Öne Çıkanlar

1. (I) Çocukluğumda kuyudan su çekmek pek hoşuma giderdi. (II) Bu işin kendine göre bir ustalığı vardır. (III) Ustalaşmak her işin kolayca bitirilmesine yarar. (IV) Kovayı yavaş yavaş sarkıtacaksın; suya değdiğinde aşağıdan yukarı şıpır şıpır bir ses yankılanır. (V) O zaman elindeki ipi, sağa sola, yukarı aşağı hafif hafif oynatarak suyun kovaya dolmasını bekleyeceksin.

Numaralanmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmaktadır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

2. Dilde sadeleşme, özleşme akımına karşı değilim. Son kitabımın yalnız adında değil, içinde de yeni sözcüklere yer verdiğim elbette gözünüzden kaçmamıştır. Gücüm yettiği kadar bu akıma yardımcı olmak isterim. Ancak dili, doğallıktan uzaklaştıran zorlamaları doğru bulmuyorum. Dilde birliği kurmak isterken ikinci bir ayrılığa düşülmesini istemem.

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir yanıt olabilir?

A) Dile yeni sözcükler kazandırırken neye dikkat edilmelidir?

B) Türkçenin anlaştırılması çabaları konusunda ne düşünüyorsunuz?

C) Dilin yalınlaşması düşüncesine baştan niçin karşı çıktınız?

D) Sanatlı bir anlatımdan yalın bir üsluba geçmek sizin için zor olmadı mı?

E) Yapıtlarınızda sözcük seçimine özen gösterir misiniz?

 

3. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın ilk cümlesi olmaya en uygundur?

A) Ülkemizde eleştirmen olmadığını ileri süren bir yazı siz de yazmış mıydınız?

B) Niçin okuyucu, eleştirmenin her yazdığını doğru bulsun?

C) Eleştirmen de döneminin bütün kitaplarını okumalı, olaylarını gözden geçirmeli imiş.

D) Eleştirmen, yaşadığı dönemin olaylarından da etkilenecektir.

E) Eleştiri olmazsa edebiyat gelişemez, ilerleyemez.

 

4. Bizim için masal çok önemlidir. Halkımız hayal dünyasında eşsiz masal kahramanları yaratmayı bilmiştir. Bugün bile çoğumuz inanışını, bir görüşünü masal yardımıyla anlatır. Gazetelerde fıkra yazarları masalsız edemezler. Öyleyken —-

Bu parça, düşüncenin akışına göre en uygun biçimde aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülebilir?

A) Divan edebiyatının kimi şairleri masala büyük önem vermiştir.

B) Halk edebiyatının en önemli kaynaklarından biri masallardır.

C) masal dinleyen, masal anlatan insanlar pek yoktur.

D) edebiyatta masal değerlerinden yararlanmayı pek kimse düşünmemiştir.

E) masal konusunda herkes kendine göre görüşler ileri sürmüştür.

 

5. (I) Sanatçı eserini oluştururken gerçekten mutlaka yararlanacaktır. (II) Günlük hayatın gerçeklerinden faydalanması onun için bir eksiklik değildir. (III) Gerçek sanat eserleri toplumdaki eksiklikleri de ele almayı bilir. (IV) Bu yararlanmada gerçeğin olduğu gibi esere yansıtılması doğru olmaz. (V) Sanatçı dış dünyanın gerçeklerini, kendine göre yeniden kurar, biçimlendirir.

Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmuştur?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

6. I. Ankara’nın ortasında bir otel odasında yapayalnızdı.

II. Bir yandan da çeneleri atarcasına üşüyordu.

III. Midesinde önce bir baskı sonra müthiş bir ağrı hissetti.

IV. Odadaki bütün eşya ona yabancıydı.

V. Yatağın içine girdi, yorganı kafasına çekti.

VI. Isınmaya çalıştı.

Numaralanmış cümlelerle bir paragraf oluşturulacak olursa, cümlelerin doğru sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir?

A) I – III – IV -II – V – VI

B) I – IV – II – III – VI – V

C) I – VI – V – II – III – IV

D) I – IV – III – II – V – VI

E) VI – I – V – III – IV – II

 

7. (I) İnsan istediği an kendi içinde yolculuğa çıkabilir. (II) Bu yolculuk için paraya gerek yoktur; ne uçak bileti ister bu yolculuk ne tren bileti. (III) İnsan gözlerini kapadı mı, zamanın ve mekânın her boyutuna uzanabilir. (IV) Kimi yolculuklar insanlar için sıkıcı olabilir. (V) Binlerce yıl öncesine dönebilir ya da yüzlerce yıl sonraki geleceğe doğru uçabilir.

Numaralanmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmaktadır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

8. (I) Apollinaire, şiirde yeni bir çığır açmış, yeni bir duyarlık getirmiştir. (II) Valery’nin yapıtlarındaki yetkinlik olmayabilir onun yapıtlarında, olamaz. (III) Onun şiirleri bir son, bir erişme değil, bilinmeyen bir yöne atılımdır. (IV) Bir serüvendir şiirleri sonu ne olacağı kestirilemez bir serüven. (V) Yeni çağın, yeni dünyanın gerçeklerini arar şiirlerinde. (VI) Kendinden sonra oluşan bütün akımlarda onun parmağı vardır.

Numaralanmış cümlelerden hangisinin çıkarılması parçanın anlamında bir değişikliğe yol açmaz?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

9. (I) Bir öykücü olmak uzun, kısa öyküler yazmak isterdim. (II) İlk gençlik yıllarımdan beri bu düşü kurdum; hâlâ içimde bu arzunun zaman zaman canlandığı olur. (III) Biliyorum ki yazamayacağım. (IV) Kişi gençliğinde gerçekleştiremediği bir düşü yaşlılığında gerçekleştirebilir mi? (V) Ben neden şiirler yazamadım, yazamıyorum. (VI) Bugün bir kitabı okurken anladım bunun nedenini. (VII) Kişilerle, ilgilenemiyorum, beni ancak fikirler, teoriler çekiyor.

Yukarıdaki parça iki paragrafa ayrılacak olursa, ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisi ile başlamalıdır?

A) II.   B) III.   C) VI.   D) V.   E) VI.

 

10. (I) Bu sabah çok geç uyanmıştı. (II) Saat de neredeyse on bire geliyordu. (III) Bu akşam artık İstanbul’a dönebilecekti. (IV) Gazetenin, onun yerine gönderdiği arkadaş dün akşam gelmişti. (V) Bugün çocuğu tanıştıracağı birkaç yer vardı. (VI) Randevuları saat on birdeydi.

Bu parçada bir bütünlük sağlamak için aşağıdaki değişikliklerden hangisi uygulanmalıdır?

A) II. ile III. cümle yer değiştirilmeli

B) I. ile IV. cümle yer değiştirmeli

C) II. cümle, VI. cümleden sonra gelmeli

D) V. cümle, IV. cümleden önce gelmeli

E) VI. cümle II. cümleden önce gelmeli

 

11. (I) Sonbahar, Akdeniz Bölgesi’nde doğanın bağrındaki ağaç türleriyle bir başkadır. (II) Nedir o yamaçlardaki gürgenler, meşeler, dişbudaklar, ardıçlar… (III) Hele, o ırmak kıyılarında boy boy uzayıp giden çınarlara, söğütlere akçakavaklara ne denir? (IV) Nereye baksanız al giysili bir gelin süzülür karşınızda. (V) Her nedense sonbahar hep bir hüzün mevsimi olarak düşünülür. (VI) Bu al giysili gelinle karşılaşmak bir: anda duygularınızı canlandırır.

Numaralanmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmaktadır?

A) II.   B) III.   C) VI.   D) V.   E) VI.

 

12. Tüm sanatların birtakım ortak özellikleri olduğu gibi, birbirinden kesin biçimde ayrılan yönleri de vardır. Şiir ile müzikte, bütün öteki sanatlardan bazı öğeler bulunmaktadır. Şiir ve müzik, birçok özellikleriyle birbirine yakın olan sanatların başında gelmektedir. Şiir gibi müzik de yorumlanabilir, ama anlatılamaz.

Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olabilir?

A) Şiir, bazı durumlarda müzikten yararlanabilir mi?

B) Size göre şiirle müziğin öteki sanatlardan farkı var mıdır?

C) Çağımızda sanatların birbirinden etkilenmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?

D) Şiir ve müzikte anlam konusunda ne düşünüyorsunuz?

E) Sizce şiirde söyleyiş mi önemlidir, anlam mı?

 

13. Bir sanatçının kendini ortaya koyduğu olsa bile, gerçekten ne olduğunu söylemesi binde bir görülecek şeylerdendir. Bir insanın eserleri, çok defa onun özlediği, heveslendiği şeylerin hikâyesidir. Eserimiz hiçbir zaman kendi hikâyemiz değildir.

Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafı tamamlayabilecek bir sonuç cümlesidir?

A) Sanatçı başkalarının yaşamında kendini bulmayı deneyecektir.

B) Objektif davranmayı aslında hepimiz istemişizdir.

C) Bu açıdan sanatçı okurları düşünmek durumundadır.

D) Hiçbir insan, kendini, olduğu gibi anlatmayı göze alamaz.

E) Her yazarın yalnızca kendi yaşamını anlattığı eserleri de olacaktır.

 

14. Aşağıdaki cümlelerle bir paragraf oluşturulacak olsa, bunlardan hangisi o paragrafın ilk cümlesi olur?

A) Köklü bir yerleşim merkezi olmasına karşın içinde yaşayanlar sürekli değişmiştir.

B) Burada yeryüzünün yedi bucağından, yetmiş yedi ulustan insanla karşılaşırsınız.

C) Farklı uluslardan insanlar şehrin dar sokaklarında, tapmaklarında, müzelerinde kaynaşır durur.

D) Dünyada başka bir örneği olmayacak kadar ilginç bir kenttir Kudüs.

E) İnsanlar burada çölde yetişmesi olanaksız bitkiler yetiştirmiştir.

 

15. (I) Bugünkü yazarların çoğu “toplum” diye tutturuyorlar. (II) Boyuna toplumu düşünmek gerektiğini söylüyorlar. (III) Çoğu zaman “toplum” yerine “sosyal” sözcüğünü kullanmayı yeğliyorlar. (IV) Bunlara göre kişi, ne yaparsa yapsın, toplumun, içinde yaşadığı çevrenin etkisinden kurtulamazmış. (V) Peki, bunu yazara, kişiye başına kakar gibi durmadan anımsatmak mı gerek?

Numaralanmış cümlelerden hangisi, konunun akışını bozmuştur?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

16. Biraz düşünürsek dünyanın büyük hikâye yazarlarını hemen hatırlarız: Bir Çehov’u, bir Gorki’yi, bir Maupassant’i aklımıza getirelim. Bizden Ömer Seyfettin’i, Sait Faik’i düşünelim. Bu yazarların başarısı, ünü herhangi bir romancıdan aşağı kalır mı? Yazar vardır, hikâye yazar; yazar vardır, roman yazar. Bazıları da hem hikâye hem de roman yazar.

Bu sözler aşağıdaki yargılardan hangisine karşı çıkmak için söylenmiş olabilir?

A) Roman yazmadan, romana geçmeden tanınmış öykücüler yoktur.

B) Türk edebiyatında öykü hep geri planda kalmıştır.

C) Büyük romancılar, her nedense öyküden uzak durmuşlardır.

D) Roman yazarlığı ile öykü yazarlığı birbirinden ayrı düşünülemez.

E) Ülkemizden dünya çapında bir öykü yazarı çıkmamıştır.

 

17. Bugüne kadar güz mevsimi üstüne gerek şiir, gerek öbür yazı türlerinde çok şeyler söylenmiştir. (I) Bu mevsimi bir ölüme ya da hüzünlü bir insana benzetenler olmuştur, (II) Çoğuna göre bu mevsim doğanın sessizliğe gömülmesiyle ve acılı yanlarıyla tanınır, (III) Doğadaki değişimi izlerken yaşamın anlamını daha iyi kavrarım. (IV) Güz mevsimini benim gibi değerlendirenlerin sayısı ne yazık ki çok değildir. (V)

Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine, “Ben ise, az da olsa bu duygulara katılmakla birlikte, çoğu zaman bir yaşama sevinci duyarım bu mevsimde.” cümlesi getirilirse parçanın akışı sağlanmış olur?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

18. (I) Dünyanın hiçbir dili, son elli yıl içinde Türkçenin geçirdiği değişiklikleri yaşamamıştır. (II) Öyle ki her nesil bir öncekinin dilini yadırgar olmuştur. (III) Hele bugün yeni yetişenlerin, geçen asırda yazılanları anlamaları Fransızca bilmeyenlerin Hugo’yu anlamaları kadar imkânsızdır. (IV) Yeni yetişen Fransız gençleri Hugo’yu bir asır önceki yaşıtları gibi anlıyorlar. (V) Dildeki aşırı değişiklikler yüzünden kuşaklar arası kopukluk oluşmuştur. (VI) Dil, kuşaklar arasında köprü görevi göremez olmuştur.

Parçadaki numaralandırılmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmuştur?

A) II.   B) III.   C) VI.   D) V.   E) VI.

 

CEVAP ANAHTARI

1-C  2-B  3-E  4-D  5-C  6-D  7-D  8-C  9-D  10-C  11-D  12-B  13-D  14-D  15-C  16-A  17-C  18-C