Duygu ve düşünceleri ölçülü ve kafiyeli olarak anlatma yoluna “nazım” denir. “Nazım” sözcüğünün sözlük anlamı “dizmek, düzene koymak’tır. Duygu ve düşüncelerin, insan ruhunda ürpertiler uyandıracak biçimde, ölçülü-ölçüsüz, kafiyeli-kafiyesiz olarak genellikle dizeler hâlinde anlatılan şekline ‘şiir’ denir.
Şiirler eskiden ölçü ve kafiye sınırları içinde yazılırdı ancak günümüzde bunlar şiir için bağlayıcı unsurlar olmaktan çıkmıştır. Şiir, bir ana duygu etrafında örgülenir. Diğer kompozisyon türlerinde olduğu gibi şiir de bir plana sahiptir. Ancak her ölçülü ve kafiyeli metin, şiir değildir. Şiirde “duygu’ temel unsurdur ama duygunun dışında ‘düşünce” ve “hayal” de vardır. Şiirde “sanat” öğesi ağır basar. Bu bakımdan şiirde sözcük seçimi öne çıkar. Aslında şiir, sözcüklerin ahenk oluşturacak şekilde bir araya getirilmesinden oluşur. Şiir yazana “şair” denir. Halk şiiri yazan ve bunu çalıp söyleyene de “ozan” denir. Günümüzde ise “şair” yerine “ozan” sözü de kullanılmaktadır.