Olay Paragrafı Yaşanmış ya da tasarlanmış bir olayı yer, zaman ve kişi öğelerine bağlı olarak anlatan paragraflara olay paragrafı denir. Bu paragraflarda uzun ya da kısa bir zaman dilimini içeren bir olay ele alınabilir. Olay paragrafının kimi zaman amacı bir düşünceyi vurgulamak, kimi zaman yaşamdan bir kareyi göz önüne sermek, kimi zaman bir duruma dikkat çekme olabilir. Bu paragraf türünün temel özelliği anlatımın bir olay çevresinde örgülenmesidir. Olay paragrafında hareket ve olaylar her zaman ön plandadır. Sözü edilen olay, belli bir zaman diliminde, belli bir mekânda ve belli kişiler etrafında geçer. Yazarın anlatımında bu tür paragrafı tercih etmesinin temel nedeni okuru, olayın içine çekmek ve onu olayın içinde yaşatmak istemesidir. Yazar, paragrafta ele aldığı olayı kahraman ya da gözlemci bakış açısıyla anlatır. Öykü, roman gibi anlatmaya bağlı metin türlerinin anlatımında olay paragrafından yararlanılır. Olay Paragrafı Örneği Koca Ali en kalın, en katı demirleri mısır yaprağı gibi incelten, kâğıt gibi yumuşatan sanatını kimseden öğrenmemiş, kendi kendine bulmuştu. Daha on iki yaşındayken, sert bir beylerbeyi olan babasının başı vurulmuş, öksüz kalmıştı. Amcası çok zengindi. Gösterişe düşkün bir vezirdi. Onu yanına aldı. Okutmak istedi. Belki devlet katında yetiştirecek, büyük görevlere çıkaracaktı. Ama Ali’nin yaratılışında başkasına gönül borcu olmak gibi bir sızlanmaya yer yoktu. ‘Ben kimseye eyvallah etmeyeceğim.” dedi. Bir gece amcasının konağından kaçtı. Başıboş bir adsız gibi dağlar, tepeler, dereler aştı. Adını bilmediği ülkelerde dolaştı. Sonunda Erzurum’da yaşlı bir demircinin yanına girdi. Otuz yaşına kadar Anadolu’da uğramadığı kent kalmadı. Kimseye boyun eğmedi. Gönül borcu olmadı. Ekmeğini taştan çıkardı. Ömer Seyfettin’in “Diyet” hikâyesinden alınan bu paragrafta yazar, hikâyenin başkahramanı Koca Ali’nin özelliklerini ve Anadolu’ya gidişini anlatmıştır. Yazar, hikâyenin bu bölümünde, kahramanın kimseye boyun eğmeyen, ekmeğini taştan çıkaran biri olduğunu söyleyerek onu yüceltmiştir. Ardından da Koca Ali’nin kimseye muhtaç olmamak için pek ülke dolaştıktan sonra Erzurum’da yaşlı bir demircinin yanında çalışmaya başladığını ifade etmiştir.