Öne Çıkanlar İnsanın, aşk uğruna maddi varlığından vazgeçmesinin, tasavvuf şiirinde ise Tanrı’nın varlığında yokluğa erişmenin simgesi olan şem (mum) ile pervane (kelebek) hikâyesi kitap düzeyinde ilk defa Fars şiirinde Ehli-i Şirazi tarafından işlenmiştir. Osmanlı şairlerinden Zatî, Lamiî Çelebi ve Muidî Şem ü Pervane yazmışlardır. Zatî’nin eseri diğerlerinden daha fazla ilgi görmüştür. Zatî’nin 3937 beyitli Şem ü Pervane mesnevisi, aynı adı taşıyan diğer mesnevilerden son derece farklıdır. Konusu şöyledir: Rum padişahı Jale’nin, yaşlanmış olmasına rağmen çocuğu olmamıştır. Allah’a dua ederek bu hasretini gidermesini ister. Bu duadan sonra Pervane isimli çocuğu dünyaya gelir. Müneccimler, çocuğun Şem isimli bir kıza âşık olacağı, bu yolda çok sıkıntılar çekeceği ama sonunda ona kavuşacağı yolunda kehanette bulunurlar. Pervane, bu kehanete uygun olarak, babasının yaptırdığı köşkün duvarında resmini gördüğü Şem’e âşık olur. Şem, Çin hükümdarı Fağfur’un kızıdır. Bütün vaktini bu resmin önünde geçiren Pervane’nin durumuna üzülen babası, onu bu aşktan kurtarmak için resmi duvardan kazıtır. Ancak bu Pervane’nin aşkını artırmaktan başka bir işe yaramaz. Pervane, sevgilisine kavuşmanın yollarını aramaya başlar. Sonunda bir sihirbazın yaptığı büyük bir kuşa binerek Çin ülkesine gider. Şem, tam da o sırada bir seyyahtan kendisinin hikâyesini dinlemektedir ve konuşmalarından Şem’in de kendisine âşık olduğunu öğrenir. Bunun üzerine Pervane ortaya çıkar ve iki âşık kavuşurlar. Ancak durumun öğrenilmesiyle Pervane zindana atılır. Buradan dâyenin yardımıyla kurtulan Pervane, bir kadın aracılığıyla Şem’le mektuplaşmaya başlar. Sonrasında Pervane’nin babası Jale, Şem’i babasından isterse de Fağfur buna razı olmaz. Bunun üzerine Şem saraydan kaçarak Rum ülkesine gider. Kızının kaçtığını öğrenen Fağfur, Rum ülkesine casus gönderir. Rum ülkesinde casusu tanırlar ve ona işkence etmek isterler. Ancak şah Jale buna izin vermez ve casusu serbest bıraktırır. Jale’nin bu hareketinden etkilenen Fağfur âşıkların birlikteliğine razı olur. Fağfur’un ölümü üzerine Pervane Çin tahtına geçer.