1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "donmak" sözcüğünün açıklaması, verilen cümleye uygun değildir?
A) Yaşamını yitirmek: Yazık ki yirmi gün önce kaybolan dağcıların ikisi de donmuş.
B) Beklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak: Son dakika basketiyle bütün izleyiciler âdeta dondu, kimse kımıldayamadı.
C) Kimyasal bir etki ile katılaşmak: Dün geceki soğuk nedeniyle seradaki sebzeler donmuş.
D) Gelişmemek, yeniliklere açık olmamak: Eleştiriden hoşlanmayan bazı kişiler, bütün kafaların donmuş, taşlaşmış olmasını istiyorlar.
E) Soğuğun etkisiyle sıvı durumdan katı duruma gelmek, buz tutmak: Dolabın buzluğuna koyduğumuz su donmuş.
2. Sanatçı olmak isteyenler işe genellikle şiirle başlamışlar. Büyük bir sanatçı olma yolunda ilk kısmetlerini şiirde aramışlar. Şiirin üstesinden gelemeyince de öbür türlere yönelmişlerdir.
Bu parçada geçen "kısmetlerini şiirde aramışlar" sözünün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin anlamı değişmez?
A) şiir yazmayı ilke edinmişler
B) şiir yazarak para kazanmışlar
C) mesajlarını şiirle vermek istemişler
D) isimlerini şiirle duyurmaya çalışmışlar
E) şiiri yaşamlarının bir parçası haline getirmişler
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, nesnel bir yargı değildir?
A) Redifler dize sonlarında aynı görev ve anlamdaki ek ve sözcüklerden oluşur.
B) Türkiye'de nüfusu en az olan il, Bayburt'tur.
C) Anadolu'da, tarih boyunca pek çok medeniyet kurulmuştur.
D) Dünyada birçok ülke susuzlukla mücadele ediyor.
E) Görevliler benden çok, senin sözüne inanacaklardır.
4. Bu sanatçımız her gün, evde, sokakta, işyerinde karşılaştığımız iç karartıcı olay ve durumları, yapıtlarında anlatmak yerine, onları görmezden gelmeyi daha anlamlı bulmuştur.
Bu cümlede sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yapıtlarında, günlük yaşamdaki olumsuzlukları anlatmamayı yeğlemiştir.
B) Yaşadığı üzücü olaylardan bir ders çıkarma eğilimindedir.
C) Yapıtlarında, insanlara gündelik yaşamlarında yardımcı olacak bilgiler vermiştir.
D) Olayları olduğu gibi anlatmanın, sanatın özüne ters düştüğüne inanmaktadır.
E) Hep mutlu bir yaşamı olduğu için yapıtlarında üzücü olaylara yer vermemiştir.
5. (I) Kâğıt, yazının gelişimini, kitabı, matematiği, müziği, sanatı hatta mimariyi etkiledi. (II) Örneğin 14. yüzyıldan itibaren İslam ülkelerindeki binalar birbirine benzedi. (III) Çünkü kâğıt üstüne çizilen planlar, başkentte çalışan bir mimarın belki de hiç görmediği bir taşra kenti için bina tasarlamasına olanak sağlıyordu. (IV) Şehir planlamasının konusu, mekânları ve eylem alanlarını düzenlemedir. (V) Mekânın ölçeği, ülke ve bölge düzeyinden yerel ölçeğe kadar her türlü yerleşmeyi kapsar. (VI) Planlama; ölçeğe, kentsel işleve ya da yerleşmeyi karakterize eden sosyo-ekonomik faktörlere göre farklılaşmaktadır.
Bu parça ikiye bölünse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
6. Şiirin anlaşılır kılınmasının birinci unsurunu şair oluşturur. Öncelikle görev, ona düşer. Şiir anlaşılmıyorsa birinci derecede bundan sorumlu olan şairdir. —-. Çünkü şiir, iletişim, bilgi ve bildiri aracı değildir. Tabii bu, şiirin hiçbir şey söylemeyeceği anlamına gelmez. Şiir, söylenecek şeyin çok güzel ve etkili bir yapı içinde ifade edilme yollarından biridir.
Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Ancak kimse şairden bir gazete haberi açıklığında bir metin yazmasını beklememelidir
B) Şairin sorumluluklarının farkında olması önemlidir
C) Şairin, öncelikle şiirinin anlaşılır olması için çaba göstermesi gerekir
D) Şair, bir iletisi olan şiirlerin daha çok beğenildiğini unutmamalıdır
E) Şair, şiirinin anlam yönü üzerinde çok çalışmalıdır
7. Halit Refiğ deyince hemen yanı başına Kemal Tahir ismini de yazmak gerek. Tahir'in 1962’de yazdığı "Gurbet Kuşları"nı Refiğ, iki yıl sonra sinemaya uyarlar. Refiğ'in 'toplumcu gerçekçi' sanat anlayışını bire bir yansıtır bu film. Halit Refiğ, “Gurbet Kuşları”yla ilk Altın Portakal'ın en iyi yönetmeni, film de en iyi filmi seçildi. Kitlelerin salonlardan uzaklaşması sonrasında televizyona yönelen sanatçı, burada yine Kemal Tahir'den “Yorgun Savaşçı”yı TRT adına çekti. 1989'da çektiği "Karılar Koğuşu", yine bir Kemal Tahir uyarlamasıdır.
Bu parçadan Halit Refiğ ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Sinemacılık geçmişinde Kemal Tahir'in eserlerinin önemli bir yerinin olduğu
B) Bütün filmlerini toplumcu gerçekçilik anlayışıyla çektiği
C) Kemal Tahir'in önerisiyle sinema dünyasına girdiği
D) Kemal Tahir'in bütün romanlarını filme aktardığı
E) Kemal Tahir ile çok iyi dost oldukları
8. Çapraz bulmaca, ana dilin inceliklerini öğrenmek konusunda son derece faydalı bir araçtır. Oyun unsurunu zaten içinde taşır ama insanı eğitici boyutu da azımsanamayacak kadar önemlidir. Özellikle öğrenciler için çapraz bulmaca çözme alışkanlığı kazanmak, onların kelime hazinesini geliştirmek, bilmedikleri kelimeleri öğrenmek bakımından faydası inkâr olunmaz bir "eğlence" biçimidir. Gündelik hayatında sözlüğe, yardımcı kitaplara bakma alışkanlığı olmayanların bu bulmacalar sayesinde bir şekilde kitaba yönelmeleri, daha önceden edinmiş oldukları bilgilerin işe yaradığını hissetmeleri de azımsanamaz.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) İnsanların kitaba yönlendirilmesi gerektiğinden
B) Çapraz bulmaca çözmenin insana kazandırdıklarından
C) Öğrencilerin çapraz bulmaca çözmeyi çok sevdiğinden
D) Çapraz bulmacanın çok önemli bir oyun aracı olduğundan
E) Çapraz bulmaca çözme alışkanlığının nasıl kazandırılacağından
9. "Türk edebiyatının klasikleri yoktur." denemez. Eski edebiyatımız için elbette şu yapıtlar klasik sayılmalıdır: "Kutadgu Bilig", "Kitab-ı Dede Korkut", Yunus Emre, Fuzuli, Baki, Nedim Divanları… Ne var ki, başka ülkelerin klasiklerine kıyasla bizde çok farklı bir kültür ve dil sorunu var. Almanlar, Fransızlar, İngilizler, Japonlar kendi klasiklerini oldukça rahat okuyabiliyorlar. Oysa biz, kültür devrimlerimiz, dil ve alfabe değişimimiz yüzünden, klasiklerimizi büyük bir güçlükle okuyoruz, anlamak için yaman bir mücadele veriyoruz.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) Divan ve halk edebiyatımız içinde klasik yapıtların bulunduğuna
B) Klasik yapıtlarımızla ilgili kültür ve dil sorunumuzun bulunduğuna
C) Batılı anlamda klasik sayılabilecek bir eserimizin bulunduğunu iddia etmemizin zor olduğuna
D) Kültür devrimlerimiz, dil ve alfabe değişimlerimizden dolayı, klasik yapıtlarımızın uzağına düştüğümüze
E) Alman, Fransız ve Japonların kendi klasiklerini çok rahat anlayabildiklerine
10. Reklam filmleri yaptım bir süre. O çalışmalar beni sinema sektöründen uzaklaştırdı biraz. Ama hizmet etmek için bir süre sonra geri döndüm sinemaya. Ne yazık ki yaptığım işlerden para kazanamadım. Paraya hiç önem vermedim ve büyük ölçüde bu yanlışımın acısını çekiyorum. Hatta bu konuda çok hoyrat davrandım diyebilirim. Bütün iddiamı kaybederim, diye dizilere bile girmedim ben. Hayata çok farklı ve büyük baktım. Birçok kişinin görmediği bir açıdan baktım hayata.
Bu parçada sanatçı kendisiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) Yaptığı bazı şeylerden pişmanlık duyduğuna
B) Sinemadaki yerini kaybetmemek için dizilerde görev almadığına
C) Sinema dünyasından tamamen uzaklaştığına
D) Yaşamı çok değişik yönlerden görebildiğine
E) Çektiği reklam filmlerinin sinemadan bir süre uzaklaşmasına yol açtığına
11. Türk milletinin yetiştirdiği en büyük tasavvufçulardan olan Yunus Emre, Türk kültürünü tanıyıp seven herkes için bir şeyler ifade eder. Onun şiirlerinde, her devrin okuyucusu ya da dinleyicisi kendini etkileyecek bir şey bulmuştur. İlk kez Yunus, şiirlerinde büyük ölçüde Türkçeyi kullanmıştır. Yunus'la birlikte dil, daha renkli, canlı ve halk zevkine uygun bir hâle gelmiştir. Gerçi şiirlerinin bazılarında, aruz veznini kullanmıştı, fakat en güzel ve tanınmış şiirleri hece vezniyle yazılmıştır. Onun şiirleri kısa zamanda yayılarak benimsenmiş ve ilahi olarak da söylenerek günümüze dek ulaşmıştır.
Bu parçada Yunus Emre ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Çok önemli bir tasavvufçu olduğuna
B) Şiirlerini Farsça ve Türkçeyle kaleme aldığına
C) Şiirlerinde hem aruz, hem hece ölçüsünü kullandığına
D) Halkın dil anlayışına paralel bir dil kullandığına
E) Şiirleriyle bütün dönemlere seslendiğine
12. Bir sözcüğü dilden atarken, eksilen, sadece o sözcük olmuyor. Onunla birlikte, birçok kavram, duygu, çağrışım, birikim de yitip gidiyor. Bir dil kurultayında Halit Fahri Ozansoy, sadeleştirme akımına kızıp: "Hayal kelimesini elimizden alacak mısınız; o zaman şiir nasıl yazılır?" diye çıkışmıştı. "Düş, imge" yüzyılların belirli bir anlam, bir derinlik kazandırdığı "hayal" kelimesinin yerini nasıl alabilirdi? Nitekim alamadı. "Hayal" bugün yaşıyor. Yerine herkesin hoşuna gidecek başka bir sözcük bulunamadığı sürece de yaşayacak. Bu, dildeki bütün sözcükler için geçerlidir.
Bu parçada yazar, düşüncesini inandırıcı kılabilmek için aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur?
A) Karşılaştırmaya
B) Tartışmaya
C) Tanık göstermeye
D) Benzetmeye
E) Tanımlamaya
13. O gün öylesine parlak bir güneş vardı ki, yürürken gözlerimi kısmak zorunda kalıyordum. Bedenimin her hücresinden fışkıran ter, ayaklarıma doğru bir nehir gibi iniyordu. Ayaklarımın üstü bile terliyordu. Ayaklarımda değişik desenler oluşmuştu. Bunu daha önce hiç yaşamamıştım. Demek ki sıcaklık kırk dereceyi aşmıştı ve sıcaklık zayıf vücudumun dayanma gücünü zorluyordu.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yapıca farklı cümlelere yer verilmiştir.
B) Öyküleme yönteminden yararlanılmıştır.
C) Abartılı ifadeler kullanılmıştır.
D) Akıcılığı sağlamak için devrik cümleden yararlanılmıştır.
E) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
14. Aşağıdaki cümlelerden hangisi biçimce olumsuz, anlamca olumlu bir cümledir?
A) Evin içinde tek bir sağlam eşya yoktu.
B) Dayım, bu sene köye gitmeyi istemiyor değil.
C) Kardeşim üç gün önce hastalandı.
D) Başkalarından yardım almak istemez.
E) Bir daha bu sokağa adımımı atmam.
15. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde eylemin yapısı ötekilerden farklıdır?
A) Çocuk haberi şimdi eve ulaştırır.
B) Konuşmacı önce kendini tanıttı.
C) Kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.
D) Elini yüzünü yıkayınca biraz serinledi.
E) Böyle olacağını herkes gibi ben de hissettim.
16. Nesne alıp almadıklarına göre fiiller "geçişli" ve "geçişsiz" diye ikiye ayrılır. Neyi ve kimi sorularına cevap veren fiiller geçişli, bu sorulara cevap vermeyenler geçişsizdir.
Bu tanıma göre, aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi geçişli bir fiildir?
A) Bu makalenin yazarı, iki yıl önce öldü.
B) Öğretmenimiz bize haklı olarak çok kızdı.
C) Öğrencilerin velileri toplantı için okula geldi.
D) Bu akşam biz de Ankara'ya gideceğiz.
E) Odadaki dağınık eşyalarınızı hemen toplayın.
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisine "gibi" edatı "hemen, o anda" anlamı katmıştır?
A) Servis gelince, çantasını aldığı gibi dışarı fırladı.
B) Saat beş gibi hava alanında olmamız gerekiyormuş.
C) Olaylar karşısında sizin gibi serinkanlı olmak isterdim.
D) Olimpiyatlara hazırlanan bu çocukların zehir gibi zekâsı vardı.
E) Arkadaşım beni görünce bülbül gibi şakımaya başladı.
18. Kitaplarına gözü gibi bakar, eşinden dostundan bile sakınırdı.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?
A) "bakar" sözcüğü "bakardı" şeklinde değiştirilerek
B) "eşinden dostundan" sözünden önce nesne getirilerek
C) "bile" sözcüğü cümleden atılarak
D) "Kitaplarına" sözcüğünden önce "sadece" sözcüğü getirilerek
E) "Kitap" sözcüğünden çoğul eki atılarak
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalama yanlışı vardır?
A) İstanbul'da ve Paris'te eğitim görmüş, meslek hayatına Ankara'da başlamıştı.
B) İzmir'e döndüğünde Ankara'nın en önemli doktorlarından biri olan meslektaşına telefon etti.
C) 16 Nisan sabahı Doktor Bernard, odasından çıktı ve holün ortasında boş bir çanta gördü.
D) Bir kenti tanımanın en bildik yollarından biri de; insanların orada nasıl çalıştığına ve nasıl öldüğüne bakmaktır?
E) Yanmış teni, hep koyu renkliydi ancak ona yakışan giysileriyle Avrupalı bir havası vardı.
20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Reşat Nuri'nin Yaprak Dökümü'nü yıllar önce okumuştum.
B) Yeni aldığı elbisedeki dikiş hatasını annesi fark etmiş.
C) Üç gün boyunca Antalya'da önemli toplantılara katılacak.
D) Bu tarihî kale sanırım üç yüz elli yıl önce yapılmış.
E) Bayramda İstanbul'da birçok Cadde trafiğe kapatılacak.
21. El ariftir, yoklar senin bendini
Dağıtırlar tuzağını, fendini
Alçaklarda otur, gözet kendini
Katı yükseklerden uçucu olma
Bu şiirin konusuna göre türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Lirik şiir
B) Epik şiir
C) Didaktik şiir
D) Pastoral şiir
E) Dramatik şiir
22. "Kiralık Konak", çok önemli bir tarihsel devreyi işleyen bir romandır. Roman, üç kuşağın aracılığıyla bu geçiş devresini anlatır. Üç ayrı cildi doldurabilecek şeyleri tek cilde sığdırmanın doğurduğu aksamalara rağmen "Kiralık Konak", önemini uzun bir süre devam ettiren bir romandır. Yakup Kadri'nin, bütün romanlarında görülen düşünen aydın yanı, romancılığıyla en uyumlu bileşime bu romanla varmıştır. Yazar, anlattığı toplumsal gerçekliği kişilere indirgeyerek roman düzeni içinde başarıyla verebilmiştir.
Bu parçada aşağıdaki yazı türlerinden hangisine ait özellikler ağır basmaktadır?
A) Fıkra
B) Makale
C) Söyleşi
D) Eleştiri
E) Otobiyografi
23. (I) Yaz ortasında dev bir çınarın koyu gölgesinde oturuyorum. (II) Bir yandan dinlenirken bir yandan da çevreme göz gezdiriyorum. (III) Beton bloklar arasında yalnızlıktan boynu bükülmüş, hüzünlü eski evler ilişiyor gözüme. (IV) O evlerin bahçelerinde, kavurucu sıcağa inatla direnen vefalı ağaçlar var. (V) Kuş bakışı bakınca çöl gibi ovada suyun ulaştığı alanlar yeşil görünüyor, ama ağaç yeşili değil bu, çimen yeşili.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde kişileştirme sanatı vardır?
A) I. ve II.
B) I. ve IV.
C) III. ve IV.
D) III. ve V.
E) IV. ve V.
24. Kafamı çarptığım ranzanın demiri
Ciğerlerimi emen soğuk duvar
Saçımdaki karları çoğaltmışım
Yanımdakiler öyle diyorlar
Bu dörtlüğün üçüncü dizesindeki "karlar" sözcüğünde aşağıdaki açıklamalardan hangisine uygun bir söz sanatı vardır?
A) Bir anlam inceliği yaratmak için bildiği şeyi bilmez görünme
B) Söylenmek isteneni en az sözcükle anlatma
C) Bir sözcüğü, benzetme ilgisi kurarak başka bir sözcük yerine kullanma
D) Bir olgunun gerçek etkenini bir yana bırakarak olguyu başka bir nedene bağlama
E) Bir sözcüğü, iki anlamını birden sezdirecek biçimde kullanma
25. Vara vara vardım ol kara taşa
Hasret ettin beni kavim kardaşa
Sebep ne gözden akan kanlı yaşa
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm
Karacaoğlan'dan alınan bu dörtlükle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Uyak ve redif kullanılmıştır.
B) "aaab" şeklinde kafiyelenmiştir.
C) 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
D) Benzetme sanatından yararlanılmıştır.
E) Koşma türünün özelliklerini taşımaktadır.
26. Öğretici metinlerle ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Dil daha çok, göndergesel işlevde kullanılır.
B) Açıklamak, bilgi vermek, öğretmek amacıyla yazılır.
C) Okuyanın kendine göre anlamlar çıkarabileceği kurmaca bir yapısı vardır.
D) Sanatlara, sözcüklerin mecaz ve soyut anlamlarına pek yer verilmez.
E) Konuyla ilgili düşünceler kısa ve kesin ifadelerle anlatılır.
27. Ses benzeşmesinden doğan ahengi yakalama sadece mısra sonlarında, kafiyelerde görülmez. İç ahengi sağlamak için aynı beyit içindeki sözcüklerde aynı harf ve hecelerin tekrarıyla oluşturulan ses güzelliğine —- denir. Özellikle Nef'i gibi büyük şairlerin bu sanattaki ustalığı tartışılmaz. Seslerdeki musikiyi çağrıştırmak için Divan nesri —- sanatıyla güzel örnekler sunmuştu bize.
Yukarıdaki paragrafta boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) aliterasyon – seci
B) aliterasyon – tekerleme
C) seci – aliterasyon
D) iç kafiye – tenâsüp
E) seci – tenâsüp
28. Orhun Yazıtları'yla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Eski Türk tarihiyle ilgili önemli bilgiler yer almaktadır.
B) Türklerin örf, adet ve gelenekleriyle ilgili bilgiler içermektedir.
C) "Türk" adının geçtiği ilk yazılı belgelerdir.
D) Göktürk alfabesiyle ve Göktürkler tarafından yazılmıştır.
E) Yazılar şiir şeklinde ve hece ölçüsüyle yazılmıştır.
29. Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde sadece halk edebiyatı nazım biçimleri verilmiştir?
A) Semai – Koşma – Kaside – Şarkı – ilahi
B) Destan – Şarkı – Türkü – Mani – Murabba
C) Mani – Türkü – Varsağı – Mesnevi – Murabba
D) İlahi – Türkü – Gazel – Koşma – Destan
E) Varsağı – Mani – Türkü – İlahi – Semai
30. Toros Dağlarının eteklerinde yaşayan Avşar aşireti kimi zaman İngilizlerin kimi zaman Mehmet Ali Paşa ve oğullarının kışkırtmasıyla isyan eder. Osmanlılar Derviş Paşa komutasında bir ordu göndererek isyan eden göçebe aşiretleri Sivas dolaylarında oturmaya mecbur eder. Şair, padişaha meydan okur. İlk dörtlükte Avşar boylarının göçü anlatılmaktadır. Göç iyi cins olan Arap atlarıyla yapılmaktadır. Şair bu atlara güvenini dile getiriyor. Tarihten bu isyanın işe yaramadığını Avşarların yerleşik düzene geçtiklerini öğreniyoruz. Bu şiirde yiğitçe bir söyleyiş vardır.
Parçada anlatılan şair ve şiiri aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Karacaoğlan – Koşma
B) Köroğlu – Varsağı
C) Emrah – Koşma
D) Köroğlu – Varsağı
E) Dadaloğlu – Koçaklama
31. I. Şiirlerde aruz ölçüsü kullanılmıştır.
II. Şiirde ahengi sağlayan uyağa önem verilmiş, uyağın göz için değil, kulak için olduğu ileri sürülmüştür.
III. Nazım birimi ağırlıklı olarak beyittir.
IV. Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü, ağır bir dil kullanılmıştır.
V. Şiirlere işlenen konuya göre başlık verilmiştir.
Numaralanmış cümlelerden hangileri divan edebiyatının belirleyici özelliklerinden biri değildir?
A) I. ve III.
B) I. ve IV.
C) II. ve V.
D) III. ve IV.
E) IV. ve V.
32. —-, daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılır. —- ise sevgi, acı, özlem, mutluluk gibi lirik duyguların dile getirildiği nazım şeklidir. Her iki nazım şeklinde de uyak örgüsü "aa, ba, ca…" şeklindedir. Birincisi 30-99, ikincisi ise 5-15 beyitten meydana gelir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere, verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Gazel – Kaside
B) Mesnevi – Koşma
C) Kaside-Gazel
D) Kıta-Gazel
E) Rubai-Gazel
33. 18. yüzyılda yaşamıştır. Klasik eğitimden geçmiş, aruzun sırlarına ve eski kültürün bütününe sahip bir şairdir. Sanatı, yaşanan hayattan ve dilden beslenmiştir. Şiirlerinde genellikle Lale Devri'nin zevk ve eğlencelerini dile getirmiş, devlet büyüklerine kasideler sunmuştur. Divan edebiyatındaki soyut sevgili ve mekânlar onun şiirlerinde somuta dönüşmüştür. Aynı zamanda dilde ve nazım biçimlerinde yenilikler denemiş, heceyle bir türkü de yazmıştır.
Bu parçada sözü edilen Divan şairi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nedim
B) Nef'î
C) Bâkî
D) Nâbî
E) Şeyh Galip
34. Realizm, 19. yüzyıl ortalarında Fransa'da romantizme bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Realizmin amacı, günlük yaşamı gözlemlerden hareketle, bilimsel bir tutumla incelemek ve bir bilim adamı hassasiyetiyle edebî eserler ortaya koymaktır. Bu akım, Batı romanını da derinden etkilemiş ve ünlü yazarlar başarılı realist eserler ortaya koymuşlardır. Flaubert, Honore de Balzac, Lev Tolstoy, Dostoyevski bu sanatçılardan bazılarıdır.
Aşağıdaki eserlerden hangisi bu parçada adı geçen sanatçılardan birine ait değildir?
A) Goriot Baba
B) Savaş ve Barış
C) Madame Bovary
D) Fareler ve İnsanlar
E) Karamazov Kardeşler
35. (I)Tanzimat Edebiyatı, 1860'ta Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasıyla başlamış ve (II)birinci dönem sanatçıları, (III)"Sanat toplum içindir." anlayışını benimsemiştir. Tanzimatçılar; (IV)roman, tiyatro, makale gibi yazı türlerinin ilk örneklerini edebiyatımıza kazandırdılar. (V)Şiirlerini de tamamen yeni nazım şekillerine göre yazmışlardır.
Yukarıdaki numaralanmış sözlerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
36. Şinasi, edebiyatımızda (I)ilk tiyatro eserini, (II)ilk makaleyi, (III)ilk tarihî romanı yazmanın yanında (IV)ilk özel gazeteyi çıkarıp (V)ilk kez noktalama işaretlerini kullanarak yeniliklerin öncüsü olmuş bir sanatçıdır.
Yukarıdaki numaralanmış sözlerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
37. Bu sanatçılar, sanatın saygın olduğu görüşüne vurgu yaptılar. Kendilerinden önceki edebî toplulukların ortaya koyamadığı yeniliklere kendilerinin imza atacakları düşüncesiyle bir bildiri yayınladılar. Bir yenilik ortaya koyamadılar; ancak Türk edebiyatında edebi bildiri yayınlayan ilk topluluk olarak edebiyat tarihine geçtiler.
Bu parçada sözü edilen sanatçılar, aşağıdaki edebi topluluklardan hangisine bağlıdır?
A) Tanzimat Edebiyatı
B) Fecr-i Ati
C) Edebiyatı Cedide
D) Genç Kalemler
E) Milli Edebiyat
38. Sanatçı, asıl şöhretini, Türk edebiyatında ilk psikolojik roman kabul edilen yapıtı ile sağlamıştır. Bu romanın konusu kısaca şöyledir: Süreyya ve eşi Suat Hanım, mutlu bir yaşam sürer. Süreyya'nın arkadaşı Necip, bu çiftin aile dostudur. Necip, Suat'a çok değer verir. Bu yakınlık zamanla aşka dönüşür. Genç adam ise sevgisini içinde yaşatır. Fakat Necip arkadaşına, Suat da kocasına ihanet edecek karakterde insanlar değildir. Bir gün konakta yangın çıkar. Bu yangın sırasında Necip Suat'ı kurtarmak ister. Fakat ikisi de bu yangında yaşamını yitirir.
Bu parçada tanıtılan sanatçı ve romanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mehmet Rauf – Eylül
B) Namık Kemal – Cezmi
C) Reşat Nuri Güntekin – Yaprak Dökümü
D) Hüseyin Rahmi Gürpınar – Kuyruklu Yıldız Altında Bir izdivaç
E) Halit Ziya Uşaklıgil – Aşk-ı Memnu
39. I. Millî Edebiyatın ölçü, biçim ve nazım şekillerini benimsemiş ve yapıtlarını bu doğrultuda vermişlerdir.
II. İlk şiirlerinde aruzu kullanmışlar, daha sonra heceye yönelmişlerdir.
III. Şiire Birinci Dünya Savaşı Döneminde başlamışlardır.
IV. Gerçekçi olmak isterken coşumculuğa sürüklenmişlerdir.
V. Eserlerinde yalın bir dil kullanmışlardır.
Yukarıda özellikleri verilen edebî topluluk aşağıdakilerden hangisidir?
A) Beş Hececiler
B) Garipçiler
C) Fecr-i Aticiler
D) Yedi Meşaleciler
E) İkinci Yeniciler
40. Millî Edebiyat Döneminde Maupassant öykücülüğünün öncüsü —- olmuştur. Daha sonraki dönemde ise —- ve —-, Çehov tarzı öyküleri ile isimlerini duyurmuşlardır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ömer Seyfettin – Memduh Şevket Esendal – Sait Faik Abasıyanık
B) Refik Halit Karay – Sait Faik Abasıyanık – Oktay Akbal
C) Ömer Seyfettin – Halide Edip Adıvar – Necati Cumalı
D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu – Halide Edip Adıvar – Memduh Şevket Esendal
E) Reşat Nuri Güntekin – Sait Faik Abasıyanık – Cevat Şakir Kabaağaçlı
41. —-, roman ve hikâye türünde eserler vermiş, eserlerindeki kişileri yetiştikleri ortama göre konuşturmuştur. Eserlerinde gözleme büyük önem veren sanatçı, İstanbul'un sokak ve mahallelerini edebiyata taşımıştır. Ahmet Mithat'ın izinden giden sanatçı, eserlerinde toplumsal eleştiriye yer vermiş, bunu mizah yoluyla yapmıştır.
Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ahmet Rasim
B) Mehmet Rauf
C) Hüseyin Cahit Yalçın
D) Şemsettin Sami
E) Hüseyin Rahmi Gürpınar
42. (I) Türkçülük hareketinin etkisinde gelişen Millî Edebiyat'ın hareket noktası ulusal kaynaklara yönelme düşüncesiydi. (II) Dilde sadeleşme, şiirde aruzun yerine hece vezni, içerikte halkın sorunları ve yerli yaşam, Millî Edebiyat'ın temellerini oluşturdu. (III) Mehmet Emin Yurdakul'un "Türkçe Şiirler" yapıtıyla başlayan yenileşme, aydınların şiirini bir yandan halk edebiyatı öğelerine, öte yandan halkın dertlerine yöneltti. (VI) Ziya Gökalp, kaynak olarak eski Türk destan geleneğinin, folklorun taşıdığı değeri gösterdi. (V) Yakup Kadri Karaosmanoğlu ise "Memleket Hikâyelerinde ilk kez Anadolu'nun küçük kent ve kasabalarının yaşamlarını konu edindi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
43. Orhan Kemal'in romanıdır. Eser, "Vukuat Var" romanının ikinci cildidir. Bir fabrikada işçi olarak çalıştırılan Güllü, sevgilisi Kemal öldürülünce Ramazan'la evlendirilmek istenir ve onun dayısı Muzaffer Bey'in yanına gitmek zorunda kalır. Muzaffer Bey, Ramazan'ı bir kenara iter ve Güllü ile kendisi evlenir. Ardından Güllü de lüks hayata alışır ve Serap adını alır. Lüks arabalarla şehre gider, toplantılara katılır, kulüplere takılır. Bu arada Muzaffer Bey, Ramazan'ı yanından kovar. Bunun üzerine Güllü'nün babası, Cemşir ve kafadarı Berber Reşit'i de yanına alır ve kızının yanına yerleşir. Muzaffer Bey, düşmanı Habip tarafından öldürülür, katil bulunamaz. Çiftlik ise tamamen Güllü'nün olur.
Bu parçada sözü edilen roman aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kan Davası
B) Hanımın Çiftliği
C) Kalp Ağrısı
D) Sevda Peşinde
E) Bereketli Topraklar Üzerinde
44. Melih Cevdet Anday'la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Şiirin yanı sıra roman ve tiyatro türünde eserler kaleme almıştır.
B) 1960 sonrası şiirlerinde mitolojik öğelere yer vermiştir.
C) Garip akımının kurucuları arasında yer almıştır.
D) "Perçemli Sokak" adlı kitabıyla Türk şiirinde İkinci Yeni denilen anlayışa, anlamca kapalı bir şiire yönelmiştir.
E) Şiir ve roman çevirileri yapmıştır.
45. Sanatçı, ilk şiirlerini "Nazmi Cahit" adıyla "Gençlik" dergisinde yayımlamıştır. 1940-1950 yıllarında yeni şiir akımının içinde önemli bir role sahip olmuştur. Şiirlerini aydın bir saz şairi içtenliği ile zaman zaman kararsız, karamsar ve güvensiz bir üslupla söylemiştir. Şiirlerinde kullandığı yarım kafiyeler, iç sesler, duygu ve düşüncelerine eklediği zarif benzetmeler, söyleyişindeki titizliği ile ilgi gören şairlerden biri olmuştur. O, yurt köşelerinin insan manzara ve gerçeklerini modern bir biçim ve yeni bir romantizmle anlatmıştır. "Adamın Biri, Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda" bilinen şiir kitaplarından birkaçıdır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cahit Külebi
B) Kemalettin Kamu
C) Fazıl Hüsnü Dağlarca
D) Behçet Kemal Çağlar
E) Behçet Necatigil
46. —-, romanlarında öğretmen kahramanlardan çok yararlanır. "Kan Davası"nda yedek subaylığını yaptıktan sonra köy öğretmeni olan Ömer; "Yeşil Gece"de ise eğitimcilik ve çevreyi aydınlatma çabalarıyla Şahin buna örnek gösterilebilir.
Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Reşat Nuri Güntekin
B) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
C) Refik Halit Karay
D) Halide Edip Adıvar
E) Halit Ziya Uşaklıgil
47. (I) Cumhuriyet Dönemi edebiyatıyla birlikte sanatçılar, Türkiye'nin gerçeklerine gittikçe genişleyen ölçüde eğilmiştir. (II) Bu dönemde kentlerdeki, köylerdeki yaşam ve insan ilişkileri, yurt dışına göçen işçiler eserlerde ele alınmıştır. (III) Her sınıftan, her yaşam biçiminden gelen kahramanlar canlandırmıştır. (IV) Onları kuşatan toplumsal bozuklukların giderilmesi için öneriler getirilmiştir. (V) Şiirler tamamen halk şiiri nazım biçimleriyle ve hece ölçüsüyle yazılmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
48. Ulus'ta yayımlanan kimi şiirlerinde Ankaralı Âşık Ömer adını kullanan sanatçının şiiri, biçim ve öz olarak iki kaynaktan beslenir: Halk şiiri ve Kemalizm. Giderek ulusal duyguları dile getiren deyişleri ve yurt güzellikleri bile bu özle belirlenir. Hecenin olanaklarını, en yüksek sesi verebilmek için zorlar. Birey için değil, kalabalıklar için şiir yazan sanatçı, şiirlerini "Erciyes'ten Kopan Çığ, Bursa'da Bir Kalp Çarpıyor, Benden İçeri" adlı kitaplarda bir araya getirmiştir.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cahit Külebi
B) Kemalettin Kamu
C) Behçet Kemal Çağlar
D) Arif Nihat Asya
E) Ahmet Kutsi Tecer
49. Genç çağdayım, kendimi bir dikenli yolda buldum Hıçkırıklar işittim, gül ve bülbül bağlarından Felaketler topladım, Anadolu dağlarından Uzun sazlı âşıklar diyarında şair oldum. Ezgi koydum, ahlarla, figanlarla Türk şiirine Öz dilimde haykırdım, "ey milletim, uyan!" diye Viran yurdun dolaştım, bir şehrinden bir şehrine Saç ve sakal ağarttım ben de "vatan, vatan"diye
Bu şiirden dönemin zihniyetiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Şiirde toplumsal konuların ele alındığına
B) Şiirlerde hece ölçüsünün de kullanıldığına
C) Şiirlerde yalın bir dilin kullanıldığına
D) Ahengi sağlayan unsurların terk edildiğine
E) Anadolu insanının sıkıntılarının yansıtıldığına
50. "Matmazel Noraliya'nın Koltuğu", kimi yazarlarca sanatçının en olgun romanları arasında gösterilmektedir. Romanda mistik bir dünya görüşü savunulur. Yazar bu tezi işlemek için Ferit adındaki bir genci ele alır. Birtakım olaylarla Ferit'in, mistik felsefeden hareketle gerçeğe varabileceğini göstermek ister. Yazar, roman kahramanı Ferit'i yansıtıcı olarak alıp dış dünyaya onun gözüyle bakar.
Bu parçada sözü edilen roman, aşağıdaki yazarlardan hangisine aittir?
A) Necati Cumalı
B) Tarık Buğra
C) Peyami Safa
D) Yakup Kadri
E) Sabahattin Ali
51. "Daha, Taşdevri, Sivaslı Karınca" gibi kitaplarında yeni konular ve söyleyiş özellikleri dener. Şiirimizde üretkenliğin ve kendini yenileme başarısının temsilcisi kabul edilen —-, "Toprak Ana" adlı şiir kitabında köylü konuşma dilini araştırır. Bu dili kendi şiir potasında yoğurarak, köylü yaşamının atmosferini, bir destan bütünlüğü içinde verir. Köyü, doğasıyla, insanlarının düşünce ve anlatım biçimleriyle, bu yaşamın kıraç ve tekdüze rengiyle yansıtır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Kemalettin Kamu
B) Fazıl Hüsnü Dağlarca
C) Necip Fazıl Kısakürek
D) Cahit Külebi
E) Ziya Osman Saba
52. Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatıyla ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Romanda ve hikâyede halkın gerçek yaşamından alınan konular ele alınmıştır.
B) İstanbul Türkçesinin kullanıldığı yalın ve anlaşılır eserler yazılmıştır.
C) Aruz ve hece ölçüsü tümüyle terk edilerek yalnızca serbest nazım benimsenmiştir.
D) Öğretici metin türlerinde ve tiyatroda başarılı eserler verilmiştir.
E) Şiir alanında farklı edebiyat toplulukları ortaya çıkmıştır.
53. Yaşar Kemal Torosları ve Çukurova'yı tarihsel kökleri, doğası, güncel sorunlarıyla yansıtırken anlatımdaki coşku, betimlemelerindeki renklilikle dikkat çekti. Orhan Kemal, İstanbul'un yoksul kesimlerinde yaşayanları, köyden kente nüfus göçünü, ezilen çocukların, genç kızların serüvenini konu edindi. Kemal Tahir, köyü konu edinen romanlarıyla köydeki gelişmelerin geniş bir panoramasını verdi. Yine Samim Kocagöz ve Necati Cumalı gibi yazarlar roman ve öyküleriyle köy ve kasaba yaşamına tanıklık ettiler.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada adı geçen yazarlardan birine ait değildir?
A) Baba Evi
B) İnce Memet
C) Yorgun Savaşçı
D) Kalpaklılar
E) Küçük Ağa
54. Bu sanatçı, sağlam örgülü, kendini güç ele veren şiirler yazar. Şaşırtıcı uyaklarla, halkın konuşma dilinden ve deyimlerden özümsenmiş söyleyişleriyle dikkat çeker. "Kapalı Çarşı"daki şiirlerinde Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Cahit Sıtkı'yla ortak söyleyiş ve duyarlık özellikleri görülür. "Arada"da Melih Cevdet'le, "Dar Çağ"da ise Edip Cansever'le ortak tema ve söyleyişler gözlemlenir.
Bu parçada sözü edilen sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cahit Külebi
B) Arif Nihat Asya
C) Behçet Necatigil
D) Ülkü Tamer
E) Oktay Rifat Horozcu
55. Aşağıdaki eserlerden hangisi türü bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Sebil ve Güvercinler
B) Vazgeçemediğim
C) Çoban Çeşmesi
D) Sisler Bulvarı
E) Aziz İstanbul
56. "Ben insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanırım. İnsanları ümitsizliğe düşüren yazılardan hoşlanmam. Zaten tam bir refah içinde yaşamıyoruz. Bir de karanlık, kötü şeylerden bahsederlerse bize, onları okursak… Bu, insanları bir havana koyup ezmeye benzer. Hâlbuki insanların içinde umut olmalı. Yaşama umudu, neşe vermeli insana okudukları… Bu nedenle ben "Otlakçı, Mendil Altında" gibi eserlerimdeki hikâyelerimde olayları ve kişileri ön yargısız, sevecen ve gerçekçi bir yaklaşımla ele aldım." diyen sanatçı, aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Memduh Şevket Esendal
B) Ahmet Hamdi Tan pınar
C) Sait Faik Abasıyanık
D) Sevinç Çokum
E) Mustafa Kutlu
CEVAP ANAHTARI
1-C 2-D 3-E 4-A 5-C 6-A 7-A 8-B 9-C 10-C 11-B 12-C 13-D 14-B 15-E 16-E 17-A 18-B 19-D 20-E 21-C 22-D 23-C 24-C 25-D 26-C 27-A 28-E 29-E 30-E 31-C 32-C 33-A 34-D 35-E 36-C 37-B 38-A 39-A 40-A 41-E 42-E 43-B 44-D 45-A 46-A 47-E 48-C 49-D 50-C 51-B 52-C 53-E 54-C 55-E 56-A