Düzyazıda cümlelerin ya da cümle parçalarının sonunu, kulakta aynı sesi bırakan sözcüklerle kafiyelendirip süsleme sanatına seci denir. Tanımdan da anlaşılacağı gibi seci düzyazı içinde kafiyeli sözler kullanmadır.
Türk edebiyatına İran edebiyatından geçen seci, Divan edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Süslü nesrin doğması seci sayesinde olmuştur. Amaç düzyazıya şiir ahengi kazandırmak, yazıya güzellik katmaktır. Seciyi Türk edebiyatında en güzel kullanan Sinan Paşa’dır.
Seci Sanatına Örnekler:
“İlahi her neyi gülzâr ettinse anı ittim. İlahi elime her ne sundunsa anı tattım. İlahi gönlüm oduna ne yaktınsa o tüter. İlahi vücudum bahçesine ne diktinse o biter.”Sinan Paşa’dan alınan bu parçada yazar, yazıda ahengi sağlamak için seciden yararlanmıştır, ‘tüter – biter”, “yaktınsa, diktinse” sözcükleri birbiri ile kafiyeli olarak kullanılmıştır. Yazar, düzyazı içinde birbiri ile kafiyeli bu tür sözcükleri kullanarak yazıya akıcılık kazandırmıştır.