Öne Çıkanlar 21 Mart 1923’te Yozgat’ta doğmuştur. Liseyi Yozgat ta bitiren sanatçı maddi imkansızlıklar nedeniyle üniversiteye gidememiştir. Dört dönem Türkoloji öğrenimi görmüştür. 1947’de İstanbul’da, on beş günde bir çıkardığı gazeteyi, matbaa kurarak Yozgat’ta yayınlamaya başlamıştır. Siyasetle de uğraşmış ama siyasete ayak uyduramamıştır. Şiirleriyle yazın hayatına devam ederken yazdığı Yılkı Atı romanı ile adını duyurmuştur. Abbas Sayar 1999 yılında vefat etmiştir. Edebi Kişiliği: Abbas Sayar şiir yazarak edebiyat hayatına girmiş, adını yazdığı romanlarla duyurmuştur. Romanları ödül alan sanatçının eserlerinde halk dilinin zengin sözcük ve deyimlerini görmek mümkündür. Abbas Sayar’ın romanlarında şiirsel bir eda görüldüğü için onun şairlik yönü bu açıdan önemlidir. Abbas Sayar’ın kendisi her ne kadar da ardına kadar açık olduğunu söylese de aslında onun, Türk edebiyatının kapalı bir kapısı olarak kaldığını düşünen pek çok eleştirmen vardır. Birçok ödül almasına rağmen çok fazla yazarın da başına geldiği gibi çevresinden gerekli değeri görmemiş, ömrünün son yıllarında iyiden iyiye unutulmuştur. En tanınmış eseri Yılkı Atı’nda yaşlandığı, iş göremediği için yalnız kalan bir atın öyküsünü anlatmıştır. Romanın şahıs kadrosu hayvanlardan oluştuğu için ilginçtir. Eserlerinde büyük bir gözlem gücü vardır. Yazar konuşmalara bile bunu başarıyla yansıtmıştır. Kısaca özetleyecek olursak; Köy edebiyatı kategorisinde eserler vermiştir. Orta Anadolu’nun doğasını, insanlarını ve yaşam tarzını anlatır. Romanlarında politikacılara ve aydınlara Türk köylüsünün nasıl yaşadığını öğrenmek, bilmek ve yaşam koşullarını değiştirmek gerektiğini anlatmaya çalışmıştır. Yılkı Atı adlı eseriyle TRT’de sanat ödülü almıştır. Eserleri: Roman: Yılkı Atı, Çelo, El Eli Yur El De Yüzü, Can Şenliği, Tarlabaşı Salkım Saçak Öykü: Yorganımı Sıkı Sar Şiir: Gönül Sandalı, Şey, Gibi, Bolluğa Takılan Ses, Sere Serpe, Esinti