Tebrikler - AYT Edebiyat Online Deneme Sınavı-9 adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Üniversiteler arası yapılan (I)olimpiyatların bu yılki merkezi Erzurum, büyük bir heyecan yaşıyor. (II)Herkesin merakla izlediği (III)oyunların sembolü çift başlı kartal ve çifte minare, bu şehrin iki büyük medresesini simgeliyor. (IV)Düzenlenen bu olimpiyat sayesinde, dünya insanı da (V)ülkemizin saklı güzelliklerini tanımış oluyor.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi aşağıda verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) I. sözcük, çokluk ve tamlayan eki almıştır.
B) II. sözcük, belgisiz zamirdir.
C) III. söz, belirtili ad tamlamasıdır.
D) IV. sözcük, birden çok yapım eki almış sıfat-fiildir.
E) V. söz, özne görevindedir.
Derinde (I)sızlayıp (II)kanayan yaran
Kalbini (III)dağladıkça üzer her zaman
Ak (IV)yağınca saça gel zaman git zaman
(V)Sevince elveda, neşeye elveda
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi fiilimsi değildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Halide Nusret Zorlutuna’nın Milli Mücadele Döneminde kaleme aldığı şiirlerinde hüzünlü bir insanın izlenimleri vardır. Ancak, şiirler titizlikle incelendiğinde şairin bu şiirlerinde, okuyanlara hem o dönemin havasını yansıtabilmek hem de mücadele bilinci aşılamak için lirik ve didaktik öğeleri atbaşı götürdüğü görülür.
Bu parçadaki altı çizili sözle, sözü edilen şairin şiirleriyle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gerçekçi bir söyleyişle oluşturulduğu
B) Sanatsal yetkinlikten yoksun olduğu
C) Duygunun düşünceye baskın olduğu
D) Okurları duygusallıktan uzaklaştırarak gerçeklerle yüzleştirmek istediği
E) Okuru hem duygulandırma hem de bilgilendirme amacı taşıdığı
Kışın olmazsa olmazları vardır (I); Soğuklar bastırır (II), günlerce ayaz olur, sonra lapa lapa kar (III)… Bazen de çığ haberleri duyarız (IV); tonlarca kar, dev bir kartopu halinde yuvarlanır dağların yamaçlarından (V).
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yerinde kullanılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
İnsana yönelik bakış açısının değişmeye başladığı Tanzimat Döneminde, yeni türler ve yeni temaların etkisiyle bazı şair ve yazarların bir taraftan eski edebî gelenekten sapmaya başladıkları, diğer taraftan da tamamıyla yeni bir edebî gelenek oluşturma yolunda ilerledikleri görülür. Ancak 19. yüzyılda bu, eskiden kopma ve yeniye yönelme olgusu, Tanzimat ve Servet-i Fünûn Dönemi sanatçılarında farklı seviyelerde olmuştur. Sözgelimi bu iki dönem sanatçıları içinde Serveti Fünûncular, daha çok, Batı kültür dünyasından etkilenmiş, Tanzimatçılar ise Doğu kültüründen beslenmeye devam etmişlerdir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilenlere başvurulmuştur?
A) Kanıtlamaya – kişileştirmeye
B) Betimlemeye – öykülemeye
C) Açıklamaya – karşılaştırmaya
D) Kişileştirmeye – benzetmeye
E) Karşılaştırmaya – tanımlamaya
Nasrettin Hoca, dünyaca tanınmış bir halk filozofudur. Adetâ Türk halkının mizah anlayışının sembolü olmuştur. Fıkralarında halk yaşamından kesitler sunmuş, güldürürken düşündürmüştür. Onun fıkralarını dinleyenler kendi hayatlarından izler bulmuş, hatalarının farkına varmışlardır. Bu durum toplumsal yaşama katkıda bulunmuştur. Fıkralarındaki kahramanlar; karısı, çocuğu, komşuları, mahalleli, sokaktaki dilenciler, hırsızlar ve eşeğidir.
Bu parçadan Nasrettin Hoca ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Ününün ulus düzeyinde kalmadığı
B) Türk mizahıyla özdeşleştiği
C) Fıkralarının sosyal fayda sağladığı
D) Fıkralarında yer alan kahramanların kurgu ürünü olmadığı
E) Fıkralarıyla insanları sadece güldürüp eğlendirmeyi amaçladığı
Yazılarında daha çok, Türk edebiyatının dönemlerini bir arada vermeyi amaçlayan yazar, edebiyatımızı tepeden bakan bir bakış açısıyla yansıtmaya çalışıyor. Okur, böylece dönemler arasında ilgi kurarak edebiyatımızın geçirdiği evreleri rahatça görebiliyor.
Bu parçada “edebiyatımızı tepeden bakan bir bakış açısıyla yansıtmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yapıtların sanatsal düzeyini beğenmemek
B) Genç edebiyatçıların donanımını yetersiz bulmak
C) Edebiyatımızın gelişim sürecini bütünlük içinde anlatmak
D) Okurlara edebiyatı sevdirmek için eski dönemlerde ortaya konan yapıtları tanıtmak
E) Edebiyatçılarımızı tarafsız bir gözle okurlara anlatmayı amaçlamak
(I) Şiirin sadece Türkiye’de değil bütün dünyada kriz geçirdiği söyleniyor. (II) Bu, yalnız şiir için geçerli bir durum değil elbette. (III) Genel olarak edebiyat büyük ve derin bir kriz yaşıyor. (IV) Görsel dünyanın giderek ağır basması, popüler kültürün daha ziyade bir eğlence kültürü olması bunda oldukça etkili. (V) Ayrıca buna okuma alışkanlığının düşük olmasını da eklemek mümkün. (VI) Bir de “çok satanlar”ın edebiyat yapıtı olarak görülüp anlaşılmasını da unutmamak gerekir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden başlanarak edebiyattaki krizin nedenlerinden söz edilmiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Şairlerin şiirini yeniden ele alması, onda bazı değişiklikler yapması, edebiyatta tartışılagelen bir konudur. Cemal Süreya “Sözcükleri Değiştirmek” adlı yazısında Oktay Rifat’ın eski şiirlerindeki bazı sözcükleri değiştirmesini eleştirir. Şairin bu çabasına olumlu bakmaz. Yaşar Nabi Nayır, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Talip Apaydın’da da benzer değiştirmeler gördüğünü belirtir. Yazara göre, bu durumun çeşitli sakıncalar! vardır. Örneğin bir dizede sözcük değiştirmek isteyen şairin, dizeyi yeniden kurması gerekebilir. ---- Sanatçı şiirin, sonradan müdahale kabul etmeyen bu yapısını çok iyi bildiğinden, şiirlerin olduğu gibi bırakılmasını savunur.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Dolayısıyla şairler şiirlerinde istediği gibi değişiklik yapabilir.
B) Oysa şiirin yapısı bırakın bir dizeyi bir sözcük bile değiştirmeye izin vermez.
C) Bu, bazen şiiri bambaşka yapar, eskisinden güzel hale getirir.
D) Şairler, okurlarını da düşünerek bazen şiirlerinin dilini sadeleştirme yoluna gitmelidir.
E) Aslında hiçbir şiir bütünüyle tamamlanmadığından, onda her zaman değişiklik yapılabilir.
(I) Baharın eli kulağındaydı; ıtırlı, baharatlı kokuları şimdiden dört bir yanı tutmuştu. (II) Doğada nice zamandır bir kıpırtı, bir telaş… (III) Ağaçları ufak ufak yeşeren yapraklar kaplamıştı. (IV) Bir uyanışın, bir dirilişin belirtileri günden güne daha açık seçik göze çarpıyordu. (V) Sayılı günler kalmıştı baharın tüm görkem ve albenisiyle insanların karşısına dikilmesine.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, sıralı cümledir.
B) II. cümle, eksiltili cümledir.
C) III. cümle, bileşik bir isim cümlesidir.
D) IV. cümle, olumlu, kurallı cümledir.
E) V. cümle, devrik bir fiil cümlesidir.
İhtiyar, soğumaya yüz tutmuş çayından minik minik yudumlar alırken insan trafiği bugün daha da yoğun olan köy kahvesini tarıyordu gözleriyle. Onca simanın arasında az buçuk samimi olduğu, hiç değilse ayaküstü merhabalaştığı birilerini bulsa şu masaya yalnız başına oturduğundan beri üzerine hayalet gibi çöken sıkıntıdan kurtulacaktı belki de. Ama böyle birileri gözüne çarpmadı. Kahve, şakırtılı ve telaşlı uğultusu, her zamanki koyu havası, masalardan bulut bulut yükselen sigara dumanıyla tıpkı dağ başında sis altında kalmış kasvetli bir kaleyi andırıyordu. Çıngıraklı dış kapı sürekli açılıp kapanıyor, dışarının soğuğu ve karlı kokusu kıpkırmızı yüzlerle içeri doluşuyor, dışarı çıkanların boşalttığı ahşap masalar doluveriyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Yinelemeler
B) Benzetmeler
C) Eksiltili cümleler
D) Betimleyici öğeler
E) Farklı duyularla algılanabilen ayrıntılar
(I) Gerçekçi yazınsal bir yapıt da nihayetinde kurgulanmış bir metindir. (II) Dolayısıyla yaşananların sert gerçekliğini bu yapıtların olduğu gibi yansıtabilmesi mümkün değildir. (III) Ancak bu yapıtlar arasında yaşanmış olaylar üzerine temellendirilen ve yaşananları çok değiştirmeden anlatmayı başaran gerçekçi yapıtlar da az değildir. (IV) Yazar, bu romanında, başkahraman Julien SorePin yaşadığı devirdeki Fransız toplumunu bütün ayrıntılarıyla gözler önüne sermek istemiştir. (V) Romanın bir alt başlık olarak “1830 yıllarının tarihî olayları” ifadelerini taşıması yazarın amacının tamamıyla gerçekçi bir roman ortaya koymak istediğini kanıtlamaktadır zaten.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre “Söz gelişi Stendhal, “Kırmızı ve Siyah”ı gerçekten yaşanmış olan Berthet ve Laforgue olaylarından esinlenerek yazmıştır.” cümlesi getirilebilir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Romantik bir (I)yalnızlık elçisini andıran (II)deniz fenerleri denizcilere geceleri yol gösterecek bir (III)ışık kaynağını (IV)hava şartlarından korumak amacıyla (V)eski çağlarda yapılmıştır.
Bu cümledeki numaralanmış tamlamalardan hangisi tür bakımından ötekilerden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(I)İnsanın (II)yaşamındaki en güzel yıllar, çocukluk çağını, daha doğrusu onun belli bir (III)dönemini (IV)oluşturan ilkokul yıllarıdır (V)sanırım.
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi çekim eki almamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(I)Ankara Devlet Konservatuvarındaki (II)klasik Türk müziği hocamla (III)Tamburi Cemil beyin (IV)plaklarından birini dinlerken (V)göz yaşlarımızı tutamamış ve (VI)birbirimize bakıp şu soruyu sormuştuk: ‘Acaba sanatçımız (VII)sağ olsaydı şimdi ne yapardık?”
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangilerinin yazımı yanlıştır?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) III. ve V.
D) IV. ve VI.
E) V. ve VII.
Öykülerinin perakende bir anlayışla değil de toptan okunması gerektiğini düşünürüm ünlü yazarın. Öykülerini okuduğumda, hep eski bir ahşap konağın ya da büyük bir apartman dairesinin eşyasız bir odasında, yalnız başına ve derin bir sessizlik içinde yazdığını düşlerim onu. Sanırım, bir köy öğretmeni olarak Doğu Anadolu’ya atandığı sıralarda, pencereden karla kaplı bozkırı izlerken doyasıya tattığı ve iliklerine işlemiş olan, dingin bir sessizliktir bu. Bilmem ki insanı uçsuz bucaksız iklimlere alıp götüren bu öyküleri okuyup da sarsılmayan yürek var mıdır?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Tanıklıklardan yararlanılmıştır.
B) Devrik cümlelere yer verilmiştir.
C) Sözde soru cümlesi vardır.
D) Öznellik ağır basmaktadır.
E) Nitelendirmelerden yararlanılmıştır.
Ana dilimiz Türkçe, yeryüzünün en eski ve en geniş coğrafya parçasında konuşulan zengin bir kültür, bilim ve sanat dilidir. Bugün artık Türkçe, sadece Anadolu’da ve Balkanlarda değil, sadece Türkistan’da ve Sibirya’da değil; çalışmak amacıyla Avrupa’ya, Amerika’ya, Avustralya’ya giden vatandaşlarımız sayesinde dünyanın dört bucağında konuşuluyor. 1980'lerin ortalarında UNESCO, hazırladığı bir raporda Türkçenin konuşan kişi sayısı bakımından dünyanın beşinci büyük dili olduğunu açıklamış, yaklaşık on iki milyon kilometrekarelik bir alanda, birbirine uzak veya yakın lehçeleri ile konuşulduğunu belirtmişti.
Bu parçanın bütününde Türkçe ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Başka ulusların dilleriyle etkileşim içinde olduğu
B) Geniş bir alanda konuşulduğu
C) Uluslararası göçlerden olumsuz etkilendiği
D) Zengin bir sözcük dağarcığına sahip olduğu
E) Geçmişinin çok eskilere dayandığı
Ünlü bir sanatçı, “Kendinizden önce yazılanların hepsini okumadan kendinize ait bir şiir yazamazsınız.” demiştir.
Sanatçı, bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) Şiirlerinde kendi yaşamının dışına çıkamayan şairler geleceğe seslenemez.
B) Şiir geleneğinden beslenmeyen şairler, kendinden sonraki kuşakları besleyemez.
C) Bir şiirin özgün olup olmadığına şairler ya da eleştirmenler değil, şairin kendisi karar verir.
D) Şiirde özgünlüğü yakalamak için geçmiş şiir birikiminin bilinmesi şarttır.
E) Başarılı şiir, herkesin kendinden bir şeyler bulabildiği şiirdir.
Güzel bir romanı okurken kitap, kâğıt, sözcük ortadan kalkar, gitmediğimiz şehirlerde dolaşır, tanımadığımız insanlarla tanışırız. Maksim Gorki, fırıncı çıraklığı yıllarında, Tolstoy’un bir hikâyesini okurken öylesine kendinden geçer ki acaba kâğıdın içinde büyülü bir şey mi var diye havaya kaldırır bakar. Dile bu büyük gücü veren nedir? Ünlü Rus bilgin Pavlov, yaptığı denemelerle köpeklerde suni olarak çeşitli şartlı refleksler oluşturmuştur. Köpeğe acıktığı zaman et verilirken bir de zil çalınır. Bu hareket tekrarlanınca köpeğin ağzından, sadece zil sesi ile de salgılar akmaya başlar. Tabii zil sesi karın doyurmaz ama etin hayalini uyandırır. İşte insanın hayatında sözcükler de zil sesi gibidir. Gösterdikleri eşyanın hayalini göz önünde canlandırır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?
A) Açıklamaya
B) Tanımlamaya
C) Kanıtlamaya
D) Benzetmeye
E) Örneklendirmeye
(I) Gazetelerimizdeki fıkra yazarlığı yalnız bizim ülkemize özgü bir şeydir. (II) Çünkü gazetenin çıkış yeri olan Batı ülkelerinde, bizdeki anlamda fıkra yazarı yoktur. (III) Dünyada ilk çıkarılan gazeteler, haberciliğin yanında, edebiyat dergilerinin işlevlerini de üstlenmişlerdir. (IV) Bundan dolayı gazeteler edebiyatçı yetiştiren bir okul olmuştur âdeta. (V) Öyle ki dünya edebiyatının en başarılı kalemleri gazetelerden çıkmıştır. (VI) Gazetelerin yetiştirdiği bu edebiyatçılar ilk yapıtlarını da yine bu gazetelerde bölümler halinde yayımlamışlardır.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C)IV. D)V. E) VI.
I. İmgesel bir söyleyiş içermektedir.
II. Ses ve ritim önemsenmiştir.
III. Açık ve anlaşılır bir söyleyişle oluşturulmuştur.
IV. Uyak ve redif kullanılmamıştır.
V. Yinelemelere yer verilmiştir.
Yukarıdaki dizelerle ilgili olarak verilen numaralanmış bilgilerden hangileri yanlıştır?
A) I. ve II.
B) I. ve III.
C) II. ve V.
D) III. ve IV.
E) IV. ve V.
I. Herhangi bir konuda bir görüş veya düşünceyi savunmak ve kanıtlamak için yazılan yazılardır.
II. Güncel konularla ilgili kişisel görüş ve düşüncelerin kısaca anlatıldığı günübirlik yazılardır.
III. Bir sanat yapıtının olumlu-olumsuz, iyi-kötü, güzel-çirkin yönlerini ortaya koyan yazılardır.
IV. Bir topluluğa güzel düşünceler aşılamak, o topluluğu duygulandırıp coşturmak amacıyla söylenen güzel ve etkili sözlerden oluşan yazılardır.
Aşağıdaki yazınsal türlerden hangisinin tanımı yukarıda verilmemiştir?
A) Makale
B) Deneme
C) Fıkra
D) Söylev
E) Eleştiri
----, Geleneksel Türk Tiyatrosu ürünlerindendir. Manda ve deve derisinden yapılan figürlerin, bir ışık yardımıyla sahnedeki perdeye yansıtılmasıyla oluşur. Bir gölge oyunudur. Bu nedenle bazı kaynaklarda “hayal-i zili” şeklinde de adlandırılır. Oyununun oynatıldığı perdeye “hayal perdesi” denir. Oyun karanlık bir yerde seyircinin olduğu bir mekânda oynanır. Oyunda müziğin önemli bir yeri vardır. Usta-çırak geleneği içinde yetişen, oyunu oynatan ustalara “hayalî” denir. Osmanlı toplumunun dilini, inançlarını, siyasal ve sosyal olaylara bakışını, gelenek-görenek ve sanatını yansıtan zengin bir kaynaktır. Önceden hazırlanmış yazılı bir metin olmadığından, oyun doğaçlama esasına dayanır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıda verilenlerden hangisi getirilmelidir?
A) Meddah
B) Karagöz
C) Piyes
D) Orta oyunu
E) Pandomim
Bu dizeler aşağıdaki nazım şekillerinden hangisiyle yazılmış olabilir?
A) Murabba
B) Şarkı
C) Rubai
D) Gazel
E) Mesnevi
I. Ateşten Gömlek
II. Vurun Kahpeye
III. Sodom ve Gomore
IV. Vatan yahut Silistre
V. Keşanlı Ali Destanı
Yukarıdaki yapıtların hangilerinde Kurtuluş Savaşı yılları işlenmemiştir?
A) I. ve II.
B) I. ve IV.
C) II. ve III.
D) III. ve V.
E) IV. ve V.
Bu dizelerde şair, şarabın ve gülün, rengini (kırmızılığını) kendi içindeki ateşten aldığını belirtiyor.
Bu örnekte olduğu gibi, bir olayın meydana gelişini, gerçek nedeninin dışında, hayali ve güzel bir nedene bağlama sanatına ne ad verilir?
A) Tevriye
B) Mübalağa
C) Telmih
D) Hüsn-i talil
E) İstifham
Fatih, millî kültürün canlılığını koruduğu muhafazakâr bir semttir. Neriman, bu semtte mütevazı bir evde, babası Faiz Bey ve hizmetçileri Gülter’le birlikte oturmaktadır. Ailesini emekli maaşıyla geçindiren Faiz Bey sakin yaratılıştı, şefkatli, olgun ve oldukça anlayışlı bir babadır. Neriman, aynı mahallede oturan komşu çocuğu Şinasi ile nişanlıdır. Şinasi, Batı kültürüne ve taklitçiliğe karşı millî kültürün yaşatılmasını savunur. Yedi yıldan beri birbirine karşı derin ve duygusal hisler besleyen bu iki gencin ilişkileri muhitçe benimsenmiş, Şinasi bu ailenin fertlerinden biri olarak kabul edilmiştir.
Bu parçada sözü edilen yapıtın türü ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde bir arada verilmiştir?
A) Roman – Ahmet Hikmet Müflüoğlu
B) Roman – Peyami Safa
C) Tiyatro – Orhan Asena
D) Öykü – Memduh Şevket Esendal
E) Öykü – Ahmet Hamdi Tanpınar
----, “On İkiye Bir Var” adlı öyküsünü, olay öyküsü ve durum öyküsünden farklı bir anlayış ve teknikle kaleme almıştır. “Modern öykü” diye tanımlanan bu tür öykülerde yazar, insanların her gün gördükleri fakat düşünemedikleri bazı durumların gerisindeki gerçekleri, hayaller ve birtakım olağanüstülüklerle gösterir. Öyküde bir “tür” olarak 1920′li yıllarda görülen bu anlayışın en önemli temsilcisi Franz Kafka’dır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıda verilenlerden hangisi getirilmelidir?
A) Refik Erduran
B) Adalet Ağaoğlu
C) Haldun Taner ‘
D) Vüsat O. Bener
E) Sait Faik Abasıyanık
Klâsik edebiyatımızın nazım şekillerindendir. Genellikle 5-15 bölümden kurulur. Her bölümde 5-10 beyit bulunur. Bölümlerin sonunda “vasıta beyti” adı verilen ve diğer beyitlerden farklı uyaklanan bir beyit bulunur. Bu beyit, bölümleri anlamca birbirinde bağlar. Bu şiirlerde genellikle, talihten ve hayattan şikâyet, dini, tasavvufi, felsefi düşünceler anlatılmış, toplumsal yergi niteliğinde eleştirilere yer verilmiştir.
Bu parçada açıklanan nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Müstezat
B) Mesnevî
C) Murabba
D) Terkibibent
E) Nazire
Ahmet Haşim’le ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Şiirlerinde kapalılığı benimsemiştir.
B) Özellikle sembolist şairlerden etkilenmiştir.
C) Saf (öz) şiirin önemli temsilcilerinden biridir.
D) Edebiyatımızda “akşam şairi” olarak ünlenmiştir.
E) Öykülerini yalın bir anlatımla oluşturmuştur.
Edebiyat-ı Cedide, Servet-i Fünûn dergisi etrafında toplanan genç sanatçıların oluşturduğu, ---- yılları arasında etkili olan bir edebiyat topluluğudur.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıda verilen tarih aralıklarından hangisi getirilmelidir?
A) 1896-1901
B) 1860-1896
C) 1909-1911
D) 1911-1923
E) 1923-1940
I. 11'li hece ölçüsüyle oluşturulmuştur.
II. Uyak ve redif kullanılmıştır.
III. Alındığı şiirin son dörtlüğüdür.
IV. Nazım biçimi semaidir.
V. Hece ölçüsünü tutturmak için ses düşmelerine yer verilmiştir.
Yukarıdaki dizelerle ilgili olarak verilen numaralanmış bilgilerden hangileri yanlıştır?
A) I. ve II.
B) I. ve III.
C) II. ve V.
D) III. ve IV.
E) IV. ve V.
Bu dizelerde olduğu gibi, insan dışındaki varlıkları konuşturma sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nida
B) İntak
C) Kinaye
D) Hüsn-i talil
E) Mübalağa
Aşağıdakilerden hangisi içerdiği duygu yönünden yukarıdaki şiire anlamca en yakındır?
A) Gittin amma ki kodun hasret ile canı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârân-ı bile
B) Gülelim oynayalım kâm alalım dünyâdan
Mâ-i tesnîm içelim Çeşme-i nev-peydâdan
C) Âşık u maşuka benzer âsmân ile zemîn
Kim biri ağladığınca birisi handan olur
D) Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
E) Sakın aldanma cihana olmasun sende gurur
Ne kadar devlet bulursan kendözüni eyle mûr
(I)Emile Zola, "(II)Kenar Mahalle" romanı yayımlandığında büyük ilgi görmüştür. "(III)Bitmeyen Kavga" da tarım işçilerinin grevi ve bu greve önderlik eden iki işçiyi anlatmış, Amerikan çalışma sistemine sert eleştiriler yöneltmiştir. "(IV)Fareler ve İnsanlar"da iki göçmen işçi arasındaki garip ve karmaşık ilişkinin öyküsünü anlatmıştır. En önemli yapıtı olan "(V)Gazap Üzümleri"nde ise tarımdaki hızlı kapitalistleşme sürecini anlatmıştır.
Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
I. Hakimane gazelleriyle tanınmıştır. (Nâbî)
II. Farsçadan çevirdiği, didaktik özellikler taşıyan “Ka-busname” adlı yapıtı sade nesrin başarılı bir örneğidir. (Mercimek Ahmet)
III. “İskendemame” ve “Cemşid ü Hurşid” adlı mesnevileri önemli yapıtlarıdır. (Fuzûlî)
IV. Hiciv türündeki şiirlerini “Siham-ı Kaza” adlı yapıtında toplamıştır. (Nefî)
V. “Hadikatü’s Süeda” adlı yapıtı dinsel lirizmin başarılı örneklerinden biridir. (Ahmedî)
Yukarıda numaralanmış cümlelerle birlikte verilen sanatçı adlarından hangi ikisi yer değiştirirse bilgi yanlışlığı giderilmiş olur?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) II. ve IV.
D) III. ve V
E) IV. ve V.
----, dergilerde çıkan ilk öykülerinin bazıları “Troya’da Ölüm Vardı” adlı kitabında toplanır. Bu kitabı kuran öyküler, bir araya getirildiğinde atmosferik bir bütünlüğün parçalan olarak da okunabilir, ilk romanı “Gece”den beş yıl sonra ikinci romanı “Kılavuz” yayımlanır. “Kılavuzdan sonra “Ne Kitapsız Ne Kedisiz” adlı deneme kitabı ve anlatının sınırlarında gezindiği “Narla incire Gazel” adlı kitabı okurla buluşur. “Hayvan” imgesi metinlerinin en temel parçasıdır. Tilkiden yengece, kirpiden karacaya hemen her metninde bir hayvana rastlarız.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıda verilenlerden hangisi getirilmelidir?
A) Bilge Karasu’nun
B) Recep Bilginer’in
C) Yusuf Atılgan’ın
D) Ferit Edgü’nün
E) Sabahattin Ali’nin
(I)Tanzimat Dönemi tiyatrosunda daha çok, toplumsal ve tarihî konular işlenmiştir. (II)Namık Kemal, (III)Ziya Paşa, (IV)Abdülhak Hamit (V)Direktör Ali Bey gibi sanatçılar tiyatro alanında başarılı yapıtlar ortaya koymuşlardır.
Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Aşağıdakilerin hangisindeki açıklama ayraç içinde verilenle ilişkilendirilemez?
A) Her türlü ideolojinin dışında kalınmıştır. (Öz şiir)
B) Sadece hece ölçüsü kullanılmıştır. (Garip Akımı)
C) Duyulmadık sözcükler kullanılmıştır. (İkinci Yeni)
D) Okurların merak duygusunu kamçılama amacı güdülmemiştir.(Modernizmi esas alan eserler)
E) Kişilerin ruh hali ve çatışmaları yansıtılmıştır. (Bireyin iç dünyasını esas alan eserler)
I. Oğuz Atay Modernizm
II. Asaf Halet Çelebi Saf şiir
III. Nurullah Ataç Öz Türkçecilik
IV. İsmail Habip Sevük Gezi yazısı
V. Oktay Rifat Horozcu Beş Hececiler
Yukarıdaki numaralanmış sanatçılardan hangisi karşısındakiyle ilişkilendirilemez?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Servet-i Fünûn topluluğu dışında tamamıyla kendi sanat anlayışlarına göre eser veren bazı yazarlar vardır ki bunlara “Dönemin Bağımsız İsimleri” adı verilir. İşte bu isimlerin en tanınmışı ----. Bu yazarımız, romanlarında İstanbul’un kenar semtlerindeki halkın hayatını işlemiştir. Buralarda yaşayan karakteristik tipleri, ilginç olayları karikatürize ederek anlatmıştır. Natüralist roman anlayışına bağlı kalmış; romanlarında kahramanların yaşadıkları sosyal çevrenin bütün özelliklerini, dünya görüşlerini, yaşayış biçimlerini, giyinişlerini, örf ve âdetlerini başarıyla yansıtmıştır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Halit Ziya Uşaklıgil’dir
B) Ahmet Mithat Efendi’dir
C) Reşat Nuri Güntekin’dir
D) Hüseyin Cahit Yalçın’dır
E) Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır
“Akıl”a karşı çıkan ---- göre, sanatçılar, bilinçaltındakileri dışa vurarak yapıtını oluşturur. Çünkü insanı yönlendiren içgüdüler ve bilinçaltıdır. Bu yüzden yapıtta kişinin sevaplarının yanında günahlarının, ahlâka uygun davranışlarının yanında uygun olmayanların da bulunması gerekir. Sigmund Freud’un teorilerinden etkilenen ----, bu akımın kurucusu sayılmıştır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?
A) sembolistlere – Baudelaire
B) sürrealistlere – Andre Breton
C) parnasyenlere – Banville
D) natüralistlere – Emile Zola
E) romantiklere – Victor Hugo
I. Eşrefoğlu Rumî tarafından kaleme alınmıştır.
II. Tamamı dörtlükler halinde ve hece ölçüsüyle yazılmıştır.
III. Edebiyatımızda siyasetname türünün önemli bir örneğidir.
IV. İnsanlara ve devlet yöneticilerine yapılan öğütleri içermektedir.
V. Çeşitli kavramları temsil eden dört kişinin kendi aralarında konuşarak doğrulara ulaşmaya çalışmaları anlatılır.
Yukarıda numaralanmış cümlelerde Kutadgu Bilig ile ilgili verilen bilgilerden hangileri yanlıştır?
A) I. ve II.
B) I. ve III.
C) II. ve III.
D) II. ve IV.
E) IV. ve V.
Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde belirtilen sanatçıyla ilgili değildir?
A) “Parasız Yatılı” adlı öyküsünde okumak isteyen bir kızın dramını anlatmıştır. (Füruzan)
B) “Çamlıca’daki Eniştemiz” adlı romanı, çocukluk izlenimlerinin bir ürünüdür. (Cahit Zarifoğlu)
C) Yazınsal düzeyi düşük yapıtlarında “Server Bedii” takma adını kullanmıştır. (Peyami Safa)
D) Edebiyatımızda “İstanbul öykücüsü” olarak tanınmıştır. (Sait Faik)
E) Köy yaşamını anlattığı “Küçük Paşa” adlı yapıtıyla tanınmıştır. (Ebubekir Hazım Tepeyran)
I. Yine Bir Gülnihal
II. Tanrılar ve İnsanlar
III. Buzlar Çözülmeden
IV. Anayurt Oteli
V. Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Yukarıda numaralanmış yapıtlardan hangileri yazınsal türü bakımından ötekilerden farklıdır?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) II. ve V.
D) III. ve IV.
E) IV. ve V.
I. Ağıtlar, ölen kişiler ardından söylenir.
II. Ninni, tek dörtlükten oluşur.
III. Varsağı, dörtlük şiir birimiyle oluşturulur.
IV. Koşma, 11 ‘li hece ölçüsüyle oluşturulur.
V. Destanlarda, sadece toplumsal âfetler anlatılır.
Yukarıdaki numaralanmış yargılardan hangilerinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) II. ve V
D) III. ve IV.
E) IV. ve V.
Abdülhak Hamit Tarhan ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Tiyatrolarının hepsini manzum olarak yazmıştır.
B) Şiirlerinde taşkınlığa ve tezata önem vermiştir.
C) Romantizmin etkisinde kalmıştır.
D) Tanzimat Edebiyatı sanatçısıdır.
E) Tiyatrolarında oynanma amacı gütmemiştir.
(I)Reşat Nuri, “(II)Çalıkuşu”nu oyun olarak yazmış, ancak sahneleme olanağı bulamayınca roman olarak yayımlamıştır. Yazarın “(III)Yaprak Dökümü“, “(IV)Dudaktan Kalbe” ve “(V)Sinekli Bakkal” romanları gibi, bu yapıtı da sinema ve televizyon filmi olarak uyarlanmıştır.
Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Yahya Kemal Beyatlı ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Parnasizmin etkisinde şiirler kaleme almıştır.
B) “Aziz İstanbul” düzyazı türünde bir yapıtıdır.
C) Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamıştır.
D) Sadece “Okun Ucundan” adlı şiirini hece ölçüsüyle yazmıştır.
E) Şiirlerinde İstanbul’un güzelliklerinin yanında tarihî ve millî konulara da yer vermiştir.
Aşağıdakilerden hangisi divan şiirinin belirleyici özelliklerinden biridir?
A) Sadece beyit kullanma
B) Ortak biçim ve türler kullanma
C) Anlaşılır bir dil kullanma
D) Sanatta toplumsallığı benimseme
E) Bütün güzelliğine önem verme
Ahmet Mithat Efendi ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) “Esrar-ı Cinayat” roman türünde bir yapıtıdır.
B) Edebiyatımızda “yazı makinesi” olarak bilinir.
C) Yapıtlarını yalın bir dille oluşturmuştur.
D) “Şıpsevdi” adlı romanında yanlış Batılılaşma konusunu işlemiştir.
E) Romanlarında zaman zaman olay anlatımını durdurup okuru bilgilendirmiştir.
(I)Ömer Seyfettin, (II)Millî Edebiyat Döneminin ilk öykü yazarlarındandır. Romanlarında olduğu gibi öykülerinde de (III)idealize edilmiş kadın kahramanlar öne çıkmıştır. Öykülerini “(IV)Harap Mabetler” ve “(V)Dağa Çıkan Kurt” adlı iki kitapta toplamıştır.
Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Bugün Goethe, Tolstoy, Stendhal, Shakespeare aramızda yaşamıyor; ancak yapıtlarıyla aramızda yaşamadıklarını kim söyleyebilir ki?
Bu cümlede aşağıdaki yapıtlardan hangisinin yazarının adı anılmamıştır?
A) Babalar ve Oğullar
B) Parma Manastırı
C) Venedik Taciri
D) Savaş ve Barış
E) Genç VVerther’in Acıları
----, “Karabibik”i kaleme almadan önce Antalya’nın köylerine gidip çevre, kişiler ve kişilerin konuşmaları hakkında bilgi sahibi olmak için araştırmalar yapmıştır. Doğallığı bozmamak için köylülerin konuşmasını bu romanda da olduğu gibi vermiştir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ahmet Vefik Paşa
B) Namık Kemal
C) Teodor Kasap
D) Nabizade Nazım
E) Recaizade Mahmut
Bu dizelerde olduğu gibi, söylenişleri bir, anlamları ayrı iki sözü bir arada bulundurma sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cinas
B) Seci
C) İstiare
D) Telmih
E) Tecahül-i arif
----, romanında neredeyse olay yok gibidir. Bu da romanı yavaşlatan bir öğedir. Ayrıca kişi sayısı da azdır. Süreyya, Suat ve Necip romanın belli başlı kişileridir. Roman kişileri; denizi, ormanı, kuşları, mevsimlerin geçişini seyrederken iç dünyalarını ortaya koyarlar.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) İntibah
B) Sergüzeşt
C) Eylül
D) Huzur
E) Tatarcık
AYT Edebiyat Online Deneme Sınavı-9
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 Son
Tebrikler - AYT Edebiyat Online Deneme Sınavı-9 adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
AYT Edebiyat Online Deneme Sınavı-9
Bu testte toplam 56 soru vardır. www.edebiyatogretmeni.org olarak sınavda başarılar dileriz.
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
8 YORUM VAR “AYT Edebiyat Online Deneme Sınavı-9”
21.soruda yineleme yok mu? Kontrol eder misiniz?
Yineleme vardır. Sorun nerede anlayamadım.
48.sorunun numara yanlışı var.
Teşekkürler düzeltilmiştir.
Sorular basit gibi duruyordu ama yine de 1 yanlışım çıktı. Teşekkürler bu arada.
Teşekkürler.
30.soruda yanlışlık var, saf (öz) şiirin önemli temsilcilerinden olan kişi Ahmet Haşim değildir. Ahmet Hamdi Tanpınar’dır. Doğru cevap C şıkkı olduğu halde işaretlediğimde yanlış cevapmış gibi gösteriyor testte. Bilginize…
Saf şiirin temsilcisi Ahmet Haşim’dir.
YORUM BIRAKIN: