Otobiyografi Bir kişi hayatıyla ilgili dönemleri bütün ilginç yönleriyle geniş şekilde kendisi yazarsa buna “otobiyografi (öz yaşam öyküsü)” denir. Yani kişi kendi biyografisini yazarsa bu otobiyografi olur. Otobiyografinin özellikleri şunlardır: Otobiyografide doğumdan itibaren otobiyografinin yazıldığı ana kadar yaşananlardan anlatmaya değer olanlar yazılır. Otobiyografilerde çoğu zaman sanatçı kendisiyle beraber aile büyüklerinden ve sosyal çevresinden, aile içi durumlarından da söz eder. Edebiyat, sanat, siyaset, spor gibi değişik alanlarda ünlü bir kişi; diğer insanlarca bilinmeyen yönlerini, başarısını nelere borçlu olduğunu ve nasıl kazandığını anlatmak amacıyla otobiyografisini yazar. Otobiyografi her ne kadar öznel bir anlayışla kaleme alınsa da gerçekler göz ardı edilmemelidir. Bütün bu iyi niyete rağmen otobiyografiler öznel eserler olarak kabul edilir. Çünkü kişi kendisini anlatmaktadır ve bunu yaparken tarafsız davranamaz. Kişinin kendi hayatını roman şeklinde yazması sonucunda ortaya çıkan esere “otobiyografik roman” denir. Bu türün örneklerini anı türünde verilmiş eserlerde de görmek mümkündür. Anı-Otobiyografi Farkı Anılar üslup yönüyle otobiyografilere de benzer; ancak anı otobiyografi içinde sadece bir bölüm sayılabilir. Yani otobiyografiler anıya göre daha geniş ve daha uzun bir dönemi içine alır.
Güzel ama birazda örnek ol sa ve içerik zenginleştirilse daha faydalı olurdu ama yine de güzel olmuş, emeğinize sağlık çok teşekkürler :)Yanıtla
Güzel yapmışlar ama keşke örnek de verilseydi uzun uzun daha iyi olurdu o zaman ama yine de elinize sağlık :)Yanıtla
Otobiyografi nasıl yazılır anladık ama edebiyat öğretmeninin otobiyografisi diyor nasıl yazılır çıkıyor beğenmedim.Yanıtla
DÜNYA EDEBIYATINDA OTOBİYOGRAFİ İlk otobiyografi metinlere Antik Yunan döneminde rastlanmıştır. Bu türün gelişiminde en önemli eserler MS. 400’de Augustinus’un İtiraflar’ı, 18. Yüzyılda Jean Jacgues Rousseau’nun İtiraflar’ı, 19.yüzyılda Chateabriand’ın Mezar Ötesi Hatıralar’ı, Benjamin Franklin ve Dosyoyevski’nin eserleridir. TÜRK EDEBİYATINDA OTOBİYOGRAFİ Bu tür edebiyatımızda pek gelişmemiştir ve örneklerine de çok sonraları rastlanmıştır. Edebiyatımızda bu türün ilk örneği olarak Katip Çelebi’nin Minazü-l Hak adlı eserinin “Hatime”si yani “Son Söz”ü gösterilmektedir. Muallim Naci’nin “Ömer’in Çocukluğu”, Yusuf Akçura’nın “Ta Kendim ya Defter-i Amal’im”, Nigar Hanım’ın “Hayatımın Hikayesi”, Halikarnas Balıkçısı’nın “Mavi Sürgün” Aziz Nesin’in “Böyle Gelmiş Böyle Gitmez” Halit Ziya Uşaklıgil’in “Kırık Yıl” bu türün önemli örnekleridir.Yanıtla
Bu siteye bayılıyorum. Ancak farklı örneklerle zenginleştirilebilir. Laf söyleyenler var ya! Burada bulamadıysan geri işareti var. Google amca diye bir yer var!Yanıtla
Hocam yazdığınız elleri öperim, sizin sayenizde hocam ödevimi çok beğendi :) Çok teşekkür ediyorum.Yanıtla