Öne Çıkanlar

1. Okudukları üstüne tartışmalar düzenleyecek kadar tutkulu bir okur kitlesi vardır yazınımızda. Bu okurlar sizi keşfettiği zaman fark edilir olmaya başlarsınız. Ben ilk yıllarımdan itibaren bu okur kitlesinin benimsediği yazarlardan biri oldum. Zamanla okur kitlem azalsa da ben her zaman onlarla el ele yürümeye çalıştım. Kısacası kendi okurumun yazarıyım artık. Bundan da şikâyetçi değilim.
Bu parçada altı çizili sözle, yazarın kendisiyle ilgili olarak anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okurlarına sınırsız bir edebiyat birikimi sunduğu
B) Az sayıda insanı ilgilendiren konuları işlediği
C) Belli bir okur kitlesine seslendiği
D) Kendini yenilemeyi tam olarak başaramadığı
E) Okurlar üzerindeki etkisinin zamanla azaldığı
 
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin gerçekleştirilme şekli belirtilmemiştir?
A) Hastanenin jeneratörü çok gürültülü çalışıyor.
B) Küçük çocuk, çitten atlayarak evlerinin bahçesine girdi.
C) Başından geçen komik olayları her yerde neşeyle anlatıyor.
D) Bizimle yarın kimin geleceğine hemen burada karar verin.
E) Hava karardığından insanlar hızlı hızlı evlerine gidiyorlar.
 
3. (I) Romanın anlatmaya bağlı diğer türlerden farklı bir yanı, yazarının belirli kurallara bağlı kalma zorunluluğunun olmayışıdır. (II) Dolayısıyla kütüphanelere, kitapçılara sığmayan bu yaygın yapıtlara bakılırsa bu türün kurallarını belirlemek çok zordur. (III) Roman kurallarını iyi bilmek, iyi bir roman yazmak için yeterli değildir. (IV) Çünkü her roman yazarının kendine göre prensipleri, çeşitli yazı yöntemleri vardır. (V) Kimi yazar hayal gücünün sonsuz dünyasında dolaşırken kimisi de gerçekçi bir çizgide olmayı tercih eder. (VI) Romancı bu yöntem ve ilkelerle her yapıtında hayatı ve sanatı kendince yorumlar ve bize yeni bir dünyanın kapılarını açar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II.   B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.
 
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Anlattıklarını belgelerle destekleyerek bizi düşüncelerine ikna etmeyi başardı.
B) Akşam geç yatınca sabah kalkmakta biraz zorlandım.
C) İki gündür aralıksız yağan yağmur trafiği felç etti.
D) Gazetelerde çıkan haber yazılarının dil yönüyle yetersiz olduğu söyleniyor.
E) Okulun futbol takımı bu turnuvada da şampiyon olmayı başarmıştı.
 
5. (I) Oğuz Atay, romanlarında toplumun içinde hep var olan ancak daha önce cesurca irdelenememiş karakterleri anlatır. (II) Cümlelerine Batılılaşma sürecindeki bireylerin yaşamları, toplumdan kopuşları ve özellikle iç çelişkiler mükemmel bir şekilde sindirilmiştir. (III) Yapıtları eleştiri, mizah ve ironi barındırır. (IV) Yapıtlarının kurgusu, yazarın tarzı ve anlatım biçimi birçok kesimden övgü toplamıştır. (V) Sanatçı, yapıtlarıyla postmodernizmin yazınımızdaki en önemli ustalarından biri olarak kabul edilmektedir.
Bir yazarın ele alındığı bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, yapıtlarındaki kişilerin niteliklerine ilişkin açıklamada bulunuluyor.
B) II. cümlede, biçemine yönelik nesnel bir eleştiride bulunulmuştur.
C) III. cümlede, yapıtlarının sorgulayıcı ve gülmeceye dayalı yönleri olduğu üzerinde durulmuştur.
D) IV. cümlede, yapıtlarının biçemsel özelliklerinin insanlar üzerinde bıraktığı etkiden söz edilmiştir.
E) V. cümlede, bir yazın akımının başarılı bir temsilcisi olduğu vurgulanmıştır.
 
6. (I)Kupkuru topraklarda açar
Çelimsiz, çıtkırıldım ama
(II)Rengârenk çiçekleri yurdumun
Koşar dağdan dağa
(III)Gürbüz çocukları pervasız
(IV)Sert eser rüzgârı
(V)Dumanlı zirvelerinden
Yamaçlarına bu köylerin
Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangisi bir ismi nitelememektedir?
A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.
 
7. (I) Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara, tarihi çok eskilere dayanan bir yerleşim bölgesidir. (II) Bunda en büyük etken, Anadolu'nun ticari yollarını kesiştiren konumudur. (III) Orta Anadolu'da aşağı yukarı bütün kentler bir ova çevresinde, daha doğrusu, bu ovaları çevreleyen dağların yakınında kurulmuştur. (IV) Ankara, ortasından Ankara Çayı'nın geçtiği bir ova kenarında yer alır. (V) Söz konusu ova, öbür Anadolu kentlerinin kurulduğu ovalardan küçük olmakla birlikte korunmaya elverişli bir yerde olduğu için, çok erken tarihlerde yerleşime açılmıştır.
Ankara'dan söz edilen bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir saptama yapılmıştır.
B) II. cümlede, I. cümlenin gerekçesine yer verilmiştir.
C) III. cümlede, diğer kentlerden daha stratejik bir konumunun olduğundan söz edilmiştir.
D) IV. cümlede, coğrafi konumuyla ilgili bilgiler verilmiştir.
E) V. cümlede, bir karşılaştırma söz konusudur.
 
8. Bu sanatçı sadece sevdiğim, beğendiğim bir romancı değil, en yakın dostumdu aynı zamanda. Uzun süren bir dostluk… Romanlarında her zaman duygulu, hüzünlü, eylül sarısı… Her zaman yeni duyarlıklar arayan… Belki çok yapıt vermeyen ama çokça emek verildiği belli olan parıltılı cümlelerin sahibi, insanın içine dokunan yapıtlarıyla hiç eskimeyen…
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve romanları aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A) Duygusal nitelikler içeren
B) Dilin kullanımını önemseyen
C) Arayış ve anlama gayretinde olan
D) Kalıcılığı yakalayan
E) Sevenlerinin tepkilerini önemseyen
9. —-. Hayatın hemen her alanında çalışan herkes, öyle ya da böyle başka insanlarla alışveriş halindedir ve "ekip çalışması"nın ne demek olduğunu bilir. Başkalarıyla ortak iş yapmayı öğrenir. Bir yönetmen kendi egosunu oyuncuların egolarıyla dengelemek durumundadır. Bir müzisyen, bir aktör ya da sergiye hazırlanan bir ressam… Bir gazeteci, bir akademisyen ya da bir bankacı… Başkalarıyla ortak değerler üretmeyi bilir. Bir tek romancılar, çalışmalarının başından sonuna değin, uzun süreler boyunca yalnızlık gerektiren bir iş icra ederler.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) Romancı, sanatçıların en yalnızıdır her zaman
B) Yazdıklarının beğenilmemesi endişesini her yazar taşır
C) Her mesleğin kendine göre bazı zorlukları vardır
D) Çoğu yazar şu tespitte bulunmuştur, meşhur olduğum için çok okunuyorum
E) Okurlarımın benim için ayrıcalıklı bir yeri olduğunu her zaman söylerim
 
10. (I) Çehov, insanları zamandan ve mekândan yalıtmadan, iyi ve kötü diye ayırmadan yansıtır. (II) İçinde yaşadığı toplumun insanlarını yoksullukları, umutları ve sevinçleriyle anlatır. (III) Allayıp pullamadan, idealleştirmeden, yani nasılsalar öyle resmeder. (IV) Toplumsal yaşamı anlatan yapıtlar, her zaman okur tarafından büyük bir ilgi görmüştür. (V) Bu yapıtlarda anlatılanlar yaşamdan alınmasına rağmen yapıt, kurmacadan bütün bütün sıyrılmamıştır. (VI) Zaten yaşanmış bir olayı olduğu gibi anlatmak yazınsal yapıtın doğasıyla örtüşmez.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II.   B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.
 
11. Elbette. Aslında hangi türde yazılırsa yazılsın eleştiri zaten zor bir yazın türüdür. Ancak şiir üzerine yazı yazmak, diğer türler üzerine yazmaktan daha zordur. Bu, şiirin diğer türlere göre daha göreceli, daha soyut olmasından kaynaklanıyor. Genel geçer kurallar, ölçütler yok şiirde. Bu yüzden, şiir eleştirisinde eleştirmenin kendi sezgisine, bilgisine güvenmesi gerekir. Yanılgıya da hazırlıklı olması beklenir eleştirmenden.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı olabilir?
A) Şiir eleştirileri yapmak için bir şair kadar ciddi bir donanıma sahip olmak gerekli midir?
B) Şiir üzerine yazmak eleştirinin en zor yanıdır, diyebilir miyiz?
C) Eleştirmenlerin saygınlığı sanatçılar ile kurdukları olumlu ilişkilere mi bağlıdır?
D) Bir zamanlar şiirle uğraşmış olmak, şiir eleştirisi yaparken eleştirmene katkı sağlar mı?
E) Sizce bir yapıtı gerçek anlamıyla eleştirmek, o yapıtı oluşturmak kadar zor mudur?
 
12. Çocukluk yıllarında soluduğu kasaba havasını yapıtlarına yansıttı.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan cümle bu cümledeki göreviyle kullanılmıştır?
A) Romanlarının şiirlerinden daha çok tanınması, onu hiç memnun etmemişti.
B) O zamanlar bir şiirimizin bir dergide yayımlanmasını sabırsızlıkla beklerdik.
C) İlk kitabı yayımlandığı zaman sanatçı henüz lise öğrencisiydi.
D) Liseden sonra edebiyat fakültesine gitmeye karar vermiştik.
E) Gençlik yıllarında yazdığı öykülerde hep hayallerini anlattı.
 
13. (I) Her köşe yazısı bir mektuptur, en uzak yerdeki bir dosta yazılmış. (II) Okurlarınızla değişik yerlerde karşılaştığınızda onlara farklı duygular yaşattığınızı görürsünüz. (III) Bilmeden, düşünmeden birçok kişiye umut, güç verirsiniz, nicesinin hayallerini tutuşturur, yaşama sevincini güçlendirirsiniz. (IV) Bilinmez, kimi zaman da tam tersi olur, sizin bir acınız, bir üzüntünüz etkiler okurunuzu. (V) Bu yüzden sorumluluğu olan bir iştir yazmak.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede üstünlük belirteci kullanılmıştır.
B) II. cümlede hem yapım hem çekim eki almış sözcükler vardır.
C) III. cümlede "-lar, -ler" eki abartma anlamıyla kullanılmıştır.
D) IV. cümlede yüklemler haber kiplerinden biriyle çekimlenmiştir.
E) V. cümlede ek eylem kullanılmıştır.
 
14. Özenli çeviri ve baskılarla ünlü yazarın şiirlerini yayımlamayı sürdüren yayınevi ( ) seriye yeni bir yapıt ekledi ( ) Şifre ( ) Kitapta yedisi düz yazı olmak üzere kırk beş şiir var. Sözcük ekonomisine dikkat edilerek kısa kısa yazılmış tam kırk beş şiir ( )
Bu parçada ayraçlarla belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (,) (…) (.) (.)
B) (:) (,) (?) (.)
C) (,) (;) (.) (.)
D) (,) (,) (:) (.)
E) (,) (:) (.) (.)
 
15. Okuma, insanı dar kabuğundan sıyırıp başka insanlara, başka yaşamlara dünyaya açılma olanağı sağlayan bir uğraşıdır. Ben okumak diye, bir yapıtı başından sonuna dek eleştirel bir yaklaşımla, estetik bir hazza vara vara, kişisel sınırlarını aşa aşa okumaya derim. Kim sadece okumuş olmak için bir kitabı okursa ona okur denemez. Asıl okumak bir yapıtı içine sindirip, kendi ruhsal serüvenini onda aramak demektir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okuma eyleminin dar vakitlere sıkıştırılması verimliliği azaltan bir etkendir.
B) Yetkin yapıtlar, okura hiç bilmediği yaşamları öğretir.
C) İnsanların bir yapıtı zorlanarak okuması, yapıttan soğumasına yol açar.
D) Gerçek okuma, okurun, benliğini okuma eylemine kattığında gerçekleşir.
E) Okur, yapıtta kendi yaşamından izler bulmak ister.
 
16. Eleştirinin işlevi, sanat yapıtıyla okur arasındaki mesafeyi kapatmak değil, o mesafeyi okurun nasıl kapatabileceğini söylemektir.
Bu cümleye göre eleştirmenlerden beklenen, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her şeyi açıkça ortaya koymadan okurlara yapıtı doğru değerlendirme yolunu göstermek
B) Yazılarında neyi söylediğinden çok, nasıl söylediğini önemsemek
C) Okuru her konuda bilgilendirmeyi ve yönlendirmeyi amaçlamak
D) Olumsuz değerlendirmelerinde sözcükleri seçerken çok özenli davranmak
E) Yapıtlarda karşılaştıkları yeniliklere ön yargılı yaklaşmamak
 
17. Bu yöremizde, göletleri, yaylaları ve mesire yerleriyle tam bir doğa harikası sizi heyecanla beklemektedir. Eymir Gölü ya da halk arasında bilinen adıyla "Gölünyazı", başta su kuşları olmak üzere birçok canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Yaban hayatı valilikçe koruma altına alınan bu sulak alan, doğa gözlemcilerinin uğrak mekânı durumundadır. Yan yana konmuş yeşil çarşafları andıran çeltik tarlalarının arasından geçip kuzeye doğru çıktığınızda, yaylaların o tertemiz havasının ciğerlerinize dolduğunu hissedeceksiniz.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İnsana özgü nitelikler doğaya aktarılmıştır.
B) İzlenimlere yorum katılmıştır.
C) Devrik cümlelere yer verilmiştir.
D) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur.
E) Benzetme yapılmıştır.
 
19. Her sanat eseri, içinde oluştuğu sosyal ortamın ve kültürün aynasıdır. Yazınsal ürünlerin anlaşılabilmesi için de onun dayandığı kültür temellerinin bilinmesi gerekir. Toplumsal ruhumuza işlemiş, hayatımızın her parçasına girmiş olan değerlerimizi bazı eleştirmenler göz ardı ediyorlar. Hâlbuki bir eleştirmen aynı zamanda çok iyi bir sosyolog ve tarihçi olmalıdır. Yoksa değerlendirmeleri sanatsal açıdan çarpıcı görünse de tam anlamıyla olgun sayılamayacaktır.
Bu parçaya göre bir eleştirinin yetkin olması aşağıdakilerden hangisine bağlanmaktadır?
A) Dilin sanatlı bir biçimde kullanılmasına
B) Yalın bir anlatımla oluşturulmasına
C) Sanatı her şeyin üstünde tutmasına
D) Kültürel değerlerin çok iyi bilinmesine
E) Nesnelliğin elden bırakılmamasına
 
18. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ünsüz yumuşaması yoktur?
A) Yeşil pencerenden bir gül at bana Işıklarla dolsun kalbimin içi
B) Buralara konmuş göçmen olmuşum Bir derdim olmalı, gülmez olmuşum
C) Okulum kadar güzeldir Kitabı çok severim ben
D) Ben, şimdi bıraktığın yerden Yeniden başlıyorum yeniden
E) Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte Kar yağıyor üstümüze, inceden
 
20. Karabük'ün (I)Safranbolu ilçesinin turistik bir adres hâline gelmeye başladığı yıllarda, geleneksel (II)evlere de yoğun bir turist akını başlamış. Önceleri (III)konukseverlik gereği ziyaretçileri içeri (IV)buyreden ev sahipleri, zamanla bu (V)turizim trafiğinden sıkılmış elbette. (VI)Neyse ki tam o sırada müze evler halkın (VII)imdadına yetişmiş.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangilerinin yazımı yanlıştır?
A) I. ve II.   B) III. ve IV.   C) IV. ve V.   D) IV. ve VI.   E) VI. ve VII.
 
21. Dize ortalarında iç uyaklı olan gazellere musammat gazel denir. Musammat gazeller genellikle aruzun iki eşit parçaya bölünebilen kalıplarıyla yazılır. Bu eşit parçalardan ilk üçü kendi aralarında uyaklanarak her beyit küçük bir dörtlük biçimini alır.
Buna göre, aşağıdaki beyitlerden hangisinin musammat bir gazelden alındığı söylenebilir?
A) Can verme gam-ı aşka ki aşk âfet-i candır
Aşk âfet-i can olduğu meşhûr-ı cihandır
B) Yaktım tenimi vasl günü şem tek amma
Bil kim bu tedârük şeb-i hicranın içindir
C) Ger derse Fuzûli ki güzellerde vefa var
Aldanma ki şâir sözü elbette yalandır
D) Kadrini seng-i musallada bilip ey Bakî
Durup el bağlayalar karşına yâran saf saf
E) Revişinden aldanırdım bilemez de hoşlanırdım
Kerem ü vefa sanırdım sitem ü cefâ imişsin
 
22. "Yaratılanı severiz / Yaradandan ötürü" diyerek daha 13. yüzyılda hümanizmanın müjdecisi olan, coşkun bir lirizm ve yalın bir Türkçeyle oluşturduğu ilahileri yüzyıllardır söylenegelen, tekke ve tasavvuf edebiyatı sanatçısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hoca Dehhani
B) Ahmet Yesevi
C) Pir Sultan Abdal
D) Yunus Emre
E) Mevlana Celaleddin Rumi
 
23. Sizin için, insan kardeşlerim
Her şey sizin için
Gece de sizin için, gündüz de
Gündüz gün ışığı, gece ay ışığı
Ay ışığında yapraklar
Yapraklarda merak
Yapraklarda akıl
Gün ışığında bin bir yeşil
Sarılar da sizin için, pembeler de
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Garip şiirinin özelliklerini taşıdığı
B) Serbest ölçüyle kaleme alındığı
C) Sosyal eleştiriden yararlanıldığı
D) Yinelemelerle ahenk sağlandığı
E) Konuşma dilinin söz değerleriyle oluşturulduğu
 
24. Ahmet Haşim ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi doğrudur?
A) Şiirlerinde, sembolizmin etkisinde kalmıştır.
B) Şiirlerini, yalın bir dille kaleme almıştır.
C) Şiirlerinin hepsini hece ölçüsüyle yazmıştır.
D) Toplumsal sorunları konu edindiği manzum öyküler kaleme almıştır.
E) Şiir dışında herhangi bir yazınsal türde yapıt kaleme almamıştır.
 
25. Aşağıdakilerin hangisindeki açıklama ayraç içindeki sanatçıyla ilgili değildir?
A) Yapıtlarında kadın-erkek kimliklerini, insan ilişkilerindeki iletişimsizliği, bağlılık ve özgürlük sorunlarını irdelemiş; "Yeşil", "Mor" ve "Safran Sarı" adlı romanlarını "Yeni Yalan Zamanlar" adlı bir üçleme haline getirmiştir. (İnci Aral)
B) İlk romanı "Aylak Adam"la Türk edebiyatında çok önemli bir yer edinmiş, özellikle yabancılaşma ve bunun zorunlu sonucu yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanınmıştır. (Sait Faik)
C) Yapıtlarında toplumun çalkantılı dönemlerini ve bu dönemlerin bireyler üzerindeki etkilerini irdelemiş; "Ölmeye Yatmak", "Bir Düğün Gecesi" ve "Hayır" adlı romanlarıyla bir üçleme -Dar Zamanlar- oluşturmuştur. (Adalet Ağaoğlu)
D) İlk romanı "Cevdet Bey ve Oğulları" ile Orhan Kemal Roman Armağanı'nı almış, 2006'da "Nobel Edebiyat Ödülü"nü kazanarak Nobel ödülü alan ilk Türk vatandaşı olmuştur. (Orhan Pamuk)
E) Kurtuluş Savaşı'na merkezden değil, bir kasabadan baktığı "Küçük Ağa"da yakın tarihe yepyeni bir yorum getirmiştir. (Tarık Buğra)
 
26. I. 7'li hece ölçüsüyle oluşturulur. (Koşma)
II. 11'li hece ölçüsüyle oluşturulur. (Mani)
III. Çocukları uyutmak için söylenir. (Ninni)
IV. Dörtlük sınırlaması yoktur. (Destan)
V. 8'li hece ölçüsüyle söylenir. (Semai)
Yukarıda numaralanmış cümlelerle birlikte verilen Halk edebiyatı ürünü adlarından hangi ikisi yer değiştirirse bilgi yanlışlığı giderilmiş olur?
A) I. ve II.   B) I. ve IV.   C) II. ve III.   D) III. ve IV.   E) IV. ve V.
 
27. Oyunlarının konularını seçmedeki tutumu da çoğu zaman kınanmıştır. Çünkü oyunlarının konuları ve kahramanları Türk toplumuna tamamen yabancıdır. Bu konuların geçtiği çağlar da genellikle "ölü çağlar"dır. Eski Yunan, Asur, Hind, Arap, Afgan toplumlarının maceralarını anlatan bu yapıtların bizler için ne gibi bir faydası olduğu zaman zaman ve haklı olarak sorulmuştur. Belki de kendisine yapılan bu çeşit uyarıların sonucu olarak sonraları konularını Türk tarihinden alan birkaç oyun yazmıştır. Onun en önemli özelliği, oyunlarını oynanmaya elverişsiz bir üslupla yazmasıdır. Zaten bunu kendisi de kabul etmiş: "Benim tiyatrolarım oynanmak için değil, okunmak için yazılmıştır." demiştir.
Bu parçada, oyunlarının biçim ve içerik özellikleriyle ilgili açıklama yapılan sanatçı aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Namık Kemal
B) Ahmet Mithat Efendi
C) Halit Ziya Uşaklıgil
D) Abdülhak Hamit Tarhan
E) Cenap Şahabettin
 
28. Bir masal dünyasıydı sanki İstanbul
Yeşilköy'den kalkan bir uçağa binmiştim
Akşamı müjdeliyordu gökte bembeyaz bir kandil
Ben bu şehri hiç bu kadar güzel görmemiştim
Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi yoktur?
A) Ad aktarması        
B) Kişileştirme
C) Benzetme  
D) Eğretileme
E) Anıştırma
 
29. I. İnsanın bütün özelliklerinin tüm çıplaklığı ile ortaya çıkarılıp yansıtılmasını amaçlamışlardır.
II. Onlara göre sanat, toplumsal çirkinlikleri ortaya çıkaracak olan bir araçtan ibarettir.
III. Toplumu büyük bir laboratuar, insanı deney konusu, sanatçıyı da bilgin kabul etmişlerdir.
IV. Yapıtlarda biçimsel güzelliği ve mükemmelliği önemsemiş; sözcüklerin ahenk sağlayacak biçimde kullanılmasına özen göstermişlerdir.
V. Anlatımda açıklıktan kaçınmışlar, duyguları "telkin" yoluyla duyurmaya çalışmışlardır.
Natüralistler ile ilgili olarak yukarıda numaralanmış yargılardan hangileri yanlıştır?
A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) II. ve IV.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.
 
30. Başkahraman (I)Âli Bey'in, (II)Çamlıca'da rastladığı, ahlakça düşük biri olan (III)Mahpeyker'e gönlünü kaptırmasından dolayı yaşadığı yıkımın anlatıldığı (IV)Araba Sevdası adlı roman, (V)Namık Kemal tarafından kaleme alınmıştır.
Bu cümledeki bilgi yanlışının giderilmesi için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) I. nin yerine "Bihruz Bey'in" getirilmeli
B) II. nin yerine "Beyoğlu'nda" getirilmeli
C) III. nün yerine "Periveş'e" getirilmeli
D) IV. nün yerine "İntibah" getirilmeli
E) V. nin yerine "Recaizade Mahmut" getirilmeli
 
31. I. "İskendername" ve "Cemşid ü Hurşid", mesnevi türündeki yapıtlarıdır. (Ahmedi)
II. Öğüt verici hikâye ve fıkralardan oluşan; mesnevi biçiminde kaleme aldığı "Pendname" adlı yapıtıyla tanınmıştır. (Gülşehri )
III. Feridüddin-i Attar'ın "Mantıku't Tayr" adlı yapıtını Türkçeye çevirmesiyle tanınmıştır. (Güvahi)
IV. Edebiyatımızda ilk tezkire olan "Mecalisü'n Nefais" adlı yapıtı kaleme almıştır. (Ali Şir Nevai)
V. Elli yılı aşkın izlenimlerini "Seyahatname" adlı yapıtında bir araya getirmiştir. (Evliya Çelebi)
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle birlikte verilen sanatçı adlarından hangi ikisi yer değiştirirse bilgi yanlışlığı giderilmiş olur?
A) I. ve II.   B) I. ve V.   C) II. ve III.   D) III. ve IV.   E) IV. ve V.
 
32. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Abbas Sayar, "Hanımın Çiftliği" romanında, bir atın doğadaki yaşam savaşını, arka planda köy halkının yoksulluğunu ve çaresizliğini anlatmıştır.
B) Necati Cumalı, roman ve öykülerinde çoğunlukla Ege Bölgesi'ndeki kasaba ve kırsal kesim insanlarının sorunlarını işlemiştir.
C) Refik Halit Karay, "Memleket Hikâyeleri" adlı yapıtıyla, Anadolu'yu, öykücülüğümüzün sınırlarına dâhil etmiştir.
D) Yaşar Kemal, yapıtlarında çoğunlukla Çukurova bölgesini, bu bölgenin insanlarını ve toplumsal gerçeklerini şiirsel bir dille anlatmıştır.
E) Ahmet Hamdi Tanpınar, "Beş Şehir" adlı deneme türündeki yapıtında Ankara, İstanbul, Bursa, Erzurum ve Konya izlenimlerini dile getirmiştir. 
 
33. Aşağıdaki parçalardan hangisi kahraman anlatıcının bakış açısıyla verilmiştir?
A) Kenan, bir gün anahtarını kaybeder ve gururlu bir insan olduğundan bunu kimseye söyleyemez. Habersizce karısının çantasından anahtarı alıp aynısını yaptırır. Daha sonra evin kapısında denediğinde kapı açılmaz.
B) Nevin, herkes tarafından çok sevilen birisidir. Herkesin derdini dinleyen, sohbet eden ve onları anlamaya çalışan bir insandır. Babası eski konsolostur. Bu yüzden hayatı biraz bolluk ve rahatlık içinde geçmiştir.
C) Refik Cemal, bir an önce düğün hazırlıklarına başlamak istediğini bildirince Cemal Bey bunu hemen kabul etmiş ve düğün hazırlıklarına başlanmıştır. Tüm bu işler devam ederken Neriman Avrupa'da bulunan Handan'a danışmaktadır.
D) Kurtuluş Savaşı sıralarında Mümtaz ve annesi, şehrin düşeceğinin anlaşılması üzerine, şehri terk eden bir kafileye katılırlar. İki gün sonra bir akrabalarının evine varırlar.
E) Birbirimize bir şey söylemeden bahçenin sonuna kadar yürüdük. Kâmuran, beklediğimden çok fazla müteessir ve dargın görünüyordu. Bu üç ay içinde ne olmuştu, aramızda ne değişmişti, bilmiyorum.
 
34. Aşağıdakilerden hangisi Servet-i Fünun sanatçıları ile ilgili olarak söylenebilir?
A) Şiirde sadece hece ölçüsünü kullanmışlardır.
B) Daha çok, halka seslenen bir edebiyat oluşturdukları için aydınlarca eleştirilmişlerdir.
C) Dilde sadeleşmeyi savunmuşlar ve bu düşünceyi yapıtlarında uygulamışlardır.
D) Şiirde romantizm ve sürrealizm akımlarından etkilenerek bireysel duygularını dile getirmişlerdir.
E) Göz için uyak anlayışı yerine kulak için uyak anlayışını öne çıkarmışlardır.
 
35. Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli
Bîçâre gönüller, ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden
 
I. Uyak düzeni yönüyle gazele benzemektedir.
II. Farklı uyak türleri vardır.
III. Hece ölçüsüyle oluşturulmuştur.
IV. Redif kullanılmıştır.
V. Şiirin teması olan "ölüm", kavram olarak doğrudan ifade edilmemiş; sezdirilmek istenmiştir.
Yahya Kemal Beyatlı'nın yukarıda verilen Sessiz Gemi şiiri ile ilgili numaralanmış bilgilerden hangileri yanlıştır?
A) I. ve II.   B) I. ve III.   C) II. ve III.   D) III. ve IV.   E) IV. ve V.
 
36. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde belirtilen yapıtla ilgili değildir?
A) Uygur Türklerinin ulusal birliğini koruyan tılsım bozulunca yurtlarını bırakarak güneybatıya doğru nasıl göç ettiklerini anlatan destandır. (Altun Yaruk)
B) Yapıttaki olaylar, dört sembolik kişilikle anlatılmaktadır. (Kutadgu Bilig)
C) Türk edebiyatının ilk yazılı kaynağı sayılan bu yapıt, Bilge Tonyukuk ve Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır. (Göktürk Anıtları)
D) Müslüman Kırgızlarla, Kalmuklar arasındaki mücadeleler anlatılır. (Manas Destanı)
E) Türkçenin Arapça ile boy ölçüşebilecek düzeyde bir dil olduğunu kanıtlamak amacıyla yazılmıştır. (Divanü Lügati't Türk)
 
37. I. Monolog ve diyalog gibi yöntemlerden yararlanılır. (Söyleşmeye bağlı anlatım)
II. Dil, alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılır. (Betimleyici anlatım)
III. Yaşamdaki olayların gülünç ve alışılmadık yönleri yansıtılmaya çalışılır. (Fantastik anlatım)
IV. Genellikle, tarihi olaylar ve kahramanlıklar işlenir. (Destansı anlatım)
V. Bir konunun ortaya konup çözümlenmeye çalışılması amaçlanır. (Açıklayıcı Anlatım)
Yukarıda numaralanmış cümlelerde verilen açıklamalardan hangileri ayraç içinde verilen anlatım türleriyle uyuşmamaktadır?
A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) II. ve V.   D) III. ve IV.   E) IV. ve V.
 
38. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde belirtilen sanatçıyla ilgili değildir?
A) "Panorama" ve "Hep O Şarkı" adlı yapıtlarını roman türünde kaleme almıştır. (Yakup Kadri)
B) "Gönül Hanım" adlı romanında, okuru tarihi bir yolculuğa çıkarmıştır. (Halide Nusret Zorlutuna)
C) "Eski Şiirin Rüzgârıyla" şiirlerinin yer aldığı yapıtıdır. (Yahya Kemal Beyatlı)
D) "Vurun Kahpeye" ve "Ateşten Gömlek", Kurtuluş Savaşı yıllarını anlattığı romanlarıdır. (Halide Edip)
E) "Pembe İncili Kaftan" ve "Beyaz Lale", öykü türündeki yapıtlarıdır. (Ömer Seyfettin)
 
39. İlk şiirlerini Fecr-i Âti'nin etkisiyle aruz ölçüsünde yazan şairler, aruzu bırakıp heceye yönelmekte güçlük çekmemişlerdir.           —-, aruz ölçüsüyle yazdığı "Fırtına ve Kar"ın yanında ile hece ölçüsüyle yazılmış masalın en güzel örneklerinden biri olan "Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi" adlı şiirleriyle tanınmıştır. "Aruza Veda" adlı şiiriyle aruz ölçüsünü bırakıp heceye ve konuşulan Türkçeye yönelen —-, şiirlerinde bireysel duygulanışlara fazlaca yer verdiği görülür.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla, aşağıda- kilerin hangisinde verilenler getirilmelidir?
A) Orhan Seyfi Orhon – Halit Fahri Ozansoy'un
B) Orhan Veli Kanık – Oktay Rifat Horozcu'nun
C) Melih Cevdet Anday – Yusuf Ziya Ortaç'ın
D) Faruk Nafiz Çamlıbel – Özdemir Asaf'ın
E) Bedri Rahmi Eyüboğlu – Nâzım Hikmet'in
 
40. Aşağıdakilerin hangisinde verilen dizelerde ötekilerden farklı bir uyak vardır?
A) Gel ey sevgili şimdi mevsim bahardır
Sevenle sevilene hicran zarardır
B) Aşkı seninle tattı, hicranla yandı gönül
Evvel coştu taştı da şimdi uslandı gönül
C) Ayrılmak ne kadar zor, unutulmak çok acı
Dün gülen bakışların bugün bana yabancı
D) Kaçsam bırakıp senden uzak yollara gitsem
Derdinle ufuklarda sönen gün gibi bitsem
E) Baharda bu yıl bir melal var hüzün gibi
Gönülde sarı bir hicran var yüzün gibi
 
41. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde boş bırakılan yere ayraç içindeki kavram getirilirse bir bilgi yanlışı ortaya çıkar?
A) —-. iletişime katılan unsurların meydana getirdiği ortamdır. (Kaynak)
B) —-. bir iletiyi şifrelemekte kullanılan malzemelerdir. (Kod)
C) —-. göndericiyle alıcı arasındaki iletinin gönderilme şeklidir. (Kanal)
D) —-.gönderici ile alıcı arasında aktarılan duygu, düşünce istek ya da bildirilerdir. (İleti)
E) —-. bir amaç taşımayan, istem dışı gerçekleşen doğal göstergelerdir. (Belirti)
 
42. Aşağıdakilerden hangisinde köken bakımından aynı dil grubuna ait diller bir arada verilmemiştir?
A) Rusça- Sırpça- Lehçe
B) Türkçe- Fince- Macarca
C) Akatça- Arapça- İbranice
D) Farsça- Ermenice- Samoyetçe
E) Almanca- İngilizce- Flemenkçe
 
43. Aşağıdakilerden hangisinde verilen eser, karşısındaki yazara ait değildir?
A) İbtidanâme – Sultan Veled
B) Fütüvvetnâme – Haliloğlu Yahya Burgazi
C) Çarhnâme – Ahmet Fakîh
D) Müzekkin-i Nüfus – Niyazi-i Mısri
E) Saltuknâme – Ebul Hayr Rumi
 
44. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Terbi, bir gazelin beyitlerinin üstüne, başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakta ikişer dize eklenerek yazılan murabbaya denir.
B) Tuyuğ, aruzun sadece fa'ilatün, fa'ilatün, fa'ilün kalıbıyla yazılır ve edebiyatımızda en çok tuyuğ yazan şair Kadı Burhanettin'dir.
C) Tahmis, bir gazelin beyitlerinin üstüne aynı ölçü ve uyakta üçer dize ekleyerek yazılmış muhammese denir.
D) Mensur ya da manzum dibace, tevhid, münacât, na't ve miraciye mesnevinin bölümlerindendir.
E) Edebiyatımızda bir devlet büyüğünün ardından söylenmiş en ünlü kaside Baki'nin Kanuni Mersiyesi'dir.
 
45. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) "horoz, atom" sözcüklerinin ikinci hecesinde "o" ünlüsü yer aldığı için bu sözcükler Türkçe değildir.
B) "balık, avcılar, gölet" sözcükleri küçük ünlü uyumuna uyar.
C) "yor, ki" eklerini alan sözcükler büyük ünlü uyumuna uymaz.
D) "f, h, j" harfleri Türkçe kökenli sözcüğün başında yer almaz, dolayısıyla "fısıltı, horultu, fokurdamak" sözcükleri Türkçe değildir.
E) Türkçe sözcüklerin sonunda "b, c, d, g" ünsüzleri bulunmaz. 
 
46. Edebiyat öğretmenimiz derste önce iki kavramı tahtaya yazardı. Bizim verdiğimiz yanıtları tartışmaz ve yargılamazdı. Ancak birbirimizin yanıtlarını eleştirmemizi dinlerdi. Bizden yanıt gelmezse soruları tekrar sorar, illa yanıt almak için üzerimizde baskı kurmazdı. Yanıtlar tamamlandığında, bu yanıtları analiz eder, sınıflandırır, önem sırasına göre sıralar, buradan hareketle dersi işlerdi.
Edebiyat öğretmeninin derste aşağıdaki tekniklerden hangisini kullandığı söylenebilir?
A) Beyin fırtınası
B) Serbest çağrışım
C) İstasyon
D) İşbirlikli öğrenme
E) Büyük grup tartışması
 
47. Murat Öğretmen, yarıyıl tatilinden sonra göreve başladığı lisede öğrencilerin şiir çözümleme, metni yorumlama, analiz kabiliyetlerini geliştirmeye yönelik hiçbir çalışma yapılmadığını, öğrencilere salt ezbere dayalı temel bilgilerin verildiğini görmüştür.
Aşağıdaki davranışlardan hangisi Murat öğretmenin parçada eleştirdiği öğretim yöntemine uygun bir örnek olur?
A) Öğrencilerden basında Türkçenin yanlış kullanımıyla ilgili örnekler getirmesini istemek
B) "Üvercinka" şiirinde şairin hangi imgeleri, ne amaçla kullandığını göstermek
C) Madam Bovary ve Aşk-ı Memnu romanları arasındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koyan bir çalışma yaptırmak
D) İsim tamlamalarının türlerini ders kitabından yararlanarak öğrenmelerini sağlamak
E) Tiyatro konusu işlenirken öğrencilerden bir oyunu sınıfta canlandırmalarını istemek
 
48. Yılmaz Öğretmenin öğrencilerine yaptırdığı aşağıdaki çalışmalardan hangisi analiz düzeyinde bir davranıştır?
A) Cümle ögeleri konusunu işlerken bir metindeki kelime gruplarını bulmalarını öğrencilerden istemek
B) Divan edebiyatı konusunda ansiklopedilerden araştırma yapmalarını sağlamak
C) Öğrencilerin Sait Faik'in "Hişt, Hişt" öyküsünün konusunu ve ana düşüncesini bulmalarını sağlamak
D) "Yardımlaşma" konusunda bir kompozisyon yazmalarını istemek
E) "Suç ve Ceza" romanının özetini çıkarmalarını istemek
 
49. Öğrencilerden "Sanat toplum için mi yoksa sanat sanat için mi?" sorusuna yönelik araştırma yapmalarını mantık yürüterek, tezlere karşı antitezler geliştirerek bütün bu bilgilerin bir jüri karşısında tartışılmasını isteyen bir Türk dili ve edebiyatı öğretmeni aşağıdaki yöntem ve tekniklerden hangisini kullanmaktadır?
A) Panel
B) Münazara
C) Soru-cevap yöntemi
D) Görüş geliştirme
E) Drama
 
50. Dil ve Anlatım dersinde cümle ögeleri çözümlemelerinde yüklemin önemini vurgulamak isteyen bir öğretmen "Yüklemi doğru tespit ettiğinizde diğer ögeler çorap söküğü gibi gelecektir ancak ipin ucunu kaçırırsanız yumaklara dolanır kalırsınız." demektedir.
Bu derste öğretmenin kullandığı öğretim yöntem ya da tekniği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benzetim
B) Analoji
C) Düz anlatım
D) Örnek olay
E) Argümantasyon
 
CEVAP ANAHTARI
1-C  2-D  3-B  4-A  5-B  6-D  7-C  8-E  9-A  10-C  11-B  12-B  13-C  14-E  15-D  16-A  17-C  18-E  19-D  20-C  21-E  22-D  23-C  24-A  25-B  26-A  27-D  28-E  29-E  30-D  31-C  32-A  33-E  34-E  35-B  36-A  37-B  38-B  39-A  40-E  41-A  42-D  43-D  44-E  45-D  46-B  47-D  48-A  49-B  50-B