Varka ve Gülşah

Konusunu Arap edebiyatından alan ve mesnevi halinde ilk olarak İran edebiyatında işle­nen Varka ve Gülşah hikâyesi, Gazneliler devrinde Ayyukî adlı bir şair tarafından kaleme alınmıştır. İran edebiyatının diğer mesnevi konuları gibi yaygınlık kazanmamış ve Fars edebiyatında sürekli Ayyukî ile hatırlanmıştır. Türk edebiyatında ise ilk defa XIV. yüzyılda Yusuf-ı Meddah tarafından mesnevi türünde işlendiği halde yaygınlaşmamıştır. XVI. yüz­yılda Defteremini Mustafa Çelebi, Varka ve Gülşah mesnevisi yazmıştır. Özeti şöyledir:

Hümam ve Hilal adlı iki kardeşten, Hümam’ın oğlu, Hilal’in kızı olur. Oğlana Varka kıza da Gülşah adını koyarlar. Varka ve Gülşah’ın çocuklukları birlikte geçer, aynı okulda okurlar. Okul arkadaşlığı sırasında birbirlerine âşık olan bu iki kuzenin, on beş yaşına geldiklerinde evlenmelerine karar verilir. Ancak düğün günü, Gülşah’a âşık olan başka bir kabilenin reisi Rebi İbni Adnan, Gülşah’ı kaçırır. Gülşah’ı geri al­mak için iki kabile arasında savaşlar yapılır. Bu savaş sırasında Varka’nın babası Hümam ölür ve Varka esir düşer. Gülşah, Varka’yı kurtarmak için çıkış yolları arar. Rebi İbni Adnan ve oğullarının Varka ve kabilesiyle yaptığı savaşlar zincirinin son halka­sı olan Galib ve Varka’nın savaşında Varka, Galib’i öldürerek Gülşah’ı kurtarır. Kabi­lelerine dönen Varka ve Gülşah için yeniden bir düğün tertip edilecekken Gülşah’ın annesi Varka’nın yetim ve fakir olduğunu ileri sürerek Varka’nın karşılayamayaca­ğı kadar ağırlık ister. Varka, Yemen şahı olan dayısından maddi yardım almak üze­re Yemen’e doğru yola çıkar. Yemen’e vardığı zaman, dayısının da savaşta ve yenil­mek üzere olduğunu görür. Dayısına yardım ederek, onu esaretten kurtarır. Varka, Gülşah’ın annesinin istediği ağırlığı temin etmek üzere dayısından yardım iste­mek amacıyla gittiği Yemen’deyken Gülşah, Şam padişahı Melik Muhsin’le evlendi­rilir. Bu durumdan habersizce memleketine dönen Varka’ya Gülşah’ın öldüğü söy­lenir. Bu yalanın inandırıcı olması için de bir koyunun kemikleri kefen benzeri bir beze sarılarak düzmece bir mezara gömülür. Bir süre sonra Varka, Gülşah’ın kız ar­kadaşlarından birinden gerçeği öğrenir. Bunun üzerine Şam’a doğru yola çıkar. Yol­culuk esnasında çeşitli zorluklarla karşılaşır. Yaşadığı mücadelelerin birinde yara­lanır. Gülşah’ın zorla evlendirildiği Şam sultanı Melik Muhsin tarafından yaralı bir hâlde bulunarak saraya götürülür ve tedavisi yapılır. Böylelikle Varka, Gülşah’ın izi­ni bulur. Kendisi sarayda iyi ağırlanan bir konuktur. Hatta Melik Muhsin, zaman zaman Gülşah’la görüşmelerine izin verir. Ancak Varka, konuk olduğu ve saygıyla ağırlandığı evde, evin hanımı konumundaki Gülşah’la görüşmeyi çok doğru bulma­yarak, gururlu ve asil bir tavırla memleketine gitmek bahanesiyle saraydan ayrılır ve yolda bir pınar başında ölür. Varka’nın ölüm haberini alan Gülşah, Varka’nın meza­rının başına giderek intihar eder. Varka’nın mezarı açtırılarak Gülşah’la birlikte aynı mezara gömülür. Bir gün Hz. Muhammed’in yolu bir sefer dönüşü Şam’a düştüğün­de, Şam sultanı Melik Muhsin, Hz. Muhammed ve arkadaşlarını konuk ederek on­lara ikramda bulunur. Hz. Muhammed, Melik Muhsin’in yüzündeki matem ifade­lerinden hareketle Muhsin’e bunun sebebini sorar. Melik Muhsin’in olayı anlatması karşısında Hz. Muhammed bu hikâyeden etkilenir ve gözleri dolar. Bu hüzünlü aşk hikâyesi Hz. Muhammed’le birlikte arkadaşlarını da etkilemiştir. Sahabe, Varka ve Gülşah’ın tekrar dirilmesi için Hz. Muhammed’den dua etmesini isterler. Hz. Muhammed, onların ömürlerinin tamamlandığını ancak kendi ömründen bağışta bu­lunacak olursa dirilebileceklerini söyler. Bunun üzerine sahabe ömürlerinden ba­ğışta bulunur. Cebrail gelerek, ömür bağışlayanların ömürlerinin geri verildiğini ve Tanrı’nın Varka ve Gülşah’a kırk yıllık yeni bir yaşam armağan ettiğini bildirir. Mes­nevi hikâye kahramanlarının tekrar hayat bulmasıyla sona erer.


13 Yorum Var: “Varka ve Gülşah

  1. Yorumların hepsinin adının Gülşah olduğunu görünce kendimi tutamadım. Çok güzel bir hikaye.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir