Sözcükte Anlam Online Test-14

"Zamanla nasıl değişiyor insan!

Hangi resmime baksam ben değilim."

İkinci dizedeki "bakmak" sözcüğünün özdeş kullanımı aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?

A) Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ.

B) Karpuzun tadına bakar mısın?

C) Baktım ama göremedim.

D) Ailenin bütün işleri bana bakıyor.

E) Siz ders çalışmaya bakın.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "açıklık" sözcüğü "gerçeği olduğu gibi yansıtma" anlamında kullanılmıştır?

A) Dağlardaki açıklıkları ağaçlar kaplamalı.

B) Arazideki açıklık insanı dinlendiriyor.

C) Tarık Buğra'nın anlatımında bir açıklık vardır.

D) Demokrasi, bir açıklık rejimidir.

E) Aramızdaki açıklık bir kilometre idi.

"Ağır taşı kimse yerinden kaldıramaz." atasözünde geçen "ağır" sözcüğünün mecaz anlamı ile özdeş olan cümle aşağıdakilerden hangisidir?

A) Çıldırmıştım, Osman'a söyleyecek ağır bir söz arıyordum.

B) Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.

C) Dedemin kulağı pek ağırdır.

D) Ağır bir hastalık geçirdi.

E) Ömer, kırk yaşındaki bir insandan daha ağırdı.

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisi temel anlamıyla kullanılmıştır?

A) Şiddetli ağrıdan dolayı belini doğrultamıyordu.

B) Rüzgâr çok tatlı

C) Adam, artık sabredemedi, patladı.

D) Ağaçlar yapraklarını döktü, coştu gökyüzü.

E) İki el konken oynadılar.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kırmak" sözcüğü temel anlamıyla kullanılmıştır?

A) Direksiyonu sola kırdı.

B) Karakış tüm hayvanları kırdı.

C) Babamın davranışı isteğimi kırdı.

D) Yakacak odunları baltayla kırdı.

E) Dershane, fiyatları yüzde yirmi kırdı.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "atmak" sözcüğü "dışarıya çıkarmak, uzaklaştırmak" anlamında kullanılmıştır?

A) Yoldan geçen bayanlara laf atmayın.

B) Köpeğin yavrularını bahçeye attılar.

C) Kamyon varken buğdayı ofise atalım.

D) Mahkemeyi gelecek perşembeye attılar.

E) Terleyince sırtındaki yeleği attı.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamda kullanılmamıştır?

A) Yumurcak yüzükoyun yere düştü.

B) Mayın büyük bir gürültüyle patladı.

C) Adam utancından eridi.

D) Büyük bir güçlükle kuleden atladı.

E) Dikiş makinesini kendine doğru çekti.

"Ağız" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde "azarlamak, paylamak" anlamında kullanılmıştır?

A) Bardağın ağzı çok geniş.

B) Mağaranın ağzında oturmuş, onu bekliyordu.

C) Köylüler yol ağzında bekleşiyordu.

D) Bana bir ağız açtılar, donakaldım.

E) Bıçağın ağzı körelmiş.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "sırt" sözcüğü, başka sözcükle birlikte deyimleşmiştir?

A) O, eşeğin sırtına ters binerdi.

B) Palandöken sırtları pırıl pırıldı.

C) Gencin sırtındaki kazak dikkatimi çekti.

D) Bıçağın sırtı ile koluma vurdu.

E) İlme sırt çevirenler, korkunç akıbetlerini beklesinler.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde abartma yapılmamıştır?

A) Onlar adamı bir kaşık suda boğarlar.

B) Çok şükür bugün tüy gibi hafifim.

C) Ortalığı cehenneme çevirdi.

D) O adam kılı kırk yarar.

E) Arabanın kaportası parçalanmıştı.

"Adam" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde "herkes, kim olursa olsun" anlamında kullanılmıştır?

A) Karşımda dünya çapında ün yapmış bilim adamı duruyordu.

B) Ona yardım eden iki adamı var.

C) O, Ahmet'in adamıdır, sakın dokunmayın!

D) Adamı oyuncak gibi kullanıyor.

E) Rahmetli dayısı, gün görmüş bir adamdı.

"Akmak" sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde "İşçiler el ele, omuz omuza meclise doğru akıyorlardı." cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?

A) Eskiden Kızılırmak, bu köprünün altından akardı.

B) Köydeki damların birçoğu akıyor.

C) Kalabalık, azgın bir sel gibi akıyor.

D) Ceketin kumaşı yer yer akmış, ceket buruşmuştu.

E) Günler nasıl da akıyor değil mi?

I. Beni aldatıp zayıf yerimden vurdu.

II. Eşi, onu aldatıyordu.

III. Bu portakalın rengi insanı aldatıyor.

IV. Mustafa bizi aldattı, düğüne gelmedi.

V. Yengesini ladeste aldattı.

Yukarıdaki cümlelerde "aldatmak" kaç değişik anlamda kullanılmıştır?

A) 1   B) 2   C) 3   D) 4   E) 5

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıt anlamlılık ilişkisi yoktur?

A) Bu nesil büyük küçük tanımıyor.

B) Merdivenlere çıka ine yoruldum.

C) Salonun ışıkları yanıp sönüyor.

D) Konuştuğun yeter, konuşma artık.

E) Yollar bir uzayıp bir kısalıyor.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, aralarında ortak bir yön bulunan iki şeyden zayıf olan, güçlü olana eş gösterilmiştir?

A) Arabanın camını sonuna kadar açtı.

B) Onun pamuk ellerinden ter damlıyordu.

C) Rüzgâr tenine değince ürperdi.

D) Bir tepenin başında durdular.

E) Güzel manzara karşısında şaşırmışlardı.

"Tekerlekler, yollara bir şeyler anlatıyor." cümlesinde aşağıdaki anlam özelliklerinden hangisi vardır?

A) Bir duyuya ait özellik, başka bir duyuya aktarılmıştır.

B) İnsana has bir özellik, cansız bir varlığa aktarılmıştır.

C) Bir söz hem gerçek hem de mecaz anlamıyla kullanılmıştır.

D) Aralarında ortak yön bulunan iki varlık karşılaştırılmıştır.

E) İğnelemek amacıyla bir söz, tam tersi anlama gelecek şekilde kullanılmıştır.

"Dışarıda tatlı bir rüzgâr esiyordu." cümlesinde bir duyuya has özellik başka bir duyuya aktarılarak kullanılmıştır.

Aşağıdakilerin hangisinde benzer bir kullanım vardır?

A) Dudakları kurumuş, dili bembeyaz olmuştu.

B) Dışarıdan kuş sesleri geliyordu.

C) Bir bardak soğuk su istedi.

D) Yumuşak bir sesle kulağıma bir şeyler fısıldadı.

E) Avuçlarımın arasına aldığım eli buz gibiydi.

"Ayak" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim oluşturmamıştır?

A) Gece yarısı milleti ayağa kaldırdılar.

B) Direndi ama sonunda ayağıyla geldi.

C) Bu çocuk bana ayak bağı oldu.

D) Ayağımın altı kaşınıyor, bana yol göründü.

E) Ayaküstü konuşmalarından bir şey anlamadım.

"Acı" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde:

"Dostun acı sözü

Yaralar beni beni."

mısralarındaki anlamıyla kullanılmıştır?

A) Acı poyrazda diş dişe vurduk.

B) Acı biber dudaklarımı kabarttı.

C) Onu görünce acı acı gülümsedi.

D) Acı şeyler Hasan, fakat gerçek.

E) Parmağımın acısı yüreğime vuruyor.

Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur?

A) El elin eşeğini türkü çağırarak arar.

B) Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

C) Bugünün işini yarına bırakma.

D) Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.

E) Sıçandan doğan dağarcık keser.

Aşağıdakilerin hangisinde somut anlamlı bir sözcük soyut anlamda kullanılmıştır?

A) Her adım atışında bir kurnazlık düşünür.

B) Bu işi düşünmeden yapmıştır.

C) Ellerindeki yarayı yıllardır tedavi ettiriyor.

D) Kafası her konuyu almıyordu.

E) Mağazanın girişinde iki nöbetçi vardı.

I. Kar, bazı yolları kapatmış.

II. Bir yolunu bulup kaçmak lazım.

III. Her şeyin bir yolu vardır.

IV. Bu otları kim yoldu?

V. Biz atamızın yolunda yürüyoruz.

Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde "yol" sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır?

A) I. ve II.   B) I. ve IV.   C) II. ve III.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.