Öne Çıkanlar Tevriye, örtmek, amacını gizlemek anlamına gelir. Edebiyatta nükte yapmak amacıyla birçok anlamı olan bir sözcüğü uzak anlamını kastederek kullanma sanatına tevriye denir. Bu sanatta sözün yakın anlamı söylenir, uzak anlamı anlatılmak istenir. Daha doğrusu uzak anlam ilk anda okuyucu tarafından kavranmayacak biçimde gizlenir. Okur, yakın anlamla oyalanır, ama anlatılmak istenen uzak anlamda gizlidir. Bu uzak anlam şiire ayrı bir güzellik katar. Tevriye Sanatına Örnekler: “Bu kadar letafet çünkü sende var Beyaz gerdanında bir de ben gerek “ Bu dizelerde “ben” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Ben, insan vücudunda, özellikle yüzde bulunan, koyu renk lekelerdir. Şair, bu anlama gelen “ben’i kullanmış, ama kendisini anlatmak istemiştir. Çünkü sözcüğün uzak anlamında birinci tekil kişi söz konusudur. “Baki çemende bir hayli perişan imiş varak Benzer ki bir şikâyeti var rüzgârdan” Bu dizelerde “rüzgâr” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Çünkü rüzgâr sözcüğünün iki anlamı vardır. Yakın anlam “yel”, uzak anlam ise “zaman’dır. Şiirde yakın anlam söylenerek sözcüğün uzak anlamı anlatılmak istenmiştir. “Sarımsak da acı; ama evde lazım bir dişi.” cümlesinde “dişi” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Cümlede “sarımsak tanesi” anlamında diş sözcüğü kullanılmış, ama sözcüğün bu anlamı değil, diğer uzak anlamı yani “kadın” anlatılmak istenmiştir. “Hani selamı hani bir peyamı cânânın Saba senin de işin hep heva imiş yazık” dizelerinde “heva” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Çünkü “heva” sözcüğü “hava” ve “istek, arzu” anlamına gelmektedir. Sözcüğün yakın anlamı “hava” söylenmiş; ama “istek, arzu” anlamı anlatılmak istenmiştir. “Dedim: Dilber, niçin sararıp soldun Dedi: Çekdiceğim dil yaresidir” Bu dizelerde “dil” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Dil sözcüğü hem “tat alma organı” hem de “gönül, yürek” anlamındadır. Şair. yakın anlam olan dilindeki yaranın kendisinin sararıp solmasına yol açtığını söylerken, uzak anlam olan bir güzele olan aşkı nedeniyle böyle sararıp solduğunu anlatmak istemiştir. Tevriye ile kinaye birbiri ile karıştırılabilir. Burada şuna dikkat edilmelidir. Tevriyede söz konusu sözcüğün birden çok gerçek anlamı vardır. Bu gerçek anlamlardan uzak olanı kastedilir. Kinayede de sözcüğün birden çok anlamı vardır; ama kastedilen mecaz anlamdır. Kinayede sözcüğün gerçek anlamından bir sonuç çıksa da kastedilen mecaz anlamıdır. “Sordum nigârı dedi ahbap Semt-i Vefa’da doğru yoldadır” Bu dizelerde “Vefa Semti” sözleri ile tevriye yapılmıştır. Vefa sözcüğünün ilk anlamı “sözünde durmak”tır. Uzak anlamı ise “Vefa”. İstanbul’da bir semt adıdır. “Biri var pencerede Pencere önlerinde adlar durur” Bu dizelerde “ağlar durur” sözüyle tevriye yapılmıştır. Sözcük “ağlamak” eyleminin geniş zaman çekimi olarak ve “balık ağları” anlamında kullanılmıştır. Yakın anlamlı olarak sözcüğün “ağlamak” anlamı söylenirken, uzak anlamlı olarak “balık ağları” kastedilmiş, böylece tevriye yapılmıştır.