Öne Çıkanlar 1. İyi bir resmin sadece renklerle, nitelikli bir müzik eserinin sadece seslerle oluşturulmayacağım bilenler, iyi bir şiirin de yalnız kelimelerle yazılamayacağını, buna bir de —- katmak gerektiğini de kabul ederler. Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) atan bir yüreğin sesini B) sanatçılara özgü duyuş ve duyarlılıkları C) okurların yorum gücünü D) "ilham" denilen iksiri E) toplumun duyurmak istediği sesini 2. Her basamağı ayrı bir sesle gıcırdayan uzun bir merdivendi. Bu cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Yüklemi ek eylemin geçmiş zamanıyla çekimlenmiştir. B) Sıfat-fiil kullanılmıştır. C) Özne, nesne ve yüklemden oluşmuştur. D) Niteleme ve belirtme sıfatları kullanılmıştır. E) Türemiş sözcükler vardır. 3. "Uzun yaz günlerinde evde sıkılıyordu; —-." cümlesi aşağıdakilerin hangisiyle sürdürülürse sebep ya da sonuç yönünden tamamlanmış olmaz? A) sık sık arkadaşlarını ziyaret ediyordu B) günlerinin verimsiz geçmesinden şikâyetçiydi C) bir kursa katılmaya karar verdi D) evde ondan başka kimse olmuyordu E) daha çok kitap okumaya başladı 4. (I) Meteoroloji uzmanları, yeni bir yağışlı hava kütlesinin tüm bölgeyi etkileyeceğini söylüyorlar. (II) Üstelik bir ay önceki sel felaketinin verdiği zararlar giderilemeden… (III) O yağışlarda onlarca insan yaralanıp, yüzlerce ev sulara yenik düşülmüştü. (IV) Bölgede, hâlâ, su baskını tehlikesi ile karşı karşıya olan evler var. (V) Henüz hiçbir tedbirin alınmamış olması insanı hayrete düşürüyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 5. Ver benim nasibimi avuçlarından Arzular içinde gezen çocuk Ver benim hatıralarımı Sabahlarla başlayan yolculuk Gün kararmakla korkuyorum Ver benim kuşlarımı saçaklar Ey gök sonsuz dualarımı Ver benim ki azad olacaklar Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur? A) Ünsüz benzeşmesi B) Ünlü daralması C) Ünsüz yumuşaması D) Ulama E) Kaynaştırma ünsüzü 6. Bir tasarının karara bağlanması kısa sürede gerçekleşmiyor (I) uzun incelemeler (II) çeşitli öneriler (III) ekleme ve çıkarmalar… Eleştiriler (IV) tasarının son hale gelmesinde etkili oluyor. Bütün bunlar (V) tasarının karara bağlanma aşamasını uzatıyor. Bu parçada, numaralanmış yerlerin hangisinde farklı bir noktalama işareti kullanılmalıdır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 7. Bir eleştirmen olarak en çok, bugünü yazmakta ısrar eden, ne düne ne yarına bakmayan yazarları eleştiriyorum. Araf; bu dünya ile öteki dünya arasında bir yerdir ve derler ki kimi ruhlar Araf'ta kalır; ne buraya dönebilir, ne öte tarafa geçebilirmiş. Ben, bu yazarlarımızı Araf'ta sıkışıp kalan ruhlara benzetiyorum; daracık, derinliksiz bir alanda hapsolmuşlar adeta. Bu parçada, "Araf’ta sıkışıp kalan yazarlar" benzetmesiyle söz konusu yazarların hangi özelliği anlatılmak istenmiştir? A) Gerçekçilik konusunda aşırılığa kaçtıkları B) Evrenselliği önemsemeden yazdıkları C) Geçmişi günümüze ve yarına taşıyamadıkları D) Yalnızca güncel konularda yazdıkları E) Olayları tüm yönleriyle ele almadıkları 8. Eski Türk sinemaları, genel sanat ölçütleriyle değerlendirildiğinde başarısız bulunabilir. Bunlarda sinema sanatına ait kültür ve birikimden yoksun olmaktan kaynaklanan bir acemilik hemen sezilir. Bununla birlikte bu sinemalar o gün ilgiyle izlendiği gibi bugün de defalarca izleniyor. Bunun nedeni, tüm sanatlarda aranan bir niteliğe sahip olmaları: Seyirci kendinden bir şeyler buluyor bu sinemalarda ve o içten anlatıma kaptırıyor kendini. Yaşamının hüzünlü ya da komik kesitlerini izliyor ekranda. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Ülkemizde, sinemanın geç gelişen sanat dalları arasında yer aldığı B) Sinemanın öteki sanat dallarından farklı olarak toplumsal yönünün bulunduğu C) Sinemanın, gerçekleri anlatarak izleyiciyi yaşama hazırladığı D) Toplumu yansıttığı için Türk sinemasının eksiklerine rağmen ilgi gördüğü E) Türk sinemasının başarısızlıklarının vurgulanarak olumlu yönlerinin görmezden gelindiği 9. Şiir sürekli bir araştırma, bir deney işidir. Deneylerin birbirini izlediği laboratuar da dildir. Şair, sözcüklerle, dizelerle sonsuz bir kavgaya tutuşmuştur. Yeryüzü varlıklarının hepsinde birer dizeyle bulunabilmek gibi, neredeyse imkânsız bir düşün peşindedir. Ne var ki şair, ancak böylesine olanaksız düşler kurabildiği, kendini böylesi düşleri gerçekleştirmeye adadığı zaman büyük şiirin yolunu açabilir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öznel bir anlatım benimsenmiştir. B) Sözcükler genellikle gerçek anlamlarında kullanılmıştır. C) Benzetmeden yararlanılmıştır. D) Anlatım örnekler yoluyla zenginleştirilmiştir. E) Yargılardan biri, bir koşula bağlanmıştır. 10. Gençliğimde sara tedavisi gördüğümden, yasaklarla, kısıtlamalarla dolu bir hayatım vardı. Denize girmem, güneşte dolaşmam, koşmam, spor yapmam yasaktı. İçimdeki gençlik hareketliliğini dizginlemem gerekiyordu. Kitap benim için tek sığınaktı. Okuduğum romanların kahramanlarıyla koşuyor, dolaşıyordum. Okumak, doğal olarak yazmayı da getirdi beraberinde. Bu kaçış bir doğuş oldu benim için; yazarlığa uzanan bir yolun başlangıcı. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarın gençlik hayatı B) Okuma tutkusu ile yazarlık arasındaki ilişki C) Yazarın yazarlığa başlama süreci D) Yazarların yaşamları ile eserlerinin konuları arasındaki bağ E) Hastalıkların gençleri nasıl etkilediği 11. Ahmet Uluçay, Tavşanlı'nın küçücük bir köyünde gördüğü çocukluk düşlerini yıllar sonra dünyaya duyurmayı başardı. O tertemiz, sevgi dolu filmi "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak", kendisi gibi büyük ırmaklara karışmak arzusuyla yanıp tutuşan köy çocuklarının düşlerini kucaklayıp dünyaya taşıyor şimdi. Uluçay, yazmaya ilk başladığım günlerden beri hiç görmeden, tanımadan sevdiğim dostlarımdan biridir benim. Dost olmak için birbirini görmeye gerek var mı? Yıllar var ki yaptığımız işlerle, sımsıcak selamlar gidip gelir aramızda. Ben onun dünyasını tanırım, o benimkini. Belli ki hayallerimiz aynı sularda yüzüyor. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Sanatçılar, eserleri aracılığıyla iletişim kurabilirler. B) Yazarlar, en çok kendi yazdıklarını beğenirler. C) Sanatla uğraşanlar, birbirlerini eleştirmekten hiç hoşlanmazlar. D) Yönetmenler ve yazarların dünyaya bakışları çoğu zaman birbirine benzer. E) Kimi zaman dostluklar küçücük olaylardan çıkan kıvılcımlarla başlar. 12. Büyük kültür eserlerini okumak insanın duygu ve düşünce dünyasını, bilimsel araştırmalar bilgi ve maharetini geliştirir. Okulu bitirdikten sonra kitap okumayanlar belli bir noktada durmuş saate benzerler. Zaman ilerledikçe onlar gerilerler. Meslek hayatının ve günlük zorunlulukların çemberinden bizi ancak kişiliğimize yeni bir şeyler katan kitaplar kurtarır. Güzel ve iyi bir kitap, insan için, gidilmemiş yeni bir ufuktur. Bu parçada vurgulanmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? A) Öğrenmenin ve kendini geliştirmenin sonu yoktur. B) Kişisel gelişimde okulu tek yol olarak görmek yanlıştır. C) Kitap okumak zamanı değerlendirmek için en iyi yoldur. D) Okumak, kişisel gelişimi sürdürmenin önemli bir yoludur. E) Kültürel alanlarda uğraşanların farklı becerileri vardır. 13. Alaca karanlık gittikçe koyulaştı. Arkalarında, aşağıdaki ağaçların arasında bir sis, vadinin soluk sınırları üzerine serildi. Yıldızlar belirmesine rağmen gökyüzü berraktı. Yükselmekte olan ay batıya doğru ilerliyordu. Kayalık tepelerin etekleri gölgeler nedeniyle simsiyahtı. İzleri takip etmek artık çok güç olduğundan hızları azalmıştı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden faydalanılmıştır? A) Öyküleme – karşılaştırma B) Betimleme – öyküleme C) Karşılaştırma – betimleme D) Tartışma – açıklama E) Benzetme – tartışma 14. Yorulmuşum; canım, su, yeşil erik, soğuk ayran istiyor. Bir ağaç gölgesine oturuyorum. Yürüdüğüm yerden bir iki başak koparıp avucumda ufalıyorum. Taneler kabuktan kurtulup biriktikçe içime bir sevinçtir doluyor. Bir heyecan işte. Üfleyip sapı samanı ayırıyorum. İşte bir avuç buğday tanesi! Sıcak, dolgun, sarışın. Eğilip kokluyorum. Ne var bunda acaba? İnsanoğlunun kaç bin yıllık dostu! Toprak bir, buğday iki. Birkaçını ağzıma atıp çiğniyorum; nasıl da lezzetli, Bu parçada aşağıdaki duyulardan hangisine yer verilmemiştir? A) Görme B) Tatma C) Koklama D) Dokunma E) İşitme 15. I. Verdiğim harçlığın çoğunu çarçur etmiş, II. Yaşlı çobanın oğlu üniversiteyi kazanmış. III. Annesinin aldığı yeşil elbise ona çok yakışıyor. IV. Dün geceden beri tavan arasından tıkırtılar geliyor. V. Çocukluğumdan beri sebze yemeklerinden çok hoşlanmıyorum. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde tamlayanı bir sıfatla nitelenmiş isim tamlaması vardır? A) I. ve II. B) I. ve V. C) II ve III. D) III. ve IV. E) IV. ve V. 16. (I) Bir sivrisinek dolaşıyor odamda. (II) Sürekli, vızıltı makamındaki şarkısını seslendiriyor. (III) Tavanda geniş daireler çizerek uykuya yenik düşmemi bekliyor. (IV) Zavallı sivrisinek, birazdan etkisini gösterecek sinek ilacından habersiz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri, öğelerinin sıralanışı yönüyle özdeştir? A) I. ve II. B) I. ve V. C) II. ve III. D) II. ve IV. E) III. ve IV. 17. (I)İki aylık bir (II)çalışmanın ürünü olan seminer (III)yeterli katılım sağlanamadığı için bir (IV)ay (V)sonraya ertelendi. Numaralanmış sözcüklerin hangisi çıkarıldığında cümlenin anlamında daralma ya da bozulma olmaz? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 18. Aşağıdakilerin hangisinde her iki dizede de insana özgü nitelikler diğer varlıklara aktarılmıştır? A) Ne uçmayı bilirim, ne gökten haberdarım Bir karış bile fazla yükselemem yerimden B) Köyler, ufukta dizilen tozlanmış birer resim Yollar, köyleri saran eskimiş çerçeveler C) Ufak saksılar gibi görünüyor uzaktan Pencere camlarında kurutulan sabunlar D) Kızıl bir şerit gibi yolların ucu yandı Sular olduğu yerde bir defa halkalandı E) Güneş vurdu başını bir kale kemerine Akşam, attı kendini Yedikule surundan 19. "Herkesin, bir tarafını eksik bulduğu on eser yazmaktansa, kimsenin kusur bulamayacağı tek eser yazmayı yeğlerim." diyen bir yazar aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır? A) Romancı her romanında yeni bir dünyanın kapılarını aralamalıdır. B) Özgünlük ve değinilmeyene ulaşmak temel ilke olmalıdır. C) Her eserde farklı yöntem ve içerik arayışları içinde olunmalıdır. D) Kalıcı ve başarılı olmak için daha çok yazmak gerekir. E) Başarı sayıda değil nitelikte aranmalıdır. 20. I. Deniz gözlerini aydınlatırdı, gözlerin denizi II. Başka cennet düşleyemez III. İstanbul'a sevdalanan kişi IV. Vurguna uğrasa da denizlerinde V. Bir kara sevda olsa da hikâyesi Numaralanmış dizelerin hangisinde, çekimli eylem yoktur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 21. Yorgun ve silik bir sesin peşine kimse düşmez. Bu, müzikte böyle olduğu gibi, sanatın diğer dallarında da değişmez bir kuraldır. Örneğin, şiir bu geleneği hep korumuştur. Yeni ortaya çıkan dizeler, neden söz ederse etsin, hangi mesajı vermek isterse istesin, hangi ünlü şairin kaleminden çıkarsa çıksın, onda aranan ilk nitelik; okurda bir coşku ve heyecan uyandırması, içinde bir şeyleri kıpırdatmasıdır. Kişiliği gereği sessiz olan, yürüdüğü bile hissedilmeyen bir kişinin bu hali yadırganmayabilir; ama gürül gürül akmayan ve bu etkiyi, dinleyicisinde, okurunda yaratmayan, bir müzik eseri veya şiir için bu bekleyiş boşunadır. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatçılar, ürün verirken, toplumdaki etkin sesleri dikkate almalıdır. B) Müzik ve şiir arasında dikkate değer ortak özellikler vardır, C) Sanat eserinin insanın duygularını en üst seviyede harekete geçirmesi gerekir. D) Sanatın beklenen etkiyi uyandırabilmesi çok yönlü, çok sesli olması ile mümkündür. E) Kitleler, ancak mesajını benimsediği eserleri heyecan ve coşkuyla karşılar. 22. Öncelikle, şiirsiz duramam, onun için. Sonra, öteki kitaplardan daha kolay okunur şiir kitabı. Sık sık bölünmez dikkatiniz. Örneğin üç dört saatlik bir otobüs yolculuğunda güzel bir oyunu, bir romanı kesintisiz okuyamazsınız. Oysa şiiri çabucak okursunuz. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı olabilir? A) Niçin şiiri bu kadar çok seviyorsunuz? B) Niçin şiir yazıyorsunuz? C) Niçin şiir kitapları daha kolay okunur? D) Niçin yola çıkarken yanınıza kitap alıyorsunuz? E) Niçin yolculukta şiir kitaplarını tercih ediyorsunuz? 23. Gökyüzünün başka rengi de varmış Geç fark ettim taşın sert olduğunu Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İyelik eki almış isim B) Bağlaç C) Ek eylem almış sözcük D) İsim tamlaması E) Birleşik çekimli eylem 24. Yanılmaktan, hele hele yanılıp haksızlık yapmaktan çok korkarım. Bu sebepten, eleştiri yazılarımı kaleme alırken çok uğraşırım. Ele aldığım eseri dikkatlice okur, titizlikle inceler ve onunla ilgili yazılmış tüm değerlendirmeleri toplarım. Yazımı yazmaya başlamadan önce gerekirse yapıtın yazarıyla da konuşurum. Eleştiri yazısını bitirdikten sonrası daha zordur benim için. Yazdıklarımı yüzlerce kez okuyup düzeltirim. Bu parçanın yazarını aşağıdakilerin hangisi en iyi tanımlar? A) Yanlış anlaşılmaktan çekinen B) Eleştirilerini titizlikle kaleme alan C) Yapıtların değerini kendi başına belirleyen D) Nitelikli eleştiri yapamayan E) Yaptığı işten zevk almayan 25. (I) Kitap koleksiyonuna ayrılan bölüm, İskenderiye Kitaplığı'nın kalbiydi. (II) Koleksiyon uzmanları, dünyanın birçok kültür ve diline ait kitapları toplardı. (III) Yabancı ülkelere adamlar gönderip kitapçılardaki kitapları toptan satın alırlardı. (IV) İskenderiye'de demirleyen yabancı gemiler, kaçak eşya için değil, kitap kaçırıp kaçamadıklarını anlamak için aranıp taranırdı. (V) Her biri elle yazılmış papirüs tomarı olmak üzere kitaplıkta o zamanlar yarım milyon kitap bulunduğu sanılıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetme söz konusudur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 26. Kadınlar benden korkuyor mu ( ) neden hiçbiri sağlık ocağına gelmiyor ( ) dedi ( ) Seni dinlerler muhtar ( ) çocukları da alıp gelsinler. Bu cümlede ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir? A) (,) (,) (.) (,) B) (,) (?) (.) (,) C) (,) (,) (.) (.) D) (?) (?) (.) (:) E) (,) (,) (;) (,) 27. (I) Yazarken çevremi, toplumu mercek altına alıyorum. (II) Bu tavrım yazmayı bitirdikten sonra da yapıt üzerinde devam ediyor. (III) Eksiklerimi göreyim, güzelliklerimden güç alayım istiyorum. (IV) Çoğu zaman, kendime karşı oldukça acımasız davranıyorum. (V) Kendini şımartan bir yazardan çok, azarlayan bir yazar olduğumu söyleyebilirim. (VI) Her yapıtımda küçük ya da büyük eleştirecek bir yan mutlaka bulurum. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden önceki cümlenin nedenidir? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. 28. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, birlikte verilen deyimin anlamını içermez? A) Yükte hafif, pahada ağır olmak – Bu tarihi yalıda küçücük görünen paha biçilmez eşyalar vardı. B) Kendine yontmak – Yine işleri kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirmek için uğraşıyor. C) Özü sözü bir – Onu çok severiz; her zaman düşündüğü gibi davranır. D) Pabucu dama atılmak – Yeni ürünler karşısında, bu ürünlerin artık bir değeri kalmadı. E) Eli altında olmak – Ortaklıkla ilgili planlamaları kimsenin haberi olmadan tamamlamış. 29. Her zaman, söylenecek yeni bir konu vardır. Her zaman, yeni bir söyleme tarzı vardır. Aşağıdakilerden hangisi, bu sözlerle anlatılmak istenenleri bütün olarak içermektedir? A) Sanatın en ilginç yönü, her gün rastladığımız ve hiç dikkatimizi çekmeyen bir konuyu bambaşka bir şekilde anlatmaya elverişli olmasıdır. B) Gerçek sanatçı, daha önce anlatılmış bir konuyu okuyucunun ilgisini çekecek şekilde yeniden anlatabilir, C) Yazın alanında sonsuz anlatım yolu olduğuna ve bunların bıkmadan usanmadan aranması gerektiğine inanıyorum. D) Kendimi, bir sanatçı olarak, bugüne kadar anlatılmayanı bulup ilgi çekici bir biçimde anlatmakla yükümlü görüyorum. E) Anlatacak bir konu bulmada zorluk çekmediğim gibi buna uygun bir üslup bulmada da zorlanmıyorum. 30. Aydınlarımızın çoğu, ne yazık ki, halkla ciddi bir bağlantı kurmak, halkın meseleleriyle dertlenmek gibi kaygılardan çok uzak. Özellikle, uzun bir süre yalnız kendi ortamının havasını soluyan, halkın yaşadığı dünyayı paylaşmayan aydınlarımızda bu durum daha da belirgin. Birçoğunda da önyargılı, burun kıvıran, tepeden bakan bir yaklaşım hemen göze çarpıyor. Bunlar halkla iletişim kurmayı değil, halkı yönlendirmeyi ve değiştirmeyi ilke edindiği için, daha uzun zaman aralarında sıkı bir bağ olmayacaktır. Bu parçada söz konusu aydınlar ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Halkla bağlarının zayıf olduğuna B) Halkın sıkıntılarından uzak olduklarına C) Halkı anlamaya çalışmadıklarına D) Halka kendilerini kanıtlamaya çalıştıklarına E) Halkı beğenmeyen, küçümseyen bir tutum sergilediklerine 31. Okuyucudan gelen uzun mektupları tek tek okumak için çok zaman harcıyorduk. Bu cümlede aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Edat B) Zarf C) İsim D) Bağlaç E) Sıfat 32. I. Gün geçtikçe birbirine benziyor arkadaşlar. II. Fotoğraf beni bir an geçmiş günlere götürdü. III. Bu yörede bir süre görev yapmıştım. IV. İnsan, zamanla yaşlandığını hissediyor. V. Sürekli aynı şiirleri okuyorsun. Numaralanmış cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözler yakın anlamlıdır? A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve V. D) III. ve IV. E) III. ve V. 33. Ne zamanı gelmiş olduğu halde söylenmemiş bir sözün, ne de zamanı gelmeden söylenmiş bir sözün değeri vardır. Bu cümlede vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Bazı sözlerin değerinin zamanla anlaşılacağı B) Söylenen sözlerin, zamanla farklı yorumlara yol açacağı C) Konuşmalarda zamanı değerlendirmenin önemli olduğu D) Düşünceleri açıklarken zamanlamaya dikkat edilmesi gerektiği E) Her dönemin farklı ve yeni söylemlere ihtiyaç duyduğu 34. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde koşula bağlılıktan söz edilebilir? A) Davranışları için benden özür dilemedikçe onunla konuşmayacağım. B) Kendine güveni olmadığından topluluk karşısında konuşamıyor. C) Bu hafta sonu Ahmet'i ziyarete gitsek; onu özledim. D) Bu konuda ancak annem bize yardımcı olabilir. E) Çocuklara soğuk davranman onları senden uzaklaştırıyor. 35. Aşağıda verilen cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmamıştır? A) Yardım istemese de düştüğü yerden kalkacak gücü kalmamış olacak ki öylece duruyordu. B) Yardım istemese de düştüğü yerden kalkıcak gücü kalmamış olacak ki öylece duruyordu. C) Yardım istemesede düştüğü yerden kalkacak gücü kalmamış olacak ki öylece duruyordu. D) Yardım istemese de düştüğü yerden kalkacak gücü kalmamış olacakki öylece duruyordu. E) Yardım istemese de düşdüğü yerden kalkacak gücü kalmamış olacak ki öylece duruyordu. 36. Kültür Bakanlığı tarafından, bir program dâhilinde, önümüzdeki ay sinemacılık eğitimi seminerleri düzenlenecek. (I) Aynı program gereği geçtiğimiz ay da tiyatroculuk konulu bir seminer düzenlenmişti. (II) Seminerde; sinema tarihi, senaryo yazarlığı, görüntü tekniği gibi değişik konularda bilgi verilecek. (III) İzleyicilerin etkin olarak rol alacağı seminerlere ilginin büyük olması bekleniyor. (IV) Eğer beklenti gerçekleşirse seminer sonunda ilgilenenler için kurs açılması da düşünülüyor. (V) Seminerler bir hafta boyunca ve her gün iki oturum olarak düzenlenecek. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 37. Kimi zaman birçoğumuza dar gelen gezegenimizi, dile kolay, tam 6,3 milyar kişiyle paylaşıyoruz. Dünya nüfusuna her saniye ortalama 3, her gün çeyrek milyon, her yılsa yaklaşık 80 milyon yeni insan katılıyor. Tıp ve sağlık hizmetlerindeki ilerlemeler sayesinde ölüm oranları da eskiye oranla azalıyor. Bilim adamları önümüzdeki 50,100, hatta 300 yıl için yaptıkları öngörülerle dünyanın kaç kişiyi barındıracağını hesaplamaya çalışıyor. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse konuşan kişinin "endişeli" olduğu anlaşılır? A) Önümüzdeki yıllarda gezegenimizin kaç kişilik bir aile olacağı merak ediliyor. B) Nüfus artış hızının bölgelere göre ciddi oranlarda farklılıklar göstermesi ise ayrı bir araştırma konusu. C) Birkaç yüzyıl önce bugünkünden kat kat az olan nüfusun bu kadar artıp dünyanın böyle kalabalıklaşacağı kimin aklına gelirdi? D) Dünyanın bazı bölgelerinde nüfus artışı desteklenirken çok kalabalık bazı ülkeler nüfus artışının önünü almaya uğraşıyor. E) Acaba dünya sonsuza kadar, bu büyümeyi karşılayabilecek kapasiteye ve kaynaklara sahip mi? 38. (I) Kimi şairler şiirlerinde, "dize kırma" diye adlandırılan bir tekniğe başvuruyor. (II) Cümleleri dizenin ortasında bitiriyor ve yeni cümleye başlıyorlar. (III) Şiirde, dönem dönem yeni tekniklerin ortaya çıkması elbette sevindirici bir durum. (IV) Çoğunlukla genç şairlerin kullandığı bu teknik, imgelerle dolu modern şiirin açılımlarından biri aslında. (V) Böylelikle, şiiri dizelerle okumaya şartlanmış okurun zihni, bütünleyici okumalara, farklı çağrışımlara açık hale geliyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 39. Bu olaya toplumsal ve birey açısından bakmak gerekir. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Özne yüklem uyuşmazlığı B) Tamlama yanlışlığı C) Yüklemin yanlış kipte çekimlenmesi D) İşaret sıfatının gereksiz kullanılması E) Tamlananın isim durum eki alması 40. Geleceğini bize önceden haber vermeyen Rafet amcam hepimizi şaşırtmıştı. Bu cümlede, I. Özne II. Zarf tümleci III. Dolaylı tümleç IV. Nesne öğelerinden hangileri vardır? A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve IV. D) I., II. ve III. E) II., III. ve IV. CEVAP ANAHTARI 1-C 2-C 3-B 4-C 5-B 6-A 7-D 8-D 9-D 10-C 11-A 12-D 13-B 14-E 15-A 16-C 17-E 18-E 19-E 20-C 21-C 22-E 23-E 24-B 25-A 26-A 27-B 28-E 29-D 30-D 31-D 32-B 33-D 34-A 35-A 36-A 37-E 38-C 39-B 40-B YGS Türkçe Deneme Sınavı-17 İndir!