Öne Çıkanlar

1. Son on-on beş yıl içinde kendilerini tanıtan sanatçılarımız arasında özü arayan bireyin ve toplumun sorunlarını işleyen yalın bir dille yazan şairlerimiz, gerçeğe ve hayale hakkını veren hikâyecilerimiz yok değildir. Bu yoldaki çalışmalar büyük eserler de verebilir. Ama —-

Bu paragraf en uygun biçimde aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülebilir?

A) bazı sanatçılarımız tuttukları yolda gerçekten başarılı olmuşlardır.

B) bunlardan yeni bir edebiyat kuşağının karşısında olduğumuz sonucu çıkar mı?

C) ortaya konulan eserler toplum sorunlarını yansıtmaktan çok uzaktır.

D) geleneğe bağlı sanatçılar, toplum üzerinde hâlâ daha etkili olmaktadırlar.

E) biçim ve öz benzerliği yeni bir edebiyat neslini ortaya çıkarmaktan çok uzaktır.

 

2. (I) Neredeyse bir aydır hastayım. (II) Hastalandı mı ister istemez, ölümü düşünüyor kişi. (III) Ben korkmuyorum ölümden. (IV) Ölmek istenilmez, ama ne yapalım, bir gün, çare yok öleceğiz. (V) Ölenlerin arkasından söylenen “Kaybettik… Yitirdik…” sözlerini hiç sevmem. (VI) Ben kaybolmam, yitmem; ölürüm. (VII) Öldü desinler benim için, başka bir söz istemem.

Yukarıdaki parçayı iki paragrafa ayırmak gerekirse, ikinci paragrafın kaçıncı cümle ile başlaması uygun olur?

A) II.   B) III.   C) VI.   D) V.   E) VI.

 

3. —- Daha doğrusu insana göre doğayı küçümsemekte tatlı bir duygu bulurdum. Bir yanda şu koskoca evren; öte yanda zayıf, ama düşünen, bilen, bütün güçlere erecek insanoğlu. Ne ararsak kendi içimizdedir sanır, neyi beğenirsek onu da elbette insanoğluna borçluyuzdur derdim.

Bu parça en uygun biçimde aşağıdakilerden hangisi ile başlatılabilir?

A) Gerek doğa gerek insan ile ilgili düşüncelerimde zamanla değişiklik oldu.

B) Bütün genç şairler gibi ben de doğaya hayrandım.

C) Yeryüzünde bütün gelişmeler, insan aracılığıyla gerçekleşmiştir.

D) İçinde insan emeği olmayan güzelliğin değeri yoktur.

E) Gençliğimde -garip ama- doğayı hiç sevmezdim.

 

4. (I) A. Göktürk, yaptığı işin ne olduğunu bilen, sorumluluğunu kavramış bir bilim adamı idi. (II) Belirsizlikler içinde, kavramlarla boğuşmuyordu. (III) Tam tersine, kavramların dizginleri hep elindeydi. (IV) En karmaşık kavramları bile herkesin anlayabileceği bir açıklığa kavuşturuyordu. (V) Çevirinin, bir halkı başka bir halka ulaştıracağına inanırdı. (VI) Bu yönüyle halk gibi konuşan, halkı anlatan bir bilim adamıydı.

Numaralanmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmaktadır?

A) II.   B) III.   C) VI.   D) V.   E) VI.

 

5. (I) Ataç’ın yazılarını oluşturduğu tür olan eleştirel deneme, yazarın üslubu ile biçimlenir. (II) Eleştirel denemede, yazarın yarattığı üslubun büyük önemi vardır. (III) Aslında deneme, öznel olması yönüyle bir üslup ortaya koyma işidir. (IV) Nitekim eleştiriden çok deneme yazmış olan Anatole France, Andre Gide gibi yazarlar, değerlendirmelerini bu oluşturdukları üslupla yapmışlardır. (V) İzlenimci eleştirinin başarılı ustalarından olan bu iki sanatçı olaylara ve sorunlara kendilerine özgü üslupları ile yaklaşmışlardır.

Numaralanmış cümlelerden hangisinin atılması parçanın anlamında eksikliğe neden olmaz?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

6. (I) Onunla bir ikindi üzeri İstiklal Caddesi’nde karşılaşmanız mümkündür. (II) Ağır adımlarla yürüyüşü ve kıyafeti kendisine ayrı bir olgunluk katar. (III) Ağır adımlarla Taksim’e varan yazar, buradan Ayazpaşa’ya kıvrılır. (IV) Bu sakin yürüyüşü sırasında karşılaştığı dostlarıyla selamlaşır. (V) Park Pastanesi’nin önünden geçerken içeriye bir göz atar. (VI) Dostlarıyla, ara sıra burada sohbet ettiği tahmin edilebilir.

Numaralanmış cümlelerden hangilerinin birbiriyle yerlerinin değiştirilmesiyle bu parça bütünlük kazanır?

A) I. ve II.   B) II. ve V.   C) V. ve VI.   D) III. ve IV.   E) I. ve III.

 

7. Ne dersek diyelim, zaman işini biliyor. Kimi yazarı sağlığında gerçekten yaşatıyor, kimini ölümünden sonra, kimini de bugün yaşatıp yarın öldürüyor. Biz, ne birincisini gördük ne ikincisini. Ne bir Goethe’miz oldu ne de bir Mallerme’miz! Ama sonuncusunu çok gördük.

Bu parçada yazarın “sonuncusu” diye sözünü ettiği sanatçılar kimler olabilir?

A) Yaşadığı topluma ayak uyduramayanlar.

B) Şöhretlerini kısa sürede kaybedenler.

C) Eserleriyle gelecekte de yaşayacak olanlar.

D) Yaşadıkları devirde büyük ilgi görenler.

E) Geçmişte yaşadıkları halde hâlâ unutulmayanlar.

 

8. Dünyada hiçbir dost insana kitaptan daha yakın değildir. Sıkıntımızı unutmak, donuk hayatımıza biraz renk, biraz ışık katmak için kitaplara sarılırız. Bir yolculuğa çıkarken bile hangi okuryazar, yanına bir iki roman, bir iki şiir kitabı almayı düşünmez. Çoğu zaman okuyamasak bile, yine elimizin altında bulundurmak isteriz. Düşünüyorum da —-

Bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanabilir?

A) yolculuklarda çoğu zaman bir kitap bile okuyamamışımdır.

B) böyle yolculuklar insan için ne denli sıkıcıdır.

C) okuma-yazma bilmeyen insanlar, uzun yolculuklara nasıl katlanıyorlar?

D) sanatçı için eser vermeden yaşamak ne kadar güçtür.

E) şu dünyadan kitaplar yok oluverse, yaşamak ne kadar güçleşirdi.

 

9. (I) Şiir, Verlaine’in dediği gibi “rüya aleminden süzülen gizli fısıltı” da olabilir; Rimbaud’nun betimlemesiyle “bilinçaltında geçen cehennemî mevsim” de. (II) Mallarme “sözcüklerin sırrı” diye niteliyor şiiri. (III) Şiir sayısınca şiir betimlemesinin olduğu bir gerçek. (IV) Şiirin, yaşamı belirleyici bir yönü vardır. (V) Klasik çağlarda, şiirin “bir düşünceyi, bir duyguyu en çekici bir anlatımla dile getirmede bir araç” olduğuna da tanık olundu.

Numaralanmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmaktadır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

10. (I) Dostluk, güzel bir sözcük; neler söylenmemiş, neler yazılmamış bu konuda. (II) Çoğu kez düş kırıklığına uğramışsa da gene de dostluk sürüp gelmiş bugüne dek. (III) Dost bildiğine sarılmış dört elle. (IV) Dostunu dünyanın en güvenilir kişisi bellemiş. (V) Kişi kendini bildiğinden bu yana dostluğu öteki duygularından üstün tutmuş.

Parçanın bir bütünlük oluşturması için numaralanmış cümlelerden hangi ikisi birbiriyle yer değiştirmelidir?

A) I ile III   B) II ile IV   C) III ile IV   D) I ile V   E) II ile V

 

11. (I) Akdeniz geceleri alabildiğine yıldızlıdır. (II) Güneş battıktan sonra gök sabaha kadar kararmaz. (III) İçinden dışına bir aydınlık vurur. (IV) Hem sık sık yıldız kayar. (V) Nasıl olur bilemezsin. (VI) İlk gençliğimin kimi yıllarını güneyde geçirdim. (VII) Güneyde gün sıcak, gece ılıktır. (VIII) Güneş battıktan sonra kendimizi dışarı atar, yıldızlar başımızın üstünde kayarken deniz kıyısında dolaşırdık.

Bu parça iki paragrafa ayrılacak otursa, ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisi île başlamalıdır? 

A) III.   B) VI.   C) V.   D) VI.   E) VII.

 

12. (I) Okuma zihinsel bir etkinliktir. (II) Yazılı bir metni eline alan okurun gerçekleştirdiği bir eylem ya da edimdir. (II) Ne zaman bir şey okusak ilgimizin iki yönde birden işlediğini görürüz. (IV) Edim ya da eylemin gerçekleşmesi kimi öğelerin varlığını gerektirir. (V) Bu öğeler okuma süreci içinde bir bütünlük gösterir. (VI) Daha doğrusu birbirine bağlıdır.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmaktadır?

A) II.   B) III.   C) VI.   D) V.   E) VI.

 

13. (I) Şairler arasında dolaşan, şiirle ilgili birtakım düşünceler var. (II) Örneğin bir deyiş güzelliğidir tutturmuş gidiyoruz. (III) Elimize bir şiir verdiler mi, iyi söylenmiş yahut iyi söylenmemiş deyip işin içinden çıkıyoruz. (IV) Kendimiz şiir yazıyorsak sadece güzel deyişe özeniyoruz. (V) Her okur ya da sanatçının bir güzellik duygusu var. (VI) İyi ama bu güzellik duygusu değişmez, belirli bir nesne mi? (VII) Her çağda, herkeste aynı mı? (VIII) Güzel, toplumca ortaya konan bir değer hükmüdür; ancak her çağda başka başkadır.

Bu parça ikiye ayrılacak olursa, ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisi ile başlatılmalıdır?

A) III.   B) VI.   C) V.   D) VI.   E) VII.

 

14. Sanatçı, bir eser ortaya koyuyorsa bunu mutlaka birileri için yapıyordur. Eserinin okunmasını, ilgi görmesini ister. Sanatçı yazdıklarını yalnız kendisi için yazsaydı, yani yayımlamasaydı, onlar hakkında bir şey söylemek mümkün olamayacağından mesele de kalmazdı. —-

Yukarıdaki sözlerin aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülmesi uygun olur?

A) sanatçıların sürekli ayni anlayışa bağlı kalmaları yapıtlarına ilgiyi azaltır.

B) yazar gibi eleştirmenin de yaşadığı çevreyle birlikte görüş ve duyuşlarında değişim olur.

C) bir yapıtın farklı dönemlerinde ilgi görme şansı hemen hemen hiç yoktur.

D) toplumun değişen beğenileri sanatçılar: da etkiler ve yönlendirir.

E) ancak gerçek sanat yapıtları her çağda ilgi görür.

 

15. —- Küçük bir kitap, ama başından sonuna kadar okumadım, sade bir göz gezdirdim. Adını da, kimin yazdığını da söylemeyeceğim. Beğenmedim ki söyleyeyim. Yazı yazmaya daha yeni başlamış bir genci, kitabından hoşlanmadım diyerek tanıtmanın ne gereği var?

Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle aşağıdakilerin hangisidir?

A) Geçenlerde posta ile bir kitap geldi.

B) Bütün kitapları, büyük-küçük ayrım yapmadan okurum.

C) Bana getirdiği kitabı aslında çok beğenmedim.

D) O gün yapacak bir işim yoktu.

E) Sanatçının son kitabını henüz okuyamadım.

 

16. Doğa değişir; toplum da, insan da değişir. Değişim evrenin temel yasasıdır. Bu yasa edebiyat ve eleştiride de yankısını bulur. Toplumlar değişince, bireylerin güzellik anlayışları, beğenileri de zamanla değişime uğrar. Bu yüzden

Bu sözler, aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülmelidir?

A) Sanatçı, eserlerinde toplum problemlerine de yer vermelidir.

B) Toplumsallık düşüncesi sanat eserinin tek gayesi olacaktır.

C) Sanatçı eserini bastırmadan önce bu durumu dikkate alacaktır.

D) Ama yazar, yazdığı eserini bastırıp yayıyorsa okurları dikkate alacaktır.

E) Yayımlanan her eser sanatçının beklediği ilgiyi görmeyebilir.

 

17. (I) Özyalçıner ilk bakışta, içinde insanın olmadığı, kişisiz öykü yazıyor gibidir. (II) Yazarın en özgün yanıdır bu. (III) Kişilerin özel yaşantıları da öykü yazarını ilgilendirir. (IV) Kendine özgü anlatımı ile kişileri, olayların ve çevrenin içinde âdeta eritir. (V) Bu tarz onun dünya görüşünün yanında, anlatımsal yoğunluğundan da kaynaklanır. (VI) Bu iki öğe öylesine kaynaşmıştır ki; insan çevrenin, çevre insanın bütünleyicisi gibidir.

Numaralanmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmaktadır? 

A) II.   B) III.   C) VI.   D) V.   E) VI.

 

CEVAP ANAHTARI

1-B  2-D  3-E  4-D  5-B  6-D  7-B  8-E  9-D  10-E  11-D  12-B  13-C  14-D  15-A  16-B  17-B