XVI. yüzyılda Manisalı Camî ve Bursalı Lamiî Vamık u Azra mesnevisi kaleme almıştır. Lamiî, 5981 beyitlik mesnevisini, Fars şairi Unsurî’nin aynı adı taşıyan eserinden esinlenerek yazılmıştır. Camî’nin mesnevisi de olay örgüsü bakımından Lamiî’nin mesnevisiyle aynıdır. Mesnevinin olay örgüsü, iç içe girmiş pek çok maceradan oluşur. Bu olaylar çok geniş bir coğrafyada geçer. Vamık u Azra’nın özeti şöyledir:
Hikâyenin ilk kahramanı, Çin ülkesinin çocuk hasreti çeken hükümdarı Taymus’un Turan hükümdarının kızıyla evliliğinden dünyaya gelen Vamık’tır. Diğer kahramanı ise Gazne ülkesi hükümdarının kızı Azra’dır. Azra, ününü duyduğu Vamık’a âşık olurken Vamık da Azra’nın resmini görerek ona âşık olur. Aşk ıstırabına dayanamayan Vamık, Azra’yı bulmak için dostu ve askerleri ile yola çıkar. Derin vadileri, aşılmaz dağları aşarlar, uçsuz bucaksız çölleri, engin denizleri geçerler. Bu yolculuk sırasında perilerle, devlerle, zalim hükümdarlarla mücadele ederler. Yapılan savaşlarda büyük zorluklar çekerler; esir düşerler, kimi askerler hayatlarını kaybeder. Bu sırada Azra da dayanamayıp Vamık’ı aramaya çıkar. Bu yolculuk sırasında Vamık’ın dostlarından onun durumunu öğrenir ve onlar da mücadelenin bir parçası olurlar; çeşitli zorluklar çektikten sonra esir düşerler. Vamık, mücadele ettiği devleri Allah’ın yardımıyla yener ve onların hazinesini ele geçirir. Bu son zaferden sonra iki âşık kavuşur. Birlikte Azra’nın ülkesi Gazne’ye giderler. Vamık’ın babasının da oraya gitmesiyle düğün hazırlıkları başlar. Görkemli bir düğünle Vamık ile Azra evlenir.