TYT Türkçe Online Deneme Sınavı-2
Tebrikler - TYT Türkçe Online Deneme Sınavı-2 adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Soru 1 |
Son dönemde toplumun önünden giden sanatçılar azaldı. Böyle olunca da insanlar arası ilişkiler bozuldu. Şimdi toplum, birbirini kucaklamakta bir hayli zorlanıyor.
Bu parçada altı çizili bölümle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanat kaygısını bir kenara bırakmak
B) Kendini toplumdan soyutlamak
C) Toplumu yönlendirmek
D) Toplumdaki değişimi gözden kaçırmak
E) Toplumsal sorunlara çözümler üretmek
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 2 |
Bir öykü yazarı yapıtında sokağın fotoğrafını çekmelidir, Aksi hâlde okurlar, yaşamdan kopuk olduğu için yapıtlarına ilgi göstermeyecektir.
Bu parçada "sokağın fotoğrafını çekmek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşamın gerçeklerini anlatmak
B) Belli bir kesimin yaşamını ele almak
C) Gördüklerini yorumlayarak vermek
D) Sanatçı kişiliğini yapıtlara yansıtmak
E) Olaylar karşısında yansız davranmak
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 3 |
Şairler, eskiden, sadece şiir yazmaz; başta kendi şiirleri olmak üzere şiir üstüne düşünür, dergilerde bunun kavgasını da verirlerdi. Çünkü onların, yaşadıkları toprağın sesini, dünyanın sesi yapmak gibi bir ülküleri vardı.
Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yerel konulara evrensel bir boyut kazandırmak
B) Kendi ülkesinin çıkarlarını her durumda korumak
C) Dünya şiir geleneğinden sonuna kadar yararlanmak
D) Şiiri, kişisel sorunları anlatmanın aracı hâline getirmek
E) Bireysel sorunları toplumsal sorunların önüne geçirmek
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 4 |
Çocukken uçurtma şenliklerini hiç sektirmezdim.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Aralıksız yağan yağmur, su taşkınlarına neden oldu.
B) Uzun bir aradan sonra eski dostlarıyla karşılaşınca çok sevindi.
C) İşlerini yarıda bırakmayı hiç sevmezdi.
D) Kooperatifin üyeleri, toplantıları kaçırmazdı.
E) Memur, dosyadaki eksikleri tamamlamaya çalışıyordu.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 5 |
(I) Kültür, bir toplumu ulus durumuna getiren ortak değerler bütünüdür. (II) Onun zaman içinde değişme, gelişme ve yenileşme özelliği vardır. (III) Bu süreçte, toplumlar başka bir kültürün etkisi altında kalabilir. (IV) Bu etki, ne kadar güçlü olursa olsun, daha çok, bir kültür aşısı niteliğindedir. (V) Ancak, kültürden ayrı ve kültürün üstünde bütün dünya uluslarını içine alan ortak bir kültürden söz edilemez.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde tanımlama yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 6 |
Şair çekip gider bu dünyadan, şairi tanıyan kalmaz, ancak onun bir dizesi sesini ve hızını hiç yitirmeden geleceğe akmayı sürdürebilir.
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Şairi bilinmeyen kimi dizelerin de olabileceği
B) Çok beğenilen kimi dizelerin hangi şiire ait olduğunun bilinmediği
C) Zamanın unutturduğu kimi şairlerin şiirlerinden bazı parçaların hâlâ yaşadığı
D) Şairlerin kimi zaman tek bir dizeyle bile adını duyurabileceği
E) Zamanın iyiyle kötüyü ayırmada şaşmaz bir ölçü olduğuA | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 7 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öznellik söz konusudur?
A) Yahya Kemal'in şiir kitabı bir yılda üç baskı yapmış.
B) Kırk şiirin yer aldığı kitapta sadece "Ok" şiiri hece vezniyle yazılmıştır.
C) Kitabı basan yayınevi daha önce yazarın diğer kitaplarını da yayınladı.
D) Rindlerin Akşamı başlıklı şiir, okuyanların duygu dünyasında derin izler bırakır.
E) Sanatçının düzyazılarından bir kısmı "Aziz İstanbul" adıyla yayınlanmıştır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 8 |
(I) Hayata, en kötü durumlarda bile pembe gözlüklerle bakan bir kişiliğim var. (II) Çünkü ben, sıkıntıların, acıların, kötülüklerin tek ilacı olarak tebessümü ve umudu görürüm. (III) Kimileri gibi, yaşamı geçmişin açılarıyla gelecek kaygısı arasında sıkıştırmam. (IV) İncir çekirdeğini doldurmayan konular hakkında ağız dalaşına girmekten kaçınırım. (V) Hangi ortama girsem, kimlerle arkadaşlık etsem, kısa sürede onların da üzerlerindeki hüzünlü hava dağılır ve benimle birlikte onlar da gülüp eğlenmeye başlar.
Bir kişinin yaşam felsefesinin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, yaşama hep olumlu açıdan bakan bir mizacının olduğundan söz etmiştir.
B) II. cümlede, olumsuzlukların üstesinden, ancak iyimserlikle gelinebileceğini söylemiştir.
C) III. cümlede, içinde bulunduğu zaman diliminden tat almayı yeğlediğini belirtmiştir.
D) IV. cümlede, önemli olmayan konularda başkalarıyla tartışmaya girmediğini açıklamıştır.
E) V. cümlede, çevresindeki insanları neşelendirdiğinden söz etmiştir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 9 |
Eskiye değer vermem, yeniliklere kapalı olduğum anlamına gelmez.
Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en yakındır?
A) Hem eskiyi savunmak hem de yeniliklere kucak açmak yadırganacak bir durum değildir.
B) Niceleri yeniliklere kapalı olduğu için unutulup gitmiştir.
C) Eskiyle yeniyi aynı çatı altında buluşturmak hiç de kolay değildir.
D) Eskiye sırt çevirenlerin başarıyı yakaladığı görülmemiştir.
E) Her yeniyi sorgulamadan kabul etmek tutarlı bir davranış değildir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 10 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylem, gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
A) Bu romanda yazarın diğer romanlarında rastladığımız otoriter ve hırslı karakterler yer almıyor.
B) Yazarın oluşturduğu karakterler, evrensel davranışlar sergilediği için bugün bile geçerliliğini koruyor.
C) Yazarın, roman ve hikâyelerinden başka, çok sayıda çevirisi, seyahat yazıları, denemeleri var.
D) Romanda, tarihî kişilikler yer almakla birlikte, asıl kahramanlar tamamıyla kurmacadır.
E) Yazarın diğer eserlerinin de yayınlanması, edebiyata önemli bir katkı sağlayacak.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 11 |
(I) Yazarın yeni kitabı okurlarla geçen hafta buluştu. (II) Bu kitapta yazar, her zaman karşılaştığımız ama dikkatimizden kaçan canlılardan söz ediyor. (III) Onların insanı hayrette bırakan özelliklerini akıcı bir dille anlatıyor. (IV) Birçok canlıdaki sistemin, insanlar tarafından taklit edilerek değişik buluşların yapıldığını vurguluyor. (V) Radar, klima gibi buluşların hangi hayvanlardan esinlenerek yapıldığını açıklıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde söz konusu eserin üslubundan söz edilmiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 12 |
Kimi niteleme sıfatlarının ilk ünlüsüne kadar olan bölümü, m, p, r, s ünsüzlerinden yakışanı ile bir önek haline getirilir ve sözcüğün başına eklenerek sıfat pekiştirilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uymayan bir pekiştirme sıfatı vardır?
A) Çamların ardında masmavi deniz uzanıyordu.
B) Masanın üzerine kıpkırmızı güller bırakıp gitmişler.
C) Çocuklar tertemiz elbiselerini giyip sokaklara çıktılar.
D) Öğleden sonra gökyüzünü kapkara bulutlar kapladı.
E) O sapasağlam insan bir hafta içinde yatağından kalkamaz hâle geldi.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 13 |
Cümlede bir öğeyi vurgulamanın yolu onu yükleme yaklaştırmaktır.
Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirtisiz nesne vurgulanmıştır?
A) Babasıyla gittiği yurt dışından kendine bir bilgisayar almış.
B) Boş zamanlarını kitap okumaya ayırırdı.
C) Tatillerini kimsesiz çocuklara yardım toplamakla değerlendirirdi.
D) Binanın girişindeki büyük aynayı yönetici yerleştirdi.
E) Taksi şoförlerinin anılarım bir kitapta topladı.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 14 |
Bir gün, alkışlar altında sahneye çıkıp ödül alacağımı hiç düşünmemiştim. Belki de bu yüzden ödül alacaklar arasında benim de ismim okununca çok şaşırdım. Bir ışıldak beni aydınlattı, ardından salonda bir alkış koptu. Herkes bana bakıyordu. Ağır adımlarla sahneye yürümeye başladım. Televizyonlarda izlediğim sahneleri kendim yaşıyordum şimdi.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) İsim cümlesi
B) Sıralı cümle
C) Fiil cümlesi
D) Devrik cümle
E) Girişik birleşik cümle
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 15 |
(I) Vapur, Karaköy'e varmıştı. (II) İstanbul'a ilk defa gelen gençler dışarı bakıyordu. (III) Yanlarındaki koltukta oturan yaşlı kadın uyuyordu. (IV) Vapur iskeleye yanaşınca kadını uyandırdılar. (V) Vapurdan inerken yaşlı kadına yardım ettiler.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yüklemi geçişli bir fiildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 16 |
Tahir Efendi, bahçesinde gül fidanları yetiştiren ve onları pazarda satan bir bahçıvandır.
Yukarıdaki cümle ya da onu oluşturan sözcükler dil bilgisi açısından incelendiğinde aşağıdakilerden hangisi yanlış olur?
A) Özne ve yüklemden meydana gelmiştir.
B) Hem edat hem bağlaç vardır.
C) Yüklem, ek eylemin geniş zamanı ile çekimlenmiştir.
D) "yetiştiren" sözcüğü birden çok yapım eki almıştır.
E) Ad ve sıfat tamlamasına yer verilmiştir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 17 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Saati masanın üstünden aldı, duvara astı.
B) Gömleği dolaptan çıkardı, hemen giydi.
C) Çocukları yanına çağırdı, birer şeker verdi.
D) Dosyayı raftan indirdi, uzun uzun inceledi.
E) Evi çok beğendi, hiç düşünmeden kiraladı.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 18 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Sağlıktı bir yaşam için, öncelikle dengeli beslenmek gerekir.
B) Hasta, ameliyat sonrası, kendisini çok iyi hissettiğini söyledi.
C) Yakalandığı hastalıktan beynine takılan pil nedeniyle kurtuldu.
D) Parkinson, vücudun sol tarafında hareket yetersizliğine neden olur.
E) Hastaya teşhis konduktan sonra hemen ilaç tedavisine başlanmalıdır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 19 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz yumuşamasının örneği yoktur?
A) Bu işin ucunca çok büyük bir ödül var.
B) Cebinden kalın çerçeveli bir gözlük çıkardı.
C) Onu çoğu zaman bu küçük kulübede görürdük.
D) Karşıdaki dağın eteklerinde öbek öbek çiçekler açmış.
E) Eski sokağımızın cıvıl cıvıl görüntüsünü çok özledim.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 20 |
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) Dal uçlarında kırağı damlaları ne güzel duruyor!
B) Bu otelde bir gece konaklayıp yolumuza devam edeceğiz.
C) Hakkında rüşvet suçundan koğuşturma açılmış.
D) Ortalık ağarmadan dere kıyısındaki tarlaya gitmeliydi.
E) Sahil kasabasında birbirinden güzel evler gördük.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 21 |
Sizinle ilgili, elimde o kadar az bilgi var ki ( ) 1939'da bir okurunuzu kıramayıp imzaladığınız ilginç bir kitap var masamda ( ) Bahar Hikâyeleri ( ) "Bay İhsan'a" diye yazmışsınız iç sayfaya. Kimdi Bay İhsan ( ) edebiyatımızdan kuyruklu yıldız gibi geçmiş İhsan Devrim olabilir mi ( )
Bu parçada boş ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (.) (:) (.) (!) (?)
B) (...) (:) (.) (,) (?)
C) (!) (:) (-) (;) (?)
D) (...) (.) (:) (,) (?)
E) (…) (.) (.) (:) (,) (!)
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 22 |
Ah ;(I) bir bilseniz o yarışmaya katılmayı ne kadar istiyor !(II) Bir yol gösteren ,(III) bir elinden tutan arıyor .(IV) Yok mu kuzum böyle bir adam ?(V)
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yerinde kullanılmamıştır?
A) IV. B) II. C) I. D) V. E) III.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 23 |
Adeta bir ağaç denizinin içindeyiz. Etrafımız, yemyeşil ormanlarla kaplı. Çam, köknar, meşe, gürgen, kayın, dişbudak, karaağaç ve kavak gibi ağaç türleri kaplamış her yeri. Onların altında, yaban menekşesi, çuha çiçeği, mayıs karanfili, çezgir menekşesi, küçük kırlangıç otu, ciğer otu gibi bitkiler var. Hem dev gövdeli ağaçlarda hem de küçücük bitkilerde renk renk çiçekler açmış.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tartışma
B) Öyküleme
C) Betimleme
D) Tanımlama
E) Örneklendirme
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 24 |
(I) Şirin bir kıyı kasabasında, yazın en sıcak günlerindeyiz. (II) İnsanlar, sıcaktan dışarı çıkmaya cesaret edemiyor burada. (III) Bu nedenle sokaklar tam bir ölüm sessizliğine bürünmüş. (IV) Öğleyin kimsenin olmadığı dondurmacıların önünde çocuklar çoktan sıra olmuş bile. (V) Sessizlik sokaklara öylesine hâkim ki hafta ortası olmasına karşın sanki bir pazar günü yaşanıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 25 |
Bir toplumda doğan, gelişen düşünceler şairlerin diliyle anlatılır. Toplum içinde egemen olan her düşünce akımı, o düşünce akımlarını açıkça kavramamıza aracı olacak şairler yetiştirir. Değişik düşünceler bir toplumun şairleri arasından kendi sözcüsünü seçer; böylece kendini ifade eder.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şairler toplumdaki düşüncelerin sözcüsüdür.
B) Şairler, toplumu oluşturan bireylerin düşünce dünyasını etkiler.
C) Toplumun bilinçlenmesi, şairler aracılığıyla sağlanır.
D) Her şair, kendi düşüncesini topluma aşılamak ister.
E) Toplumun düşünceleri ancak şiir aracılığıyla sanatsal bir niteliğe bürünür.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 26 |
(I) Bir dilin başka dillerden ayrılan yönlerinden biri, onun ses düzenidir. (II) Ses düzeni deyince de bir dilde var olan sesler ve bunların nitelikleri anlaşılır. (III) Türkçe, ünlüler açısından zengin bir dil sayılır. (IV) Çünkü kimi dilde çok az sayıda ünlü vardır. (V) Türkçede ise sekiz ünlü kullanılmaktadır. (VI) Bu da öteki dillere oranla az değildir ve Türkçeye bir zenginlik kazandırmaya yetmektedir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 27 |
Her şeyden önce konu seçimine özen gösteririm. Bunda pedagojik bilgimi de kullanırım. Hangi yaş çocuğu neyi kavrar, neyi kavramaz, ben bunun bilincindeyim. Yazarken ilkelerim vardır. Çocukların dil dağarcığını geliştirmek, çocuğun ruhsal yapısını sarsmamak, onu karamsarlığa düşürmemek... Bir de sevginin sık sık altını çizerim. Kötü, bayağı söz asla yoktur onlar için yazdığım kitaplarımda. Arı, duru bir Türkçe kullanırım.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiştir?
A) Yazmanın sizin yaşamınızdaki yeri nedir?
B) Çocuklar için yazarken nelere dikkat edersiniz?
C) Yazmadan önce uzun bir hazırlık dönemi geçirir misiniz?
D) Yapıtlarınızda konuyu mu, yoksa anlatımı mı önemsersiniz?
E) Çocuklara okumaları için ne tür kitapları tavsiye edersiniz?
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 28 |
Halit Ziya, oldukça üretken bir yazarlık sergilemiştir. Sekiz romanı dışında, çeviriler yapmış, roman üzerine kuramsal bir kitap yazmış, mensur şiirler ve öyküler kaleme almıştır. Anılarını topladığı Kırk Yıl, Saray ve Ötesi adlı kitaplarıyla edebiyatımıza benzersiz belgeler kazandırmıştır. Onu öykü yazmaya Sami Paşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı eseri itmiştir.
Bu parçadan, Halit Ziya ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Öyküleriyle diğer sanatçıları etkilediğine
B) Romanın kuramsal yönüyle de ilgilendiğine
C) Anılarının edebiyatımız için önemli olduğuna
D) Öykü yazmasında Küçük Şeyler adlı kitabın etkili olduğuna
E) Verimli bir yazı süreci yaşadığına
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 29 |
Füzelerin uçuştuğu dünyada, gökyüzünü güvercinlerle süslemek istiyordu. "Bir gün elbet saracak gökyüzünü güvercinler!" diyordu. Elbet bir gün şehrin üstündeki sis perdesi aralanacak, ufkun kaybolduğu noktaya kadar uçacaktı kuşlar. İşte o zaman huzura erme zamanıydı onun için. Bir tablo olacaktı şehir tuvalde. İnsanlar barış içinde, sevgi, inanç ve huzur dolu olacaktı. Şen şakrak kuşlar olacaktı gökyüzünde. Kim bilir belki yarın, belki de daha uzak bir zamanda ama mutlaka olacaktı bunlar.
Bu parçada sözü edilen kişi, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
A) Ümitli
B) Karamsar
C) Çaresiz
D) Hoşgörülü
E) Mutlu
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 30 |
Şiir, yazanı çok ancak okuyanı fazla olmayan bir yazınsal tür artık. Sadece sözlü geleneği güçlü toplumlarda değil, yazılı edebiyatın geliştiği uygar toplumlarda da şiirin okunduğundan söz etmek neredeyse olanaksız. Bu açıdan bakıldığında yaşadığımız dönemde şiire ilgi duyulmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bazı ülkelerde şiirin büyük ilgi gördüğü
B) Günümüzde şiirin çok okunan bir tür olmadığı
C) Günümüzde nitelikli şiir yazan şairlerin yetişmediği
D) Yazılı kültüre geçişle birlikte şiirin önemini yitirdiği
E) Şiir okuyan insanların estetik zevkinin gelişmiş olduğu
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 31 |
Büyük bir kedi, kuyruğuyla oynayan küçük bir kediye sormuş: "Neden kuyruğunu kovalıyorsun?" Yavru kedi yanıt vermiş: "Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovalıyorum. Yakaladığımda mutluluğa kavuşacağım." Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş: "Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim. Ama şunu fark ettim; ne zaman onu kovalasam, benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi yoluma gitsem, kendi işlerimle uğraşsam hep peşimden geliyor."
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsan mutluluğu her yerde bulamaz.
B) Her insan her an mutlu olmayı başaramaz.
C) Mutlu olmak için çok çalışmak gerekir.
D) İnsan mutluluğu yıllarca bekledikten sonra yakalayabilir.
E) Mutluluk günlük yaşamdaki kendi uğraşlarımızda karşımıza çıkar.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 32 |
1960'lı yıllardan sonra tarımda insan gücünün ve karasabanın yerini tarım makinelerinin almasıyla birlikte çarığın kullanımı da yok olmaya yüz tutmuştur. Bunun yanında köyden kente göç sonucunda insanların şehirleşmesi ve ayakkabı sanayinin gelişmesi de çarıkçılığın yok olmasında etkili olmuştur. Bundan dolayı Anadolu insanı tarlada, bahçede giydiği çarığı, günümüzde giymez olmuştur. Çarık, artık halk oyunlarında ve evlerin şark köşelerinde bir süs eşyası olarak boy göstermektedir.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Günümüzde çarığın niye kullanılmadığından
B) Çarığın, Anadolu insanı için ne anlama geldiğinden
C) Çarığın nerelerde imal edildiğinden
D) Anadolu'da hangi tür süs eşyalarının yapıldığından
E) Teknolojinin geleneksel sanatlara verdiği zarardanA | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 33 |
1914 doğumlu büyük şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cumhuriyet döneminin canlı bir tanığı olduğundan Soyadı Kanunu çıktığı dönemde kendi soyadını kendi seçenlerden. Asker kökeni: Dağlarca'nın, genç bir subayken soyadı Ertapan'mış. Bu soyadını kendisine bir komutanının uygun gördüğünü söyleyen Dağlarca, nöbet listelerinde adının Fazıl Hüsnü Ertapan şeklinde yazılmasıyla, böyle anılır olmuş. Ardından, bugün kendisine ve şiirine çok yakışan 'Dağlarca' soyadını birkaç saatlik zihin jimnastiği sonucunda bulmuş ve yazdığı şiirleri bu adla yayımlamış.
Bu parçada Fazıl Hüsnü Dağlarca ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Askerlik hatıralarından
B) Soyadını nasıl aldığından
C) Kullandığı takma isimlerden
D) Şiirlerini hangi adla yazdığından
E) Sanat yaşamına nasıl başladığından
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 34 |
Yazın yaşamım başladıktan on beş yıl sonra ancak ilk romanım çıktı. Bu süre içinde yirmiye yakın öykü kitabı yayımlamama karşın sadece iki roman yayımlayabildim. Roman ya da öykü konusunda bir tercihim olmamasına karşın say bakımından arada büyük bir uçurum var. Sanıyorum romanın kuluçka dönemi bende çok uzun zaman alıyor. Bir roman yazmaya başlıyorum, bakıyorum aradan yıllar geçmiş ama hâlâ romanın eksikleri var. Çok uzun bir zaman içinde bir romanın oluşmaya başladığını görüyorum.
Bu parçada yazar, romanlarının sayıca az olmasını aşağıdakilerden hangisine bağlamaktadır?
A) Öyküyü romandan çok sevmesine
B) Kendisini öyküde daha başarılı görmesine
C) Romanlarının hazırlık döneminin çok uzun sürmesine
D) Öykünün romandan kısa bir yazı türü olmasına
E) Romanlarını oluşturmak için uygun bir ortam bulamamasına
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 35 |
Sait Faik'i ilk görüşümü hatırlıyorum. 1956 ya da 1957 olmalı. Okulda bir edebiyat matinesi düzenlemiş, Sait Faik'i de çağırmıştık matineye. O yıllarda inanılmaz ilgi görürdü bu matineler. Salonlar adam almazdı. Yazarlar neredeyse her hafta düzenlenen bu matinelerde şiirlerini, öykülerini okurlardı. Sait Faik, bu matinelere katılmayanlardan biriydi ama ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Sait Faik böyle matinelere katılmaktan büyük zevk alırdı
B) nasıl olduysa, bizim okuldaki matineye gelmişti
C) seyirciler onu yine karşılarında görmekten büyük zevk almıştı
D) edebiyat matinelerine eskisi kadar ilgi gösterilmiyordu
E) her sanatçı onun kadar şanslı değildi
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 36 |
İnsanla ilgili bir öykü yazmak, onunla ilgili bir durumdan söz etmek istediğiniz zaman, onun yaşam içindeki bütün durumlarını, duruşlarını bilmek zorundasınız.----. Onu toplumsal ilişkilerden soyutlayarak bir yönüyle ele alamazsınız. İnsan, aynı zamanda ilişkilerinin tümüdür; yaşadıkları, yazdıkları, gezdikleri ve gördükleridir. Sevinçleri, özlemleri ve acılarıdır. Ben insana böyle bakıyor, öykülerimde onu bütüncül olarak değerlendirmeye çalışıyorum.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Çünkü insan toplumsal bir varlıktır
B) Bilgi olmadan güzel bir öykü ortaya koymak olanaksızdır
C) Yazar, bilgileri öykülerinde ham olarak değil, işlenmiş olarak vermelidir
D) Yoksa yazılarınız öykü olmaktan çıkar
E) Çünkü öykü, yaşamı kısa ve öz bir şekilde anlatmalıdır
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 37 |
Paris'in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırıyor, dil döküyor, sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına toplananlar merakla bekliyorlar: Nedir acaba o adamın sattığı? En sonunda söylüyor: "Size güneşi, her gün gözlerinizin önünde duran ama sizin bakmadığınız, güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyorum. Bakın; bakın! Sizin bütün hülyalarınızdan güzel değil mi?" Dinleyenlerin çoğu omuzlarını silkip gidiyor ancak birkaç kişi: "Sahi, ne de güzelmiş!" diyorlar. İşte günümüz şair ve yazarları, o adama benzemelidir.
Bu parçaya göre, günümüz şair ve yazarlarından beklenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanların sorunlarına çözümler üretmeleri
B) Yaşamın gerçeklerini yeni biçimlerle gözler önüne sermeleri
C) Gerçekleri düş gücüyle harmanlayarak ifade etmeleri
D) Gözümüzün önünde durun ama fark edemediğimiz güzellikleri anlatmaları
E) Yaşamın gerçeklerini yalın bir dille ortaya koymaları
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 38 |
Tiyatro, çocukların düş gücünü geliştirir. Onların sanatçı ruhu taşıyan bireyler olarak yetişmesinde önemli rol oynar. Çocuklar iyi, güzel, doğru gibi kavramları tiyatro sayesinde daha sağlıklı algılar ve yorumlar. Çocuklar, olaylara ve hayata eleştirel bir gözle bakmayı öğrenir tiyatro sayesinde. Çocuklarda olay, olgu ve kavramları bir mantık süzgecinden geçirme yeteneği oluşur. Bunun sonucu olarak da kendilerine sunulan her şeyi olduğu gibi kabullenmeden araştırıcı olmaya yönelir çocuklar. Tiyatro aracılığıyla çocuklar, olayları ve durumları, bunların arasındaki bağlantıları kolayca öğrenebilir. Böylece çocukların problem çözme yeteneği gelişir.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi tiyatronun, çocuklara sağladığı yararlar arasında sayılmamıştır?
A) Vaktini iyi değerlendirme yetisi kazandırmak
B) Eleştirel düşünme yeteneği kazandırmak
C) Sorunların üstesinden gelme becerisi kazandırmak
D) Hayal dünyasını zenginleştirmek
E) Sorgulama, araştırma yönünü geliştirmek
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 39 |
Fotoğraf hem bir faaliyet, hem bir kitle iletişim aracıdır. Yalnızca kendine ait kuralları olan bu sanat, çağdaş sanatların içinde yerini almıştır. Sanatların birbirinden bağımsız olmadığı, sanatın artık tek başına ele alınmamaya başlandığı günümüzde fotoğraf sanatı da diğer sanatlarla birlikte kullanılmaktadır. Malzeme ve teknik olarak çeşitli biçimlerde kullanılabilme özelliğine sahip olduğundan öteki sanatlar, fotoğraftan sık sık yararlanır.
Bu parçada fotoğrafla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Toplumsal iletişime katkı sağladığına
B) Modern bir sanat dalı olduğuna
C) Öteki sanat dallarıyla ilişki içinde olduğuna
D) Bilgi ve deneyim isteyen bir sanat olduğuna
E) Kendine özgü kurallarının bulunduğuna
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 40 |
İlköğretim çağı çocukları şenlikli bir enerji yumağıdır. Yerlerinde duramazlar, kıpır kıpır, bir gözü öğretmenlerinde, bir gözü birbirlerinde, ne yapacaklarını bilemeden devinen bir kitle gibidir. O yaş çocuklarının ayrı bir yeri vardır, ayrı özellikleri vardır. Atılganları size bir şeyler söylemeye çalışır, biraz çekingen olanları sizi gözlemler, birisi ötekini dürter, öteki onu çeker. Kendilerini sevdirmekte hiç zorluk çekmezler. Bu halleriyle sevildiklerini anlarlarsa size yardım etmek çok hoşlarına gider onların. Eğer, onların yardımını beklediğiniz anlaşılırsa istediğiniz ortamı yaratabilirsiniz.
Bu parçada ilköğretim çağı çocuklarıyla ilgili aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?
A) Çok hareketli olduklarından
B) Ayrı kişilik özelliklerine sahip olduklarından
C) Kendilerini kolayca sevdirdiklerinden
D) Her şeyi çabucak öğrendiklerinden
E) Yardım etmeye açık olduklarından
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
← |
Liste |
→ |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
31 | 32 | 33 | 34 | 35 |
36 | 37 | 38 | 39 | 40 |
Son |
1 YORUM VAR “TYT Türkçe Online Deneme Sınavı-2”
Aşırı basitti hocam.
YORUM BIRAKIN: