zorla İspanyol); Oyunlar 5(Gömü, Bakanı Bekliyoruz, Kristof Kolomb’un Yumurtası ); Oyunlar 6(Mine, Yürüyen Geceyi Dinle, İş Karar Vermekte). Necati Cumalı Eser Özetleri Susuz Yaz: Tiyatroya da uyarlanan Susuz Yaz’ın konusu adından da anlaşılacağı üzere “su” dur; Anadolu’da hep var olan, yüzyılımızın son çeyreğinde sınırları da aşıp uluslar arası, savaş çıkartacak kadar önemli bir hale gelen su paylaşımıdır. Tütün Zamanı: Zeliha ile Cemal birbirlerini sevmektedirler. Ancak Zeliha evlenme çağına gelince babası Recep onu, Bekir’le evlendirmek ister. Bekir tarlası, hayvanları olan zengin biridir. Zeliha’ya âşık olan ve karşılığını bulamayan Yaşar da Zeliha’dan öç almak için Bekir’den taraf olur ve her yerde Cemal’in Zeliha’yı kaçıracağını söyler. Bekir buna çok kızar ve Zeliha ‘yı kaçrmaya kalkar. Hazırlıklı olan Zeliha ve Cemal buna izin vermezler ve birlikte kaçarlar. Aşıklar bir süre sonra yakalanır ve Zeliha’nın yaşı küçük olduğu için Cemal tutuklanır. Daha sonra bu aşka hayran olan halk, Zeliha’nın babası Recep’e baskı yaparak Zeliha ile Cemal’i evlendirir.