Öne Çıkanlar Servetifünun Edebiyatında şiir ve nesir alanında eserleriyle tanınan Süleyman Nazif, Doğu ve Batı edebiyatlarına hâkimdir. Hem şiir hem de nesir alanında Namık Kemal ekolünün en önemli temsilcisidir. Servetifünun’a bağlı olduğu zamanlar, “sanat sanat içindir” görüşüne uyarak yazdığı şiirlerinde, hüzünlü duygular ve hayallerini işledi. Meşrutiyet sonrası kullandığı nesir; dil ve üslupça Servetifünun’dan gelen özelliklerin devam ettirilmesi ve geliştirilmesiyle oluşmuştur. Nesrinde fikir ve bilgi kuvvetiyle iradenin mantıki bir düzen içinde seyrini görmek mümkündür. Ancak fikirlerinin kökleri daima hisleri ve heyecanlarıdır. Fikirleri, zamanla ve içinde bulunduğu ruh durumuna göre şekil aldığından, yazılarında, birbirine zıt fikirlere rastlanır. Süleyman Nazif’in edebî hayatında en parlak dönem, Meşrutiyet yılları sonrasıdır. Devletin ve milletin uğradığı büyük felaketlere ve haksızlıklara isyan eden, engin bir vatan ve millet sevgisiyle yüklü eserler ortaya koyar. Bu dönemdeki eserlerinde Namık Kemal’in vatan, özgürlük ve adalet temalarını işleyen sanatçı, konuşmaları ve yazıları yüzünden Malta’ya sürgüne gönderilir. Kısaca özetleyecek olursak; Servetifünun topluluğuna katıldıktan sonra bireysel konuları işlemiştir. 1908’den sonra ise toplumsal konuları işlemiştir, “toplum için sanat” anlayışını benimsemiştir. İtilaf Devletleri tarafından İstanbul’un işgal edilmesi üzerine “Kara Bir Gün” adlı yazısının yayımlanmasından dolayı Malta’ya sürülmüştür. Daüssıla şiirinde milli duyguları ve ıstırapları anlatmıştır. Malta’da sürgündeyken yazdığı “vatan” konulu şiirleriyle ünlenmiştir. Şiirlerinde Namık Kemal’i örnek alan sanatçı, toplumcu bir anlayışa sahiptir. Eserlerinde vatan, millet, hürriyet konularını işlemiştir. Eserleri Şiir: Gizli Figanlar, Firak’ı Irak Şiir-Nesir: Batarya ile Ateş, Malta Geceleri Makale: Çal Çoban Çal, Malum-ı İlam, Tarihin Yılan Hikâyesi Monografi: Namık Kemal, Mehmet Akif, Fuzuli