Bu romanı “dünyanın en büyük romanı” olarak niteleyen İngiliz romancısı Somerset Maugham bu kalitede ikinci bir romanın yazılamayacağını söylemiştir.
Realist bir sanatçı olan Tolstoy bu romanı Victor Hugo’nun “Sefiller” romanından etkilenerek yazmıştır.
Roman tüm içeriğiyle Rusya’daki yaşamı sergilemekte, bu yönüyle bir tarih felsefesi olarak da yorumlanmaktadır. Bu eserde 1805-1812 yılları arasındaki Rus-Fransız savaşı ve Rus halkının durumu anlatılmıştır.
Romanın Özeti
Prens Vassili Kurag, kızı Elen’i Piyer Bozukof ile evlendirir. Ancak bu çift mutlu olamaz. (Piyer Bozukof, Prens Andrey Bolkonski ve Nikolay Rustof arkadaştırlar.) Elen, kocası Piyer’i başka biriyle aldatır. O adamla düello yapan Piyer adamı öldürür karısını da boşar.
Prens Andrey Bolkonski de mutsuz bir evlilik yapmıştır. Bu yüzden ordudan görev ister askere gider. Karısı Lisa o askerdeyken doğum yapar ve doğum sırasında ölür. Andrey askerden dönünce pişmanlık duyar, bunalıma girer. Arkadaşı Piyer Bozukof, bu bunalımlı döneminde Andrey Bolkonski’ye yardımcı olur, bunalımı atlatmasını sağlar.
Piyer Bozukof, herkesin özgür olmasını istediği için çiftliğinde çalışan tüm köylüleri serbest bırakır. Tüm işleri kendisi üstlenir; ama işlerin üstesinden gelemez. Çiftliğini kiraya vermek zorunda kalır. Sonra da arkadaşı Prens Andrey Bolkonski’nin yanına gider.
Nikolay Rostof un, Nataşa adında güzel bir kız kardeşi vardır. Rus Çarı Aleksandr ile Fransız Nopolyon anlaşma imzalayıp savaşı bırakınca Nikolay Rostof ile Prens Andrey Bolkonski birlikte savaştan dönerler. Bir gün Prens Andrey Nikolay Rostof un güzel kız kardaşi Nataşa’yı görür ve ona aşık olur, evlenme teklif eder. Nataşa kabul eder bu teklifi. Nişanlanırlar ama Nataşa’nın babası bu evliliğe karşı çıkar; çünkü Nataşa’nın yaşı küçüktür. Nataşa bu üzüntüsünü unutmak için Piyer Bozukof un eski karısı Elen’in yanına gider. Bir süre onun yanında kalır. Bu sırada Elen’in erkek kardeşi Anatolia ile anlaşmaya başlar. Anatolia ve Nataşa nişanlanırlar. Anatolia aslında evli bir adamdır. Bunu öğrenen güzel Nataşa intihara kalkışır. Son anda kurtarırlar ama uzun süre yatakta kalır. Nataşa’nın amcası yaşındaki Piyer Bozukof, Nataşa’nın iyileşmesi için onunla yakından ilgilenir. İçten içe de onu sevmekte ama bunu kimseye söyleyememektedir.
Rusya ile Fransa arasında savaş yeniden başlar. Piyer Bozukof ve Prens Andrey Bolkonski yeniden savaşa gider. Prens Andrey, Moskova’yı savunurlarken ağır yaralanır. Diğer yaralılarla birlikte bakımları yapılmak üzere (nişanlısı) Nataşa’ların evine getirilir. Nataşa ile Prens Andrey arasındaki eski aşk yeniden canlanır ne var ki Prens Andrey’in yaraları azar ve Prens Andrey ölür. Andrey’in ölümünden haberdar olmayan Piyer Bozukof savaşta Napolyon’u öldürme’ planları yapar. Bir kadını Fransızların saldırısında kurtarmaya çalışırken esir düşer, ölüm cezasına çarptırılır. Neyseki Fransızlar, Ruslar tarafından bozguna uğratılır da Fransızların esiri olan Piyer Bozukof ve arkadaşları kaçmayı başarırlar.
Piyer Bozukof arkadaşı Prens Andrey’in ve karısının öldüğünü öğrenir ve çok üzülür. Moskova’ya dönen Piyer Bozukof, Nikolay Rostof ve ailesini bulur. Amcası yaşında olsa da Nataşa’ya aşkını açar, evlenirler ve çok mutlu olurlar.