Fütürizm (Gelecekçilik) 20.yüzyılın başlarında İtalya’da ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. İtalya’da ortaya çıkan bu akım, daha sonra tüm Avrupa’ya yayılmıştır. Fütürizm, modern yaşantının verdiği heyecanlardan doğan bir edebiyat akımıdır, yenileşmenin tüm olanaklarına açılan bir yönelmedir. Sanatta sürekliliği, değişkenliği, hareketliliği savunan bir akım olarak da bilinir. Bu akımın öncüsü İtalyan şair, romancı, oyun yazarı ve yayın yönetmeni Filippo Tommaso Marinetti’dir. Marinetti’nin 1909 da Paris’te “Le Figaro” gazetesinde yayımladığı “manifesto futurisita” (Fütürizm Bildirisi), fütürizmin bildirişidir. Bildiride, “Bizler müzeleri, kütüphaneleri yerle bir edip ahlakçılık gibi bütün yararcı korkaklıklarla savaşacağız.’ ifadeleri yer almaktadır. Bu, geçmişin bütünüyle reddi anlamına gelmektedir. Aynı bildiride. “Biz dünyadaki gerçekten sağlıklı tek şeyi, yani savaşa ve ölüme götüren güzel düşünceleri yüceltiyoruz.” sözleri, siyasal alanda o dönemde gelişen faşizmden yana bir tavrın da açık göstergesi olmuştur. Süratin (hızın) üstünlüğünü iddia ve ilan eden Marinetti, bir yarış arabasının, Yunan heykelinden daha güzel olduğunu belirtmiştir. Fütürizmin Akımının Özellikleri Edebiyatın durgunluktan ve uyuşukluktan kurtulması gerektiğine inanan futüristler, savaş, kavga gibi saldırgan hareketleri içeren konuları ele alırlar. Evrenin hareketi ve canlılığı, resimde dinamik bir duyurma hâlinde verilmelidir. Hızın, süratin güzelliği vurgulanarak uçaklara, arabalara, trenlere övgüler yağdırılır. Eserlerinde mantıklı cümleler kurmayı reddeden fütüristlerin parolası, “sözcüklere özgürlük”tür. Şiirde geleneksel kurallar terk edilir. Ölçü ve uyaktan vazgeçilir, şiir yazarken özgürce davranılır. Bu yüzden fütürizmde serbest tarzda yazılan şiirler ön plana çıkar. Fütüristlere göre sanat tarihçileri faydasız, hatta zararlıdır; onlara aldırmamak gerekir. Fütürizmin Temsilcileri Marinetti Mayakovski Türk edebiyatında fütürizmin temsilcisi: Nazım Hikmet Ran
Bu kadar saçma ve bilimsellikten uzak bir açıklama görmedim. Bir okuyun önce Nazım’ı, Marinetti’yi. Gülmekten başka yapacak bir şey yok yukarıdaki açıklamalara…Yanıtla
Nazım evet özgürlüğün habercisiydi, gerçekçiliğin savunucusu ve dahi geçmişe bakıp geleceğe meydan okuyan bir devrimciydi. Evet önce ruhunda sonra yüreğinde ve sonra fikrinde ve en sonunda sözcüklerinde hürdü, özgürdü ama asla mantık dışı değildi, dolayısıyla fikir adamı idi.Yanıtla
On numara beş yıldız aradığımı buldum. Tek kelime ile tam üniversite kıvamında. Bazı eksiklikleri var akımın felsefi konusu, özellikleri, alt başlıklar halinde olsa daha güzel olacakmış, yine de elinize sağlık.Yanıtla
Türlerini yazmanızı çok isterdim, fütürizm de feminizm gibidir, anlayışı ülkeden ülkeye değişiyor.Yanıtla
Fütürizmin dünyaya bir gram hayrı olmamıştır. Her sanat akımı yararlı olacak diye bir şey yoktur. Örneğin hippilik de bir akımdı. Savaş karşıtıydılar ama yüksek dozdan ölüp ölüp duruyorlardı. Daha çok orta çağ baskıcı kilise tadında insanlığa sadece vaat edip zarar veren bir akımdır. Nazım bu akıma cuk diye oturmaz. Nazım’ı sadece bu minvalde sınırlamak ayıp olur. Nazım’ı sevmem ama yiğidi öldür hakkını yeme. Fütürizm Nazım’a 2 gömlek dar gelir.Yanıtla